Einzelnen Beitrag anzeigen
  #23456  
Alt 01.09.2005, 22:16
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard PUTLAŞTIRILMIŞ KİŞİLERDEN DİNİ KURTARALI

Uydurmaları açıklayıp dini Kuran’ın denetimine teslim ederken, adeta putlaştırılmış, tartışılmaz sanılan kişilerin hegemonyasından dini kurtarmak gerekir. Bu sağlanmadan Sunni ile Alevi, Şii ile Hanefi, Şafi ile Caferi kucaklaşamaz. Daha doğrusu herkes putlaştırdığı, tartışılmaz gördüğü insanlardan dinini kurtarıp, tek tartışılmaz olarak Kuran"ı ilan edecektir ki herkes Sunniliğinden, Aleviliğinden, Şiiliğinden, Hanefiliğinden kurtulup bir tek Müslüman olabilsin. (Bu arada biz de kelime manası olan gerçek sünnete tabi olma konusunda Sunni, Hz. Ali"yi sevme manasında Şii ve Alevi"yiz. Fakat bizim karşı olduğumuz bu kavramların sözlük anlamı değil, sosyolojik olarak kazandıkları anlam ve İslam"ın içinde oluşturdukları Kuran"a ilavelerle dolu olan mezhepsel yapılardır.)

Ve derler ki "Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.”

33 Ahzab Suresi67

Yani Sunni olanlar Ebu Hanife"yi, Şafi"yi, Malik"i, Hanbel"i kutsallaştırıp, din kurucusu haline getirmekten kaçınmalılar, "Ebu Hanife 99 defa Allah"ı rüyasında görecek kadar büyük insandı” şeklinde hezeyanlardan kurtulmalılar. (Bu inanılmaz iddiayı çağrı Yayınları"nın Fıkhı Ekber kitabı 321. sayfada ve Ebu Hanife"yi öven birçok yazıda görebilirsiniz.) Bu arada bu mezhep imamlarıyla beraber Buhari, Muslim, Tirmizi, Ebu Davud ve diğer hadisçiler de eserleriyle Kuran"ın önünde oluşturdukları kalabalığa son vermeliler. Şiiler de bizim imamlarımız masumdur, onlar hiç hata yapmazlar deyip adeta imamlarına Peygamber"in ve Kuran"ın vasıflarını veren hareketlerinden vazgeçmeliler; Kuran dışında kaynak, Peygamber dışında din önderi tanımamalılar. Aleviler de kutsallaştırdıkları dedelerini değil, Kuran’ı dini kaynak olarak önlerine almalılar, Peygamber"in soyundan olmanın kimseye bir üstünlük getirmediğini bilmeliler. Kuran"da Hz. İbrahim"in babasının, Hz. Lut"un karısının nasıl sapıttıkları anlatılmaktadır. Peygamber"ler hayattayken bile yakınları kimi zaman kurtulamazken, Peygamber"in bilmem kaç göbek öteden torununun torunlarının torunlarında üstünlük aramak ve bunu yaparken Kuran"ı, Allah"ın bize rehber, rahmet ve herşeyin açıklayıcısı olarak gönderdiği kitabı (16 Nahl Suresi 89) unutmak olacak şey değildir. Her mezhebin güzel yaptığı bir şeyi de unutmayalım. Her mezhep diğerinin hatalarını, diğerinin eksiklerini çok iyi anlamaktadır. Sunniler, Şiilerin mezhep imamlarını masum ilan edip onlara körü körüne tabi olmalarını çok mantıklı eleştirirler. Fakat sonra kendi imamlarını; Hanefi"yi, Şafi"yi, Malik"i, Hanbel"i tartışılmaz kıldıklarını, din diye Kuran yerine onlara tabi olduklarını unuturlar. Bir mezhebe göre bir farzı yerine getirenin, diğer mezheplere göre haram işlediği birçok husus ortaya çıkar ve sen Hanefi isen bu doğru, Şafi isen şu, Hanbeliysen öbürü doğru derler ve Allah"ın indirdiği din bir iken bir sürü din oluştururlar.

(14. Bölümdeki Mezhepler kısmını okuyun.) Şiiler"in mezhepimamlarını yüceltmelerini çok iyi algılayan göz ne yazık ki kendisi de aynen bir imam bulup ona tabi olmuştur, ama aynı göz onu farkeder, kendini farketmez. Ona sapık der, kendisine ise yegane kurtulacak olan fırka, mezhep diye bakar. Evet belli kişilere tabi oluyorsanız, nedir sizin farkınız? çoğunuza göre kendi tabi olduğunuz kişi en üstün kişi, diğerleri ise sapıktır. Peki hangi kritere ve neye göre? Kriteri Kuran alsaydınız, zaten Kuran dışında dini otorite, dini hüküm koyucu aramamanız gerekirdi. Sorun da zaten burada, Kuran"ı dinin tek kaynağı yapmıyorlar. Birbirlerini kınayıp, aynı hataları kendileri yapıyorlar.