AB Düsmani Kemalist Arkadaslara...
Selamlar size Selamlar eyer biraz daha deyisik düsünseydiniz simdiye kadar Viyanayi tekrar keschf edecektik :=))))
Zaten kiro larimiz ve tirkolarimiz avrupaya tohum ekiyorlar dedigim gibi biraz daha kafa tipinizi deyistirseniz ozaman ic kavga bitecek....
Heykelci Dinci Kemalislereyse nalet olsun diyorum kel kafali aydinlariylan büstlerin icine ettiler :=))))
<a href="redirect.jsp?url=http://www.hakimiyetimilliye.org
Bu" target="_blank">http://www.hakimiyetimilliye.org
Bu</a> yazımızda AB konusunda hepimizin bildiklerini tekrarlayacağız. Bunları boşu boşuna neden tekrarlıyorsun diyenler olursa bir gazetenin yaptığı ankette AB"yi isteyenlerin oranının yüzde 70lerde olduğunu hatırlatacağım. Yani onca anlatılanlara rağmen Türk halkı hala AB masalları ile uyutuluyor ve uyuyanların oranı yüzde 70. sorgulama ve analitik düşünme yeteneği olanlar ise yüzde 30. yani Aziz Nesin"in aptal dediklerinin oranı yüzde 70 mi yoksa yüzde 30 mu? Aşağıda hepimizin bildiklerini tekrarlayalım. Kim akıllı kim aptal ortaya çıkar.
Her şeyden önce Fransa yöneticilerinin en önde gelenlerinden ve AB"nin "akil" adamlarından başlıcası olan yani AB içinde söz hakkı olan Valery Discard d"Estaing Türkiye"nin AB üyeliği konusunda güzel sözler söyledi. Ne var ki bu sözler basınımızda sanki adam yalancıymış, üfürükten bir adammış, sözlerinin ve düşüncelerinin bir etkisi yokmuş, biz aslanlar gibi AB"ye girecekmişiz diye sunuldu. AB sözü açıldımı kuzu kesilen, meliyerek konuşan, adamlar haklı biz adam olmayız, Avrupa medeni biz gelişmemişiz diyen kalem erbabı (yada Ali Kemaller) koskoca d"Estaing Türkler AB"ye giremez deyince birden kuzu postunu atıp aslanlaştılar. Allahın Fransızı nasıl olurda Türkler AB"ye giremez derdi. Bunu onun yanına bırakmamak gerekirdi. Neydi bu Fransızlardan çektiğimiz arkadaş. Ayıptı yahu. Tam Türk halkını masallarla uyutmuşken bu sözler söylenir miydi.
Bizde biliyoruz Türkleri AB"ye almayacaklarını. Ama bu sözler ulu orta söylenince uyumakta olan halk ya uyansaydı. O zaman bu çağdaş Ali Kemaller nereye kaçacaklardı, neyle iştigal edeceklerdi. Allahtan Türk halkı uyanmadı da bu maskaralık devam etti.
Dolar ve borsa hareketlerine vatanın parçalanmasından, yabancı işgaline girmesinden, sömürülmesinden daha fazla önem veren Türk halkının uykudan uyanması için PKK borsayı bastı yada AB artık doları yasakladı türünden eylemlere girişmesi gerekmektedir.
Neyse gelelim saf ve bakir Türk halkına. Türk halkının AB"den beklentileri çok basittir. Hatta sadece iki isteği vardır. Halkımızın.
1. Eurolar Türkiye"ye gelsin.
2. Kendileri Almanya"ya gidip Helgalarla birlikte olsunlar.
Türk halkının başka bir beklentisi ve isteği yoktur. Kıbrıs gitmiş, Ermeni soykırımı tanınmış (zaten buna zemin oluşturan yasa meclisten geçti), yabancı dille eğitim hakkı tanınmış, Zana ve diğer teröristler AB baskısıyla serbest bırakılmış, Irak"ta başımıza çuval geçirilmiş, Tel Aferde Türkmenler katliama uğramış, buraya Kürtler yerleştirilerek bölgenin nufus yapısı değiştirilmekte. Döviz, borsa ve Nataşa tutkunu Türk halkının bunlar umurunda değildir.
