[euphrat]

Eski Fazilet Partisi Milletvekili Vanlı Mustafa Bayram olayı, bana bazı isimleri anımsattı. Mustafa Bayram"a bir şey olmaz, meraklanmayın. Çünkü tepede oturanlar onun konuşacak hale gelmesini istemezler. Birinin konuşması halinde pisliğin kaynağı ortaya çıkar. Devlet kirli işlerini ayakçılarına yaptırıyor, tepedekilerin temiz kalması sağlanıyor. MİT yöneticilerinin "Bir dönem ülkücülere bazı işler yaptırıldı" sözlerini, "Bazı insanları onlara öldürttük" şeklinde açıklamak gerekli.

Uyuşturucu işinde de kullanıldı bu tipler, mafyanın tüm işlerinde de. Devlet tarafından korunabilmeleri için de bazı cinayetleri seve seve işlediler. Bunlardan biri de Alaattin Çakıcı"ydı. Öyküsü günlerdir gazetelerde.

Uzatmadan bazı isimleri anımsatmak istiyorum sizlere. Hepsi "Milliyetçi, mukaddesatçı, müreffehçi" partilerden, devletin önemli yerlerinde görev yapmış insanlar. Şu anda görevlerini "Din iman aşkıyla" sürdürenler ise daha başka.

Yıllar öncesine dönüyoruz. Van Başkale eski Belediye Başkanı İskender Eldoş, bir zamanlar uyuşturucunun çıkış noktasıydı. Eski DYP Milletvekili Mustafa Zeydan, eski DYP Milletvekili Necmettin Cevheri, eski Doğubeyazıt Belediye Başkanı Hüsrev Konyar, eski Milletvekili Sedat Bucak, eski Milletvekili Yıldırım Aktuna (Kızı 1986 yılında Avusturya polisi tarafından külotunda eroin taşırken yakalandı.) Hacı Neşet Taş; 1987"de Adıyaman Emniyet Müdürü, Hamdi Ardalı eski İstanbul emniyet müdürü, eski MHP Senatörü Kudret Bayhan (Fransa-İtalya sınırında 146 kilo baz morinle yakalandı.) Eski MSP milletvekili Halit Kahraman (1978 yılında Almanya"ya eroin sokarken yakalandı. İfadesinde bu işi Fehim Adak ve Necmettin Erbakan"la birlikte yaptığını söyledi.) Eski AP milletvekili Zekeriya Kürtaş (İsveç polisi tarafından yakalandı, arabasında 4,5 kilo eroin bulundu.) İstanbul eski Saraylar Emniyet Müdür yardımcısı Zahit Avcıbaşıoğlu, (1979"da arabasında eroin bulundu). İstanbul eski Narkotik Şube Müdür Yardımcısı Bayram Akbal, Hüseyin Baybaşin"in iş ortağıydı. Baybaşin ifadelerinde tüm ortaklarını açıkladı. İstanbul Narkotik Şube Müdürü Mestan Şener de Baybaşin"in iş ortağıydı. Baybaşin "Bu işin içinde Demirel de var" demişti.

Yukarıdaki isimler onlarcasının içinden sadece örnek diye seçildi.

Türkiye"de devletin bilgisi dışında hiçbir mafya hareketi yoktur, olması da düşünülemez. Bu nedenle Çakıcı"ya verilen MİT pasaportunu abartmamak gerekir. Devlet çocuklarına karşı babalık görevini yerine getirmiştir, o kadar.

Hangi devlet yöneticisinin banka hesabında yüklü para varsa, pis işlerden kazanıldığı kuşku götürmez bir gerçektir. Bu nedenle o ülkede yasa çıkarılsa bile kimseye "Hemşerim bu zenginliği sen nereden elde ettin" diye sorulamaz. Sorulursa da; Tayyip"in deyimiyle; "Oğlanın düğününde takılan takıları bozdurduk", ya da Çiller"in dediği gibi "Annemin yastığının altındaki çıkından çıktılar" diye yanıt alınır.

O ülkede gerçek anlamda bir halk muhalefeti oluşmazsa biz "Kedi" kaçtı, "Fare" tuttu hikayelerini daha çok okur, çok dinleriz. Onlar da gözlerimizin içine güle güle bakar, milyarları deve yapar, torun torbalarıyla mutluluk içinde yaşar, giderler.