zamani geldi artik
Degerli Arkadaslar wo bleibt ihr denn alle, wird es nicht langsam zeit nach dem man solche Nachrichten überall BSP: das man endlich sich irgendwo zusammenfindet wo kann auch etwas ändern kann wie ihr gesehen habt greift auch dieser auch das thema die sache mit der demonstration auf wo die türkische polizei weibliche pkk-anhänger auseinander gebracht hatte dies wurde aber als polizeilichler übergriff der türkischen polizei abgestempelt......es wird zeit das wir uns dort zusammenschließen wo wir auch etwas verändern können ihr als in deutschland lebende türkische landsleute wäre es denn nicht besser wenn wir uns hier in deutschland zusammschließen würden um zb das ansehen der türkei durch aufklärung zu bewahren und um unseren Türkischen landsleuten in deutschland behilflich zu sein was könnt ihr in der türkei ändern nichts wir müssen dort anfangen wo wir am meisten ändern können nicht nur in der Türkei werden unser landsleute durch bestimmte Volksgruppen unterdrückt auch in der EU bzw Deutschland ist das der Fall um diesen leuten zu helfen müssen wir erst anfangen zusammenzuhalten und uns zusammenschließen erst dann können wir etwas verändern ich hoffe das ihr euch bei mir meldet und das ihr meinen grundgedanken rauslesen konntet ich hoffe bald von euch zu hören und das ihr denn anderen in deutschland lebenen türkischen landsleuten bescheid sagt das wir zusammen etwas gegen diese difarmierungen gegen die Türkei hier in Deutschland etwas unternehmen können.
Leserkomenntare (aus einer nachricht aus internethaber 15.03.05 über einen neu gegründeten verein)
Gercek olayları okuyalım
Kürtleri kardeş olarak gören Türklere sesleniyorum elinize ay-yıldızlı Türk Bayrağı"nı alarak Diyarbakır sokaklarında dolaşmayı deneyin. Bakalım ne olacak?. Biz Türklere kürtler kardeşimizdir propagandası yapmaya çalışacağınıza oradaki kürtlere Türkler kardeşinizdir propagandası yapmayı deneyin. Bakalım nasıl bir karşılık alacaksınız?...
Gercek olayları okuyalım(
Dünya Kadınlar Günü"nü bahane edip izinsiz gösteri yürüyüşü yapan ve nazikçe ikaz edilmelerine rağmen dağılmamakta direnerek taşlarla sopalarla polise saldıran PKK, DHKP-C, TİKKO gibi terör örgütlerine mensup kadınlardan birkaç tanesinin polis tarafından coplanması Türkiye ile Avrupa gündeminin birinci maddesi hâline geldi.
Avrupalılar Türkiye"nin Avrupa Birliği"ne girmesini istemedikleri için bu olayı dallandırıp budaklandırıyorlar yani niyetleri açıkça bellidir.
Peki ama Türkiye"deki yazar-çizer ve siyasetçi takımına ne oluyor? Polise bu derece yüklenmelerinin sebebi nedir?.. Avrupa"ya yalakalık mı?
Bir tane vatan evladı ortaya çıkıp da Coplanan kadınlar sütten çıkmış ak kaşık değildir hepsi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni hedef alan bölücü-yıkıcı terör örgütlerinin militanları veya sempatizanlarıdır. demiyor... Herkes polise çullanıyor.
Neymiş efendim, kadınlara cop vurulmazmış!...
Devlet düşmanının kadını-erkeği olmaz. Devlet düşmanına cinsiyet ayrımı uygulanmaz. Kimse o kadınları devlete düşmanlık etmeleri için zorlamadı kendi özgür iradeleriyle bu yolu seçtiler. Öyleyse sonuçlarına da katlanacaklar...
Gercek olayları okuyalım(6)
Uyan Türk milleti bıçak kemiğe dayandı artık. Fazladan 3- 5 oy kapabilmek uğruna beyninize Türk ile kürt kardeştir fikrini sokanların etkisinden kurtulun. Tek taraflı kardeşlik duygularının faydası yok karşımızdaki gözü dönmüş sürü bizi kardeş olarak görmüyor. Her Türk tehlikenin bilincine vardığı takdirde bu belanın üstesinden geliriz ancak
Uyan Büyük Türk Milleti
Bu türk Kürt derneklerinin amacı ülkeyi ele geçirip bölmektir.Bunu anlamamak için saf olmak gerekir.Daha Pkk yi terör değil özgürlük hareketi olarak gören bu örgütler neyi amaçlıyor..?Görüşleri Pkk ile aynı olan bu örgütlerin hedefi ne...?Bence Türk toplumunun tolerans sınırlarını aşmaya başlamıştır.Bunlara ekonamik ve piskolojik yaptırımlar uygulanmalıdır.Yada başka yöntemler...
<a href="redirect.jsp?url=http://www.internethaber.com/mays/article_view.php?aid=282946" target="_blank">http://www.internethaber.com/mays/article_view.php?aid=282946</a>
Diyarbakır"da kurulan Kürt-Der adlı derneğin amaçlarını yakın plana alan Ertuğrul Özkök endişelerini dile getirdi. Özkök"ün Kürt-Der"le ilgili saptamaları kafa karıştırdı.