Avrupa"ya serbest dolaşım hakkını elde etsin, Almanya"ya gidip bir sarışın karı bulsun. Ona yeter de artar bile. Gerisi önemli değildir.
Basınımız halkımızın bu düşkünlüğünü değerlendirmekte ve AB"ye girince bol para gelecek, Avrupa sermayesi Türkiye"ye akacak, zengin olacağız diyerek halkın duygularını kelimenin tam anlamıyla istismar etmektedir.
Kendisi muhtaç durumda olan, Gümrük Birliği ile Türkiye"yi daha fazla sömürmeye çalışan AB hangi kaynakları bulup ta yada nereden kaynak yaratıpta Türkiye"ye aktaracak. Almanya"da, Fransa"da büyüme hızları düştü hatta neredeyse durdu. Birçok Avrupa ülkesinde işsizlik oranı tehlike sınırı olan yüzde onlardan yukarıya çıktı. Almanya ülkesindeki Türkleri göndermeye çalışıyor. Böyle ekonomik sorunlarla boğuşmakta olan, kendine faydası olmayan Avrupa Birliğine girersek (kısmet olurda alırlarsa) bize nereden ne bulupta verecekler, yabancı yatırımcı niye Türkiye"ye gelecek düşündük mü? Zaten Gümrük Birliği ile alacağını almış. Türkiye"yi sömürüyor. Ne diye AB"ye üye etsin, kendine yetmeyen fonları Türkiye"ye aktarsın.
Türkiye"nin nufusu 70 milyon. Avrupa için çok büyük bir insan sayısı bu. Tüm Avrupa"nın nufusu azalmakta. Türkiye"nin nufusu ise artmakta. Zaten kalabalık olan Türkiye bir on yıl içinde Avrupa"da çok büyük bir güç elde edecek. Türkiye"yi zaten içine alamaz. Dini farklı, kültürü farklı, görüşü farklı. Kendisinden bu derece farklı bir uygarlığı hem de 70 milyonluk büyük bir kitleyi Avrupa"nın yutması, sindirmesi çok zor. Bu nufus Çinde olsa orada bile sorun yaratır. Değil ki nufusu azalmakta olan Avrupa"da yaratmasın.
Son zina tartışmaları zaten kültür ve anlayış farklılıklarını iyice su üstüne çıkardı. Avrupa"da zina diye bir kavram yok. İsteyen istediğiyle istediğini yapıyor. Bekaret, kızlık gibi kavramlar yok. Türkiye"de ise kız kardeşime yan baktın diye adam vurulmakta. Avrupa"nın bu 70 milyon olan ve yanındaki kadına kıza yan bakılınca olay çıkartan bir toplumu hazmetmesi mümkün mü?
Söylenecek çok şey var.
İnsan gücü azalan, ekonomisi gerilemekte olan, refah düzeyi artmayan, Türkiye gibi büyük bir ülkeye aktaracak kaynağı olmayan, her şeyiyle farklı olan AB"ye nasıl gireceğiz tekrar düşünelim.
Bu arada sömürge valisi Verhaugen"in ikide bir Türkiye"ye gelip ağzından salyalar akarak bize hakaret etmesi sanırım kimsenin canını sıkmıyor. Adamın ağzının içine düşen medya mensupları var. Adam hakaret ettikçe yüzünü silip yarabbi şükür diyenlerimizde var. Ne yapalım, demek ki biz buna layığız.
Kopenhag kriterleri, PKK"nın neredeyse af edilmesi, Aponun asılamaması, zana ve diğer teröristlerin serbest bırakılması, Kıbrıs"ın elden çıkarılmaya çalışılması, kürtçenin resmi dil ilan edilmesine hazırlananlar, ermeni soykırımını tanımak......
Listeyi uzatınca insana tiksinti geliyor.
Borsa düşkünü yüzde 70lik Türk halkı umarım soylu bir ulusun bireyi olduğunu, ataların tüm Avrupa"yı fethettiğini, dünyaya bir zamanlar kendisinin nizam verdiğini hatırlar.
Borsadan başımızı kaldırıp baksak çok şey göreceğiz. Çok.
|