"3 KÜÇÜKLER YİNE İŞ BAŞINDA"
3 KÜÇÜKLER YİNE İŞ BAŞINDA"
Son bir kaç haftadır naklen yayın geliri tartışmasını hep beraber izliyoruz. 4 büyük kulüp bir tarafta, Anadolu kulüpleri dediğimiz diğer 14 takım diğer tarafta. Hepsinin derdi belli; daha çok para!! Mevcut sistemde herkesin bildiği gibi gelirler adeletsiz bir şekilde dağıtılıyor. Paranın yarısı 4 büyüklere kalanı ise diğer tüm kulüplere paylaştırılıyor. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir sistem yok. Ama dünyanın hiç bir yerinde de bir ülkenin neredeyse tamamı sadece 4 takımı desteklemiyor. O zaman bu adaletsiz diye tanımladığımız sistem bizim için o kadar da adaletsiz sayılmaz. İnce bir ayar yapılmalı ama 14A’nın (14 Anadolu kulübü) dediği gibi gelir paylaşımı kökünden değişmemeli, ki zaten de değişemez. Anadolu kulüpleri mutlaka daha çok kazanmalı ve hatta daha da fazlasını kazanabilmesi için hedefler konulmalı. Ligi bitirdiği sıraya göre ödeme yapılması gibi.
Şimdi esas konuya gelelim; yani başlarını Gençlerbirliği, Samsunspor ve Gaziantepspor’un başkanlarının çektiği 14A ayklanmasına.. Bu kulüplerin başkanları diyor ki; "Son 10 senede 4 büyük kulübün tutumları yüzünden Türk futbolu büyümedi." Sayın İlhan Cavcav; “4 büyük kulüp hep bana hep bana” diyor. Sayın İsmail Uyanık “4 büyükler paralarını Avrupa’da çar çur ettiler. Bize yayın gelirlerini çok gürüyor” diyor. Sayın Celal Doğan ise kendilerinden habersiz yapılan bir harekete karşı haklı ya da haksız bir toplantıyı terk ettikleri için 4 büyük kulübün demokrat olmadığını iddia ediyor.
Evet bu dedikleri kısmen doğru olabilir ve bu 4 büyük kulübün son 10 senedeki bazı tutumları Türk futbolunun gelişmesini engellemiş de olabilir ama en az bu 4 kulüp kadar yukarıda adı geçen 3 küçük kulüp de Türk futbolunun bugünkü halinin sebebidir. Sadece Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray geçtiğimiz yıllarda bu 3 kulübe hiç de hak etmedikleri miktarda transfer parası ödemişlerdir. Hemen aklıma Beşiktaş"ın; Ertuğrul için Samsunspor’a saçtığı milyon dolarlar , Gaziantepspor’a Ayhan için ödediği 8 milyon dolar, Fenerbahçe’nin Tarık için Gençlerbirliği’ne 10 milyon dolar, Johnson ve Preko için Gaziantepspor’a ödediği 8 milyon dolar, Galatasaray’ın Serkan için Samsunspor’a 7 Milyon dolar, Gaziantepspor’a Batista için ödenen 6 milyon dolar geliyor. Sadece bu rakamlar 50 milyon dolar ediyor. Bu 3 büyük kulüp sadece bu 3 küçük kulübe geçtiğimiz 10 senede nerden baksanız 200 milyon dolar akıtmıştır. İşte yayın gelirlerinin gittiği esas yerler burasıdır. Nerede bu paralar? Ne kadarı yeşil saha oldu, ne kadarı iş sağladı. Bu paralarla Türk Futbolu"na ne yapıldı? Kaldı ki bu futbolcuların çoğu bu yüksek rakamların altında ezilip kayboldu. Nerede Tarık, nerede Okan Koç, nerede Kral Serkan? Ne tesadüftür ki bu rakamların telafuz edildiği ve yine yayın geliri kaosu bu başkanlar döneminde yaşanmaktadır. Geçtiğimiz 10 senede 4 büyük kulüp 2"şer 3"er başkan değiştirirken bu 3 kulübün başkanı o günlerden bu günlere hala başkanlık yapmaktadır. Büyük kulüplerdeki başkan, yönetici, medya ve hatta taraftarlarının hataları yadırganamaz ama bu 3 Anadolu kulübün bu filmdeki rolleri hiç de dedikleri gibi figüran olmamıştır. Ne acıdır ki, bu kulüpler bugün bunun sıkıntılarını çekmektedirler.
BJKHABER.NET YAZARI GÜNAY OKŞAR
|