![]() |
Küfür duaları?
(83 senedir küfürle yönetilen Dünya’ya yeniden vaad ettiğin ISLAM Devlet’ini kurmayı biz günahkar kullarına nasip eyle !
ISLAM Devlet’i kurulduğu zaman, ISLAM Ordu’sunu Kara’da, Deniz’de ve Hava’da daima muzaffer eyle ! Bir Halife’ye Biat etmeyi, Onu Dava’da yalnız bırakmayacağımıza ve Şanı Yüce Rabbim Sana şirk koşmayacağımıza dair söz vermeyi ve bu Ahdi’mizde Sebat etmeyi nasip edersin insALLAH ! ) Bir insan katil olabilmek için, yada ilkel bir kahraman olabilmek için bu kadar çırpınır. Duaymış yazdıkları!!! Tanrıyıda ortak etmeye çalışmakta üç kuruşluk aklı ile bu küfürlerine. Ve Berlinde o çok küfür ettiği eline bir fırsat geçse hepsinin başını keseceği gavur ülkesinin baş kentinde yaşayıp, onların evlerinde oturup, onların nimetleriyle yaşayıp, ne Arabistanlarda, ne İranlarda yaşamayı aklının ucundan bile geçirmeden, buralarda dua diye şiddet çağrıları yapmakta. Pes doğrusu bir insan bu kadarmı, uydurukçu ve gerizekalı olabilir??? Yav bu din yalnızca şiddet dinimidir??? Duasında bile Bir milyar iki yüz milyon nufusunun dışında hepsini yok etmekten bahseder, bilinirki dünyanın nufusu altı milyardan biraz daha fazladır. Neler var şu tuhaf dünyada. Bir insan bu kadar mı gerzek olur, bu kadar mı sahte olur, bu kadar mı ucube olur??? |
Evet, Küfre karsi dua bu
Aklini kullan, ve maymunlardan geldigini unut artik.
|
Kuran evrenden geliyoruz diyor
Maymundan geliyor demiyor.... artik bu bir gercek ister inan ister inama... Allahin varligi kadar evrenden geldigimiz ve Allah bir nevi evrenin gölgesi oldugu ve Miraci Hurafede söylendigi gibi kisitli bir yapiya sigmayan bir olay...
83 yildir küfür devleti diyorsun.... o senin görüsün.... ben sahsen dünyada hic kimsenin DIN anlayisina boyun egmeyecek kadar cagdasim ve bilgiliyim... bunu sanada tavsiye ederim kiiiiii.... biraz ufkun acilsin... biraz düsünmen icin bir ufak söylenti... Ben kendimi senden daha iyi Müslüman sayiyorum ve sende kendini en iyi Müslüman sayiyorsun... Eeeeee... simdi Allah seni yada beni yada Erbakani yada Süloyu ALLAHIN ELCISI YADA JANDARMASI olarak GÖREVLENDIRDIMI ????? YOOOOOOOKKKKKKKKKK O halde senin ve benim ve tüm diger insanlarin KISISEL DIN ANLAYISI SIFIRDIR.... Kimseyi ilgilendirmez kimse kimsenin DIN anlayisini TAKMAZ... ve takmamalida... Gelelim cözümlere.... Ismi aynida olsa DINLERIMIZ AYRI AYRI..... Sen kendini Allahin Jandarmasida ilan etsen ben senin DIN anlayisni takmiyorum deger vermiyorum cagdas saymiyorum hele hele ayarimda saymiyorum... aynisi senin cinde gecerli... yani sende öyle düsünmede hürsün.... Eeeeee neddir cözüm... CÖZÜM DEMOKRASIDIR.... veya moderin deyimiyle SOSYAL DEMOKRASI.... Iste Demokrasi ortak DIN denilebilir.... Demokrasi tüm DINLERI bagrinda tasir.. tüm insanlara ESIT davranir veeee herkesin haklarini korur.... Haaaaa senin SALTANAT ve DEVLET YÖNETME ARZUNA boyun egmez... kimse sana boyun egmez... Ancak kisiligini insanligini ve BILGINI CAGDAS BEYNINI ÖN PLANA CIKARIRSAN... ORTAK MECLIS KARARLARIYLA TUTANAGA ALINAN KANUNLAR cercevesinde SÖZ SAHIBI olabilirsin... Yani BAsbakan yada baska bir yönetimde birey olarak... yani Allah yada Peygamber olarak degil... sade bir vatandas olarak yerini alabilirsin.... Was ist schon dein leben oder eines anderen in der Unendlichkeit des Universums oder der Welt..... Das was du hast ist EINDEUTIG RELIGIONSWAHN... es ist eine piskolojik hastalik |
auf eine Weise schon....
die suchen nur ein Grund um es wieder erscheinen zu lassen...
|
o.T.
Oha be yani...1 milyon insan..ne bu "million man march" mi? O gazeteyi var ya haklamak lazim.Zaten avusturyali olmak bir ceza degil midir?!
|
o.T.
hmm.. okudugum kadariyla Avusturya degil bu sefer kita atlanmis.. AVUSTRALYA!
|
"Fatuhat" v. Ibn Arabi [3-417]
» Die gesamte Schöpfung ist im Menschen. Der Mensch ist das Ziel der Schöpfung, er ist das Auge, mit dem Gott die Schöpfung betrachtet. Demnach dient der Mensch Gott als Spiegel. Gott betrachtet seine gesamte Schöpfung durch den Menschen. Während Gott die Schöpfung mit einem einfachen Befehl "sei" erschuf, beließ er es bei der Erschaffung des Menschen nicht dabei. Stattdessen sprach er: Ich hauchte ihm von meinem Geist ein «
Berichtet mir bitte von euren Gefühlen bei diesen "Bildern"... |
Neymis bu evren yaw?
nerede diyor Allah evrenden gelindigini?
|
bu kazmalardan birtaneside
sensin. cakilmis kalmissin ortalikta gölge dahi yapamiyorsun.
bundan daha hiyari olabilirmi millete kurani okuyun ögrenin diye bas bas bagirip kendisi bir kere olsun kurani acipta okumamis. kulaktan doldurma müslüman. |
CAGRI !!!
