Einzelnen Beitrag anzeigen
  #21633  
Alt 18.07.2005, 20:40
Benutzerbild von xp0mpalanejatx
xp0mpalanejatx xp0mpalanejatx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard BU forumun IRKCILARINA.....!

FARZEDELIMKI SEN.......!
Irak Kürdistan"ında yaşıyorsun. Orada Türkçe şarkı söylemen yasaklanıyor. Türkçe kitap okuman, dergi yayımlaman yasaklanıyor. Sokakların, köylerin ve şehirlerin Kürtçe isimleri değiştiriliyor. Her yerde "Ne Mutlu Kürdüm Diyene" sloganlarını görmeye başlıyorsun. Oğluna koyduğun Ülkü ismi için azarlanıyor ve oğlunun ismi Kürdistan devletinin nüfus memuru tarafından Kürtçe Hevar ismine çevriliyor. Oğlunun gittiği okulda Türklerin aslında şehirli Kürtler olduğu öğretiliyor ve Türk isminin dondurma yalayan Türklerin şehrin sokaklarına tükürürken çıkardıkları "Tüh, tüh, türk" sesinden kalma olduğu ve aslında Türklerin bir Kürt aşireti olduğu bilimsel delillerle "isbat ediliyor." Oğlun şivesinden dolayı arkadaşları tarafından "Türko" olarak çağrılıp horlanıyor. Oğlun ağlayınca da, Kürtçe öğretmeni kendisine, "Ağlama oğlum, biz hakaretti sadece sana yapmıyoruz; biz Araplara da hakaret ediyoruz. Bak onlar bir ses çıkarıyor mu? Ayrıca sen Türk değilsin; hadi bakalım "ne mutlu Kürdüm diyene" de ve mutlu ol!" diye teselli ediyor.

Kürdistan yöneticileri resmi dairelerin ve radyonun Türk ismini zikretmesini yasaklıyor. Hatta, anayasaya koydukları YASAK DILLER başlıklı maddelerde Türkçe"yi anayasa ile yasaklamak için zemin oluştururken bile Kürtçe isminin anılmamasına özen gösteriliyor. Bu yasak birkaç nesil devam devam ediyor; ama gelişen olaylar artık Kürt kelimesine konan sansürü deliyor. Kürdistan"da yaşayan bir çok Türk aydını ülkesini terkediyor ve başka ülkelere göçmen olarak hayata sıfırdan başlıyor. Türk göçmenlerinin sayısındaki çoğalma o ülkelerin dikkatini bu konuya çekiyor ve Kürdistan dünyanın birçok ülkesi tarafından protesto ediliyor. Kürt milliyetçileri yabancı ülkelerin bu protestosunu içişlerine karışmak olarak algılıyor ve devletin resmi veya gayri resmi organları yabancı devletlerin Türklerin özgürlügünü desteklemesinin onların ayrılıkçı hainler olduğunun bir isbatı olarak değerlendiriyor. Kürt milliyetçileri bu uluslararası bölücü komploya karşı birleşmeye çağrılıyor ve terörist Türklerin başlarının ezilmesi gerektiği tekrar vurgulanıyor. Hergün yayın organlarında Kürt bayrakları sallanıyor, Kürt istiklal marşı okunuyor. Her dağa ve her tepeye daha fazla "Ne Mutlu Kürdüm Diyene" yazılması için seferberlik ilan ediliyor.

Türk şehirleri başkentten uzak diye pek devlet yatırımı görmüyor. Okullara gönderilen öğretmenler genelde Kürt milliyetçilerinden oluşuyor ve orada görev alan Pejmerge jandarma ve askerleri de özellikle Kürt kökenlilerden seçiliyor. Bu arada bazı Türk gençleri kimliklerinin inkarı, uğradıkları hakaret, işsizlik ve benzeri sebeplerden ötürü "Türklere Özgürlük Partisi" adlı bir örgüt kuruyorlar. Bu örgüte Türkiye, Türkmenistan, İran ve Çin başta olmak üzere bazı yabancı devletler destek sağlıyor. Bu örgüt zamanla silahlanıyor ve Kürt peşmergeleriyle giriştikleri çatışmalarda bileniyorlar. TÖK öldürme ve terör işinde uzmanlaşıyor; ama Türklerin büyük bir kısmı ilk başta TÖK"e sempati bile duymuyor. Bu arada Kürdistan resmi kaynakları tarafından TÖK"e maledilen bazı katliamların ve cinayetlerin asıl failleri sorgulanıyor...

