Einzelnen Beitrag anzeigen
  #1942  
Alt 25.09.2004, 18:44
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Türküz abisi! türkoglu Türk,yok öyle!!

Haydi hayırlısı, AB"nin bize görüşme tarihi vereceği anlaşılıyor. Tabii zina vakasına benzer başka marifetlerimiz ortaya dökülmezse.
Bu arada ister istemez insanın aklına takılıyor: Başbakan Erdoğan, "Zina hükmü Ceza Yasası"nda yer alırsa tarih filan vermeyiz" diyen AB yetkililerine sert çıkmıştı: "Biz Türküz, içişlerimize kimse karışamaz!"
Ne kadar sevinmiştim bunu duyunca. Akşam eve gidince eşime sert çıktım. "Bana bak," dedim, "ben Türküm, bana kimse karışamaz!" Suspus oldu.
Ertesi gün daireye gittim. Uzun zamandır gıcık olduğum amirim "Gene geç kaldın," demek üzereydi ki lafı ağzına tıkadım, "Bana bak," dedim hışımla, "ben Türküm, benim işlerime kimse karışamaz!" Adam bir şaşırdı ki, sormayın.
Ne diyeceğini bir türlü bilemedi.
Formülü kapmıştım artık. Otobüste, okulda, yolda, apartmanda kafamın tası atınca basıyordum kalayı: "Ben Türküm..." Oldukça iyi işleyen bir formüldü. Direnmeye kalkan olursa daha da bastırıyordum: "Üstelik Türk oğlu Türküm!" Buna kim direnebilirdi?
Tam işler yoluna girmişti ki, sayın Başbakan Avrupa"ya gitti ve "Zinayı Ceza Yasası"ndan çıkarın!" talimatına uyup, "Tamam abiler, emriniz olur" deyince bütün fiyakam bozuldu, formülüm işlemez oldu. Kimse artık benim Türklüğümü iplemiyor. Beni de bir merak aldı ki sormayın: "Zina konusunda Avrupalıların sözüne uyduğuna göre artık sayın Başbakan Türk değil mi yoksa" diye kafamı delen sorularla boğuşmak zorunda kaldım.
Sayın Erdoğan"ın Avrupa"da yaptığı konuşmada şu söyledikleri ilginçti: "Uyum yasalarını geçirmekten daha önemli olan şey, onları uygulayabilmektir," dedi. "Çünkü, bu yasaların uygulanması zihniyet değişikliğini gerektiriyor. O da zaman alan bir şey."
Ne kadar haklı, diye düşünmeden edemedim.
Samsun"da bakkal, manav, lokanta denetlemeyi bir kenara bırakıp el ele yürüyen gençlere ahlak polisliği yapan belediye zabıtalarının öyküsü bu "zihniyet"i değiştirmenin ne kadar zor olduğunu göstermiyor mu?
Hatta daha düne kadar "Zinayı suç sayan hükmü mutlaka Ceza Yasası"na ekleteceğim" diyen, "Çünkü ben Türküm" sözleriyle de bu inadının gerekçesini açıklayan sayın Başbakan"ın zihniyeti gerçekten birkaç
gün içinde değişti mi dersiniz?
Gazetecilerin önünde gençleri rahatsız eden namus bekçisi belediye zabıtalarının davranışını "Abilik yapmışlardır" diye mazur göstermeye çalışan Samsun Belediye Başkanı"nın zihin yapısı size George Orwell"in ünlü "1984" adlı romanının anımsatmadı mı? O romanda da herkesi gözetleyen bir "Abi" vardır ki evlere şenlik.
(Çoğu kez, kızların, kendilerini tecazvüzden kurtaran "abilerin" tecavüzüne uğradığı da görülmüştür. O nedenle bu "abilik" kurumunu biraz kuşku, endişe ve kaygıyla karşılamakta yarar var.)
Ya "Ortada bir şikâyet ve suç yoktur" diyen Samsun Valisi"nin zihniyeti AB"ye ne ölçüde uyumludur dersiniz? Bir kamu görevlisi olan belediye zabıtaları yasaları çiğneyerek kameraların önünde vatandaşı rahatsız ediyor ve valilik makamı bu durumu "normal" sayıyor.
Sayın Erdoğan"ın sözleri çok doğru: Uyum yasalarını çıkarmak yetmiyor, AB"ye uyacak zihinleri de yetiştirmek, eğitmek lazım.
Bunun pek kolay olmadığını "silsileyi meratip" içide görüyoruz işte.


yildirim türker