1071"de Malazgirt ovasında Bizans ordusuna karşı vuruşanlar arasında Türk boyları, Kürt beyleri, Arap aşiretleri, Fars oymakları ve de Ermeni köylüleri vs. vardı.
1452"de İstanbul fethi sırasında Bizans ordusuna karşı savaşanlar arasında Türkler, Kürtler, Macarlar, Bulgarlar, Arnavutlar, Rumlar vs. vardı. 1915"de Çanakkale"de "Bedrin arslanları" gibi omuz omuza vuruşanlar yine Türkler, Kürtler, Araplar, Arnavutlar vs. den başkası değildi; İstanbul"un, Bitlis"in, Zaho"nun, Kerkük"ün, Buhara"nın Yemen"in, Hindistan"ın, Trablusgarb"ın, Tunus"un, Cezayir"in medreselerinden koşup gelen elli bin medreseli diğerleriyle birlikte "toprak diyerek basıp geçtiğin" yerlerin altında şu an koyun koyuna yatıyor. Çanakkale Boğazı"nın sırtlarındaki adsız ve fakat görkemli mezarlarında omuz omuza yatanlar onlar. On şu kadar küsür yıl boyunca Düvel-i Muazzama"ya karşı yedi cephede vuruşanlar yine onlardı. Milleti ve ümmeti ayaklandırmak için "daire-i adaletin" dört bir yanına dağılanlar onlardı. Bunun için kurulan ve "Teşkilat-ı Mahsusa"nın başındaki adam Kuşçubaşı Eşref Çerkezdi. Kürt Said-i Nursi de, Arnavut Mehmet Akif de bu cemiyetin azasıydı. "Ulum-u Alem-i ihtilal-i İslam Cemiyeti" kurarak Orta Asya"da savaşırken ölen Enver Paşa Türk"tü. Irak cephesinde İngilizlere karşı savaşan Kürt birliklerinin başındaki Hilmi Musallimi ise bir Kürttü& Bunlar Moğollar gibi Roma toprağına gömülüp gitmeyeceğimizin destansı mücadelesini verdiler. "Değmesin mabedime namahrem eli" diye "Tek dişi kalmış canavara" karşı cepheden cepheye koştular. Bir milletin ruhunun ne olduğu en zor zamanda, genellikle yokoluş anlarında ortaya çıkar. Mehmet Akif böylesi bir zamanda Tacettin Dergâhı"nın duvarlarına "Ciğerinden kamışla kan çekerek" bu ruhun ne olduğunu yansıttı. Milletin özgürlük ve bağımsızlık manifestosunu yazdı. "Kahraman ırkıma bir gül" derken de, "Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl" derken de kastettiği 1071"de, 1452"de ve 1915"de omuz omuza vuruşanların o görkemli mirasıydı. Yani topyekün o tek milletti. "Türk milleti" veya "Kürt halkı" değil bin yıl boyunca yekvücut olmuş o tek milletti. Bu millete veya onun bünyesinde akan ve genellikle tehlike anlarında ortaya çıkan unsurlarına sonradan böyle demeye başlandılar. Dünya tarihi son bin yıldır "dörtnala gelerek uzak Asya"dan bir kısrak başı gibi Akdeniz"e uzanan" bir milletin doğuşuna şahit oldu. Vuruşa vuruşa, çarpışa çarpışa tarih sahnesine çıkan bir milletin yekvücut oluş hikayesiydi bu. Yedinci yüzyıldan sonra dünya tarihi "Bozkırın" ve "Çölün" yükselişini gıpta ile seyretti. Endülüs"te gemileri yakanlar da Viyana kapılarına dayananlar da hep aynı çınarın dallarıydı. Daha önce Sasani ve Roma tarafından parçalanan, hırpalanan, bölük pörçük edilen bölge Hz. İbrahim"in gösterdiği hedef doğrultusunda ve Hazreti Süleyman"dan bu yana ilk kez yedinci yüzyılda İslâm"ın yeniden şahlanışı ile tevhid ve adalet bayrağını yükseltti. Putperest Roma ve Sasani"nin bölücü rekabetlerini tarihe gömdü. Birlik, beraberlik ve yekvücut oluş çağını başlattı. Bu nedenle bu bölgede İbrahimî çizgide ortaya çıkan bütün hareketler tarih boyunca birlik beraberlik ve yekvücut oluşu savunmuş ve hep bu idealin peşinden koşmuştur. Parçalama, bölme ve ayrıştırma girişimleri bu nedenle kadim İbrahimî çizgiden birer sapmadır, hatta ihanettir. Avrupa"da daha birkaç yüzyıl önce yaşanan otuz yıl, yüz yıl vs. savaşlarını "bu millet" 12. ve 13. yüzyıllarda yaşadı. Anadolu en az kırk beyliğe bölünmüş ve her beylik bir diğeriyle savaş halindeydi. Avrupa"da Katolik-Protestan savaşları başlamadan çok önce Anadolu Sunni-Alevi savaşlarıyla kasıp kavruldu. Yani Türklerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Rumların, Alevîlerin, Sünnîlerin öyle kaynaşıp tek millet haline gelmesi kolayına olmadı. Zamanla yaralarını sardı, en