| 
				 Sen miydin o yalnızlığın mıydı yoksa 
 Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimiziDilimizde akşamdan kalma bir küfür
 Salonlar piyasalar sanat sevicileri
 Derdim, günün birinde insan arasına çıkarmaktı seni
 Yakanda bir amonyak çiçeği
 Yalnızlığım benim sidikli kontesim
 Ne kadar rezil olursak o kadar iyi.
 
 Kumkapı meyhanelerine dadandık
 Önümüzde; altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi
 Ardımızda görevliler hızır paşalar
 Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
 Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
 Çöpçülerin elleriyle okşardım seni
 Yalnızlığım benim süpürge saçlım
 Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
 
 Baktım gökte bir kırmızı, bir uçak
 Bol çelik, bol yıldız, bol insan
 Bir gece sevgi duvarını aştık
 Düştüğüm yer öyle açık seçik ki
 Başucumda bir sen varsın bir de evren
 Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
 Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
 Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
 Sevgi Duvarı - Kendine İyi Bak
 
 Yan yana geçen geceler unutulup gider mi
 Acılar birden biter mi
 Bir bebek özleminde seni aramak var ya
 Bu hep böyle böyle gider mi.
 
 Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi
 Dikenleri göğü deler mi
 Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya
 Bu hep böyle böyle gider mi.
 
 Kendine iyi bak beni düşünme
 Su akar yatağını bulur,
 Kendine iyi bak beni düşünme
 Su akar yatağını bulur,
 
 İçimdeki fırtına, kör kurşunla diner mi
 Kavgalar kansız biter mi
 Bir mavzer çığlığında seni aramak var ya
 Bu hep böyle böyle gider mi
 
 Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi
 Dostluklar birden biter mi
 Bir kardeş selamında seni aramak var ya
 Bu hep böyle böyle gider mi
 
 Kendine iyi bak beni düşünme
 Su akar yatağını bulur,
 Kendine iyi bak beni düşünme
 Su akar yatağını bulur,
 Sevgi Duvarı - Karar Vermek Zor
 
 Malatya’ dan çıktım yola, yollar yanıyor
 Düşman sarmış dört yanımı, kurşun saçıyor
 Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor
 Yaşasam mi ölsem mi
 Karar vermek zor.
 
 Beyler deresinde kardaş pusu kurdular
 Dağda çadır çadır aştılar tüfek çaktılar
 İki er kardeşi canımdan, canımdan vurdular
 Yaşasak mi ölsek mi
 Karar vermek zor.
 Sevgi Duvarı - Şiddet
 
 Ya dinle, ya dinle, ya dinle ya dinle yada git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmaz,
 Ya dinle ya git
 Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmaz
 Ya dinle ya git
 Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle yada git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmaz
 
 Kokun burda rengin burda yüzümde saçlarımda
 Kanım kanımda akıyor ey Bağdat biz hep sizleyiz
 
 Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya da git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmazsa
 Ya dinle ya git
 
 Bağdatlım, emekçim,
 Kardeşim ha, kardeşim ha
 Tuttuğum zafer olsun hep böyle
 Güzel kardeşim güzel Bağdatlım
 Tuttuğum zafer olsun hep böyle
 
 Ya şimdi, ya şimdi, ya şimdi ya hiç
 Ya şimdi, ya şimdi, ya şimdi ya hiç
 
 Gözüm kardeşim canım kardeşim
 Benim kardeşim, benim kardeşim
 Yarın geç olur, yarın geç olur,
 tuttuğun zafer olsun hep böyle
 Yarın geç olur, yarın geç olur,
 tuttuğun zafer olsun hep böyle
 
 Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya da git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmaz
 Ya dinle ya git
 Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya git
 Bu şiddet olmazsa hiç olmaz
 Ya dinle ya git
 Sevgi Duvarı - Hep Sonradan
 
 Ne sen Leyla’ sın ne de ben Mecnun
 Ne sen yorgun ne de ben yorgun
 Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu.
 
 Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
 Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
 Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
 Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan.
 
 Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
 Ne sen mağrur ne de ben mağrur
 Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu.
 
 Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan
 Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
 Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan
 Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
 Sevgi Duvarı - Şiire Gazele
 
 Senin eşkin meni düşürdü dile
 Ne çe aşığh olur bülbüller güle
 Hasret çektim, könül verdim, seni sevdim men,
 Hasret çektim, könül verdim, seni sevdim.
 
 Böyle bir güzele, eşkimir gazele,
 Şiire gazele könül verdim şiire gazele
 
 Eger menden ayrıl, gezip dolansın
 Menim bu eşkime yigane kalsın
 Alışaram, ot tutaram, hem yanaram men
 Alışaram, ot tutaram, hem yanaram.
 
