Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

11.09.2005 13:17

Kay<nagindan arstirdigini buraya yaz
 
yanitini al..

xxpalolumiro 11.09.2005 13:18

warum werden frauen
 
im westen in puf werkauft

11.09.2005 13:19

Hayir
 
senin Din dedigini yok sanmak ve senin bir müsrik oldugunu kanitlamak..

iste meydan Burada degerlerini dinini yaz..

korkma Insan HAK olandan korkmaz..
Bak ben korkuyor muyum ..
HAK olani yaziyorum

xxpalolumiro 11.09.2005 13:20

kac kez dedik
 
faizin haram kilindigi kumarin haram kilindigi laik ligin
Kuranda olmadigi bir sistemi savunanlar acaba ne kadar Seytana yakindirlar.

xxpalolumiro 11.09.2005 13:24

naber Zilli :O)
 
müftümü oldun.............

11.09.2005 13:25

OOOoooo Silmisler :o)
 
Yezidilerin Ehli sünnet tarikatlarina olan kiyasini silmisler :o)

herhalde Aynaya Baktiklarini sandi bazi Müslümanlar ( ! )

Yine yazariz ne gam :o)..

xxpalolumiro 11.09.2005 13:26

ALKOL,ESRAR,SEX Cagdas Yasam.
 
MEDYANIN EMPOZE ETTİĞİ AİLE BİÇİMİ (!)

MEDYADA SIKÇA DUYMAYA BAŞLADIK " KIZIMIZIN ERKEK ARKADAŞINI EVİMİZE YEMEĞE DAVET EDELİM , BÖYLECE ONU TANIMIŞ OLURUZ !" ...ACABA...?

KAÇ TANE GENÇ ERKEK GENÇ BİR KIZLA ARKADAŞLIK EDERKEN EVLENMEYİ DÜŞÜNEREK BU YOLA ADIMINI ATAR, GERÇEKÇİ OLALIM, EVLİLİK YAŞI HIZLA İLERİ YAŞLARA DOĞRU GİDİYOR, GENÇ ERKEK SİZE , EVE GELECEK VE SİZE ASIL HÜVİYETİNİ GÖSTERECEK , ÖYLE Mİ " BEN KIZINIZLA ŞUNLARI YAPMAK İSTİYORUM ... " DİYECEK AÇIKÇA , ÖYLE Mİ ...!?

AÇIK OLALIM ; BU GENCİN SİZE ROL KESMEDİĞİNİ NASIL ANLAYACAKSINIZ, Kİ CİDDİ OLARAK EVLİLİĞİ DÜŞÜNEN VE FLÖRT İLE BİRBİRİNİ TANIMAYA ÇALIŞAN GENÇLERİN ÇOĞUNUN , EVLENSELER BİLE BİRBİRLERİNİ TAM TANIMADIKLARINI VE BİR ÇOĞUNUN BOŞANMA İLE SONUÇLANDIĞINI GÖRMÜYOR VE BUNDAN ŞİKAYET ETMİYOR MUYUZ ?

BİZDEN OKEY ALAN GENÇ ERKEĞİN KIZIMIZLA BAŞ BAŞA KALDIĞINDA NELER YAPACAKLARINI NEREDEN BİLECEĞİZ?GENÇLER ARASINDA HIZLA YAYILAN ALKOL,ESRAR,ORAL,ANAL SEX ,LEZBİYENLİK,HOMOSEKSÜELLİK- VEYA BİR ADIM GERİSİ METROSEKSÜELLİK-, SATANİZM... GİBİ OLAYLARIN KIZINIZIN BAŞINA ERKEK ARKADAŞI VEYA ONUN ARKADAŞLARI VASITASIYLA GELMEYECEĞİNİ KİM İLERİ SÜREBİLİR...?KÖTÜ YOLA DÜŞEN KIZLARIN AİLELERİ DE " KIZIMIZ KÖTÜ YOLA DÜŞSÜN " DİYE KIZLARINI SOKAKLARA SALMAMIŞLARDI , HERHALDE...!

EĞER SİZLER AŞAĞIDAKİ HABERLERDEKİ AİLELERDENSENİZ SORUN YOK ;

" ARTIK KADINLARDA ÇOK AŞIKLI...SADECE KENDİNİ TATMİN VE ZEVK AMACI İLE CİNSEL İLİŞKİYE YÖNELEBİLİYOR..." (MİLLİYET, BAKIŞ EKİ,SAYI:60,SAYFA:28)TABİİ BU İŞİ PARALI YAPANLARA OROSPU DENİYOR AMA PARASIZ YAPANA NE AD VERİLEBİLECEĞİNİ DERGİ YAZMIYOR...

"EŞCİNSELLİK NE BİR SAPIKLIK NE DE BİR HASTALIKTIR.SADECE ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR CİNSELLİK BİÇİMİDİR...ÖZGÜRLÜKLERİN YAYILMASI İLE..." ( HÜRRİYET , 101 SORUDA SEX ,SAYA:39). BU MANTIKLA ŞÖYLE DESEK : HIRSIZLIK BİR SUÇ DEĞİLDİR SADECE ALIŞILMIŞIN DIŞI BİR GELİR ELDE ETME YÖNTEMİDİR, VEYA CİNAYET NE BİR SUÇ NE DE BİR KATLİAMDIR SADECE ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR ÖLÜM SEBEBİDİR...! MADEMKİ MESELE " ALIŞILMIŞI AŞMAK...!"
" CİNSELLİKTE SON TABU :ENSEST:ANA - BABASIYLA SEVİŞENLER " (MİLLİYET .BAKIŞ EKİ :KASIM 1987,SAYFA:38)BU KADAR DA OLMAZ MI DEDİNİZ, DÜNE KADAR YUKARIDA SAYDIKLARIMIZDA " OLMAZ " DENİLENLER SINIFINDA İDİ !
" TORBA TATİL KÖYÜNE PERSONEL SAĞLAYAN GERİŞ ADLI MUHİTİN MUHAFAZAKAR HALKI ... ARTIK ÜSTSÜZ TURİSTİ DE DOĞAL KARŞILAYABİLİYOR "( MİLLİYET:06.011.1985)
AMA DEĞİLSENİZ , BİR DÜŞÜNÜN LÜTFEN, TABİİ Kİ KIZINIZI FAZLA SIKMAK VEYA ARKADAŞ EDİNMESİN ... DEMEK İSTEMİYORUZ AMA MEDYANIN DOLMUŞUNA DA BİNMEYELİM VE EŞ-OĞUL-KIZIMIZLA KONUŞARAK BU KONULARI HALLEDELİM !

UNUTMAYIN ONLAR BİZİM DEĞİL SİZLERİN KIZLARI, BİZLERDEN SADECE UYARMAK-HATIRLATMAK !


<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/doldurusagelme.html
" target="_blank">http://www.islamustundur.com/doldurusagelme.html
</a>

11.09.2005 13:26

Tarikatlarla yezidilik kiyasi
 
O zaman gel islam cografyalarinda gelisebilecek Bir Seytancilik dininin cok anlamli ve Ibretli bir prototipini veren yezidilik ayrintilarina bakalim..

Bu ayrintilar icin öncelikle Mezhepler tarihi alaninin otoritelerinden biri olan

Prof.Dr.ethem Ruhi FUGLALI nin klasik kaynaklarin tümünü büyük bir tarafsizlikla degerlendiren bilimsel eserine basvuralim

SEYH Adi ye," Kitabu"l -Cilve "" ve Musaf-i res ( Kara musaf ) adlariyla iki eser isnat edilmektedir.

Yezidilik Dininin Kutsal kitaplari bunlardir.
Insan üstü görülen varlik ve kisiler ise:

YEZID bin MUAVIYE ve Adi bin MÜSAFIR dir ..

Seyh adi nin elde bulunan Tek eseri :
Itikadu Ehli"s-Sünne ve"l- Cemaa dir.ayrica abbas el-Azzavi ,amerika da Princeton Üniversitesi Kütüphanesinde 2667 numarada kayitli raf da Adi b. Müsafir e ait 4 Risale den bahs etmektedir.

Bunun yaninda Musul balisi M.NURI nin : ** Abede-i IBLIS ** adli eseri de incelenmelidir.( Iblis in Kullari )

Bu zat Yezidileri yakindan incelemis Inanc ve gelenekleri hakkinda bilgi toplamis ve bu eseri yazmistir.

Yezidilik temelde SÜNNI bir firkadir. Bu yüzden Ehlisünnet tarihcileri icin bu durum yukari tükürsen biyik asagi tükürsen sakal halini alir :o)

Onlar sunu diyebilseler Sünni kesim de rahatlar:

Ey Ahali !..

Bu Mezhep KURAN yerine Arap-Emevi örflerini Dinlestiren ve emevi seflerine dil uzatmamayi esas alan bir Sözde Islamcilik in sonun nereye varacagini göstermesi bakimindan ILAHI bir IBRET LEVHASIDIR !.
Bu Ibret levhasindan ders almaniz icin gercegi tüm ciplakligi oile ortaya koyuyoruz..

ISIK BIZDEN YOLU YÜRÜMEK sizden !..

Evet Bunu Diyememisler Ve Seytana Tapanlari senin dedigin gibi bizimle alakalari yoktur seklinde gecistirmeye kalkmislardir.