sert Alevi eleştirilerini bile "Bektaşî fıkrası" haline getirerek belleğinde bir yere yerleştirdi. Tarih boyunca bu milletin adı ne Osmanlı idi, ne Türk, ne de Kürt. Dışarıdan bakınca buralara kimi Osmanlı kimi Türk diyordu. Fakat o bilinçli bir susuşla kendisine "Türk devleti" bile demiyordu. Beraber olduğu onlarca dini, mezhebi, meşrebi ve kavmi imparatorluk potası içinde eriterek bir "ortak idea" etrafında birleştirdi, bir yüceliğin peşine düşürerek kendine "Devlet-i Aliye" (yüce, büyük, görkemli devlet) dedi. Türkü, Ermeniyi, Rumu, Yahudiyi, Kürdü, Aleviyi tek bir cephede birleştirerek imparatorluk vizyonu ifade eden ve siyasî ötekini tarif eden "gâvur olmayan" haline getirdi. Bu hamulenin, yekvücut oluşun ve buna sadakatin dışında kalanlara "gâvur" dedi. Kendinin "ne olduğunu" değil "ne olmadığını" tanımladı. "Gâvurun ekmeğini yiyen kılıcını da sallar" diyerek bin yıllık hamulenin harcını sulandırmak, yekvücut oluşu dağıtmak ve sadakat cephesini yarmak isteyenleri deşifre etti. Bu tabir dünyada sadece bize aittir. Her ne kadar olumsuz kimi yan etkileri olmuşsa da dost-düşman idrakini ve imparatorluk perspektifini yansıtması bakımından harika bir buluştur. Dağılma sürecine girip sarsılmaya başlayınca bu hamuleye "Osmanlı ıtlak olunur", dağılıp parçalanınca da geride kalanlara "Türk ıtlak olunur" dedi. Her ikisi de, dağılmamak ve yok olmamak için bir tutunuş, bir sarılmaydı aslında. Bu hamulenin (birikimin, kaynaşmanın, iç içe geçmenin) ruhunu İslâmiyet, idrakini daire-i adalet, bedenini de Türkler, Kürtler, Çerkezler, Araplar, Arnavutlar, Boşnaklar, Aleviler, Sunniler vs. oluşturuyordu. Ruhu ve idraki zaafa uğratılıp imparatorluk vizyonunu kaybettirilince bir yerlerden herkese kendinin "ne olduğu" soruları sorulmaya başlandı. Önce daire-i adaletin en uçlarından başladılar; Arnavut"a, Macar"a, Sırp"a, Yunan"a gelip "Sen nesin?" diye sordular. Onlar "Ben Arnavutum, Macarım, Yunanım" demeye başlayınca hamulenin bir tarafı çatlamaya başladı. "Durun gitmeyin, gâvurun kılıcını sallamayın" demek fayda vermedi. Sonra arkayı dolanıp aynı şeyi "Arab"a" sordular. O da "Ben Arabım" deyince yekvücut oluş ağır yara aldı. Sonra içeri girip "Bak onlar Arnavut, Macar, Bulgar ve Arap olduğunu söylüyor, sen nesin?" dediler. İçeridekiler de "O zaman ben de Türküm" demeye başladı. Bu da yetmedi daha da içeri girip "Bak o Türk Türk deyip duruyor, sen nesin?" dediler. Onlar da "Ben de Kürdüm" demeye başlayınca herkesin aklına "Peki, ben neyim o zaman" sorusu takıldı. Şu an onlar da kendilerinin ne olduğunu düşünüp duruyor gafilce. Bu fitne ve fesat soruları, bin yıllık süreç içinde çok acılar çekerek aşılmıştı hâlbuki. Ama yekvücut oluşun birbirine yapışmış en son parçası da koparılıncaya kadar devam edecek bu sorular; bundan hiç şüpheniz olmasın& Fakat bu yolun çıkmaz sokak olduğu artık anlaşılmış olmalı. Bütün bunları soranların hep aynı mihrak olduğu çoktan görülmüş olmalı. Bakın, bizimkisi Türk, Kürt vs. sorunu filan değildir. Böyle bir sorun yoktur. Bunlar gâvur ağzıdır. Bizim içerideki sorunumuz "daire-i adalet" sorunudur. Yani bu hamulenin, yekvücut oluşun bütün mensupları daire-i adalete ne derece yakın veya uzaktalar? Memleketin hangi köşesinde kim muzlumdur, kim mahrumdur, kim mağdurdur odur bizim sorunumuz. "Fıratın kenarında değil bir Türk veya Kürt, bir koyun kaybolsa sorar onu Ömer"den adl-i ilâhî", budur bizim felsefemiz. Türk mağdur ediyorsa, mahrum bırakıyorsa odur bizim sorunumuz. Mağdur edişine mani olmak, mahrum bırakışına dur demek, haddini bildirmek, daire-i adalete çekmek, haksızlık yapıyorsa karşısında dilsiz şeytan olmamak, en büyük cihat olan hakkı ve adaleti yüzüne yüzüne haykırmaktır aslolan, "Türklük" davası değil. Kürt eziliyorsa, mağdursa, mahrumsa odur bizim sorunumuz. Mağduriyeti ve mahrumiyeti kaldırmaktır