Her gün birkaç Kürt peşmergesi öldürülüyor bu arada Türk köyleri büyük askeri operasyonlara uğruyor. Her öldürülen Kürt peşmergesi için devletin radyo, televizyonlarında ve Kürdistan"ın onaylanmış medyasında duygulandırıcı resimler ve yazılar yayımlanıyor. Türk ayırımcılarına karşı Kürdistan"nın birliği, bütünlüğü ve yeşil/kırmızı/sarı bayrağı için kanlarını döken şehitler olarak anılıyor. Ama bu arada, Kürt peşmergeleri tarafından bombalanan köylerde öldürülen Türkler ve onların çocukları savaş zayiatı diye ihmal ediliyor. Hatta bazı cinayet ve katliamların yasadışı Kürt Milliyetçileri tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Kürdistan medyası yasadışı TÖP adına yazıldığı iddia edilen bildirileri lanetledikten sonra, "Kürdistan Kürtlerindir" ve "Ne Mutlu Kürdüm Diyene" diye sloganlarla biten resmi demeçleri yayımlıyor.

Bu arada, fakirlik ve işşizlik içerisinde kıvranan birçok Türk, ayrılıkçı TÖP üyesi diye şüphe üzerine karakollara alınıp hakaret ve işkencelere maruz bırakılıyor. Hatta Kürt İstihbarat Teşkilatı (KİT), Türkleri bölüp birbirine kırdırtmak için için aralarına koydukları sivil polislerle provakasyonlar yapıyor.Bazı Türk köylerini "korucu" olarak görevlendirip TÖP"e karşı silahlandırıyor. Kürt devletinin gizli desteklediği Kürt milliyetçileri yoluyla birçok Türk aydını suikaste uğruyor ve bir kısmı kaçırılıp kaybediliyor...

Kürdistanın devlet propaganda araçları ayrılıkçı Türk terörizmini lanetliyor ve Kürdistan"ın birliği için seferberlik ilan ediyor. Bu arada, yüzbinlerce Türk zorla köylerinden ve kasabalarında Kürtlerin çoğunlukta olduğu kentlere sürülüyor. O kentlerin gecekondularında sefil bir hayata mahkum olan Türkler orada yaşam mucadelesi verirken senin oğluna okulda günde iki kez "Ne mutlu Kürdüm!" detirtiliyor ve Kürdistan Millet Meclisi tarafından kendisine Atakürt soyadı verilerek ismi Celal Talabini Atakürt"e çevrilen ulusal kahramanın heykeli önünde saygı duruşlarına zorlanıyor.

Oğlun büyünce, Kürtçe"yi iyi öğrenememiş Kütürkçe konuşan annesiyle veya teyzeleriyle konuşmakta ve anlaşmakta güçlük çekiyor. Kürdistan"ın en tırajlı ve en baba gazetisinin isminin altında hergün "Kürdistan Kürtlerindir" yazısı bulunuyor. Kürdistan meclisine girmeyi beceren bir Türkmen, Kürtçe ve Türkçe selam verdiği için azarlanıyor... vesaire... vesaire...

Ve senin oğlun Internetten Zahok"lu bir Kürtle yazışırken Zahok"lu Kürt kendisine şunları yazıyor:

"bu memlekette geçen bin yılda hiç bir zaman bir türk, "türk" olduğu için, aşağılanmamıştır.. kürtler ve türkler bu memleketin nimetlerinden de, külfetlerinden de eşit miktarda nasiplenmişlerdir..."

Oğlunun ne demesini istersin o adama?

belkide bunlari SEN anlamak istemiyeceksin. Bundan neredeyse eminim. Zira "milliyetçilik" kamuflajı altında beyinlerde icraat yapan ırkçılık virusunü kapanlar adalet ve insaf denilen ölçüyü kaybediyorlar. Umarım, sen o virüsü kaptıktan sonra şifa bulan mucizevi bir örnek olursun.

Ne mutlu erdemli bir insanım diyebilenlere.
donpepeeeeeee askim gel kirrom....