Simdi sana FIGILALI nin ** Cagimizdaki Itikadi Islam Mezhepleri ** adli esrinden Yezidilik Bölümünün ( sayfa 255-265 ) Bölümünü özetliyerek aktarayim

Söyle yaziyor Profesör Figlali:

** Su anda elimizde bulunan malzemeye göre Bu Fikra nin YEZID ismi,Yezid bin MUAVIYE ( ölm.64 / 683 )den gelmektedir.Kaynagi bakimindan da bu Yezid in soyundan gelen SEYH ADI b. Müsafür e dayanmaktadir.Bu toplulugun,bir NUR olarak gördükleri diger insanlardan farkli olarak dogduguna inandiklari ve ** SULTAN YEZID ** diye andiklari Yezid b. MUAVIYE den dolayi bu adla anildiklari GERCEKTIR !.

Ünlü Emevi politikacisi MERVAN in Torunlarindan olan SEYH Adi b.MÜSAFIR Suriye de Baalbek yakinlarinda dogmus ve o bölgede yetismistir.Zamaninda cok meshur olmus bir SUFI dir.Ünlü Tarikat PIRI Abdülkdir el-GEYLANI ile hacca gitmis dört yil medine de kalmistir.daha sonra bölge halkini Yönlendirmek icin Hakkari ye gelmis ve LASES de bir tekke kurmustur..Ehlisünnet mezhebinin Kurtulan Firka oldugunu ileri sürmüs,MUAVIYE bin Ebu SÜFYAN i savunumustur. ( Yani sizi Kurtaran bu devedir )

Eseri KITABU"L CILVE ye göre:

Bütün yaratilmislardan önce Melek-i TAVUS yani SEYTAN vardi.Kendi secilmis milletini aydinlatmasi icin EZELI varlik olan ABTAVUS onu dünya ya gönderdi..

MUSAF-I RES ( Kara Mushaf ) te Bazi yasajklar siralanmistir:
Marul,bakla,lahana,balik,geyik ve horoz eti yemek yasaktir.
Özellikle HOROZ Kutsaldir.
Seyh adi tarfindan yapilan tüm heykellerin tümü HOROZ seklinde yapilmistir.

Koyu mavi elbise giymek hamam ve hela ya girmak de HARAMDIR !.

YEZID ve SEYTAN a lanet ve haklaret ifade eden Kelimeler kullanmak da HARAMDIR !

Yezdilik de Imanin sartlarindan biri de Muaviye oglu Yezid in insanligin sevinc ve isik sultani oldugunu bütün kalbiyle kabul etmektir.

Yezidiler Ateist veya dinsiz degil MÜSRIKTIR !. Allah in varligina Inanirlar Namaz kilip oruc tutarlar Tipki Atalari Mekke müsriklerinin Ibadet ettigi gibi..

Yezidilerin Dinsel görevleri sunlardan olusur:

Namaz: Sabah ve aksam kilinir.Namaz dan önce eller ve yüz yikanir

Oruc: Özel ve genel olarak iki cesittir.Özel orucu din adamlari tutar.20 gün temmuz da..
Genel oruc her yezidi nin tuttugu aralik basinda 3 gün oructur.

HAC: Adi ve babasi Müsafir in türbelerinin bulundugu yeri ziyaret HAC demektir.20-30 eylül arasi yapilir.

Zekat: Mürid denilen halk tabakasi Gelirlerinin yüzde onunu SEYH lere verirler yüzde besini PIR lere Yüzde iki bucuk unu da Fakirlere verirler

Evet YEZIDILIK bu Görünümü ile tam Bir TARIKAT dini görünümü vermektedir

Bu arada Yedek Ilahli tarikat dinciliginde,Emevi soyuna Duyulan Muhabbet ve onlarin isimlerini Tipki Hz. MUHAMMED gibi ** Hz.** ekleyerek anmanin adet haline getirildigini hatirlayalim :o)

Ayrica su olgular da YEZITCI SIRK i bir bicimde hatirlatan unsurlar olarak Hatirliyabiliriz:

SEYHLERI kutsamak ve SEFAAT ci kabul etmek
Onlarin Türbelerini Ziyareti Ibadet haline getirmek..
Hatta türbelere RABITA adi ile Yezidilik de oldugundan daha ileri bir takdis getirmis olmak.
Gelirin bir kismini SEYH ve EFENDI lere aktarmak.
Emevi KODAMAnlarini UDUL yani günahsiz göstermek.Ve onlari ** Hz ** demeden ananlari SAHABE ye saygisizlikla suclamak

KURAN disinda Kutsal Kitaplar: Bunlarin Seyhlere Efendilere Rüya yoluyla yazdirildigini inanmak ve hatadan ARI oldugunu tasdik etmek

SEYH lerin Dünya ve ahiret islerinde son söz sahibi olmalari ve VERASET yolu ile basa gelmeleri.Filan :o)
Ne kadar benziyorlar degil mi ? :o)

Yezidilik Iman kardesligini yeterli görmeyip Tarikat Dinciliginde oldugu gibi AHIRET kardeslegi emreder.

Her yezidi akrani icersinden biri erkek biri disi olamak üzere iki ahiret kardesi secer.Bu kardeslerin her gün tokalasip kucaklasmalari DIN EMRI dir !.
Ölüm sirasinda SEYHLER-PIRLER le birlikte bu ahiret kardeslerinin bulunmasida gerekli görülmüstür ki Bunlar ölene YEZIDI olarak öldügünü telkin etsin..

Anadolu da hemen Bütün tarikatlarda ayni uygulama gecerlidir :o)

Ölmekte olanin basinda tarikat liderinin bulunmasi bir tür cennet garantisi sayilir.

Itirazi olana Daha ilginc benzerlikler anlatirim yani

zaten itiraziniz olmasa da devam edecegim Coktandir bu konu ortaya atiliyor bari ne oldugu bilinsin :o))

xxpalolumiro 11.09.2005 13:30

Sapik Düsünürler Cogaldi.
 
Alinti Yazi.


ahmet hulusi midir ne nanedir

"İnsan ruhu? nun dışardan gelmeyip beyin tarafından
üretildiğini"

söylemişse bilin ki bu adamın islamla falan alakası
yok

(muhtemelen) bu cümle kendisini islam inancının dışına
çıkarır.

ruh: maddi cihazlarla algılanamayan, çünkü maddi
olmayan, mekandan bağımsız(içimizde değil), hakkında
çok az şey bildiğimiz ve bunun böyle devam edeceği
Allah"ın yarattığıdır.

bu herşeyden mucize üretme çabası ( harun yahya da çok
yapar bunu yok efendim yedi gök: stratosfer,iyonosfer
miş kuran mucizesiymiş) islama fayda değil zarar verir

ben ruh üflenmesinden bahsetmiyorum.

ruh Allahı"ın emirlerinden biridir ve insanlara bu
konuda çok az bilgi verilmiştir (isra 17/85)

Ahmet hulusi nin bilgi kaynağı farklı galiba!

o çok az bilgi de temelde şu: ruh mekandan
münezzehtir(muhtemelen zamandan da tam hatırlamıyorum)
yani insanın içinde veya dışında değildir. maddi
değildir ve maddi ölçülerle değerlendirilemez.

sizin hatanız ne dostum biliyor musun?

ruha inanmayan insanlara ruhu bilimsel olarak
açıklayalım diye saçmalıyorsunuz!

11.09.2005 13:32

Onu Imam Basbakana sor :o)
 
Riba yiyenleri yani Kuran deyimi ile Seyta a teslim olanlari Koruma altina aldi :o)

Türbanli Bacilarimaza Üni leri yasak etti..
Gecen italya da Bir gazeteci türkiye hakkinda Islam cumhuriyeti dedi ve imam Basbakandan fircayi yedi :o)

Hasaaaaaa Sümme hasaaaa diye gürledi Imam:

Türkiye Laik Demokratik sosyal hukuk devletidir...

Yaaaaaa..

Imamin mi var derdin var :o)

xxpalolumiro 11.09.2005 13:35

Fehlende Antworten 11 september
 
Gesamtumstände der Attentate vom 11. September wirft zahlreiche Fragen, Ungereimtheiten und seltsame Vorgänge auf. Man spricht sogar von Verschwörungen. Kaum ein Mensch machte sich angesichts des menschlichen Leids nach den Anschlägen hintergründige Gedanken zu dem Tag des Schreckens. Quasi aus Pietät gegenüber den zahllosen Opfern wurden die Handlungen der Regierung Bush nicht näher hinterfragt.


Zum Thema

? 11. September 2001: Ein unglaublicher Verdacht
? Der Tod der Lady Diana: Unfall oder Mord?
? Geheime Weltregierung?
? George W. Bush und die Bruderschaft des Todes
? Tödliche Komplotte Die Faktenlage rund um den 11. September ist jedoch nach wie vor unklar und dürftig. Schon damals, nur zwei Tage nach den Anschlägen, fragten sich vielleicht viele Menschen weltweit, woher die USA bereits nach 48 Stunden wussten, dass Osama bin Laden hinter den feigen Attentaten steckt. Man sprach von "eindeutigen Beweisen" ? etwa Premierminister Tony Blair ? obwohl diese nicht vorlagen. Ebenfalls fiel einigen auf, dass es keine Aufnahmen der American Airlines-Maschine (Flug 77) gibt, die in das Pentagon stürzte



Die Gedenkstätte für die Passagiere und Besatzung von Flug 93 in Pennsylvania.Es wird heute teilweise ernsthaft bezweifelt, dass dort je ein Flugzeug eingeschlagen ist. Auch die vierte Maschine, jene, die in Pennsylvania zerschellte, ist von Rätseln umgeben. Bis heute hält sich das Gerücht, die Maschine sei abgeschossen worden. Auch das weit ausgedehnte Trümmerfeld lässt diesen Gedanken zu, denn die Wrackteile des Flugzeuges waren über sieben Meilen verteilt. Für einen gewöhnlichen Absturz mehr als rätselhaft.