aslolan, "Kürtlük" davası değil. Önce sorunun adını doğru koyalım, dahası biz koyalım. Sorun daire-i adalet sorunudur. Milletin yekvücut oluşunu sağlayan hamule budur. Bunu bozdunuz mu hamule dağılır. Temel çelişki Türk-Kürt çelişkisi değildir. Türk veya Kürt davası batıl bir cahiliye davasıdır. Her ikisi de gâvur ağzıdır. Bir geriye dönüş, imparatorluk vizyonundan düşüş, ilkel bir ihtiras ve daha çok alt kültür guruplarında görülen kabile didişmesidir. Uygar bir vizyonda bunlar aşılmıştır. Bu nedenle bizde temel çelişki dışarıda gâvur-gâvur olmayan, içeride daire-i adaletten çıkan-çıkmayan çelişkisidir. Yani adalet-zulüm çelişkisidir, eğer devlet adam gibi bir "adalet devleti" olsa hiçbir sorunumuz kalmaz; bundan hiç şüpheniz olmasın. Her kim zalimse Türk olmuş ne yazar? Her kim mazlumsa Kürt olmuş ne fark eder? Her ikisi de senin kardeşin değil mi? Zalimi zulmünden, mağduru mezalimden kurtararak kardeşine yardımcı olmak zorunda değil misin? Öyle buyurmuyor mu Türkün de Kürdün de adını andığında elini göğsüne kadar götürerek salavat getirdiği Hz. peygamber? Aksi halde Türk, Türk dedikçe, Kürt de Kürt dedikçe bir girdabın içine giriyor, görmüyor musunuz? Bu gidişi tersine çevirmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu girdaptan çıkmanın yolu gâvurun ekmeğini yemekten vazgeçip topluca vuran bir sine yaratmaktan geçer. Bu sine Türkü de Kürdü de, Arabı da, Aleviyi de Sunniyi de içine alır. Çok sağlamdır, hiç kimse merak etmesin. Şu halde "Sen nesin?" diyene "Ben Türküm, Kürdüm, Ermeniyim, Rumum, hepsiyim. 1071"de savaşanım, 1452"de fethedenim, 1915"de Çanakkalede omuz omuza vuruşanım. Şu an orda yatanım. Birimiz yoksa diğerimiz de yok, hepimiz tek bir milletiz, tek bir sineyiz" neden demiyorsun? "Saraybosna benim, Gümülcine benim, İstanbul benim, Diyarbakır benim, Batman benim, Erzurum benim, Kerkük benim, Süleymaniye benim, Bağdat benim, Şam benim, Kudüs benim, Fas benim, Tunus benim, Kahire benim, hepsi benim, sen kimsin?" diye neden haykırmıyorsun? "Osmanlı da benim cumhuriyet de benim, Alparslan da benim Selahaddin de benim, Timur da benim Yıldırım da benim, Yavuz da benim Şah İsmail de benim, Abdülhamid de benim Mustafa Kemal de benim" diye neden meydan okumuyorsun? Seni sen yapan bunlar değil miydi? Günahıyla sevabıyla hepsi aynı ocakta tütmedi mi? Onların günahını veya sevabını dava etmenin artık ne manası var? Bunları böyle demeyen gâvurun ekmeğini yiyordur; bu böyle biline. Artık bu saatten sonra "Türk Türk" deyip duran, "Kürt Kürt" diye bağırıp çağıran, "Arap Arap" diye def çalıp oynayan gâvurun kılıcını sallıyordur; bu böyle biline. Biz tek bir millet, tek bir ümmetiz. Bu iki kavram bizim en esaslı "büyük bütünümüz" ve evrensel gücümüzdür. Bunlar bizim bölgesel siperimiz ve küresel sinemizdir. İçine daire-i adalete giren her millet, kavim, etnik köken, mezhep, meşrep girer. Ermeni de girer, Rum da girer, Süryanî de girer, İspanya"dan kaçarak daire-i adalete sığınan Yahudiler de girer, onların bugünkü torunları hain olmayan aileleri de girer. Sadece "gâvur olan" giremez. Böylece bütün bunlar tek bir millet ve ümmet, bütün buralar da Evrensel Adalet ve Barış Yurdu (Daru"s-Selâm) olur. Burası bizim büyük vatanımızdır. Anadolu ise bu büyük vatanın iç kalesidir. Bunları akıp gelen tarihe, aidiyete, haysiyete ve medeniyete ait olmayanlar anlayamazlar. Onlar bunun ne demek olduğunu bilemezler. Yüzlerinde melâl, yüreklerinde celâdet yoktur. Bizler yıkılmış bir uygarlığın, gururu çiğnenmiş bir celâdetin, dağılmış bir büyük bütünün melâl yüzlü çocuklarıyız. Onların yüzüne bu melâl yakışmaz bile. Evet, dokunsalar ağlayacak durumda olabiliriz. "Geçip giden varsa İslâm"ın şu çiğnenmiş diyarından" nice viraneler, yıkık damlar ve ot basmış evlerle karşılaşabilir. "Gaza namıyla dindaş öldüren biçare dindaşlar" görebilir& Evet, bütün bunlara