Ali-OSMAN ve AHILIK
Canim Halkim;
Misyon, yüklenilmiş görevi ifade eder. Gönüllü birlikteliğe dayanan örgütlerde en önemli misyon, örgütün amacı doğrultusunda üyeler arasında ortak bilinç ve hedeflere ulaştırıcı ortak nitelikler oluşturmaktır.
Bir sosyal organizasyon olan Ahiliğin de, diğer örgütlerde olduğu gibi amacı doğrultusunda bir misyon yüklendiği görülür.
Ahiliğin temel misyonu mükemmel fertler yetiştirerek mükemmel topluluklara ulaşmak, dünyayı düzene sokma yoluna yapışmak (1) ve bu şekilde "insanlara ve insanlığa hizmet"edebilmektir.
Dünyaya düzen ve hizmet verme iddiasında olan Ahiler, misyonlarını yerine getirebilmeleri için önce kendilerinin mükemmel olmaları gerektiğinin bilincindedirler. Ahi önce kendisine çekidüzen vermelidir ki, inandırıcı olsun, hizmet edebilsin. Bu bağlamda Ahi şöyle nitelendirilmektedir:
"Huyları güzel olan, namaza devam eden, zekatını veren, babasına ihsanda ve itaatte bulunan, komşusunu ağırlayan, eline geçeni veren, işlerini güzelleştiren, sözlerinde doğru olan, amellerini en güzel bir hale getirmeye çalışan, sırlarını saklayan, ahdi koruyan, sevgiye riayet eden, doğrulukta, arılıkta, muamelede bulunan, yalanı ve riyayı atan, helal kazanca koyulan, ulaşmak için arılaşan, haramı bırakan, halka ihsan eden, kendisinden çekilenleri dolaşan, ona vermeyene veren, zulmedeni bağışlayan, kötülük edene iyilik eden, şeriata mülazemette bulunan, hakikate giren, kardeşlerinin haklarını eda eden, komşularına karşı müsamahada bulunan, ihsanlarla
keremler eyleyen, onlardan uzak olanı soran, yakındakini dolaşan, hastayı ziyaret edip halini, hatırını soruşturan kişidir(2)."
Ahinin üç şeyi bağlanır, üç şeyi açılır: Gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere bağlanır. Kapısı konuklara, kesesi kardeşlerden ihtiyacı olanlara, sofrası bütün açlara açılır(3).
Fertler mükemmel olunca, onlardan meydana gelen topluluklar da mükemmel olur. Misyon bu anlamda, fertten topluma yükselişi ifade eder. Mükemmel fertlerden oluşan topluluklar hem yakın hem de uzak çevrelerini kolay bir şekilde düzenleyip hizmet edebilirler.
Ahilerin toplumla ilgili misyonları fütüvvetnamelerde kısaca "Ayende ve Ravende"ye yani "gelene-geçene" hizmet biçiminde belirtilmiştir. İbn Batuta, Ahileri tanıtıp toplumla ilgili misyonlarını açıklarken, "Bunlar Anadolu"ya yerleşmiş bulunan Türkmenlerin yaşadıkları her yerde, şehir, kasaba ve köylerde bulunmaktadırlar. Memleketlerine gelen yabancıları karşılama, onlarla ilgilenme, yiyeceklerini, içeceklerini, yatacaklarını sağlama, ihtiyaçlarını giderme, onları uğursuz ve edepsizlerin ellerinden kurtarma, şu veya bu sebeple bu yaramazlara katılanları yeryüzünden temizleme gibi konularda bunların eş ve örneklerine dünyanın hiç bir yerinde rastlamak mümkün değildir" ifadelerini kullanır (4).
Misyonları gereğince; bir şehirde hükümdar bulunmadığı takdirde, Ahilerin hükümeti yönetmeleri söz konusudur(5).
Ahî birliklerinin en önemli özelliklerinden birisi, üyelerine bir meslek ve ortak davranışlar örüntüsünü kazandırmayı hedefleyen kurumlar olmalarıdır. Bu özellikleriyle Türk eğitim tarihinde öncelikli bir yer almışlardır.