Seltsam ist auch Folgendes: Die Medien weltweit hatten kurz nach den Anschlägen Fotos der über 20 Attentäter zur Hand. Wo kamen diese so schnell her? Warum waren alle Moslems in den Maschinen auf einmal Attentäter? Und wo sind die Flugschreiber? Angeblich hat man die meisten Geräte nicht gefunden. Das FBI weigert sich bis heute, die Protokolle des Funkverkehrs zu veröffentlichen. Was verschweigt das FBI?


Zum Thema

? 11. September 2001: Ein unglaublicher Verdacht
? Der Tod der Lady Diana: Unfall oder Mord?
? Geheime Weltregierung?
? George W. Bush und die Bruderschaft des Todes
? Tödliche Komplotte

Flug 93-Passagier Todd Beamer, der durch seine letzten nach außen gelangten Worte "Let"s Roll" zur Berühmtheit wurde.Die Taliban-Regierung - einst von den USA eingesetzt - war nach den Anschlägen der Feind der USA. Ein Angriff auf Afghanistan war also vorhersehbar. Erstaunlich schnell hatten die USA ihre Streitkräfte konzentriert und konnte Afghanistan angreifen. Wie das möglich war, ist erstaunlich. Die Vereinigten Staaten hatten bereits vor dem 11. September ihre Militärmaschinerie in der Region zusammengezogen. Medienberichten nach trainierten sogar Spezialeinheiten der USA bereits in Alaska und dem Nahen Osten. Inzwischen sind schon lange internationale Friedenstruppen (ISAF), auch Deutsche, dort stationiert.

In Afghanistan, aber auch in allen anderen Teilen der Welt lauerten überall die gefürchteten Kämpfer der Al Quaida, wurde berichtet. Weltweit seien die "Schläfer" bereit, durch einen codierten Befehl in selbstmörderischer Absicht Tod und Terror zu bringen

Untätigkeit der Behörden


Die Feuerwehrleute des N.Y.F.D. wurden am 11. September 2001 zu Helden und Heldinnen.Doch die Fragen und Widersprüche sind zahlreich. Schon als Präsident Bush die Nachricht von den Anschlägen bekam, vermuten Verschwörungsanhänger Ungereimtheiten. Bush selber gab an, er habe den Einschlag der ersten Maschine ins WTC am Fernsehen gesehen. Doch dieser wurde nicht gezeigt, es war die zweite Maschine. Die Feuerwehr der Stadt New York wusste sogleich, es handelt sich um ein Attentat ? Bush jedoch angeblich nicht. Auch gingen Bush und sein Stab davon aus, dass es sich lediglich um eine kleine Maschine gehandelt hat.

Immer wieder haben die USA betont, dass dieser Angriff wie aus heiterem Himmel gekommen sei ? wie die Attacke Japans auf Pearl Harbor. Doch die Geheimdienste der USA wurden zuvor mehrfach über die Möglichkeit unterrichtet, dass islamische Terroristen Flugzeuge als "fliegende Bomben" einsetzen können.


Zum Thema

? 11. September 2001: Ein unglaublicher Verdacht
? Der Tod der Lady Diana: Unfall oder Mord?
? Geheime Weltregierung?
? George W. Bush und die Bruderschaft des Todes
? Tödliche Komplotte Sogar die "Frankfurter Allgemeine Zeitung" berichtete nach den Anschlägen (14. September), dass der Bundesnachrichtendienst schon im Juni 2001 den CIA vor dieser Gefahr gewarnt hat. Warum gab es dann keine erhöhten Sicherheitsvorkehrungen an den Flughäfen der USA? Die bekannte US-Zeitschrift "Newsweek" berichtete zum Beispiel am 24. September 2001, dass am 10. September eine "Gruppe hoher Vertreter des Pentagon die Reisepläne für den nächsten Morgen plötzlich gecancelt" habe. "Anscheinend aufgrund von Sicherheitsbedenken". Stimmt es, dass, wie der "San Francisco Chronicle" berichtete, der Bürgermeister San Franciscos Willie Brown eine Warnung erhielt, in der Nacht des 10. September "bei seinen Reisen vorsichtig zu sein"?

Trotz der offensichtlichen Warnungen konnten die Kidnapper Messer an Bord bringen. Einige der Passagiere, die von den Entführern aufgefordert wurden, ihre Verwandten anzurufen, berichteten, dass die Terroristen "Boxcutters" (Teppichmesser) bei sich hatten. Wie kamen diese durch die Kontrollen? Was die Anrufe der Passagiere von Flug 93 betrifft, so berichteten Zeitungen in den USA, dass genau diese Abschiedsanrufe nicht auf den Telefonrechnungen zu finden sind, wie es sonst üblich

<a href="redirect.jsp?url=http://www.freenet.de/freenet/wissenschaft/paranormal/verschwoerungen/september11/index.html" target="_blank">http://www.freenet.de/freenet/wissenschaft/paranormal/verschwoerungen/september11/index.html</a>

11.09.2005 13:37

Kurtulan Firka :o)
 
biliyorsun sizin Insanlari Firkalara ayirip kendi firkanizi kurtarip Cennet e yollamaniz gibi sizofrenik bir reaksiyonunuz Var :o)

Buna Hadis de diyorsunuz..

Bu hadis in sahibinin SEY ADI BIN MÜSAFIR oldugunu biliyor musun ?..
Yoksa siz ona mi peygamber diyorsunuz ?..
Eger öyle ise bir itirazim yok..

Ama Yezidiligin Kurucusunun Herzelerini Hadis olarak tanimaniz ve kendinizi cennetlik ilan etmeniz cok ilginc..

Bu sözler yani Firkanizin cennetlik oldugu Mushaf-i RES ( Kara mushaf ) da yer alir..

Ayetlerini getir dedigim zaman bulamaman onun icin..Kara Mushaf a bakarsan hemen Bulacaksin..

:o)

xxpalolumiro 11.09.2005 13:37

Taklitci Olmayin Teknoloji Üretin.
 
ABD ,sex bataklığına sürüklenebilecek gençleri evlilik öncesi ilişkiden korumak için yılda 117.000.000 $ harcıyor , önümüzdeki yıl bu para 135.000.000$2a yükseltilecek ( Vatan Gazetesi : 09.09.2003) : DSP-MHP-ANAP KOALİSYONUNDA SAĞLIK BAKANI OSMAN DURMUŞ"A GELEN HEMŞİRELER BİRLİĞİ BAŞKANI KADIN " EVLİLİK ÖNCESİ KIZLARIN CİNSEL DENEYİM KAZANMALARI (!) GEREKTİĞİNİ İLERİ SÜRMÜŞTÜ ...!

ÜRPETEN SAPIKLIK :

Almanya"da çocuk pornosuna karşı tarihin en büyük operasyonu yapıldı. 1.500 polis aynı anda 500 ayrı eve baskın yaptı. 26 bin sapık içinde öğretmenlerin de bulunması bomba etkisi yarattı.Alman polisi internet tarihinin en büyük çocuk pornosu şebekesini çökertti.Toplam 1.500 polisin katıldığı "Avcı" kod adlı operasyonla 500 ayrı eve baskın yapan Alman güvenlik güçleri, akıllara durgunluk veren bir yeraltı organizasyonunu açığa çıkardı. Yapılan açıklamada, Amerika"dan Avustralya"ya kadar 166 ülkede faaliyet gösteren 26 bin 500 sapığın kimlik bilgilerinin ele geçirildiği belirtildi.Rahipler-polisler bile sapık :Alman emniyetinden yapılan açıklamada, aralarında rahipler, öğretmenler, hatta polislerin bile bulunduğu şebekenin, internet üzerinde 38 ayrı "çocuk pornosu grubu" oluşturdukları ve resim ile videoları bu gruplar üzerinden yaydıkları vurgulandı. Operasyonun en üzücü tarafı ise çocuk pornosundan para kazananlar arasında çocuklarla ilgili işlerde gönüllü olarak çalışanların da bulunmasıydı. Sapıklardan birinin bilgisayarında 4 aylık bir bebeğin bile pornografik amaçlı resmi bulundu.Sadece ABD"de de son 2 ay içinde çocuk pornosundan bin kişinin gözaltına alındığı açıklandı.( Vatan gazetesi : 28.09.2003)

ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE"DEN BİR ALINTI :" ...Boğaziçi Üniversitesinde okuyanlar bilir.Öğrenci işleri müdürümüz vardı, Metin B....Güzel kızlara düşkündü . Bizlerde krediye ihtiyacımız olunca,ders bırakmak-ilave etmek istersek " File çorap çeker , hafif dekolte yapar , ayakkabıları da geçirdiğimiz gibi alırdık soluğu Metin Hoca"da.Biraz da flörtöz konuştunuz mu işiniz halloldu demekti..." (Sabah : 04.10.2003 )

NAMUS KELİMESİNİN KANUNLARDAN ÇIKARILMASINI İSTEYEN ÇAĞDAŞ (...) KADINLARA DUYURULUR : Batman"da fakir bir ailenin 12 ve 13 yaşındaki iki kız çocuğunun 3 yıldır binlerce erkeğe satması...( 04.10.2003 tarihli gazeteler ) Mardin"de 64"ü rütbeli 341"i er toplam 405 asker için tecavüz davası açıldı... ( Hürriyet : 04.10.2003)Ahlak ve Namus olmadan toplum ancak hayvanlaşır !

