RUH VE NEFİS
Ruh ve nefis hakkında mutasavvıfların umumi görüşleri şöyle özetlenebilir:
İnsan ruhu maddeden mücerred iken çok yüksek bir cevherdi. Buna nefsi natıka da denilir. Bu nefs’i natıka, madde ile birleşince, yedi perde ile asli haletinden yedi perde ile perdelenmiş oldu. İşte nefs’i natıka üzerine çekilen bu perdelerin her biri nefs’in, bir mertebesi addedilerek, yedi mertebe tesbit edildi.
Nefs’in mertebeleri şunlardır: Nefs’i Emmare, Nefs’i Levvame, Nefs’i Mülhime, Nefs’i Mutmainne, Nefs’i Zekiyye, Nefs’i Radiye, Nefs’i Mardiyye. Bu isimler Kur!an’da vardır. Yalnız Nefs’i Mülhime ile Nefs’i Zekiyye tabirleri sarahaten değil de; zımnen âyetten çıkarılabilir, “Kad eflaha men tezekka” âyetinde Nefs’i Zekiyye; “Feelhemaha fucureha ve takvaha” âyetinden Mülhime.
Şu halde mücerred ruh’un tam yedi perde ile perdelenmiş şekli, Nefs’i Emmare, bu perdelerden birinin kalkmasıyla Nefs’i Levvame,ikisinin kalkmasıyla Nefs’i Mutmainne, dördünün kalkmasıyla Nefs’i Zekiyye, beşinin kalkmasıyla Nefs’i Radiye, altısının kalkmasıyla Nefs’i Mardiye meydana çıkar.
Ruh’da bulunan her perde kalktıkça , ruha asıl manevi alemden ışıklar sızar. “Ey mutmain olan nefs, razı ve marzı olarak Rabb’ine dön”âyeti nefs’ten nefs’e terakki ve tekamülü ima etmiş bulunmaktadır.” (Sülemi Tefsiri s.151-152)
NETİCE:
Âyetlerde, Hadislerde ve diğer kaynaklarda görüldüğü gibi; Ahmet Hulusi ve Hüseyin Hatemi’nin ve o görüşte olanların: “Ruh’ların beyin tarafından üretildiği” veya Hüseyin Hatemi’nin dediği gibi ”Ruhlar bedenlerden sonra yaratıldı.” seklindeki iddialarının hakikatle hiçbir ilişkisi yoktur. Âyeti kerime ve hadisi şeriflerde de bildirildiği gibi, ruhlar aleminde cemaatlar olarak yaşamakta iken sırası gelen ruh; ana rahmine görevli melek tarafından üfleniyor. Ölümünde de, yine görevli ölüm meleği tarafından vücuttan alınıp Allah’a döndürülüyor.
|