 Bunuda bilmerem, sensiz men gülmerem
 Könlümü vermerem, heç kesemem könlümü vermerem
 Sevgi Duvarı - Doruklara Sevdalandım
 
 Filiz filiz harelendim dağlara uymak için
 Kan gölünde kurulandım hayatı duymak için
 Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için
 Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için.
 
 "Kekik kokusu duydum
 Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
 Uyandım birdenbire
 Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
 Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
 Yorgunum;
 Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
 Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
 Düşmanlarım ulaşamazlar..."
 
 Katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye
 Yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya
 Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya
 Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya.
 
 Denizlerde dalgalandım taşları oymak için
 Doruklara sevdalandım ışığa doymak için
 Irmaklarda durulandım dağları duymak için
 Irmaklarda durulandım dağları duymak için.
 
 "Bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla
 Bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun
 Bir kuş çırpınan kalbi dudağımda
 Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun.
 Bahar gelmiş balam benim
 Bahar gelmiş dayanmış
 Dalda yaprak bebeciğim
 Suda köpük uyanmış
 Kuzulara özenmiş kızım benim
 Körpe sesler dinlenmiş
 Ay ışığında yanmış yavrucuğum
 Onun için beyazmış."
 
 Şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye
 Yüreğim yare yare yankılanır bin acıya
 Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya
 Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya
 Tedirgin - Munzurlu
 Munzurdan bir kus indi
 Karali karali
 Gittim baktim kanatlari
 Yarali yarali
 Kirvem belli dersim daglari
 Marali marali marali
 Kirvem kirvem kirvem kirvem
 Hey avci vurmus gor kac gundur yarali
 
 Munzurdan bir tas su verim de olem diyor
 Hem agliyor hem bir turlu soyluyor
 Biz de soyleyelim birlikte olelim
 Munzur benim kirvem olur kime vereyim
 Kirvem yine bela kirvem yine bela
 Duman olmus daglar yolum karanlik
 Kirvem yine bela kirvem yine bela
 Kor olmus daglar yolum karanlik
 
 Aaahh diz cokup illede
 Anam anam anam diyor
 Burna haber salinda daye daye daye
 Ahhhh donup gitsem su daglara diyor
 Kirvem daglarda nerde oldugunu bilem
 Ahhhhh daglara git ates yak orda oldugunu bilem
 Ahhhh kirvem uzat uzat ayaginin altini opem
 
 Munzurdan bir tas su verim de olem diyor
 Hem agliyor hem bir turlu soyluyor
 Biz de soyleyelim birlikte olelim
 Munzur benim kirvem olur kime vereyim
 Kirvem yine bela kirvem yine bela
 Duman olmus daglar yolum karanlik
 Kirvem yine bela kirvem yine bela
 Kor olmus daglar yolum karanlik
 Tedirgin - Tedirgin
 Sarı sıcak yazılar uzak
 Dost uzanan eller uzak
 Karanlıklar kurmuş tuzak
 Benim sonum dünden belli
 Haramiler sarmış yolumu
 Güvercinler muhbir ucar
 Telden tele fermanım gider
 Benim sonum dünden belli
 Gözlerim dolar kan sanırım
 Betonlar boğar nefessiz kalırım
 Şahidim yoktur
 Perdeler örtük
 İnanamassın ağlarsın
 
 Geceler mi sen, benmi yorgunum
 Mermiler mi sen, benmi yangınım
 Düşlerim tutsak
 Yüreğim sürgün
 İçimde bir çocuk tedirgin
 
 Suskunum vurgunum
 tedirginim benim
 haylanmaz uslanmaz
 tedirgin...
 
 Dağlarda kar yollar uzar
 Yar belinden kollar uzar
 Hasımlarım kurmuş tuzak
 Benim sonum dünden belli
 Müfrezeler sarmış yolumu
 Menekşeler solgun açar
 Dilden dile fermanım gider
 Benim sonum dünden belli
 Gözlerim dolar kan sanırım
 Betonlar boğar nefessiz kalırım
 Şahidim yoktur
 Perdeler örtük
 İnanamassın ağlarsın
 Tedirgin - Mahur
 Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
 O mahur beste çalar Müjgan"la ben ağlaşırız
 Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
 Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
 O mahur beste çalar Müjgan"la ben ağlaşırız
 
 Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
 Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
 Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
 Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
 
 Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
 Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
 Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
 Geceler uzar hazırlık sonbahara
 Tedirgin - Layla
 Saclarin savrulur turkulerime
 Deli ruzgar eser gecelerime
 Huzunler dolar bos kadehime
 Yuregim tutusur geceler boyu
 Aman be leyla can leyla
 Bosver bu aska ha leyla can leyla
 Son ver bu aska
 
 Cikmaz sokaklarda
 Kapina dustum
 Golgem pesi sira ayak sesleri
 Yagmur altinda
 Atese dustum
 Basimda savrulur sevda kulleri
 
 Aman be leyla can leyla
 Bosver bu aska ha leyla can leyla
 Son ver bu askki
 Tedirgin - Grev (Dilekçe)
 Oy bilesen ki ben haa
 Tas doven demir doven
 Oy bilesen ki ben haa
 Toz toprak icinde sanli
 Sufakatim vakti coktur
 ellerim magrur yavru
 oy bilesen ki ben haa
 yerden cevahir soken
 zincirini yitirmis dev
 feryadim
 grev hakkimi isterim
 grev hakkimi isterim
 GREV !
 Tedirgin - Derin Bir Ah Çektim
 Derin bir ah cektin icim yandi
 Kiyamaz gozum gozlerine
 Ruyalarimdan gelip gecersin
 Varamaz elim ellerine
 Tren yolunda raylar uzar
 Uzarda nereye gider
 Ay"a gider, suya gider ,yola gider, yar gider
 Benimde basima gelenler adami kanser eder
 Benimde basima gelenler insani kanser eder
 
 Derin ah cektin icim yandi
 Dayanmaz gonlum hasretine
 Arzularimdan gelip gecersin
 Yaslanmaz basim dizlerine
 Gurbet olunca yollar uzar
 Uzarda nere gider
 Daga gider ,tasa gider, askka gider ,yar gider
 Benimde basima gelenler adami kanser eder
 Benimde basima gelenler insani kanser eder
 
 Derin bir ah cektin icim yandi
 Yetismez omrum gencligine
 Son nefesimden gelip gecersin
 Yagmaz gozum ellerine
 Daragacinda ipler uzar
 Uzarda nere gider
 Cana gider, kana gider, sona gider, yar gider
 Benimde basima gelenler adami kanser eder
 Benimde basima gelenler insani kanser eder
 Tedirgin - Yazamadım
 Uzak gecen baharlari
 Huzun satan hazanlari
 Gence kalem kiranlari
 Yazamadim yazamadim
 Kirik dokuk umutlari
 Sakincali tutkulari
 O cocuksu korkulari
 Yazamadim yazamadim
 
 Solgun suskun resimleri
 Goge yoldas denizleri
 Omrume goz dikenleri
 Yazamadim yazamadim
 Ses vermeyen geceleri
 Tanimi zor acilari
 Tek kisilik sancilari
 Yazamadim yazamadim
 Gun oksuzu odalari
 Uygun adim voltalari
 Ah zamansiz sorgulari
 Yazamadim yazamadim
 Yitip giden anilari
 Katledilmis duygulari
 Yarim kalmis sevdalari
 Yazamadim yazamadim
 Tedirgin - Sevemezsin
 Deli dolu bir aksam
 Vakit ayrilik
 Saatler yanlizliga donuyor magrur
 Yabanci dusler kalmis dunden geriye
 Yurekler pismanliga carpiyor magrur
 Adimi anamazsin ,yoluma cikamazsin
 Gonulden sevemezsin sen
 Gecmisi silemezsin, ruyama giremezsin
 Gercekten sevemezsin sen
 Beklenen olumlerin kacisi olmaz
 Bir yildiz bilinmeze kayiyor magrur
 Ben surgunum sen durgun
 Kacak bu sevda
 Dilim hep elvedaya donuyor magrur
 Haykirsam duyamassin
 Cagirsam gelemezssin
 Yurekten sevemezsin sen
 Zor gunde aramassin
 Hic yanliz kalamazsin
 Korkusuz sevemezsin sen
 
 "Oyle bir kusup gidisin vardi ki
 Seni vicdansiz ,insafsiz,kitapsiz"
 Tedirgin - Ah!..
 Yüzünün yarısı göz kadife yansımalı
 bulutlu siyah ah bulutları eflatun
 o boy aynasından çıktı fransızın malı
 vişne asidi vardı tadında rujunun
 ah sinema yıldızı filan olmalı
 ağızlığı kristal son derece uzun
 
 bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız
 alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor
 ah çocuk yüzünde gül goncası ağız
 saçlarından incecik su tozu dökülüyor
 sığınak gibi derin ağaçlar gibi yalnız
 karartma başlamış ışıklar örtülüyor
 
 ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu
 kırkmaları morsalkım göz kapakları saydam
 çok vapurun battığı bir liman orospusu
 bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam
 ay ışığında deniz akordeon solosu
 pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam
 
 görkemli çadırında italyan lunaparkın
 sanki zeytin düşürür yerlere gözlerini
 ah tahtına kurulmuş bol sakallı bir kadın
 sutyenler tutmuyor çılğın göğüslerini
 kaşları ip incesi kumral kirpikleri kalın
 kim görse şaşırır sakalının süslerini
 
 tavana asılmış sosyalist saçlarından
 ah sabah sabah omuzları kan içinde
 işkence sonrası genç bir kadın militan
 yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde
 adı bile çıkmamış dudaklarından
 doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde ...
 Tedirgin - Elektro Şok
 Cocuksu korkulari senle bastirdim
 Yaninda sofra kurdum kasik salladim
 Kana kana ictim seni agustosta
 Rakimda buz oldun sisemde bugu
 Karanlik sokaklari sahipsiz mezarlari
 Seninle gectim sensiz bir hictim
 Usudum sobamda senle kavruldum
 Aciktim asimi senle pisirdim
 Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik
 Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik
 Gecip vermez daglari seninle astim
 Uzaktaki dostlara senle ulastim
 Tak fisi bitir isi dedikleri bu
 Hep rahat yasamaya senle alistim
 Simdi los odalarda tutsagin oldum
 Yasal koridorlarda damgali puldum
 El kelepce kol kirik gonul caresiz
 Her bir dokunusunda titredim durdum
 Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik
 Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik
 Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik
 Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik
 Başkaldırıyorum - Beni Tarihle Yargıla
 
 Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is,
 Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
 Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla,
 Ve tarihle yargıla...
 
 Bal değildir ölüm bana,
 İdam gül değildir bana,
 Geceler çok karanlık,
 Gel düşümdeki sevgilim,
 Ay ışığı yedir bana...
 
 ”Ahh... Ben hasrete tutsağım,
 Hasretler tutsak bana
 Bıyığımdan gül sarkmaz,
 Bıyık bırakmak yasak bana,
 Mahpus bana, sus bana.
 Yağlık ilmek boynuma...
 Sevgili yerine
 Koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım,
 Ve sonra sabırla beklerim,
 Bulutları çekersiniz üstümden,
 Suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız,
 Ve o güzel geleceği getirirsiniz bana...
 Ölüm tanımaz işte o zaman sevgim,
 Tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum,
 Gözlerimde güneş koşar,
 Ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma...”
 
 Duygu bana, öykü bana,
 Roman gibi her an bana
 Hücremde yalnızım gel,
 Gel düşümdeki sevgilim,
 Soyunup hazırlan bana.
 
 “Biraz sonra asmaya götürecekler beni,
 Biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni,
 Hoşçakalın sevdiklerim;
 Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök...
 Bütün doğa hoşçakalın...
 Hoşçakalın sevdalılar,
 Çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar,
 Sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar,
 Hoşçakalın...
 Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları,
 Sevda türküleri ve şiirler.
 Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler.
 Dağlarında yürüdüğümüz toprak,
 Yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın...
 Hoşçakalın ağız tatlarım;
 Sıcak çorbam, çayım, sigaram...
 Havalandırma sıram, banyo sıram, kelepçe sıram...
 Parkamı, kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı,
 Ve kalemimi, ve saatimi,
 Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
 Hoşçakalın, hoşçakalın...”
 
 Dostum bana, sevdam bana,
 Soluğunu geçir bana,
 Uyku tutmuyor gözüm,
 Anılar sıraya girdi.
 Gel anne süt içir bana.
 
 ”Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
 Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
 Yedi bölge, dört deniz,
 Yedi iklim, altmış yedi şehir,
 Okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
 Deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
 Asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
 Ve işçiler ve köylüler...
 Hoşçakal ülkem
 Hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
 Hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
 Hoşçakalın dünyanın bütün halkları,
 Sınırlı olmayan mekâna,
 Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben;
 En sevda halimle, en yaşayan halimle,
 Gidiyorum dostlarım,
 Hoşçakalın, hoşçakalın...
 Beni yaşamımla sorgula iki gözüm,
 Beni yüreğimle, beni özümle,
 Bilimle anla beni, felsefeyle anla beni,
 Tarihle anla beni,
 Ve öyle yargıla.
 |