Çocuk Vakfı, 20 Kasım 2001 tarihinde bütün dünyada kutlanacak olan Dünya Çocuk Hakları Günü nedeni ile RİSK ALTINDAKİ DÜNYA ÇOCUKLARI RAPORU hazırladı :

... Afrika"da çocuklara yönelik seks turizminde artış var. Seks turizmi açısından Senegal en önemli merkez. Onu Gambiya, Togo, Benin izliyor. Çocuk pornografisinde de artış gözleniyor. Diğer merkezlerin aksine Gambiya"ya gelenler Avrupalı kadınlar ve onlar da erkek çocuklarla ilişki kurmak için burayı tercih ediyorlar. Güney Afrika"da Angola, Mozambik, Kenya gibi ülkelerden getirilen 38 bin çocuk seks pazarında kullanılıyor.Afrika"da çocuğun kaçırılarak ticarî cinsel istismara maruz bırakılmasını önlemeye yönelik hukukî engellemeler ise yeterli değil. Belirtildiğine göre Asya-Pasifik ülkelerinden Nepal"den Hindistan"a her yıl 150 bin kadın ve kız çocuğu kaçırılıyor. Kamboçya seks turizminin merkezlerinden biri. Sadece Çin"de çeyrek milyon kadın ve kız kaçırılıyor. Yeni Zelanda"da 11 yaşında seks pazarında kız çocuklarına rastlanıyor. Polis raporlarına göre yakalananların %44"ü 14 yaşının altında. Avustralya"da da çocuk pornografisi artış göstermiş. Çin ve Tayland"da bu işi meslek haline getirmiş mafyaların varlığından sözediliyor. Hindistan ve Pakistan insan kaçıranlar için hem bir merkez hem de Bangladeş, Sri Lanka, Nepal ve Afganistan gibi ülkelerden kaçırılanlar için kullanılan transit bir yol olarak ifade ediliyor. Taylandlı Rin daha 9 yaşındayken annesi tarafından seks pazarına alıştırılmış. Bu bölgeden kaçırılan çocukların bir kısmı seks pazarının bir parçası oluyorlar. Pek çok çocuk organ nakli için kaçırılırken bazı çocuklar ucuz işçi olarak da kullanılıyorlar. Zayıf sınır güvenliği ve hukukî düzenlemelerdeki eksikler bu sorunla mücadeleyi güçleştiriyor. Latin Amerika"da bazı çocuklar aileleri tarafından seks pazarına zorlanırken bazıları da daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak ümidiyle gittiği büyük şehirlerde ya aç kaldığı için ya da refah seviyesi yüksek bir yaşamı sürdürmek için fahişelik yapıyor.Guatemala"da çocuklardaki AIDS oranında artış var. El Salvador Limanı, çeşitli ülkelerden buraya gelenlerin çocukların seks pazarına sürüldüğü bir merkez. Bu ülkede erkek çocukların da pazarlandığı söyleniyor. Nikaragua ve Honduras"tan kaçırılan çocuklar genellikle Guatemala"ya getiriliyorlar. Diğer ülkelerin aksine Meksika"da çocuklara yönelik cinsel sömürünün faillerinin devletin kendi vatandaşları olduğu söyleniyor. İddialar bu ülkede 16 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı yönünde. Bu ülkede çocukların gece kulüplerinde de çalıştırıldığı belirtiliyor.Kosta Rika"da seks turizminin müşterilerinin genellikle Amerikalı, Kanadalı, Japon ve İtalyan olduğu iddia ediliyor. Yakalananların çoğu gelişmiş ülke vatandaşları.

Çocuk kurultayında sunulan bir rapor ülkemizde ?fahişeliğin? yaşının 15?e kadar düştüğünü gösterdi. Sadece İstanbul?da 500 çocuk ?seks işçisi? olduğu açıklandı ... Dünyada 3 milyonun üzerinde çocuk fahişe olduğu tahmin ediliyor. Bu alanda Asya ülkeleri başı çekerken onu Latin Amerika ve Afrika izliyor. Yine bir başka gerçek de her yıl Avrupa ülkelerine Uzak Asya?dan çocuk fahişelerin gönderildiği iddiaları... Raporda çocukların ?seks işçisi? olarak pazarlandığı yerler de sayılıyor. Barlar, masaj salonları, özel evler ve bazı otel, motel gibi konaklama yerleri başlıca cinsel sömürü mekanları. Rapora göre, çocuk fahişeliğin artmasında parçalanmış aileler büyük bir rol oynuyor

NOT:ABD "de günde 1900 kadına tecavüz ediliyor (Amerikan tecavüz merkezi), her 23 dakikada bir cinayet , her 49 saniyede bir saldırı gerçekleşiyor. ABD"de kadın nüfusunun %50" si kocasından veya bir erkekten dayak yiyor. (5.8.90 :milliyet)

BATIDA SOSYAL DEPREM :

.AVRUPA?DA EVLİLİK DIŞI ÇOCUK SAYISI:DANİMARKA % 48,İNGİLTERE 5 30 , ALMANYA % 18 , FRANSA % 14?TÜR?

. İSPANYA?DA İLKOKUL 4 VE 5. SINIF ÇAĞINDA 80 BİN KIZ ÇOCUĞU HAMİLE BIRAKILMIŞTIR

. BOŞANMA ORANI RUSYA?DA % 33, İNGİLTERE2DE % 32 ,FRANSA?DA % 19?DUR

.ANNE BABASI İLE BERABER YAŞAYAN AİLE SAYISI DEVLETİN SAĞLADIĞI EKONOMİK TEŞVİKLERE, VERDİĞİ ÖZEL İZİNLERE RAĞMEN AVRUPA?DA % 8 ?DİR.

.ZAMANIN BAŞKANI CLİNKTON?UN 15 DANIŞMANI EŞCİNSELDİR.ABD?DE 20 MİLYON EŞCİNSEL VARDIR. BU DA NÜFUSUN % 10?UDURBU ORAN YUNANİSTANDA % 17 ?DİR YANİ ALTIDA BİRDİR.

AİLESİ İLE İLGİLENMEYEN AVRUPA HALKI ŞU AN KEDİ KÖPEK BESLEMEYE ADETAQ MAHKUM OLMUŞLARDIR !

LOLİTA İHTİLALİ

Dünkü Milliyet"in 3. sayfasında bir haber: "12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı."
Sayfayı çevirin:
Edirne"de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları... Ve günlerdir Mardin"den Sivas"a kadar Türkiye"nin dört bir yanından 12 - 13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri...
Madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var.
Peki diğer yüzünde?..
Alttan alta inanılmaz bir "ergen ihtilali" yaşadığımızın farkında mısınız?
* * *
Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?
Levent"te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm. Dinlediklerime inanamadım:
"14 - 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor"muş.
Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie"nin fotoğrafıyla gelmiş ve "Bununki gibi dudak istiyorum" demiş.
18"lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış.
"En büyük istekleri" neymiş biliyor musunuz?
Zara"nın ya da Diesel"in 34 bedenine sığmak...
Bunun için yarışıyorlarmış:
"Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar."
Uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir "patlama" olduğunu söylüyor:
"Ben de anneyim, 18"lik "lipolu" (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300 - 500 milyonla gelip "Dudağımızı şişir" diyenleri "Bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin" diye geri yolluyorum."
* * *
Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:
"Genç nüfusta müthiş bir uyanma var" diyor. 17 - 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor:
Batı"da ergenlik yaşı 16 - 17"den 11 - 12"ye geriledi.
Amerika"da 10 yaşa kadar düştü.
Genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık...
Bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri "psiko - seksüel uyarımın artması"...
Yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... Baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.
Özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor.
Anneleri mi? Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında...
Küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta...
* * *
Kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz:
İyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki? Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara "Göğsünü değil, kütüphaneni büyüt" öğüdü verebiliriz ki?
Yasak çare değil...
Beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. ( MİLLİYET : Can Dündar )


SANAT (!) DÜNYASINA KÜÇÜK BİR BAKIŞ :

Medyada yer bulmayana ekstra işlerde ekmek yok. Adına kısaca ekstra denilen; düğün, bayi toplantısı, açılış-kapanış ve festival konserlerine çağrılabilmek için medyada ortalarda olmak gerekiyor. Ekstranın güzelliği de dolarla verilmesi ve sıfır vergi verilmesi. Düğünde tuvalette elinize sokuşturulan bir tomar dolardan maliyenin haberi nereden olacak ki... Veren zaten ben verdim demiyor ki.Alan razı veren razı... 5 bin dolardan başlıyor (en kıytırığı bu kadar para almadan şehir dışına çıkmaz), 50 bin dolara kadar çıkıyor. En fazla alanlar ise Tarkan, Sezen Aksu ve Hülya Avşar... Önemli olan şu sıralar en çok ekstra işe giden yani dolarları çuvalla toplayan Gülben"i zayıflatıp yok etmek... Ve yerine Petek Dinçöz"ü getirmek....Gülben şimdi hem acemi hem de sahipsiz. Bir süre böyle kurda kuşa yem olarak atılacak. Tabii iki yıla kalmadan da anasının evine gönderilecek. Yerine de başka bir hatun getirilecek. Sakın acımayın. Bu doğanın kanunu. Gülben de arkasına iş adamı Erol Evcim"i aldığı zaman İbrahim Tatlıses ve Kadir İnanır"ı kullanmış, Hülya"ya rakip gösterilmişti. Bu sayede "star" olmuş, kaç daha yetenekli akranı şarkıcıyı sollamıştı.

Ekstra kraliçelerini! incelemeye devam edelim.

Petek Dinçöz galiba bu şansını yitirdi. En büyük hamisi Star"ın patronu Hakan Uzan, bu kadar işinin arasında onunla uğraşamaz. Aşkın Nur Yengi de kendi kendini bitirdi....
Son aylarda müthiş bir atak yapan Ebru Gündeş çok popüler. Ebru"nun sahnesi de iyi. Ama konuşup, gülünce sanki... Birden çocuk oluyor. Oysa ekstra işinde seksi olmak çok önemli. Özellikle de sadece erkeklerin katıldığı bayiler toplantılarında... Ebru"yu sadece zevkle dinliyorlar ama o sahnede iken hayal kuramıyorlar. Ayrıca yanına gelip fotoğraf çektirmek de var değil mi? Sonra amca gidip karısına hava atacak.