rağmen o sönmüş ateşi yeniden yakacağız. Ama külüne değil közüne talip olarak. Bakın, eğer Türkler, Kürtler hepsi birer sinek olsalar vızıltısı İngiltere adasını sallar. Eğer Araplar birer kova su dökse İsrail"i sel alır. Milletlerimizi ve ümmetimizi yani bölgesel ve küresel gücümüzü harekete geçirip birer arı olsak vızıltımız Amerika kıtası yerinden oynatır. El ele verirsek evrensel bir güç yaratabiliriz. Bunun başka bir yolu yok, güç ve kudret böyle tecelli eder& Yeryüzünde kendini adalete adayan bir millet daima bulunur. Bu hem tarihin yasası hem de Allah"ın sözüdür. Onun için bu ocak tütmeli. Sönmüş ateş yanmalı. Üzerindeki en son ocak sönene kadar& Şehadetleri dinin temeli olan ezanın ebediyen inlediği her yer bizim yurdumuzdur. Böyle söyler Türkün, Kürdün, Arabın bin yıldır birlikte kan ve can vererek ve "ciğerinden kamışla kan çekerek" dergâhın duvarlarına bir "Arnavut"un yazdığı özgürlük ve bağımsızlık manifestomuz, böyle söyler& Ey Türk ve Kürt! Ey Arap ve Fars! Ey Şiî ve Sunnî! Tarihin kalbini dinle Çok uzadı bu kış Titre ve kendine dön! Çok uzun süren Bu derin uykudan uyan artık! Recep İhsan |
Bir türlü indirilemeyen video linki
Arkadaşlar Daha önceleride verdiğim bu linkte dünya cocuklarının yaşantıları var,eşitliği var.Daha önce verdinse neden bir daha veriyorsun diyen arkadaşlar olabilir.Daha önce ki vermiş oldugum link sunucudan kaynaklanan bazı sorunlar nedeniyle tam anlamıyla çalışmadı.Tekrar verdim bende Hepinize kolay gelsin.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.hemenpaylas.com/download/1029525/AVSEQ02.DAT.html" target="_blank">http://www.hemenpaylas.com/download/1029525/AVSEQ02.DAT.html</a> |
Kuranda cooook sey yazmaz
cünkü Kuran bilim kitabi yada Anayasa degildir... ancak evrensel degerler kitabidir... ve bu degerler zamansal yorumlarla degerlendirilip insanlarin yasamina deger katar ve huzur verir...
Öyle Kuran her sey demek degildir.. Kuranda gecen tabir.. Bakara 30 Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamt ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz." Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim." Yeryüzünde Ademden öncede insanlar vardi... Die Geschichte mit der Inzucht ist nicht mit VERSTAND, RELIGION und mit VERNUNFT Vereinbar.... Yok öyle sacma sapan sey... |
Kuran her seyi yazmaz ve söylemez
ha Islam ha Hiristiyanlik yada Musevilik... fark nerde... ???
Bence TEOLOJIDE fark yok... fark CIKARLARDA VAR... yani senin Müslümanim kelimesini kullanarak elde edecegin cikarlarda yatiyor... yaniiiiii... Kuran bana Laptopu nasil kullananacagimi yaziyormu... yada nasil tabanca yapilir veya araba yaziyormu ??? Yookkkkk Eeeeeeee.... ne yaziyor senin Kuranin... bir bileleim ögrenelim... amaci nedir Kuranin yada Incilin... kiii ikiside birbirinin neredeyse kopyasi |
Olay acik ortada... isirmak icin sira
bekliyor.... bu yaziyi yazan arkadasimiz isirmak icin sirasini bekliyor....
Yapilan zulümleri ayni sekilde yapma pesinde olsa gerek... Kaldiki insanlik gecmisi degil gelecegi degistirebilir |
Völliger Blödsinn...
yanlis anlama ama, was ist schon der Mensch im vergleich zu der Unednlichen weiten der Universums.... der Mensch ist nur ein gedankenstrich des ganzen... die nicht einmal in der Lage sind die Schöpfung zu begreifen oder aus der Erde heraus zu kommen...
Also warum sollte Gott, der ja Allmächtig sein soll... einfach den Menschen huldigen oder Wertvoll schätzen... Alles in der Schöpfung hat seinen Sinnnn... und der Mensch ist nur ein Undedeutender Teil eines UNENDLICHEN SYSTEMS... was wir als Gott bezeichnen.... |
o.T.
KURAN EVRENSEL BOYUTLU KITAPTIR!
HERSEY YAZAR!!! OKUYANA BAGLI; IDRAK KAPASITESINE BAGLI...HER ZAMAN IDDIA ETTIGIM GIBI... iste güzel kaniti!!! ;) herkese iyi tatiller!!! |
o.T.
glaube, du verstehst nicht, was der große IBN_ARABI damit sagen will!
