Einzelnen Beitrag anzeigen
  #7272  
Alt 28.09.2004, 14:06
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Maalesef cehalet din haline getirildi

Yine Üstad Süleyman Ates Hocamizin bir hayati tesbit daha.......

Arkadasin birisi, etrafinda olan olaylardan etkilenmis olsa gerekki, Hocamiza cok entersan bir sula sormus.....

Bu arkadasimizi hem acimak hemde kutlamak lagzim.
ehaletinden dolayi acimak, ama ayni zamandada cehaletini gidermek icin su an belki dünyada en ehli yere sordugu icinde kendisini kutlamak lagzim.....

eminim sizlerde benzeri olaylarla karsilastiniz veya en azindan anneleriniz babalariniz bu tip olaylarla karsilasmistir..... ama kapasite eksikliginden o cehaletlerini giderememislerdir.....
Dinde aydin olmak kolay degil, insanin yillarini aliyor.....

Selamlar
Enis


-------- Alinti ----------------

Soru: Yakın çevremde bir bayan vefat etti. Yıkanıp kefenlendikten sonra kocası onu son kez görmek istedi. Kendisine, eğer görürse nikâhı düştüğünden mevtanın abdestinin bozulacağı söylendi. Böyle bir inanç dinimizde var mı acaba? (Ahmet Küçük / Aydın)

Cevap: Maalesef cehalet, din haline getirilmiş, mübarek din de bu karanlıklar karşısında görünmez olmuştur. Bu ne saçmalıktır?

Mevtanın niye abdesti bozulacak? Mevta dediğin cesedin ağaçla, cansız diğer eşyayla farkı yoktur. Ağacın abdesti bozulur mu? Ölen niçin yıkanır bilir misiniz? Abdest almak veya cünüplükten kurtulmak için değil. Çünkü ölmüş kişi namaz kılmayacaktır. Allah"ın huzuruna gidecek olan da cansız beden değil, o bedenden ayrılmış olan ruhtur. Ruh cünüp olmaz, abdeste de ihtiyacı yoktur çünkü madde değildir.

Ölenin cesedinin yıkanması, son veda sırasında onun temiz görünmesi ve son kez insanların kafasında güzel bir imajının kalması içindir. Hıristiyanların da ölen kişiyi nasıl temizledikleri, yüzüne makyaj yaptıkları bilinmektedir. Demek ki ölüyü yıkayıp süslemek sadece Müslümanlara özgü bir uygulama değildir. Bunun dini hükmüne gelince, normalde erkeği erkek, kadını kadın yıkar. Kadın, kendi kocasını yıkayabilir.

Ölmekle nikah düşmez
Hanefi mezhebine göre erkek, karısını yıkayamaz. Yıkayacak kadın bulunmazsa kocası ona teyemmüm ettirir. Fakat Hz. Ayşe"nin anlattığı şu hadisten, karı kocanın birbirlerini yıkayabileceği anlaşılmaktadır: "Peygamber (s.a.v.), bir cenazeden (veya Bakî kabristanından) döndü. Başımda bir ağrı hissediyordum. "Vah başım" dedim. "Benim de başım Ayşe" dedi. Sonra (şaka için) buyurdu ki: "Ne olur sanki sen benden önce ölsen de kalkıp seni yıkasam, kefenlesem, üzerine namaz kılıp seni gömsem" (İbn Mace, Cenaiz: 9, Buharî de muhtasaran rivayet etmiştir).

Hadisten, erkeğin karısını yıkayabileceği hükmü çıkar. Buna kıyasen kadın da kocasını yıkayabilir. Nitekim Hz. Ayşe"nin, "Eğer geride bıraktığım yıllar önümde olsaydı, Peygamber (s.a.v.)"i karılarından başkası yıkamazdı" dediği rivayet edilir (İbn Mace, Cenaiz: 9). Hz. Ebubekir"i, karısı Esma, Hz. Fatıma"yı da kocası Hz. Ali yıkamıştır (Fıkhu"l-Mer"eti"l-Muslimeti, s. 141). Ölen kişiyi kocası görürse ölünün abdestinin bozulacağı sözü kesinlikle yanlıştır.

Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma"yı, kocası Hz. Ali yıkadığına göre demek ki ölmekle nikâh düşmüyor. Zaten nikâh düşse karı kocanın, birbirlerine varis olmamaları gerekir. Nasıl ölüm, babalık ve evlatlığı düşürmezse kan kocalığı, yani nikâhı da düşürmez. Bu tür düşünceler, peygamber derecesine yükseltilen muahhar din uzmanlarının görüşlerine, hatta büyük bir kısmı da cahillerin kuruntularına dayanır. Ama ne yapalım ki din, bu adamların elinde kalmış.

-------- Alinti Ende ----------------

Kaynak

<a href="redirect.jsp?url=http://www.gazetevatan.com/cat/sates.asp?kid=29
" target="_blank">http://www.gazetevatan.com/cat/sates.asp?kid=29
</a>