Öyle veya böyle sahnede seksi. Estetikli göğüsleri işe yarıyor. ( Aykut Işıklar : TERCÜMAN :04.09.2003 )

Bu habere para karşılığı satılan mankenleri (...!...)...vs ekleyebilirsiniz...!



ÇAĞDAŞ HAYAT ( !) VE KADIN :

Çağdaş olduğu iddia edilen hayat tarzında kadınlar ,kendilerinin dış görünüşleri ile değer kazanacakları konusunda ikna edilmiş durumda bulunmaktadırlar.Bilgi,görgü,zeka"dan önce uzay çağının ,21. yüzyılının kadınının (!) değeri sarı (bazen kızıl...! ) saçlar ,ikide bir değişen vücut ölçüleri daralıp bollaşan, bazen yırtık, bazen sökük ...ama daima modacılarla kumaş tröstlerinin anlaşması ile çoğu da cinsel tercihini tuhaf şekilde yapan kreasyoncularca hazırlanmış moda elbiselerini giyen ,kendince karar vermesine izin verilmeyen makyaj, giyim, ...hatta hayat tarzına, yaşam tarzına ( yani dinine) başkalarının karar verdiği evlendiği kocasının yanında yüzünde salatalık maskesi , saçlarında bigudi ...vs ile dolaşan ve kocası ile yatağa bu halde iken girerken sabah evden çıkarken , kocasından ayrılırken makyaj yapmaya çalışan süslenen, kokular sürünen kadın ne kadar hayatında hür ve doğru karar verme hakkına sahip olabilmektedirler acaba...?Örneğimize devam edelim ;her çağdaş kadın aynı şeyi yapsa, eşinin yanında savaş boyalarını sürünmüş gibi dolaşırken dışarıya çıkarken süslense eşleri ,hayat arkadaşları hanımından uzaklaşıp gözü dışarıya kaymaz mı ?Öyle ya eşine değilde dışarıdaki insanlar için süslenen kadın eşini ne kadar kendine bağlayabilir...? Kocasıda tıpkı kendi eşi gibi ,eşi için süslenmeyen ,başkaları için farkında olmadan süslenen diğer kadınlara ilgi duysa ,aynı şeyi başka erkek kendi eşine karşı hissetse toplumda aile ,ahlak ne hale gelir ,öyle değil mi!Flörtle başlayıp ,aşkla alevlenen ,evlilikle sonuçlanan çağdaş evlilikler ;ihanet,kısa süren evlilikler , boşanmalar asrı olan asrımızın temel kaynağı bu ters mantık olmasın sakın...! Hatalı olan ne kadın ne de kocadır, hata iki cinsede modern hayat diye bu tuhaf ve ters mantığı kabul ettirenlerdir!

İslam"da ise kadın dışarıda örtünür , süsünü ,çekiciliğini evde eşine saklar.Tabiiki aynı durum erkek içinde söz konusudur!

Yine acaba neden hostes bacılar onlarca erkeğe hizmet ederken , yemek ikram edip ,yastık kabartıp , kemer bağlarken... medeni olurlar da evlenip işini terkedip sadece eşine hizmet etmeye karar verince tenkide uğramaktadır."Hayatını güvence altına almak,ekonomik özgürlük..." sözlerinin arkasında doğru ve güvenilebilen bir eş ,hayat arkadaşı bulunamaması gibi bir mantık yatıyor olmasın sakın?

Sokakta kızımızın beline bir erkek kolunu dolasa ona kızarız da adı " dans " olunca bu harekete neden tepki göstermeyiz acaba !!?? Adı "Moda " olunca yırtık,çıplak,tuhaf elbiseleri neden doğal karşılarız ! Kızımız veya oğlumuz " don " ile dışarıda dolaşsa buna karşı çıkarız da adı " mayo veya şort " olunca neden buna karşı çıkmayız !

SUNUCU -MANKEN İPEK TENOLCAY . " MİNİ ETEK GİYİP , İNCE ÇORAPLA GEZİYORSAN BAŞKALARIYLA FLÖRT EDİYORSUNDUR.İLTİFATLAR , BAKIŞMALAR ALDATMA DEĞİL Mİ ?" ( MİLLİYET :11.01.2003)

ÇAĞDAŞ OKUL - HAYAT VE GETİRİLERİ

Eğitimli kadınlar cinsel şiddet mağduru... (Milliyet:12.06.2003)

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Adli Tıp Enstitüsü"nce, üniversite öğrencisi ve mezunu kadınlarla yapılan bir araştırma, katılımcıların büyük bir bölümünün cinsel şiddet türlerinden en az birisine maruz kaldığını ortaya koydu. İÜ Adli Tıp Enstitüsü"nden Prof. Dr. Mustafa Fatih Yavuz ile yüksek hemşire Zehra Kayı, 591"i üniversite öğrencisi olan 700 kadınla, ""Kadın üniversite gençliği ve mezunlarına yönelik cinsel saldırı"" konulu araştırma yaptı.
Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 84"ünün laf atma, açık-saçık konuşma, röntgencilik, teşhircilik, sarkıntılık, ırza geçme gibi ""sözel, görsel, dokunsal"" cinsel şiddet türlerinden en az birisine maruz kaldığı belirlendi. Bunlardan yüzde 44.8"inin, basit cinsel içerikli dokunuştan zorla cinsel ilişkiye kadar uzanan ""dokunsal şiddet"" türlerinden birini yaşadığı tespit edildi.
Cinsel şiddet türleri arasında ilk sırayı yüzde 81.3 ile sözel ve dokunsal olanlar aldı. Araştırmaya katılan yaklaşık her 5 kadından birinin teşhircilik eylemiyle karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Cinsel saldırı boyutundaki eylemlerin yaklaşık yarısında fiziksel şiddet kullanıldı. Yine eylemler sırasında korkutma-tehdit ile kandırma da ilk sıralarda yer aldı.

İLK SIRADA SEVGİLİLER VAR

Araştırma, sanılanın aksine, cinsel şiddet eylemlerinin yabancılar değil, çoğunlukla tanıdık kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Buna göre, saldırganların yüzde 95"inden fazlası tanıdık.
Çalışmaya göre, ilk sırada sevgili düzeyindeki erkek arkadaş, ikincisi sırada nişanlılık ve sözlülük ilişkisi geliyor. Üçüncü sırada ise ensest ilişki türleri var.
Araştırmada, sevgili düzeyindeki erkek arkadaşların daha çok görsel ve dokunsal cinsel şiddet türü uyguladığı dikkat çekti.
Saldırganların çok büyük çoğunluğunu ise ortalama 25 yaşındaki erkekler oluşturdu. Eylemin gerçekleştirildiği yerler arasında ilk sırayı saldırganın evi aldı.
Çalışma, eylemler nedeniyle adli makamlara başvuru oranının ise hemen hemen yok denecek kadar az olduğunu da ortaya koydu. Buna göre, adli makamlara iletilen cinsel şiddet türleri teşhircilik, cinsel içerikli dokunma ve cinsel birleşmeye teşebbüs eylemi ile sınırlı kaldı ve oranı yüzde 2-3"ü geçmedi.
Bu tür eylemleri yaşayanların, çaresizlik ve suçluluk hissiyle utanma duygusunu yaşadığı da belirlendi.

TAHMİN EDİLENİN DAHA ÖTESİNDE...

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yavuz, cinsel şiddetin toplumdaki tüm bireyler için bir sorun ve tehlike olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Yavuz, ""Bu çalışma, toplumumuzda cinsel şiddet boyutlarının tahmin edilenlerin de daha ötesinde olduğunu ortaya koyuyor"" dedi.
Mağdurların adli makamlara başvurmama nedenleri arasında ilk sırayı toplumun olumsuz yaklaşımının aldığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunu; ispatlayama ve saldırganın misilleme yapma korkusunun takip ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. M. Fatih Yavuz, ""Cinsel şiddet eylemlerine maruz kalma oranının yüksekliği, karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü de gösteriyor. Adli makamlara yansıma oranlarının çok düşük olması da, bu soruna hukuksal, sosyolojik ve medikal açıdan ciddiyetle ve yoğun bir şekilde önem verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor"" diye konuştu.

NOT : NOT : AŞAĞIDAKİ YAZI BİR İSLAM ALİMİNİN YAZISI DEĞİL,AKSİNE BİR YABANCI YAZARIN EVLİLİĞİN HAYAT BOYU MUTLU ŞEKİLDE SÜRMESİ İÇİN YAZDIĞI EŞLERE TAVSİYELERDEN OLUŞAN BİR KİTAPTAN ALINMIŞTIR !( Z. ZİGLAR : HAYAT BOYU FLÖRT )

KARŞI CİNSTEN İNSANLARLA ARKADAŞLIK

? Karşı cinsten insanların uzun süreli çalışma ilişkilerinde olaylar genellikle sinsice gelişir.Kişi ?Karşı cinsten filanca kişiyle sadece arkadaşız? dediklerinde kesinlikle kendilerini aldatmaktadırlar.Bazen doğru gelebilir yada ilişkinin başında doğru gelebilir. Oysa pek çok durumda karşı cinsle kurulan arkadaşlık bir süre sonra, diğerinin zekası yada mesleki yeteneğine duyulan saygıya bağlı olarak arkadaşlıktan öte bir şey haline gelmeye başlar.İlişki adım adım daha açık ve güvenilir bir nitelik kazanır.Küçük şeyler paylaşıldıkça bir takım tesadüfler ve ortaklıklar sonucunda daha yakınlaştığınızı fark edersiniz.