|
islam wird frauenfreundlich
Islam wird frauenfreundlich
Türkische Experten prüfen Überlieferungen des Propheten Mohammed von Boris Kalnoky Istanbul - Über die muslimische Religion denkt der türkische Staat seit Atatürk etwa so, wie manche muslimische Männer über Frauen denken: Wie der Frau muß auch der Religion klargemacht werden, wo ihr Platz ist. Wie die Frau dem Mann, so hat die Religion dem Staate zu dienen, und wenn man der einen wie der anderen zuviel Freiheit läßt, wird das Leben bald kompliziert. Bald jedoch soll nur noch die Religion kuschen. Die Frauen hingegen sollen in den Genuß eines neuen, reformierten Islam kommen, bereinigt von allen frauenfeindlichen Passagen. Dafür will jene Institution sorgen, die für religiöse Angelegenheiten die oberste Autorität beansprucht: das Religionsdirektorat in Ankara, abgekürzt "Diyanet", also der Staat. 35 Theologen sollen dort die sogenannten "Haditha", überlieferte Worte und Taten des Propheten, auf frauenfeindliches Material überprüfen, weil es "fabriziert und gefälscht sei". Woran erkennt man, daß die betreffenden Passagen nicht authentisch sind? Mehmet Görmez, Vizechef des Diyanet, sagte, man wolle die Haditha von drei Kategorien frauenfeindlicher Aussagen säubern: Gewalt gegen Frauen, diskriminierende Passagen und jene Stellen, in denen es heißt, daß die Frau dem Manne untergeordnet sei. Daß diese Stellen gefälscht seien, ergibt sich laut Görmez schlicht daraus, daß der Botschafter Gottes so nicht gedacht haben kann. Tatsächlich gibt es in den Haditha-Sammlungen die eigenartigsten Passagen. So heißt es in den Sammlungen von Buchari und Ahmed Ibn Hanbal: "Wenn ein Affe, ein schwarzer Hund oder eine Frau an einem Betenden vorbeigeht, ist dessen Gebet nichtig." Diese Stelle geht jedoch auf Abu Huraya zurück, der als der "unzuverlässigste" der Haditha-Sammler gilt. Das Problem mit den Haditha ist, daß sie die muslimische Kultur entscheidend mitgeprägt haben, aber bei den allermeisten überhaupt nicht sicher ist, ob sie tatsächlich irgendetwas mit Mohammed zu tun haben. Die großen Haditha-Sammler wie Buchari prüften Hunderttausende angeblicher Prophetenworte und verwarfen 99 Prozent als frei erfunden. Es gibt "verläßlichere" Haditha (die von mehreren Zeugen aus erster Hand überliefert sind) und zweifelhaftere (von nur einem Erzähler, der es vielleicht nicht selbst gehört hat). Bemerkenswert ist: Je zweifelhafter die Authentizität, desto virulenter die Frauenfeindlichkeit. Da ist etwa zu lesen, die beste Art Frau sei jene, "die dem Schaf gleicht", und es sei besser, Frauen ein wenig hungern zu lassen und ihnen nur das Nötigste an Kleidung zu geben, damit sie keine Lust bekommen, das Haus zu verlassen. Es gibt aber auch ausgesprochen frauenfreundliche Haditha, in der Regel aus glaubhafterer Quelle. Die frauenfreundlichste Haditha-Sammlung kommt von Mohammeds eigener Frau, Aischa. Da erfahren wir zum Beispiel, daß der Prophet sich nicht an ihren Monatsblutungen störte und in solchen Zeiten sogar unbekümmert seinen Kopf in ihren Schoß legte. In mancher Hinsicht ist der Koran - ohne die Haditha - sogar weniger frauenfeindlich als die Bibel. Der Frau haftet beispielsweise keine Erbsünde an, und die Frauen werden als "Zwillingsschwestern der Männer" bezeichnet. Wenn nun die Türkei die Prophetenworte von diskriminierenden Passagen reinigen will, dann ist das ein Schritt in Richtung einer Reform des Islam, wie sie von vielen aufgeklärteren muslimischen Theologen gefordert wird. Es kann nur ein erster Schritt sein - auch der Koran sollte historisch relativiert, also in seinen historischen Kontext gestellt und entsprechend neu ausgelegt werden. Ein solches Unterfangen genießt in der muslimischen Welt jedoch nur geringe Akzeptanz, und ob der türkische Versuch auch außerhalb der Türkei Befürworter findet, bleibt abzuwarten. In der Türkei selbst könnte es durchaus zu einer gewissen Breitenwirkung kommen, da das Religionsdirektorat entscheidet, was in den Moscheen gepredigt werden darf. Aber auch ein Bumerangeffekt aus radikaleren muslimischen Kreisen ist denkbar. Die Welt-Artikel erschienen am Sa, 24. Juni 2006 |
senden daha bozuk plak görmedim
hep ayni seyleri söyleyip duruyorsun, arada sirada biryerlerden caldigin bir ayet getiriyorsun caldigin yorumu ekliyorsun ondan sonra kuran evrensel degerleri iceriyor ve zamansal yorumlara muhtactir.
kuranin zamansal yorumunu da senin gibi kurani hic okumayan kazmalardan böyle cok genel icerigi bos sloganlardan baska birsey gelmiyor. |
sen yazdigin seylerin
ne oldugunu bilmiyorsun. kazik gibi adam olabilirsin ama bos.
|
cümlenin tek bir kelimesini
anladin mi acaba???
|
bosuna ugrasma ;)
Kerio Arkadas Ibn-i Arabi bunada cevap vermis tüm evliyalarin yaptigi gibi:
"Ve hickimsede Allah´tan bir sey yoktur.Ve herbirkimsede,suretler ne kadar cesitli olursa olsun, kendi nefsinden gelenden baska bir sey yoktur. Bunu herkes bilmez ve gercekte is böyledir.Bunu ancak ehlullahtan olan Efrad bilir. Ve bunu bilen birini görürsen, ona bu konuda güven; böylesi bir kisi, ehlullahtan olanlarin seckinlerinin en seckinlerinin özüdür." |
der Islam war und ist immer frauen-
freundlich gewesen!
Es ist reine Auslegungssache. Im übrigen ist es kein Geheimnis, dass im Orient die Männer nun einmal das sagen hatten bzw. immer noch haben. Da die meisten Frauen kaum lesen geschweige denn schreiben können, weil man es ihnen nie gestattet hat, ist es doch kein Wunder, oder??? Sogar heute noch ist es in manchen Ländern üblich die Mädchen nicht zur Schule zuschicken! Im Islam wird der Frau mehr respekt gezollt, als in anderen Religionen, darüber gibt es genug fundierte Bücher!!! Das einzige woran es mangelt ist die Umsetzung. Bei uns in der Moschee haben die Frauen seit 2 Jahren die Hebel in der Hand und organisieren Feste und Veranstaltungen und setzen alles mögliche daran unsere Religion zu repräsentieren und die vorurteilsbeladene Bevölkerung in Deutschland aufzuklären. Und das haben die Männer in all den Jahren nicht geschafft, seit dem die Moschee steht! In unserer Religion sind kulturelle Einflüsse sehr tief verankert und das ist das Hauptproblem wovon im Bericht in der Zeitung geredet wird. Diese Haditha, von denen die Sprache ist, haben ihre Ansichten und Einstellungen in ihre Interpretationen mit einfließen lassen.... |
WIRD !?
