o.T.
***
Dünya bir yana, sen bir yana... Feryal Pere
Diyelim ki, Fenerbahçe için kalbi çarpanlardansınız......
Diyelim ki işgüç, tatil matil gibi hayatın önemsiz anlarına bir yenisini eklemek üzere havaalanındasınız.
Ve böyle bir anons duyuyorsunuz: "1907 sefer sayılı uçakla Lyon"a gidecek yolcuların......"
Her şeyden vazgeçip, planları bozup, eldeki bileti yırtıp, o kapıya doğru koşmak istemez misiniz?
Size, yeryüzündeki herkesten fazla benzeyen yolcularla, ilk merhabanın bile hayatın özetini vermek anlamına geldiği yakınlıklar kurarak, aşkın peşine, yeniden, bir kere daha düşmek istemez misiniz?
Vardığınız noktada, sizi hangi şenliklerin, hangi yeni ama "hep tanıdık, tam tanıdık" yüzlerin, seslerin, beklediğini bilmekten daha güzel ne olabilir şu fani dünyada? Dönüş seferinin de şenlikli olması öncelikli hedefler arasındadır ama, önce evdeki huzur... Zenginlik budur!!!
Alinur Velidedeoğlu"nun kulakları çınlasın, M.Ö (Marcio ve Marco"dan önce), reklamcılık yıllarımızda pek sevdiği bir örneği anlatırdı hep, bazı şatafatlı sataşmalara cevap olarak. Uzun bir sokakta, epeyce eczane varmış. Biri tabelasına "Avrupa"nın en iyi eczanesi" yazdırmış, buna kızan diğeri "dünyanın en iyisi" demiş, iyice iddialı olan bir başkası da kendini "kâinatın en iyisi" olmaya uygun bulmuş. Ama en çok iş yapan, tabelasına "Bu sokağın en iyi eczanesi" yazdıran olmuş!
Ne alaka şimdi, ne biliyim, bizim ellerin en keyifli derby skorunun yıldönümü sebebiyle mi aklıma düştü kim bilir!
5 Kasım günü oynanan Diyarbakır-Galatasaray maçında, arife günü olması dolayısıyla pek çok pankart hazırlamıştı Cim Bom taraftarları da. Manchester United ve Olympque Lyon skorlarını havaya havaya kaldırıyorlardı! Boşuna aradı gözlerim FB-GS"yi ilgilendiren bir şaka aradım.Sadece iki tarafla ilgili bir cümle aradım, yok! Herkesin kafası karışık, hem Fenerbahçe Cumhuriyeti denmesine sinirlen, biz Türkiye Cumhuriyetiyiz de hem de İngiliz, Fransız skorlarından medet um; ama ramazanda oluyormuş böyle durumlar, bilim öyle diyormuş!
Zaten, cumartesi akşamı da, gazetemin pek güzel attığı manşetteki gibi ramazan münasebetiyle "direklerarası" bir maç oynandı.
Ah, o ne aziz aziz topun üstünden atlayarak, Alex"e "Gel kardeşim" hareketiydi Pierre"cim! Bazen mükemmel bir şiir iki satır da olabilir!!! Bazen bir cümle, romanlara bedeldir!!! Senin Alex formalı oğlunun ortalıklarda dolaşması bile yeter, içleri açmaya! Sen oturursan eğer, oranın adı yedek kulübesi olmaz, yazlık köşk, ya da cumhurbaşkanlarının "istirahatgâh"ı gibi bir şey olur. Ee, kardeşlerin de oynayacak n"apalım!
İnsan her gün bir şey öğreniyor. Biz Brezilyalılar devre arasında forma değiştirmişiz örneğin. Ayrıca yaşgünlerinde yumurtalı, unlu, sulu kutlamalara da pek alıştık.
Yalnız merak ediyorum, hepsi, başına bunların geleceğini bile bile nasıl tıpış tıpış yürüyor bu "sürpriz"in hazırlandığı yere? Roland Koch"un yaşgünü bile böyle kutlandı.
Kolaysa Daum"a hazırlayın bakalım, ama öyle değil işte, bazı Almanlar daha Brezilyalıdır, bazıları değil. Görüntülere bakılırsa Tuncay"la Kemal, bu partilerde çok eğleniyor. Gelenekleri kolayca benimseyen bir yapımız var demek ki, severim her geleneği senden eserdir diye Didi....
Şansal Büyüka"nın Maraton programında pek güzel ifade ettiği gibi "Dünya çok global bir hale geldi...." Valla öyle.
Seni gidi yaramaz, global hale gelen dünya!
Ama şimdi sıra Trabzon"da
***
Feryal Pere /RADIKAL
<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=133714" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=133714</a>
|