Korkmamali düsünmekten insan!
Öğrenci kardeşim, teşekkürler açıklamaların için.
Ben gerçekten merak etmekteyim dini sayfalarda Müslüman kesimler neyi tartışmaktalar veya neyi tartışmak için çırpınmaktalar. Bu öyle bir çırpınma ki sanki birileri veya bir kaç cengaver yada bir kafir her ne ise Kuranı kerimi koltuğunun altına sıkıştırıp kaçırmakta, onlara karşıt olan diğer cengaverler de ona veya onlara bu izni vermemekte ve kutsal kitabı korumakta. Enfes bir Tiyatro sahnesinin ön hazırlığı ve hepsi oyuncu olmaya çalışan figüranlar aslında. Ve mutlaka dramı oynamayı sevmekteler. Oynadıkları dramda kendileri, asla kutsal kitap ve kitaplar değil. Ama dramdan şiddet doğmakta tehdit doğmakta ve o oynadıkları o sahnede ne Tanrı var, nede kutsal kitap var. Hiç bir kimsede bu durumdan birer dindar olarak rahatsız değiller. Çünkü adlarının ve lakaplarının önüne ben Müslüman’ım takısını takıvermişler, bu öyle bir takı, öyle bir lakap ki asla DOKUNULMAZ, EVRENSEL DOKUNULMAZLIGI VAR NE YAZARSAN NE HALT EDERSEN ET O BÜYÜLÜ TAKIYI TAKTIN MI BİR YERLERİNE DOKUNULMAZSIN BU DÜNYADA.
Bu mantık ile bu tür dini forumlarda daha çok birbirinizin gırtlağına sarılırsınız, felsefe yok, sosyoloji, hukuk, psikoloji yok, tarih bilgisi yok, araştırmacılık yok, eleştiriyle, şüpheyle bakma metodu yok. Tabular üzerine, yasaklar üzerine bir dirhem düşünme merakı yok. Neden halife ve Sultan denilen zat tam 240 yıl Anadolu topraklarına matbaayı sokmadı diye bir merak yok ve bizim bu cehaletimizde bunun önemi ve yeri nedir diye bir araştırmada yok. En basit bir örnek vereyim şu an bilgisayar ile bu sayfalarda yazanlar, tam 240 yıl sonra yazmaya başlasınlar ve 240 yıl önce yazmaya başlayanlar ile yazışmaya bir başlasınlar.....
Ne antik çağ araştırması var ne yakın çağ, varsa yoksa orta çağ başkada bir temel yok. Olmayınca da insanların birbirleri arasındaki ilişkide sanki bir nevi orta çağlık gibi. Antik çağı kavramak için bir din uzmanı olarak Hıristiyan teologlarının yaptıkları gibi Latince ve Eski Yunanca öğrenmek gerekir. Ben hiç duymadım rastlamadım bir Müslüman teologunun böyle bir eğitimden geçtiğine. Eğitim denilen vasıf Arapça dili ile Kuranı kerimi okuyup durmak anlamına gelmemekte . Eğer ki dini eğitimler çağın gereklerinin dışında ise, insanların yaşam zamanından çalınan büyük değerleri çarçur ederek, birer papağan gibi anlamadığı dilde cahiller ve edilginler toplulukları yaratmaksa amaç, elbet bunu savunanlara karşı bu sayfalarda sivil bir insan olarak benim soracağım sorularım vardır. Neden bunu yapmak istiyorsunuz, bundan çıkarlarınız nedir.
Müslümanlık mutlaka bir karşıt topluluk mu olmayı gerektiriyor, tüm diğer dinler uzak Asya dinleri de dahil birbirleri ile ilişkilerinin çok büyük bir bölümünü sosyal ve sivil bir şekilde sürdürebilmekte de neden Müslümanlar bu konuda zorluklar yaşamaktalar?
Ya bu din gerçekten Şiddeti içinde şöyle yada böyle taşımakta. Yada bu din ile sivil toplumculuk ve gerçek anlamda demokrasi oluşturulamaz.
Yada (benim daha çok inandığım) bu dini tanıtanlar ve toplumlar içinde yöneticisi konumumda gözükenler dürüst değiller, eğitimli değiller, bilgili değiller, sivil yaşamın tüm gerekli olan temel yapıları ile temelden sorunları var.
Adı Müslüman olsunda şahısın yaptığı iyi veya kötü ne olursa olsun bendendir mantığı var. İyi Müslüman ile Müslümanlığı bir araç olarak kullananlar arasında ayrım yapmaktan arasına bir set çekmekten ürküyor.
Bu dinin yöneticilerinin büyük bir kısmı gerçekten korkak, kiliselerden, gezgin din ulemalarından, dini kitaplardan korkmaktalar, kendisine benzemeyen her şeyden korkmaktalar.
Neden????
Korkunun temeli cehalettir...Bilgiden yaşayan insan asla korkmaz bilir ki bir gün o bilgi mutlaka ona yararlı olur.
|