"Can alıcı nokta"
***
Can alıcı nokta
Tribünün "adağı" vardı. Kan akacaktı. Hazırlıklar tamamlanmış, "iş" kimin kurban olacağına kalmıştı.
Gencecik Cihat, Hazreti İbrahim"in oğlu İshak gibi yatırıldı bıçağın altına. Belli ki, tribünde ne "koç" vardı, ne de koç gibi delikanlı...
İndi, kalktı bıçak...
Zavallı Cihat, futbola doymaya geldiği staddan ve dünyadan gençliğine doyamadan göçüp gitti.
Hangi golde can verdi acaba? Hangi ümitlerle büyütülmüştü? Katilinin yüzünü görmüş müydü?
Sahada maç...
Tribünde cinayet.
Nihayet, adağını yerine getirdi futbolun katilleri.
Hem futbolu, hem Cihat"ı kör bıçakla kestiler. Hem bizi, hem kendilerini tüm Dünya"ya rezil ettiler.
Cellatlar yakalanacak... Peki "yataklık" edenler?..
Can alıcı nokta burada... Aman lafınıza dikkat edin dedik; lafa en ağırından girdiler. Tribün mafyasına boyun eğmeyin dedik; ortak gibi sevdiler. Yazınıza, sözünüze mukkayyet olun, kızdırmayın, azdırmayın, yakalayın, kanunları uygulayın...
Dinlemediler.
Kana bulandı futbol, tribünler, tenkitler.
Hangi yazı Cihat"ın kanlarını temizler. Kimin umrunda Beşiktaş - Rizespor...
Hoşçakal futbol, merhaba katiller.
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2004/11/22/spor/yersen.html" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2004/11/22/spor/yersen.html</a>
|