"F.Bahçe" ... "kötü oynayarak yenildi"
"Pandik futbolu"nun ehl-i dandikleri!
Hayat bazan insana garip tezat oyunları oynar, adamı madara eder. Mesela soyadınız "Erdem"dir ama siz hakem yanıltma ve emek hırsızlığı ile maruf olursunuz. Gol atabilecekken "yerse" mantığıyla kendini yere atarsın, hem rakibe, hem kendi arkadaşlarına, hem mesleğine, hem futbolseverlere ayıp edersin, ardından sırtında milli formayla TRT mikrofonlarına "Fatih hocamızın bir lafı var, başarıya giden her yol mübahtır" diye sırıtarak merd-i kıpti demeci verirsin.. Mesela soyadın dürüst olur, El Sahaf"a rahmet okutursun. Yeşil sahalarımızın "Parlak" çocuğu Emre ve saz arkadaşlarının yaptıkları hareketlerin savunucularını ve suskunlarını hayretle izliyorum. Komik bir savunmayla "bilinçsizce" yaptığını söylerken Emre, Sabah Gazetesinin eki Günaydın, şimdiki nişanlısının 5 yıl önceki demecini çıkarıyor arşivden, "Benden önce gay ve travestilerle anılıyordu. Adını ben temize çıkardım" diyor. Hakem gördü görmedi verdi, vermedi tartışması yok, derbinin F.Bahçe açısından özeti çok basit; kötü oynayarak yenildi. Beşiktaş açısından izahı var mıdır peki!.. F.Bahçeli üzülmüştür, kızmıştır ama utanç duymamıştır. Üzüntü
geçicidir ama utanç kalıcıdır! Yıldırım Demirören, yönetimden ayrıldıktan sonra "diyafoncu başkan" Serdar Bilgili ve Beşiktaş"ı içerden sabote etmekle itham ediliyordu kendi camiasının yazarları tarafından. Bazıları da Haluk Ulusoy"un Bilgili"yi cezalandırdığını, çünkü Demirören ve Ulusoy"un akrabalığı olduğunu yazıyordu.. İşte hayat burada da cilve yapıyor ve Demirören "herkese had bildirme" seansları yaptığı sıralarda, devletin ajansı da 100. yıl şampiyonluklarının mimarı olan eski menajerlerinin hakkında 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını duyuruyordu. Ne için peki? "Şampiyonlukta hiç mi payımız yok" özdeyişinin sahibine, kulübün olanaklarıyla yurtdışına kaçışında sahte pasaport vize kolaylığı gerekçesiyle... Futbol, pandik atma, rakibe hakeme küfretme, tükürme, ayağa basma, dirsek atma, ısırma, her taç pozisyonuna, her faule, her karara takım halinde ve hatta yedek kulübesiyle itiraz etmek midir ? Futbolun katledilmeyen, aşağılanmayan, ırzına geçilmeyen, hiçbir değeri, hiçbir güzelliği bırakıldı mı son yıllarda. Lig sanki dün kirlenmiş, 4-5 ay öncesine kadar ne kadar da tertemizmiş gibi yapan şüreka da ayrı bir komiklikle meşgul.. Hani yani Temiz Bir Lig"in bayraktarlığını yapıyorlar sözde.. Öncüler, Cesur Yürek Hadi Türkmen, Hakkı Yalçın ve Selçuk Yula"dır.. Ve onların yazılarına sayfalarını cesurca açanlar. Bir an önce topyekün bastırın da, şu Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu bir an önce açıklansın, sonra da Meclis Araştırması açılabilsin. Açılsın ki "Irz- Talep" dengesizliğine terkedilen futbola yeniden iade-i itibar yapılabilsin! Yoksa "o parmak" kurcalar durur!
<a href="redirect.jsp?url=http://www.pasfotomac.com.tr/yaz1322-50120-111.html" target="_blank">http://www.pasfotomac.com.tr/yaz1322-50120-111.html</a>
|