ILK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETI:::::::::
İlk Müslüman Türk Devleti İdil Bulgar Hanlığı Topraklarında
Diyanet İşleri Başkanı ve beraberindeki heyetin üçüncü ve son günlerinde yapacakları ziyaret tarihî İdil Bulgar Hanlığı’nın topraklarına idi. Miladi 922 tarihinde Almus Han İslam halifesine elçi göndermiş ve İslam’ı resmen kabul edeceğini bildirmişti. Bunun üzerine İbn Fazlan’ın da içinde bulunduğu bir heyet İdil Bulgar Hanlığına gelmiş ve resmen İslam bu bölgede kabul edilmişti. Bu bölgeye İslam’ın ilk gelişi ve yayılışı ise daha erken tarihlere tekabül ediyor. Meşhur tarihçi ve din alimi Mercânî’nin mezar taşlarıyla ilgili yaptığı araştırmalarda miladi IX. asra ait Müslüman mezar taşlarına rastladığı biliniyor. Sahabelerden veya tabiûndan bu bölgeye gelenler olduğuna dair de efsanevî rivayetler var. Bu bölgelerdeki Türk varlığı ise çok daha eski. Türklerin bu bölgede ve tüm İdil Ural’da tarihin en eski dönemlerinden itibaren yaşadıklarını başta Akdes Nimet Kurat olmak üzere pek çok tarihçi belirtiyor. Hunlar, Hazarlar, Peçenekler, Kıpçaklar (Kumanlar) ve Bulgarlar hep bu bölgede yaşamışlar ve bir kısmı daha sonra Avrupa içlerine ve Balkanlara kadar yayılmışlar.
Bugün ayakta olan Bulgar şehri kalıntılarının çoğu XII-XIII. asırdan kalma, daha eski dönemlere ait buluntular da buradaki müzede sergileniyor. Bulgar şehri kalıntılarına gelmenin iki yolu var. Birincisi kara yolu ve Kazan’a yaklaşık iki saat mesafede. İkinci yol İdil nehri üzerinden su yoluyla ve yine Kazan’a 2-2.5 saat mesafede. Ancak kış aylarında Mayıs ayına kadar İdil nehri donduğu için su yolu bu mevsimde kullanılamıyor. Bu yüzden heyet kara yoluyla Bulgar’a vardı. Su yoluyla yapılan seyahatte manzara gerçekten muhteşem. Özellikle İdil’in Kama nehri ile birleştiği yerde nehrin genişliği 24 kilometreye kadar ulaşıyor.
Bulgar yolunda Diyanet İşleri Başkanı’na iki üzücü haber de ulaştı. Birisi Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu Başkanı’nın Brüksel’de beyin kanaması sonucu ölümü, diğeri de Türkiye’ye önemli hizmetleri dokunmuş bir işadamı olan Sakıp Sabancı’nın ölümü. Türk heyetini Bulgar şehri idarecisi ve şehirde bulunan tek caminin imamı ve diğer yöneticiler karşıladı. Tatar, Bulgar ve Rus kıyafetlerini temsilen giymiş gençler heyeti selamlayarak yöresel iki hamur işinden, gubediye ve çekçek, heyete tattırdılar. Daha sonra kalıntılar ve müze gezildi. Kalıntılarda iki büyük minare restore edilmiş, iki kümbet ve bir türbe kalıntısı ayakta kalabilmiş, geçmişte bir cami kalıntısı ise kiliseye çevrilmiş temel olarak da Müslüman mezar taşları kullanılmış. Bunu açıkça görebiliyorsunuz. Kalıntıların olduğu yer İdil nehrinin kenarında yüksekçe bir yerde, buradan İdil’in muhteşem manzarasını seyretmeniz mümkün.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.diyanet.gov.tr/turkish/yhaber.asp?id=91
" target="_blank">http://www.diyanet.gov.tr/turkish/yhaber.asp?id=91
</a>
|