Einzelnen Beitrag anzeigen
  #16482  
Alt 02.05.2005, 08:44
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Resulun teblig"den bask görevi yokmus?!

RASULÜN ÜZERİNDE TEBLİĞDEN BAŞKA VAZİFE YOKMUŞ (!)
A.Hulusi Diyor Ki;



“ RASULÜN ÜZERİNDE TEBLİĞDEN BAŞKA VAZİFE YOKTUR...” ( 5-99)

“Ayetinde bulunduğu gibi; -ki bu gerçeği Muhyiddini A’rabi ( selam ona) de Fusus nam kitabında belirtmiştir-; sadece tebliğciden, ikaz ediciden, müjdeleyiciden, şahidden başka bir şey değilken, kimin haddinedir, şeyhlik, mürşidlik iddiasına kalkışmak...

Kur’an’da kendisine mürşid diye hitap edilmemiş, mürşidim dememiş Efendimiz önümüzde dururken, bazı kişilerin böyle bir davaya kalkışmaları elbette ki hayret vericidir...” ( Ahmet Hulusi Tecelliyat S:47 )



“KUR’AN, rabıtan Zat-ı Hak olsun!..

Bil ki, hiçbir fani mürşid olamaz ve değildir!..

O kişilerin her biri en ziyade Efendimizin varisleridir... Varislere ise, ancak o kişilikde olanlar kalabilir..” ( Ahmet Hulusi Tecelliyat S:47 ).

----------------------------------------------

Sayın Hulusi! Bu kadar kısa görüş sahibi olacağınızı hiç tahmin edemezdim ! Size ne oluyor da : Cenabı Allah’ın (c.c.) “Seni ancak alemlere rahmet olarak” ve de “Nurlar saçan bir güneş olarak gönderdik” buyurduğu; tüm insanlığın efendisine: “Mürşitlik” sıfatını çok görüyorsunuz ? ve de ; “Allah (c.c.) O’na ”Mürşid dememiş” diyebiliyorsunuz

Bu kanuda sizin gibi düşünen : Sayın Abdulaziz Bayındır’a cevaben yazdığım ayetleri tekrar olmasın diye buraya almak itemezdim. Ama bu kitabı okuyanların Sayın Bayındıra cevap olarak yazdığım kitabı görmemiş olabileceklerinden tekrar olmasına rağmen buraya alıyorum. İnşeallah bu ayetler size birşeyler anlatır da inancınızı düzeltirsiniz. Zaten bu sıfatı Peygamberimize çok görürken kendinize çok güzel yakıştırıyor: “ Bu benim keşfim” “Bindörtyüz yıllık sırları açmak benim görevim” gibi iddialardan da vazgeçmiyorsunuz (!)



İşte Peygamberimiz Efendimizi tanıtan bazı ayetler:



“İnsanlardan bazısı, bir bilgisi, bir rehberi ve (vahye dayanan) aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın, Allah hakkında tartışır.” (Hac Suresi. Ayet: 8)




“Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun ,hidayet edici( bir rehberi) vardır.”(Ra’d Suresi.ayet:7)




“Allah"ın, göklerde ve yerdeki (nice varlık ve imkânları) sizin emrinize verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de, insanlar içinde, -bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı yokken- Allah hakkında tartışan kimseler vardır.”(Lokman Suresi.ayet.20)




“Sabrettikleri ve âyetlerimize kesinlikle inandıkları zaman, onların içinden, buyruğumuzla doğru yola ileten rehberler tayin etmiştik”.(Secde Suresi.ayet:24)




“İmân eden zât ise dedi ki: Ey kavmim bana tâbi olunuz, sizi doğru yola götüreyim.”(Mümin Suresi. Ayet :39)




“Yanlarındaki Tevrat ve İncil"de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber"e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten men eder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber"e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr"a (Kur"an"a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.” (Araf Suresi.ayet: 157)




“ Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab"ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.” (Bakara Suresi.ayet: 151)




“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah"ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Al-i İmran Suresi: ayet: 164)




”Musa"nın kavminden hak ile doğru yola ileten ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır “(.A’raf Suresi. Ayet: 159)



“Yarattıklarımızdan, daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur.(A’raf Suresi. Ayet:181)




“İşte böylece sana da emrimizle Kur"an"ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru yola hidayet ediyorsun. ”(Şura Suresi . ayet: 52)




“Andolsun ki Resulullah, sizin için, Allah"a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah"ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”(Ahzab Suresi. Ayet 21)



“O,arzusuna göre de konuşmaz.”(Necm Suresi. Ayet: 3)




“Halbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap edecek değildir. Ve onlar mağfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici değildir (Enfal Suresi. Ayet: 33)



“Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır. Akraba olanlar, Allah"ın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitap"ta yazılı bulunmaktadır.(Enfal Suresi. Ayet: 6)



“ (Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.(Enbiya Suresi. Ayet: 107)



“Allah"ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).(Ahzab Suresi. Ayet: 46)



“Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber"e itaat edin ki merhamet göresiniz.(Nur Suresi. Ayet: 56)




“Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber"in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber"e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir. (Hucurat Suresi. Ayet: 2)




“Allah"ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah"ın kalplerini takvâ ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır. (Hucurat Suresi. Ayet: 3)



“Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır.”(Kalem Suresi. Ayet: 3)



“Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.” (Kalem Suresi. Ayet: 4)




“(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah"ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”(Al-i İmran Suresi. Ayet: 31)




“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah"tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez”.(Tevbe Suresi. Ayet:24)