Islam war schon immer für die Unterdrückung der Frauen. Wenn du mir nicht glaubst lies Quran. Das siehst du ja auch im täglichen Leben, was die dürfen und nicht dürfen. Wenn man die Moslems drauf anspricht erzählen sie dir, das islam für Frauenrechte steht. Sie können aber dir nicht genau sagen um welche Rechte sich dabei handelt ! :-))
|
NE ALAKA ??? o.T.
ohne Text
|
ich sehe dass du den koran nicht gelese
hast. denn dort steht auch, dass man anderen nichts empfehlen sollte was man selbst nicht tut. ihr möchtegern muallimes.
|
@ Dir und xkelebekx
Alle abrahamische Religionen(Juden-, christentum und Islam) reflektieren eher die Sichtweise des Mannes und beinhalten frauendiskriminierende Elemente..Im Westen hat die außerreligiöse, sozial-ökonomische-kulturelle Faktoren zur Gliechberechtigung und Emanzipation geführt, was im islamischen Länder ausblieb..ob und inwiweit dies auf islam zurückzuführen ist, ist eine schwierige, heftige frage
|
kollektive Unwissenheiten
führen immer zu Vorurteilen!
Dass die Religion, und ich spreche über alle Weltreligionen, als Vehikel zum eigenen Zweck mißbraucht wird, ist doch bereits bekannt. Opfer sind i.d.R. Faule, Ungebildete, Besserwisser, Frauen, Kinder, Analphabeten. |
das ist doch nur Interpretationssache!
Gebildetet waren die, die lesen konnten.
Also die Männer. Allein durch die körperliche Überlegenheit eines Mannes, welches er selber auf sein Wesen projiziert hat, gelang es immer die Aufmerksamkeit auf sich zu richten. Ist das alles nicht eine Sache des Verkaufs? Auch bevor es Religionen gab, hat es immer eine Hegemonie der Männer gegeben, selbstverständlich aus gegebenem Anlass. |
cok iyi bir misal! süpersin!
Endlich mal ein Argument!
|
So hätte man das in Europa gerne
so ist das natürlich nicht. aber wer möchte das schon sehen.
|
Ich habe den Quran gelesen !
Ich habe den Quran gelesen, deshalb lehne ich Islam als Religion ab ! Die meisten Moslems haben den Quran nicht gelesen, deshalb sind die noch Moslems. Wer auf ziviliertes Leben in Frieden und Harmonie wert legt, lehnt Islam als Religion ab.
|
wen du es gelsen hättest, würdest du es
nicht ablehnen ein Moslem zu sein.
Wie mir scheint hast du genauso wie andere Dinge hinein interpretiert, die da so nicht stehen... Bedenkt doch mal bitte das einige Verse völlig aus dem Zusammenhang gerissen worden sind. Allein das der Mann eine Stufe höher stehen würde als die Frau! An diesem Satz hängen sich so viele auf ohne dabei die anderen Verse in Augenschein zu nehmen in denen steht, dass er rein körperlich über ihr steht. Mit anderen Worten physisch stärker ist als eine Frau! In einem hast du Recht die Weltreligionen sind reine Auslegungssache, aber man sollte sie nicht zu seinen eigenen Gunsten auslegen!!! Das man jungfräulich in die Ehe gehen soll, ist eine Sache der Kultur nicht des Korans. Es gibt eine Sure, in der auf dieses Thema eingegangen wird. Also was genau lehnst du an dieser Religion, ab das es dir als Frau Rechte einräumt, die du nicht wahrzunehmen gedenkst oder lehnst du das ab was du selbst hinein interpretiert hast? Der Koran ist auf arabisch geschrieben und man sollte nicht außer acht lassen, dass dieser sowohl von Männern geschrieben als auch von Männern übersetzt wurde! Macht den Islam nicht für etwas verantwortlich wozu Männer beigetragen haben, die Frauen gegenüber nicht freundlich gewesen sind!!! Wenn der Islam so einschränkend und über die Massen frauenfeindlich sind, dann erklärt mir doch bitte wieso es soviele deutsche sowie andere nicht muslimisch erzogene Frauen gibt, die konvertieren? |
du siehst nur, was du sehen willst!
Du kannst den Islam nicht mit dem vergleichen was ein islamischer Staat macht!!!
Iran, Afganistan und anderer solcher angeblich streng muslimischen Staaten, die aggieren keineswegs in Gottes Namen, genauso wenig wie Osama Bin Laden... Keines dieser Staaten und erst recht nicht Saudi- Arbaien repräsentieren unseren Glauben! In diesen Staaten regieren nur Männer und die meisten Frauen haben keine Bildung! Du siehst vor lauter Bäumen den Wald nicht! Und das obwohl du Bildung genossen zu haben scheinst! |
Hör mir auf mit den Europäern...
die schreien doch schon Feuer, obwohl es nicht brennt!