Eğer evliyseniz eşinizle aranızdaki farklılıklar yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar. Bir bakmışsınız ki yeni arkadaşınızla her şeyde uyuşurken ,eşinizle hiçbir konuda uyuşmaz hale gelmişsiniz.Tabii sonunda diğer insanla (arkadaşınızla) uyum faktörü yada fiziksel çekicilik nedeniyle hormonlar faaliyete geçer ve kaçınılmaz olay nihayet gerçekleşir.Olmasını asla tasarlamadığınız şeyler olur. Konunun trajik yanı Çoğu cazip şeyin zamanla felaket getireceğinin başta inkar edilmesidir.

Karşı cinsten biriyle gözlerin SANİYENİN ONDA BİRİ KADAR BİR ZAMANDA uzunca birleşmesi , koridorda yanından geçerken özel bir itina göstermek,herhangi bir yerde tesadüfen çarpışmak,TOKALAŞIRKEN veya bir şey alıp verirken ellerin bir iki saniye daha uzun tutulması,? bunlar ve bunun benzeri ipuçlarını görmemezlikten gelmek ? bu gibi şeyler kırmızı bayraklardır böyle durumlarda kendinize ?zararsız flört ? olamayacağını hatırlatın.

Eğer evli iseniz olan şeyi dürüstçe kabul edin ? mazeret aramayın ? ve eşinize bağlılığınızı hatırlayın. İş yerinizdeki arkadaşınızla veya sekreterinizle bir kere yemeğe çıksam ne olur , demeyin : Boşanmaların yüzde yetmişi aynı iş yerinde veya yakın iş birliği halinde çalışan şahısların yakınlaşması sonucu oluşuyor.yüzde ellisi de eşlerden birinin bir alış veriş merkezinde veya otoparkta karşı cinsten biri ile tanışması ve o kişiye karşı ilgi duyması ile gerçekleşiyor.

Kısacası sekreterinizle veya işbirliği içinde olduğunuz karşı cinsle iş yemeğine veya bir yerde buluşmanızın size hiçbir kazancı olmaz , ama kaybedeceğiniz çok şey olur!

İşin gerçeği bu konuda duyarlı öğütler vardır :? evlilikten önce iffet , evli iken sadakat gerekir.?

Karşı cinsten biri ile çalışmanız gereken durumlar olacaktır. Bu durumu önleyemeyebilirsiniz ama kendi düşünce ve konuşmalarınızı pekala denetleyebilirsiniz.

Temel sorun , dostluk ile flört arasındaki çizgiyi aştığınız zaman sonuçta bir şeylerin yaşanabilecek olmasıdır.yaşananlarda kötü sonuçlar doğurur.

REKLAMLAR VE KADIN HAKLARI :

- BIR PARTIDESINIZ ,SIZI NASIL FARKETMELERINI SAGLARSINIZ ? ...GÜLÜMSEMENIZE GÜVENEREK ( DISLERINIZLE ! )

- FARKEDECEKLER (SAÇLARINIZI ...)

- BAKALIM ILK KIM BIRISININ DIKKATINI ÇEKECEK ? ... ( TABII KI EN DEKOLTE GIYINIP, SAÇLARINI AHENKLE DANSETTIRENLER...)

KRAVAT RAKLAMINDA BUZ PATENI YAPAN MINI ETEKLI , KRAVATLI ( ! ) BAYAN, MAYO ILE GÖZLÜK REKLEMI YAPAN

MANKEN ( ! ) LER , ...; GÖZLER BAYRAM ETTI , ÜRÜN DEGIL , MANKEN ILGI TOPLADI HABERLERI ...

Sömürülmek isteyen "çağdaş(!) yaşamı savunmaya devam etsin ...taki GERÇEK yüzünmüze çarpana kadar.

HA SAHI ! ! , HIÇ KADIN SÖMÜRÜSÜ YAPAN SAHIBI ASIRI DINCI BIRI OLAN MAMÜL REKLAMI GÖRDÜNÜZ MÜ ?...

Ne ilginçtir , " sevgilinizin çıplak resmini gönderim , yayınlayalım" diyen genel yayın yönetmeni , kendi eşinin çıplak resminin yayınlamayı reddediyordu bir özel kanaldaki sohbette...!!!

15 YAŞINDA ÇAĞDAŞ HAYATIN KURBANI OLDU !

MERSİN"de evlenme vaadi ile kandırılan liseli 15 yaşındaki N.Ö., sevdiği gencin kendisini terk etmesinin ardından fuhuş batağına düştü. N.Ö."yü ïpara karşılığı pazarlamak, zorla cinsel ilişkiye girmek, oral ve grup toplu seks yapmağı iddialarından aralarında sendikacı, öğretmen, işadamı, muhasebeci, muhtar ve eski bir bürokrat eşinin de bulunduğu 11 kişi yakalandı. 2 kişi ise aranıyor.
Olay, Yeni Mahalle"de oturan 46 yaşındaki anne Hamide Ö."nün Cumhuriyet Savcılığı"na verdiği şikayet dilekçesi ile ortaya çıktı. Dilekçenin Emniyet Müdürlüğü"ne havale edilmesi üzerine Ahlak Masası operasyon başlattı. İfadesini gözyaşları içinde veren N.Ö., başından geçen olaylar zincirini tüm ayrıntısına kadar anlattı.
`EVLENECEKTİK"
Genç kız geçen aralık ayında komşuları olan Gökhan Nayman"la tanışıp arkadaşlık yapamaya başladığını belirterek, ``Gökhan ile arkadaşlığımızda evine gittik. Burada bir süre oturduktan sonra bana evleneceğimizi, mutlu bir yuvamızın olacağını söyleyerek benimle sevişmeye başladı. Ben de evleneceğimiz için sesimi çıkarmadım. Daha sonra benimle evlenmeyeceğini söyleyerek ayrıldı. Ben de korktuğum için kimseye bir şey söylemedim. Daha sonra beni terk edip ortada bıraktı. Bu olaydan sonra barda tanıştığım Garip Öztürk benimle evleneceğini söyledi. O da bir süre benimle olduktan sonra kayıplara karıştı"" dedi.
Yaşamı kararan genç kız ifadesinde öz teyzesi N."nin evinde de eski İl Daimi Encümen Üyesi, Selüloz-İş Sendikası Silifke Şube Başkanı ve MHP milletvekili aday adaylarından İ.Y. ile tanıştığını ifade ederek, ``Bir gün Silifke"ye gittiğimde İ. ile karşılaştım. Beni bürosuna çıkarttı. Orada ilişkiye girdikten sonra bana 30 milyon lira para verdi"" diye konuştu.
....... İşçi Nejat Ö. ile evli olan anne Hamide Ö."nün şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında N.Ö."nün verdiği ifadelerden sonra polis, genç kızla ilişkiye giren sendikacı, öğretmen, işadamı, emlakçı, muhasebeci, muhtar ve aracı kadınları yakalayarak gözaltına aldı. Garip Öztürk ile İ.Y., T.K., M.A., B.K., G.T., H.K., M.T., O.T., R.Y., M.A. gözaltına alınırken; polis N.Ö."yü evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olan Gökhan N. ile ilişki kurduğu B.A."yı ise arıyor.
Milliyet :20 Eylül 2003 Cumartesi

BİZLER GAZETELERDEKİ BU TÜR İĞRENÇ OLAYLARA , HABER NİTELİKLİ YAZILAR GÖZÜYLE BAKMAYIZ,BAKAMAYIZ !AKSİNE AYNI OLAYLAR BAŞKA GENÇ KIZLARIN- SİSTEMİN KURBANLARININ - BAŞINI GELMESİN DİYE HAREMLİK-SELAMLIK"I TAVSİYE ETMEKTE, SAVUNMAKTAYIZ!!!

AYRICA YUKARIDAKİ MAĞDUR AİLE DE BİR GÜN BAŞLARINA BÖYLE BİR ŞEY GELECEK DİYE BEKLEMİYORLARDI. AYNI OLAYIN BAŞINA GELMESİNİ İSTEMEYEN TÜM TOPLUMA HAREMLİK-SELAMLIK"I SAVUNMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ...SENDİKACI,ÖĞRETMEN,MUHTAR,İŞADAMI,ASKER ,POLİS...HEPSİ OKUMUŞ İNSANLAR AMA EĞİTİM ,NEFSE UYMAYA-ZİNA ETMEYE HATTA ZALİMLİĞE-SAPIKLIĞA-SÜBYANCILIĞA ENGEL DEĞİL...!

KISACA "HANGİ ÇAĞDAYIZ , 21.YY , ...VS LAFLARININ İÇİ BOŞ , HEDEFİ KADIN-KIZLARI ERKEKLERİN SOFRASINA YEM YAPMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMIYOR !

AYRICA İBRETLİK GAZETE HABERLERI 1 VE 2 "YE BAKINIZ LUTFEN....

<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/cagdashayatvekadin.html" target="_blank">http://www.islamustundur.com/cagdashayatvekadin.html</a>

xxpalolumiro 11.09.2005 13:40

Napsaydi eline kirmayi alip
 
daglarami ciksaydi kanmi akitsaydi elbet bir bildigi var Imamin sol elini gösterip sag eliylen hem dünyayi sasirtti hemde türkiyedeki cuntacilari darbesiz inkilap yapan bir Imam tarihte ilk kez göründü :O))))

11.09.2005 13:44

Yoksam Bu Seytan mi ?..
 
