| 
				 HOŞGELDİN KADINIM 
 HOŞGELDİN KADINIM 
 Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
 yorulmuşsundur;
 nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
 ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
 susamışsındır;
 buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
 acıkmışsındır;
 beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
 memleket gibi yoksuldur odam.
 
 Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
 ayağını basdın odama
 kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
 güldün,
 güller açıldı penceremin demirlerinde
 ağladın,
 avuçlarıma döküldü inciler
 gönlüm gibi zengin
 hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
 
 Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
 
 PS: Kimin söyledigini unuttum ama siir olarak Nazim Hikmet yazmisti !!!
 |