Ahî birliklerinin, ortaya çıkışlarından başlayarak eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulundukları ve üyelerini eğittikleri bilinmektedir. Ahî birliklerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin araştırılması, eğitim tarihimizin bir yönünün aydınlanmasını sağlayacağı gibi, günümüzün eğitim faaliyetlerine de ışık tutacaktır.
Eğitim kelimesi yerine eskiden Türkçe"de "terbiye" kelimesi kullanılırdı. Arapça"dan Türkçe"ye geçen bu kelime; "a) Artmak, çoğalmak, b) Olmak, meydana gelmek, çocuğu yetiştirmek, geliştirmek, büyütüp beslemek, c) Islah etmek, düzeltmek, idare etmek, işini gözetmek, şekil vermek(1)" anlamlarına gelmektedir.
Sözlükte ise eğitim; "Belli bir amaç için gereken bilgileri verme işi, talim, tedris, tedrisat(2)" olarak tanımlanmıştır. Eğitim ve öğretim, birbirini tamamlayan, bazen biri diğerine aktarılan iki kavram olarak literatürde yer alır. Eğitim daha çok tavır, davranış, karakter ve bunlara esas olan değerler düzeni ile ilgili olduğundan; "insanın davranışlarına etkileme sanatı(3)"dır. Öğretim ise bireye bilgi ve beceri kazandırma çabasıdır.
Eğitim ve öğretim birbirini tamamlayan iki kavramdır. Bununla birlikte bazen eğitim, öğretimi de kapsayacak şekilde geniş olarak tanımlanmaktadır. İki kavram nasıl tanımlanırsa tanımlansın eğitimsiz bir öğretim düşünülemeyeceği gibi, öğretimsiz bir eğitim de düşünülemez. Dolayısıyla "toy" olarak doğan insanı "olgun" hale getirmek için yapılan bütün faaliyetler eğitimin konusunu oluşturur.
Bu çerçeve içerisinde Ahî eğitim ve öğretimini incelediğimizde karşımıza genel olarak; İslâm eğitiminin prensipleri, faaliyet alanı, amacı ve araçları çıkar. Ahî kurumunun eğitimi de, İslâm eğitiminin bütünlüğü içerisinde değerlendirilmelidir. Ahî eğitimi, "bilenin bilmeyenin elinden tutması" biçiminde karşımıza çıkar.
Buradan hareketle Ahîlik eğitimi; İslâm dinî esaslarına uygun olarak bireyin fikirlerinin geliştirilmesini davranış ve duygularının düzenlenmesini hedefleyen, düşüncede, söz ve eylemde, yöntem ve düzende tutarlı olan, kısaca dünya ve ahirette mutlu olmayı amaç edinen "iyi insan" yetiştirme sanatı olarak tanımlanabilir.
Siyasal otoritenin tam gelişmemiş olduğu dönemlerde ve özellikle Moğol istilaları sırasında, Ahîlik örgütü, yerel siyasal otorite olarak çıkar karşımıza. İbn Batuta, seyahatnâmesinde bu durumu şöyle açıklar:
"Bu ülke (Kayseri) törelerinden biri de, bir şehirde hükümdar bulunmadığı takdirde, Ahîlerin hükümeti yönetmeleridir. Ahî, kudreti ölçüsünde geleni gideni ağırlar, giydirir, altına binek çeker, davranışları, buyrukları, binişleri ile aynen hükümdarı andırır(1)."
Devlet otoritesinin zayıfladığı yerlerde Ahîlerin siyasal fonksiyonu daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Osmanlı merkezî otoritesinin kuruluşu sırasında meydana gelen yönetim kademelerinde genellikle Ahîler görevlendirilmiştir. Bu durum Ahîlerin siyasal faaliyetlerdeki etkinliğini ortaya koymaktadır(2).
Iste Bu sistem Rafa kaldirilip emevi örfü devlet islerine sokuldugundan sonra Osmanli herseyini Kaybetmistir.
Bakiniz Yavuz Sultan selim Han ve Hilafet
|