İslami ilimler ve bir düzeltmeTabii
Tabii ki İslami ilimler çok geniştir. Sayın Eysevgili"nin mütevazı yazıları için teşekkür ederim. Önceki başlığım da "İmanın şartları da kelam/ilmihal bilgisidir" olsaydı elbette daha iyi olurdu. Bizim için önemli olan İLMİHAL kitaplarıdır. Bu kitaplarda müslüman olarak zaruri bilmemiz/öğrenmemiz gereken kelam ve fıkıh konuları sıralanmıştır. Tefsir, kelam ilmi için senelerce bu ilimlere hazırlayan kitapları okumamız gerekir. Bu da, bu zamanda çok zor. Biz ilmihallerdeki hükümleri yerine getirirsek zaten KUR"ANa da uymuş oluruz. Çünkü ilmihallerdeki hükümler, müctehidler, büyük alımlar tarafından Kur"andan çıkarılmıştır. Bu iş dünya işlerinde de böyle değil mi?Ustalara tarafından hazırlanan yemeğe/ekmeğe benzer. Biz bilemediğimiz konuda kendimiz pişirmeğe kalkarsak ya çiğ bırakırız ya da yakarız. Bu işi mütahassıslarına bırakmak lazım.
ÖZETLERSEK;
İslâmi ilimler ikiye ayrılır:
1- Nakli ilimler. (Tefsir, kelâm, hadis, fıkıh ilmi gibi.)
2- Akli ilimler. (Matematik, edebiyat ve mantık ilmi gibi.)
Aslında bütün ilimler, İslâm bilgileri içinde incelenir. Dini, ilimden ayıranlar, Batılı yazarların tesiri altında kalan kimselerdir. Bildirdiğiniz gibi dinimizde ahlâk da var, edep de var, edebiyat da... Bu bakımdan "Dini, ilmi, edebi, ahlâki yayın" tabiri doğru değildir. Dini denilince, diğerleri kullanılmaz. Dini kelimesi kullanılmadan diğerlerinin hepsini kullanmakta mahzur yoktur.
İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
"Namaz kılacak kadar sure ezberlemek farzdır. Bundan sonra, fıkıh bilgilerinden farz-ı ayn olanları öğrenmek, Kur"an-ı kerimin fazlasını ezberlemekten daha iyidir. Çünkü, Kur"an-ı kerimi ezberlemek [hafız olmak] farz-ı kifâyedir. İbadetler ve muamelat için gereken fıkıh bilgilerini öğrenmek ise farz-ı ayndır. Helalden, haramdan ikiyüzbin meseleyi ezberlemek gerekir. Bunların bir kısmı farz-ı ayndır. Bir kısmı da farz-ı kifâyedir. Herkese, işine göre, lüzumlu olan farz-ı ayn olur. Fakat hepsini öğrenmek, hafızlıktan daha iyidir.
Mezhep imamlarımız, "Âlimlerden sorup öğrenin" mealindeki âyet-i kerime mucibince, Kur"an-ı kerimin manasını, Tabiinden ve Eshab-ı kiramdan öğrenerek, kitaplarına yazmışlardır. Diğer âlimlerimiz de, bunların kitaplarından, tefsirden, hadisten anladıklarını, bizim gibilere açık, kolay öğretmek için, binlerce Fıkıh ve İlmihal kitabı hazırlamışlardır. (Birgivi)
Ehl-i sünnet itikadını ve farzları, haramları öğrenmek farzdır. Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir. Fıkhı, âlimler, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. (Hadika s. 324)
Bu konuda fırsat bulduğumda bazı makaleler göndermek istiyorum.
|