Einzelnen Beitrag anzeigen
  #24088  
Alt 10.09.2005, 20:55
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard el-cevap

Öncelikle babur kardesim sunu unutmayacagiz:
Hadis diye rivayet edilen sözün ucunda " Falanca bana rivayet etti " türünden bir ifade var.Ondan öncesi senin-benim -BIZIm icin koca bir karanliktir.
Biz " Falanca bana dedi ki " beyanina dayanarak &ltDünya ve ahiretimizi sekillendiremeyiz.

Hadis Ulemasinin " SAHIH "(saglam ) ünvani verdigi hadislerin tümü ana basligi " AHAD HABER " veya haber-i vahit olan ve hz. Peygamber den bir kisi tarafindan rivayet edilen sözlerdir.
Haber-i Vahit in en sahihi bile Zani ifade eder bir tekinin bile kesinlik niteligi yoktur.

Hadis alaninin Otoritelerinden biri sayilan ahmed naim bu noktada sunlari söylüyor:

Haber-i vahit nihayet Galebe-i zanni müfid olup kuvvet ve sihhati de hasil olan zannin kuvetine tabidir. Ilm-i Zanninin derecati oldugu gibi sahih in de derecat-i mütefavitesi olmaklazim gelir ( Buhari tercüme ve serhi 1/210 )

Günümüz diline cevirirsek:

Haber-i vahit en fazla sanida baskinlik ifade eder.O halde onun kuvvet ve Güvenilirligi bizde dogurdugu saninin kuvvetine baglidir.Saniya dayali bilgilerin dereceleri oldugu gibi ona dayanilarak elde edilen bilgilerin de sahih hadislerinde dereceleri olmasi gerektir.

Kisacasi Haber-i vahitin esasi,sadece sani ve tahmindir.Bu sani ve tahmin bizde Kuvvetli bir ihtimal dugusu yaratmissa biz:

ISTE BU HADIS SAHIHTIR diyoruz.Ve Bunu diyebildigimiz anda da dinimizi Dünyamizi o söze teslim ediyoruz. Böyle bir tavrin Kuran in insan ve idrak anlayisi ile bagdasmasi MÜMKÜN DEGILDIR !..

Babur dostum Buhari nin aciklamasi ile sahih denilen hadislerin durumu Budur..

Bir de zayif olanlari var sen düsün..