Olur a :o)

Mehdi beklerken bir de bakmissin deccal tayyip gelmis .o)

xxpalolumiro 11.09.2005 13:45

Yasar Nuri Mehdiligin
 
ona gelecegini söylüyor Kuradan carpip ekliyor cikariyor

11.09.2005 13:47

Kel Mehdi olur mu ?..
 
Yoksam saclari mi cikacak`?..

Bu kadar cirkin mehdi olursa Tüm dünya Putperest olur :o?

11.09.2005 14:28

SÖYLEMLERIM YAGMALANIYOR
 
Yıllar yılı, bu yağmalamayı bazı ilahiyatçılarla din hocaları yaptı. Bana söverek hurafe dincilerinden puan toplarken benim söylemlerimi, fikirlerimi öne çıkararak da akılcı, çağdaş, dine saygılı aydın kesimden prim devşiriyorlardı. Tam bir hırsızlık ve aşağılık psikolojisi içinde...Büyük bir utanmazlık ve yüzsüzlükle.

Bunlar içinde, ilahiyat fakültelerinde yaptıkları tezlere benden aldıkları sayfaları olduğu gibi aktarıp adımı ve eserimi anmayan sözde ‘bilim adamları’, kürsülerde kitaplarımı dizlerinin üstüne koyup oradan pasajlar okuyarak halkı galeyana getiren, sonra da “Bu fikirler Yaşar Nuri’nin fikirlerinin aynısı” dendiğinde, “Yok canım, o mezhepsizdir, ben ona karşıyım” diyerek yobazlardan alkış dilenen ‘hocalar’ epeycedir.

Bana sataşmalarıyla ünlü bir tanesinin kürsünün altına sakladığı kitabımdan parçalar okurken cemaat tarafından yakalandığını, “Aleyhinde olduğun adamın fikirlerini aynen satmak ayıp değil mi?” dendiğinde de “Canım ben onun kıymetini bilmiyor değilim ama karşı çıkmasam başım derde girer” diyerek onursuz ve omurgasız bir savunma yaptığını bilenler az değildir.

Buna benzer olaylar da az değildir.

Şunu söylemek benim ana sütü gibi hakkımdır:

Bu dinci taifenin bugün kitleleri mutlu eden, coşturan kaç cümlelik taze ve yerinde söylemi varsa hepsinin hamuru benim teknemin malıdır. Hamuru, sayısız çile pahasına yoğuran benim. Şimdi benim hamurumdan kimi çörek, kimi börek, kimi simit, kimi ekmek, kimi pasta yapıyor.

Ama Allah da bu millet de biliyor ki hamurun sahibi benim, hamuru yoğuran benim.

Siyasete geçtiğimden beri, dinci aşırmacılığa siyasal-sosyolojik söylemlerimin aşırılması eklendi.

‘Halkın Yükselişi’ kitabım çıktığı günden beri, ilk kez o kitapta telaffuz edilen onlarca söylem, cümle, hatta paragraf gazete sütunlarına, siyasal demeçlere, parti nutuklarına, konferans salonlarına taşındı. Sözler, fikirler benimdi ama, tekrar eden ağızlar değişikti.

Bu ağızlar, fikrin mimarına asla gönderme yapmıyorlar. O düzeyi, o onuru gösteremiyorlar.

Dahası var:

Kendileri bulmuş gibi pazarlayıp pazarlayıp “Aferin, helal olsun!” methiyeleri aldıkları bu söylem ve düşüncelere bir süre önce karşı çıkanların büyük çoğunluğunu da kendileridir.

Kimi köşesinde, kimi konferansında, kimi istifa konuşmasında, kimi orasında, kimi burasında fikri ve ifadesiyle benim olan onlarca söylemi kullanıp durmaktalar.Üniversite hocalığına devam ediyor olsam, inanın, bu hırsızlıkları tez konusu yaptırır, birkaç öğrenciyi mastera, doktoraya kavuştururdum.

Ve tezlerin ortak adları şu olabilirdi:

‘Türk aydınlarıyla Türk siyasetçilerinde aşırmacılık’

Birkaç örnek vereyim:

“Sağ-sol ölçütü ve bu ölçüte bağlı siyasetler dönemi bitti. Sağ-sol söylemi, yıkılan Berlin Duvarı’nın altında kaldı. O söylemle pazara çıkanlar kalp parayla alışverişe yeltenmiş olurlar.”

Çok kullanılan söylemim.

Bu söylem yüzünden ayrıldım CHP’den. O zaman bana bu söylem yüzünden, “Solu yok sayıyor” diye sövüp sayanlar, şimdi ben bu söylemi partileştirince baktılar ibre o yana vuruyor; hemen el çabukluğu marifet, üstüne atladılar.

“Yeniden yapılanma” söylemim, 1996’da bir kitabımın adı olarak Türk literatürüne oturdu. O günden beri kullanmayan yok. Patent benim.

Yeniden Yapılanmak kitabım-ki İngilizce’ye de çevrilmiştir-korsanlarıyla birlikte yarım milyondan fazla sattı.

‘İnsan merkezli siyaset’.

Daha çok dincilerin talan ettiği söylemim. Yıllar önce dinciler benden çalmışlardı, daha sonra AKP aynı ifadeyle parti programına koydu. 90’lı yıllarda ilk kullandığımda dinciler beni insanı ilahlaştırmakla suçlamışlardı. Şimdi partilerinin programında yer alıyor.

“Din de amaç değildir, araçtır; amaç insandır, insana hizmettir, insanın mutluluğudur.”

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl kullanmaya başladığı ve sayesinde epeyce prim topladığı bu söylemim, 1990’da yayımlanan Kur’an’ı Anlamaya Doğru kitabımın temel yazılarından biridir. Bu yazı yüzünden Recep Tayyip’in dinci yoldaşlarından neler çektiğimi bu halk bilir. Dini inkâr ve insanı ilahlaştırmakla suçlandım.

Şimdi, o söylemi haraç-mezat pazarlayıp pirim devşiriyorlar.

“İslam dünyası kendine çekidüzen vermeli, kendini hesaba çekmeli; yoksa mahvolması kaçınılmazdır”

Bu söylemimi, 80’li yılların sonlarından itibaren değişik ifadelerle onlarca kez tekrarladım. Hemen her kitabımda yer aldı.

Çok ağır bir eleştiridir. Günümüz İslam dünyasında ilktir.

Bu söylem yüzünden dincilerin tehditlerine maruz kaldım. İslam dünyasını Hıristiyanlar önünde küçük düşürmekle, Batılılara yağcılıkla suçlandım. Bu suçlamaların kodamanlarından biri de, bu söylemimi şimdilerde pazarlayarak Ortadoğu kahramanı havalarına giren Abdullah Gül’dür. Yıllar önce kullandığımda tehdit ve küfür gerekçesi yapılan söylemim, Abdullah Gül başta olmak üzere, tüm siyasal İslamcılar tarafından büyük alkışlara ve methiyelere gerekçe yapılacak şekilde pazarlanıyor.

Bu söylemlerin, “Katli vaciptir”e dayanak yapıldığı o eski günlerde, siyasal İslamcıları çöplük gibi görerek korkudan benim eteklerime sarılan omurgasız sözde aydınların durumu da yürekler acısıdır. Düşüklük açısından Türkiye dışında benzeri olmayan bu tipler, söylem aşırmacılığına çok iğrenç bir biçimde şakşakçılık yapmaktalar.

Daha iğrenci, zaman zaman mikrofonu bana uzatarak soruyorlar:

“Falanca böyle söyledi, bu konuda ne diyorsunuz?”

Şunu diyorum:

“Bunu bana sorana kadar, o sözü söyleyene sorun bakalım, onu kimden öğrendi, nereden aldı?”

Söylemlerimi çalıp çırpsalar da, fikirlerimin ülkemin gündemine oturması, halkımın geleceğine yön verir noktaya gelmesi beni çok mutlu ediyor. Ülkeme ve halkıma tümü helal olsun!

Ama ne olur, şu omurgasız dinci ve inkârcı tatlı su aydınlarının kaç paralık adam olduklarını ortaya koyduğum için bana gücenmeyin. Bu konuda beni hoş görün!

Ne yapayım, hak, benim de olsa onu ortaya koymadan, öne çıkarmadan duramıyorum. Böyle garip bir huyum var.

Ne olur, bu huyumu hoş görün!
06.03.2005


Prof.Yasar Nuri ÖZTÜRK

11.09.2005 14:51

MODERN ve ILKEL
 
Modernin karşıtı ilkel değil elbette... Allah ile aldatanlar, siyasal sömürüye müsait olduğu için moderni daima ‘dinsel’in karşıtı olarak kullanmaktadırlar. Böyle olunca da, bu dinci söylemden rahatsız olanlar, modernin karşıtını ‘ilkel’ olarak belirleme yoluna gidiyorlar.

Mantık şöyle işliyor: ‘Sen bana modern diye hakaret edersen ben de sana ilkel diye hakaret ederim. Ve bu atışmada dünyanın genel tutumu seni değil beni destekler.’

İnsanca, insafla ve düşünce onuruna yakışır biçimde konuşursak modernin karşıtı ne ‘dinsel’dir ne de ‘ilkel’.

Modernin karşıtı traditional yani ‘geleneksel’dir. Böyle olunca da ne modern bir hakaret ve aşağılama ifade eder ne de geleneksel... Bunlar, sadece farklı yöntemlerdir. Aynı imanı, aynı heyecanı, aynı kültürü, hatta aynı siyasal anlayışı temsil edenlerin biri modern yöntemle iş görürken öteki geleneksel yöntemle iş görebilir.

Dahası var: Bazen aynı kişi, bazı konularda tam modern iken başka bazı konularda iyice gelenekçi olabilir. Örneğin, bendeniz böyle biriyim...

