Einzelnen Beitrag anzeigen
  #18011  
Alt 24.05.2005, 23:31
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Örnek din uzmani YNÖ!

KUR’AN’DAKİ İSLAM Sayfa: 529

Ahzab suresi ayet: 59



S-59. Ayette geçen “cilbab” la ilgili bilgi verir misiniz?

C-Bu ayetteki emir şartlı bir emirdir. Mümin kadınların tanınıp ta eza görmemelerini sağlamak için üzerlerine cilbab (sokağa çıkıldığında kullanılan ve vücudu baştan aşağı örten dış giysi) almaları emrediliyor. Yani cilbab emri tanınmayı sağlamak ve tasallutu önlemek içindir.

Cilbab ayetiyle ilgili beyanı Hayrettin Karaman çok güzel açıklamıştır, diyerek, Hayrettin Karaman’dan naklen aşağıdaki yazıyı alıyorsun. Yazı şu: “Örtünme ile ilgili ayetler iki surede yer almıştır. Ahzab suresindeki ayet, iffeti korumaya yönelik örtünme ile değil, hür Müslüman kadınları böyle olmayanlardan ayırmaya yönelik özel kıyafetle ilgilidir. (Ahzab: 33/59) “Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına (dışarı çıkarken) üstlerine üstlerine örtü almalarını (Cilbab adı verilen dış giysiyi bürünmelerini) söyle; bu onların tanınmalarını ve incitilmemelerini daha iyi sağlar…” Ayette, Cilbab denilen ve vücudu baştan aşağı örten dış giysinin kullanılmasının sebebi açık olarak zikredilmektedir: “tanınmaları, diğerlerinden ayırt edilmeleri ve bu sebeple incitilmekten kurtulmaları” O devirde henüz köle ve cariyeler bulunduğu için, çarşıda pazarda bunlara sataşılır, el ve dil ile rahatsız edildikleri olurdu. İslam bir yandan bu gibi davranışları önlemeye çalışırken, diğer yandan, cariye sanılarak hür kadınların da rahatsız edilmelerini önlemek üzere tedbir almıştır. Bu tarihi olgu, Cilbab adı verilen dış giysinin, bütün devirlerde Müslüman kadınlar için gerekli bulunmadığını anlamada önemli bir yorum delili olmaktadır. Ayetin sonunda yer alan ve gerekçeyi açıklayan kısım da bu konudaki şüpheleri ortadan kaldırmaktadır. Şu halde tarihi şartlar değişip, ya toplumda cariye kalmadığında-ki bugün böyledir- yahut ta ayırımı sağlayacak, başka bir alamet bulunduğunda –bir başka toplumda kadınlar, başka bir alametle diğerlerinden ayrıldığında- Cilbab emri bağlayıcı olmaktan çıkar.” (Karaman İslami Araştırmalar Dergisi Ekim 1991) Hayrettin Karaman’ın sözü burada bitti. Şimdi; sayın Öztürk siz devam ederek diyorsunuz ki: “Demek oluyor ki, Cilbab örfi bir düzenlemedir. Belli şartların varlığına bağlıdır. O şartlar tekrar doğarsa Cilbab emri tekrar devreye girecektir.”