Aykut KOCAMAN
" Nasil gol atildigini biliyorum, goruyorum ama bu Aykut u tarifte zorluk cekiyorum" Boyle diyordu rahmetli Metin Oktay, Aykut icin. Cok hakliydi, Aykut un nasil gol attigini, saniyenin onda birinde verdigi kararlari, beyninin o kadar kisa surede ayaklarina nasil hukmettigini kolay kolay kimse aciklayamadi bugune kadar.
Aykut Kocaman i farkli kilan birseyler vardi gollerinde. Ayaklariyla degil, hep zekasiyla atardi golleri. En kolay gorunen pozisyonu, adeta bir sanat gosterisi tadinda sunardi seyircilerine. Ne yapacagini onceden bilemez, her hareketinde bir surpriz beklerdiniz Aykut tan. Turkiye liglerinde 200 un uzerinde attigi gole bakarsaniz, cok benzer pozisyonlarda bile mutlaka farkli birseyler yapmis, sanki bir kez attigi golu bir daha atmak istememistir. Bu nedenle Aykut farkliydi futbol sahalarinda. Aykut KOCAMAN golcu degil, gol sanatcisiydi. O gol atmaz, guzel gol atardi. Futbolun makina duzeninde oynanmaya basladigi yillarda tekduzelige karsi gelen, belki de son isyankardi o.
Yasi 40 in uzerinde olanlarin ilahi nasil Cemil, 30 ustu olanlarin Selcuk tuysa, bizim neslin duvarlarini Aykut posterleri suslerdi. Basariya ac gecen, taraftarlik bilincimizin sekillenmeye basladigi yillarda belki de tek tesellimiz sendin, ve unutulmaz gollerin. Okulda defter arkalarina hayali takimlar kurar, Fenerbahce ye dunyanin en iyi oyuncularini transfer ederdik te, 11 numarali formayi hep sana ayirirdi; AYKUT KOCAMAN
1988 yilinin yaz sonuydu Fenerbahce taraftarini ilk selamladiginda. Rize deplasmaninda attigi gollerle 8 yil surecek gosterisi baslamisti Aykut un. 3 kez bu forma altinda gol krali olacak, oynadigi 211 lig macinda attigi 141 golle Fenerbahce tarihinin ligde en cok gol atan futbolcusu olacakti. Ama onun buyuklugu attigi gollerin niceliginde degil niteligindeydi. Yarim saniye icinde yaptigi vurustan seyredenlerin aldigi zevk, iki saatlik bir tiyatro oyununa bedeldi. Attigi her golun bir hikayesi, bir senaryosu vardi. O zamanlar cok bilinen bir laf vardi onun icin:
" Tabi abi, adam jimnastikciymis, cok kivrak leblebi gibi gol atiyor."
Ama dikkatli izleyenler bilir ki, o gollerini vucudunun degil, zekasinin kivrakligiyla atti hep.
Sportif becerisinin yaninda KOCAMAN da bir yuregi vardi Aykut KOCAMAN in. Fenerbahce ye, Fenerbahce lilige cok yakisiyordu. Hicbir rakibine kasti tekme atmamis, kendisine tekme atanin elinden tutmustur. Hakeme kufretmez, seyirciyi tahrik etmezdi. Zaten boyle seylere kafa yoracak vakti de yoktu. Bir an once bir sonraki surprizi icin, dogruca gorev alanina gitmeliydi. Galip gelinen tarihi bir mac sonrasinda, kaybeden rakibi icin uzulebilen, bunu da dile getirmekten cekinmeyecek bir Cesuryurek ti Aykut KOCAMAN.
Her guzel seyin oldugu gibi, bu guzelligin de bir sonu vardi. Cok erken vakitsizce cikartmak zorunda birakildi cok sevdigi Fenerbahce formasi uzerinden. Fenerbahce taraftarinin da o gun birseyler koptu yureginin kosesinden. Tekrar, baska bir takim formasi altinda, Fenerbahce ye karsi sahaya ciktiginda dizlerinin titredigi belli oluyordu. Taraftari buyuk kralini unutmamis, tekrar bagrina basmisti. Imparatorla beraber elele tribunlere kosarken gozlerinde gorunmeyen yaslar eminim yureginden akiyor, seyircinin farkedebildigi yegane sey ise, onun sukran dolu, ama bir o kadar da gururlu bakislari oluyordu.
Fenerbahceliler seni cok sevdi sevgili Aykut. Biz seni hicbir zaman unutmayacagiz. Ama biliyorum ki, sen henuz Fenerbahce de son golunu atmadin. Birgun, bir sekilde yolumuzmutlaka yine kesisecek, ve sen kladigin yerden devam edeceksin. Bleki artik, Fenerbahceliler senin guzel gollerini seyredemeyecek, ama kimbilir belki de baska meziyetlerinle buyuleyeceksin bizleri.
Birgun Allah bana bir erkek evlat nasip ederse eger, adi Aykut olacak, ve bu ismi nicin gururla tasimasi gerektigini cok iyi bilecek.
Saygilarimla
Pierre Van Hooijdonk / Netherlands Striker
|