Türkiye"nin bir "dernek cenneti" görüntüsü verdiğine dikkat çeken Ertuğrul Özkök, geçenlerde kurulan Kürt-Der"i yakın plana aldı. Derneğin amaçlarını irdeleyen Özkök "Kürt Etniki Eteryası mı?" başlıklı yazısında endişelerini dile getirdi:
- GEÇEN hafta Hürriyet dahil birkaç gazetede küçük bir haber çıktı.
Bu haberi bir kenara yazdım.
Çünkü ne anlama geldiğini henüz tam olarak kavrayabilmiş değilim.
ÖN YORUM
Ama bu haber üzerine şimdilik ‘ham’ sayılabilecek bir düşünce egzersizi yapmak gerekir diye düşünüyorum.
Türkiye’nin istihbarat birimlerinin de aynı egzersizi yaptığını sanıyorum.
Haber şuydu:
Diyarbakır’da ‘Kürd-Der’ isimli bir dernek kurulmuş.
Türkiye bir dernek cenneti.
O nedenle ‘Bir dernek daha kurulmuş’ deyip geçebilirsiniz.
Ancak bana göre bu derneği sıradan olmaktan çıkaran bir özelliği var.
Amaçları arasına şöyle bir bölüm eklenmiş:
‘Kürdistan’ın diğer parçalarındaki halkla kültürel ilişki ve eğitim konularında projeler yapmak; o parçalardaki ulusal demokratik hareketle dayanışma sağlamak; Güney Kürdistan’daki yükseköğrenim kurumlarıyla gençlerimizin ilişki kurması için çalışma grupları oluşturmak.’
Bu tarife bakınca ister istemez şunu soruyorum:
Acaba bu tarifte bir ‘Kürt megalo ideası mı yatıyor?’
Acaba bu, bir ‘Kürt Etniki Eteryası mı?’
Yani Anadolu Rumları ile Yunanistan’daki Rumları bir araya getirmeyi amaçlayan derneğin Kürt versiyonu mu?
Yani bölgedeki çeşitli ülkelerde yaşayan Kütleri birleştirmeyi mi amaçlıyor?
Derneğin amaçları böyle tarif edildiğine göre, bunun Irak, İran ve Suriye’deki Kürtler arasında da bir ‘muhatabının’ bulunması gerekiyor.
İtiraf edeyim, bu dernek benim kafamda ciddi bazı sorulara yol açtı.
YA TÜRKLER
Kullandığı kavramlara bir bakın:
‘Kürdistan’ın diğer parçaları’, ‘o parçalardaki ulusal demokratik hareket’, Güney Kürdistan’.
Geleceğini Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde gören, bölünmeyi değil tam aksine bütünleşmeyi hedefleyen bir düşünce, bu kavramlarla siyaset yapma ihtiyacı duyar mı?
Diyeceksiniz ki, Türkiye’de de Batı Trakya Türkleri ve Bulgaristan Türkleri ile dayanışma dernekleri var.
VAR AMA
Var ama onlar Bulgaristan ve Yunanistan için Batı Türkiye, Türkiye’nin diğer parçaları gibi kavramlar kullanmıyor.
Açıkça söylüyorum.
Bu dernek bende bazı kişilerin samimiyeti hakkında şüpheler doğurdu.
O nedenle Leyla Zana’nın, Orhan Doğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını tanıdığını, federal çözümü asla istemediklerini söyleyen öteki kişilerin bu dernek hakkında ne düşündüğünü çok merak ediyorum.
Umarım bu ülkede bir arada yaşama konusundaki samimiyetlerini gösterecek bir açıklamaları olur.
Ama Türkiye’de ve Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtlerin biraz çevrelerine bakma zamanı geldi.
Yapılan şeyleri öteki ülkelerin anlamadığını sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Çevredeki dört ülkenin insanlarının öfkesi giderek yükseliyor.
O nedenle böyle şüpheleri artırıcı davranışlar yerine, birlikte yaşamayı pekiştirecek çalışmalara ağırlık vermek hem Türkler, hem Kürtler için çok daha yararlı olacaktır.
‘Kürd-Der’ gibi dernekler, Kürt meselesini Türkiye sınırlarından çıkarıp bölgesel hale getirebilir.
Ama unutmayalım ki, o zaman buna karşı tepkiler de ulusal sınırlardan çıkıp bölgesel hale gelir.
Söyleyin, Irak savaşından bu kadar çekmiş olan bölgemiz böyle ikinci bir krizden ne yarar sağlar?
Türkiye son 6-7 yıl içinde demokratik bir topluma ulaşmak için devrim sayılabilecek adımlar attı.
Bir zamanlar ‘Kürt’ kelimesine tahammül edemeyen bir devlet, şimdi bu kelimenin ifade ettiği hak ve özgürlükleri, kanunlarla teminat altına alıyor.
SABOTAJ
Ama yavaş yavaş herkesi mutlu edecek bir hedefe doğru giden bu zihniyet yenilemesini, böyle ne amaca hizmet ettiği belli derneklerle torpillemek, sabotajdan başka hiçbir anlam taşımıyor.
Yazı: Ertuğrul Özkök
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
|