Meryem toz alıyordu. "Nereye gidiyorsun?" dedi kapıdan çıkarken. "Marmara Üniversitesi"nde panele katılacağım" dedim.
Siyah ayakkabılarımı kutuya koyarken "Öğrencilere mi konuşacaksın?" diye sordu. "Yok" dedim " Hemşirelere konuşacağım. Hemşirelik haftası bu hafta" dedim.
"Yalan!" dedi..
Şaşırdım. Sonra hatırladım. Meryem"in en çok istediği şeymiş hemşire olmak. "Kafalarına taktıkları o kepleri çok hoşuma gidiyordu" diye anlatmıştı. "Okusaydım kesin hemşire olurdum ama okutmadılar beni."
Çok da iyi hemşire olurdu eminim.
Sırtındaki kanadı göremiyorsunuz ama vallahi bir kanatları eksik bu Meryem"in. Sevinçle, telaşla yolcu etti beni. "Selam söyle hemşirelere" diye...
M.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu" nda "Yaşlılığa Giden Yolu Uzatmanın Sırları" başlıklı bir paneldi katıldığım.
Prof. Dr. Aydın Sav"in bilimsel becerilerinden dolayı adını çok duyardım ama bu panelde onu ilk kez DINledim ve sanıyorum ki bundan sonra patoloji üzerine verdiği ingilizce seminerlerin bile müptelası olabilirim.
Bilim adamlarının tek düze bir ses tonu tutturup barkovizyondaki yazıları okumayı "konuşma yapmak" diye isimlendirmelerine o kadar bozuluyorum ki...
Hele bir de bazıları uzun uzun yazılar yazıp hızlı hızlı okumaya çalışıyor ve biz zavallı DINleyicilere dayanılmaz bir işkence yaşatıyorlar.. Neyse..
Aydın Hoca müthiş bir konuşmacı..
Konu başlığı zaten çok ilginç ve aldığım notları size bir pazar yazısı olarak iletmeyi düşündüğüm için o gün panelde konuşulanları şimdi yazmayacağım.
Ancak panel sonrası yaptığım ayak üstü sohbette Hemşirelik Yüksekokulu öğretim üyelerinin bir serzenişi vardı ki işte o bugünkü yazımın asıl meselesi.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.gazetevatan.com/cat/haber_detay.asp?Newsid=53342&Categoryid=4&wid=10&a ranan=DIN" target="_blank">http://www.gazetevatan.com/cat/haber_detay.asp?Newsid=53342&Categoryid=4&wid=10&a ranan=DIN</a>