Die haben Angst vor einer Religion, die auf ihren Religionen gründet und das nur weil es einfacher ist Vorurteile zu haben als sie auszuräumen, zumal sie sich dann damit auseinander setzen müßten und dafür haben die Industriestaaten keine Zeit. Den Zeit ist Geld und Geld ist Macht! Ich habe bereits mehrmals betont, dass der Koran von Männern zusammengesetzt wurde und auch von Männern übersetzt wurde! Deshalb ist es wichtig zu unterscheiden zw. kulturellen Einflüssen, Männern die Frauen gegenüber kein Respekt haben und dem was im Koran wirklich steht! Allein im Mittelalter haben die Priester die Unwissenheit der Menschen ausgenutzt und eine rothaarige Frau nur deswegen verbrannt, weil sie sich geweigert hat sich mit dem hohen Herrn im Bett zu wälzen oder weil sie genau das tat. Da hat man auch behauptet, dass es in der Bibel stehen würde, dass rothaarige oder heilkundige Frauen vom Teufel geschickt seien, um die Männer zu verführen oder ähnliches! ICH BITTE EUCH |
Wenn man die religion ausschließlich die
vom Gott verkündete absolute Wahrheit begreift, die von den sozial-kulturellen gegebenheiten nicht beeinflusst werden, dann hast du Recht..Gott kann nicht was schlestes sagen, und ist alles wegen Interpretation des überlegenen Mannes.. des weiteren bin ich mir nicht sicher ob auch vor den drei genannten Religionen die Körper der Frau zum Inhalt der "Ahlak" gewesen war..Das ist wolh ein neues Phonomen in der Geschichte der Menscheit..Es gab auch viele weibliche Götter in den natur- und Mehrgötterreligionen
|
Ach was
Komisch, alle Moslems glauben, sie selber seinen die besseren Moslems.
Lies erst mal den Quran, danach wirst du sehen, das ich recht habe. Deine Antwort zeigt mir, das du den Quran erst gar nicht gelesen hast. |
Lies erst den Quran !
Ich habe den Quran gelesen und bin zum entschluß gekommen, das jeder analphapet solch ein buch schreiben kann. Denn in dem Quran steht totales wirres Zeug. Vor allem verlangt man von einem, das man die Juden und Christen hassen muß, sie überall bekämpfen muß,... Es steht nicht vernünftiges drin, das Menschen zueinander bringt. Ein Gott muß für Frieden und Harmonie sein und nicht für Krieg und Haß!
Angeblich wurden die Christen und Jeden von Allah verstoßen. Aber es steht nicht warum die verstoßen und verachtet wurden. Warum wurde z.B. Quran als Nachfolge von Bibel und Tora geschickt? Wenn wegen Änderung, was hat man geändert ? Lies erst mal den Quran, dann wirst du merken, das sowas nicht von einem Gott stammen kann. |
o.T.
Ne yazık ki Kuranı Kerimin pek çok surelerinde kadını aşağılıyan, toplum içinde saygın bir yer edinmesine karşı gelen, eşitlik yasasını çiğneyen, cinselliğini hep ön plana çıkaran ve farklı bir cinselliğinden dolayı, gelişmesinin önüne engeller çıkaran temel yasalar var.
İslami topluluklar katı erkek topluluklarının erkek egemenliği ile yaşatılıyor. Buna karşı gelen erkeklerde baskı altında tutuluyorlar. Aslında temelde ve özde sürekli bir baskının ürünü Kuranı Kerim. Elbet içinde oldukça ilginç düşünceler ve yasalarda bulunmakta, ama özde hep bir baskı ve korkutma bulunmakta, ben şahsen uzun yıllar bir Ateisttim, Türkiyeli olupta 70 li yıllarda bulunan farklı bir gençlik İslami sürekli politiza etmiş bir toplulukta tepki olarak mutlaka Ateist olurdu. Lakin yaşamın gizemini Ateistlik benim açımdan çözemedi, dinleri araştırmaya itti, ve Kuranı detaylı bir şekilde okumada buna dahil oldu, sonuç büyük bir hayal kırıklığı. Kuanı okuyan, çok yönlü düşünebilen ve Demokrasiyi kavramış kişilerin her zaman bu dinin pek çok yaptırımları ile sorunları olacaktır ve olmak zorundadır. 1400 yıl önceki yaşam yasalarını günümüze uyarlıyan ülkelerin insani,sosyal, iktisadi vs, yaşam ve toplum biçimleri ortada, keza kendi aralarında var olan mezhep savaşlarının acımasızlığıda ortada, bir mezhep uğruna acımasızca kan bile dökebilmekteler, ve 1400 yıldır kendi aralarında bir insani birliği bile oluşturamamışlar. Her neyse benim açımdan sevgili Tanrı kavramı dinler üstü bir olgudur. Lakin bir milyar ikiyüz mılyonluk bir İslami topluluklar var ve durumları içler acısı, Kuran mutlaka reforme edilip günümüzün evrensel Demokrasisi ile uyumu sağlanıp, sivil hukuksal kurallık ile yaşama tekrar sokulabilmeli. Başka türlü bir çözüm şu an için bu kadar geniş bir toplulukta çok büyük bir bunalım yaratır... |
lesen muss gelernt sein!!!
Ich habe die Übersetzung gelesen, meine Liebe und da steht es eben nicht drin!
Und erst recht nicht in der Form wie du es schilderst! Aber du bist von deinen Ansichten ja der Maßen überzeugt, dass ich genauso gut mit einer Wand reden kann... Wenn der Islam eine Religion des Hasses und der Verdammnis wäre, wäre ich nicht Moslem! Und ich glaube das wären die meisten nicht! Die jenigen, die den Koran so auslegen wie du sind es doch, die die unwissenden Ausnutzen, um sie für ihre Machenschaften zu nutzen! Du solltest dich Osma anschließen, und ihm ins Gewissen reden, da du auch nur das versteht, was er versteht.... Vielleicht dringst du ja zu ihm durch und kannst den Wahnsinn stoppen!!! |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 10:55 Uhr. |