Ne yazık ki ayakta kalmayı, başarıyı daima aforoz ve ithama bağlı tutan din sömürücü zihniyetler bir yöntem farkını bir iman ve din farkı gibi damgalamış, kendisi gibi düşünmeyenleri bu yolla hiç zahmetsizce saf dışı etmeyi yeğlemiştir.

Modern; bilimsel, düşünsel çizgide kaldığınızda, Batı demek de değildir. Batı’ya tamamen karşı olan bir anlayış da yöntem ve tavır bakımından modern olabilir. İslam’ın yirminci yüzyılda tartışmasız en büyük düşünürü olan Muhammed İkbal, en ileri anlamda Batı karşıtıdır ama aynı zamanda en ileri anlamda moderndir.

Batı, modern olmadan da Batı idi. Samuel Huntington gibi, Batı’yı ilahlaştıran bir adamın bu gerçeği, her şeye rağmen itiraf etmiş olması dikkat çekicidir. Diyor ki:

‘Batı, modern olmadan çok önce Batı idi.’ (bk. The Clash of Civilizations, 69)

Devamını biz söyleyelim:

İslam’ı yaratıcı devrinin büyük düşünürleri, çağlar öncesinde yaşamalarına rağmen, bugünkü Batı’dan çok daha ileri düzeyde modern idiler. Zamana, çağa yemin eden ve çağın dışında kalanları hüsrana yuvarlanmakla nitelendiren bir kitabın iman çocukları elbette ki her zaman ve zeminde ‘modern’ olmak zorundadırlar.

Modern, bu anlamıyla, insanlığın ulaştığı tekámül çizgisinin gerisinde kalmadan iş görmeyi ve değer üretmeyi ifade ediyor.

Dinci saptırma, geleneksel şekilciliği bir tür tabu haline getirerek kendi saltanatı için problem çıkarması muhtemel yeni arayış ve yaratışların yolunu tıkamayı amaçlıyor. 20. yüzyılın en büyük ilahiyatçılarından biri olan protestan düşünür Paul Tillich (ölm. 1965) bazen ‘traditionalism’ bazen ‘conventionalism’ diye andığı bu gelenekperestliği eleştirirken şu satırları yazmıştır:

‘Geleneksel şekilciliğin istediği, davranışlarda, önceden kabul edilmiş tarzlara otomatik itaattir. Geleneğin; ilişkilerde, eğitimde, oto kontrolde kazandığı müthiş güç, onu, tüm insanlık tarihinde trajik bir kudrete dönüştürmüştür. Bu gücün istediği, tüm yeni kuşaklarda ve tüm yeni oluşlarda vücut bulabilecek, ama henüz doğmamış canlılıkları, yaratıcılıkları yerle bir etmektir. O, kişilikleri ve toplulukları, olası tüm ruhsal ve duygusal cevherleri bastırarak şekillendirmek peşindedir. Onun elindeki şekil, ruhu sürekli bir biçimde tahrip etmektedir...’ (Tillich; Systematic Theology: 1/91)

İslam dünyası ‘modern’ kelimesini bir tür şeytan pisliği gibi gösteren kara yürekli yobaza teslim olmanın ağır faturasını ödüyor. O kara yürekli yobaz, ‘içtihat devri kapanmıştır’ hezeyanını haklı çıkarmak uğruna, önüne gelen bir nimet ve imkána ‘modern’ damgası vurarak kaldırıp attı. ‘Matbaa gávur icadıdır, bize yaramaz’ diyerek Batı ile aramıza üç yüz yıllık aşılmaz bir duvar koyan adı Müslüman, ruhu gávur tip o kara yobazdı. Çocukluk yıllarımda, bisiklet binenlerin ‘modern, zındık’ camiye hoparlör hediye etmek isteyenlerin ‘modern, kitapsız’ yaftalarıyla suçlandığını biliyorum.

Ondan beteri de var:

Bugün, hesapları ve çıkarları elveriyor diye, Hıristiyan kurmayları haklı çıkarmak için ‘Hz. İsa gelecek, dünyayı kurtarıp barış ve mutluluğu yeniden kuracak’ diye özel yayınlar yapan kocaman ‘İslamî cemaatler’, bundan çok kısa bir süre önce, İslam’ın yeniden yapılanmasını öneren bilim ve düşünce öncülerine ‘Modern, reformcu zındık’ diye saldırıyorlardı. Ama çıkarları söz konusu olduğunda, modernin alabileceği en rezil ve iğrenç anlamları baş tacı etmekten asla çekinmiyorlar.

Anlaşılıyor ki, kavramların insanca ve akla uygun şekillerine sövenlerin ákıbetleri, o kavramların insanlık ve akıl dışı biçimlerine kurban olmak gibi bir kadere mahkûmiyet olmaktadır...

Bizim insanımızın başını örtmeyen mümin-Müslüman analarını, bacılarını sosyetik, boyalı kokana vs. diye çamurlayanlar, şimdilerde, ABD ve AB’nin, vücudu abdest ve gusül tanımamış kodamanlarının her yanını yalamayı ‘hoş görü, siyasal deha, Batı ile uyum’ vs. olarak pazarlayıp Haçlılardan itibar ve gülücük devşirmekteler.

Karşılığında Türkiye’nin geleceğini, vakar ve onurunu peşkeş çekerek...

Ne oldu o din-iman nutukları, o ‘sallallahu aleyhi ve sellem’ şovları? Nereye gitti, o ‘sünnet-i Muhammediyye’ edebiyatı?!

Boğazdan aşağı inmeyen iddiaların ömrü işte bu kadar...

Yasar Nuri ÖZTÜRK

xbaburx 11.09.2005 15:09

alpi
 
ucleme vb tabirlerin reformistlerin dayatmasının bir urunu oldugunda ısrarlıyım.

O halde bize Öngörülen rivayetlerin bir kismini alip bir kismini atmak keyfi bir uygulama degildir. Kuran i denetim mevkiine koymanin verdigi kacinilmaz sonuctur.

Biz Rivayetlerin ve sünnetin Bir kismini alir bir kismini atariz.cünkü biz rivayetleri diger degerlendirme yollarini Kullandiktan sonra en nihayet Kuran a Arz ederiz.
Onun onay verdiklerini alir kullanir ve basimizin üzerinde tasiriz.
Onay vermediklerini ise cöpe atariz.
boiz Tevhidi bu bakis acisi ile su iki sözün Peygamber e ait olacagindan kusku duymuyoruz.Cünkü Bu sözler tarih kritigi yaninda KURAN tarafindan da Onaylaniyor:

demişsin.bu iki hadisin kaynagı ve işaret buyurdugu anlam itibariyle kurana aykırı olmadıgını söyleyebiliyorsan bu sayıyı yuzlere binlere cıkarmak içinde herhangi bir sorun olmaz.aynı inceleme ve tetkiklerle.hadis ilminin nasıl dogdugu hadislerin ne sekilde toplanıp tasnif edildigine buna niye ihtiyac duyulduguna dair uzun uzun acıklamalarda bulunmak istemiyorum.daha önce cokca yaptım.ama ehli sünnetin önde gelen ve sahih olarak görülen kaynaklarından bagımsız incelemeye yönelik önyargısız(kalabilirsen)bir okuma yaparsan bahsini ettiğin ucleme nin zerresini bulamazsın.rasul vahiy katiplerinden birisine ayetlerini yazdırırken katipAllah ve "o" diyince bu nasıl tabir diye azarlamıs ve Allah ve rasulu diyeceksin demiştir.fitne zamanları sunnete sarılma bahsi de işte ucleme vs aldatmacaları liberal ahlak anlayısı protestanlasma gibi cereyanların islam alemini kaplamaya basladıgı devirlerde KURANDAN KOPMAMAK ADINA ONU EN İYİ YASIYAN RASULUN HAYATININ OLDUGU GİBİ ALINMASINDAN İBARETTİR.

uclemeye gelince gerilik ve asagılık komplexine dusmus hristiyan batı dunyasının gecirdigi tum evreleri olumlayıp onaylayan ve bunun islam icinde gerekli oldugunu bu geriliğin ve asagılıklıgın bu reform eksikliğinden kaynaklandıgını ileri suren YENİLİKÇİLERİN ASAGILIK KOMPLEKSLİ FİKİRLERİnin izdusumudur.ne uclemesi birader.

peygamber herseyiyle insandır ve hayatının her anı herseyiyle bilinmektedir.rasulun hayatı her anıyla biliniyor ve nesiller boyu bu hayat islam ummeti tarafından yasatılıyor ve buna sunnet deniyorsa bu insanları niye gocunduruyor.yahu kim tamamen bagımsız herseyiyler yepyeni bir hayat yasıyor..belli hayat tarzları vardrı insanlar bunları geliştirir yada yeniler.bunu bir insan degil insanlar toplulugu caglara yayılan bir zaman diliminde yaPARLAR.insanlar bu hayatı yasamayı daiima içinde bulundukları toplumdan yada etkisi altına girdikleri toplumlardan ögrenirler.NETİCEDE ÖGRENİRLER.bu bir hayat tarzıdır.peygammber ve yetistirdigi sahabe nasıl yasamıssa öyle yasamak onun hayat tarzını hayat tarzı olarak kabul edip SUUNET ESASLI bir hayat yasayan insana nasıl olurda ucleme yapıyor.

peygamber insan gibi yasamıstır o nasıl yasamıssa insan gibi insan dır cunku ona uyanlarda o nun gibi insan gibi yasıyorlar.onu tanrılastırmak demek değil bu..yahu sunnete uyanalr onu tanrılastırmıs olmazlar senin demenle.TANRILASMAYA CALISMIS OLURLAR.yani rasulu ilahlastırıyortsun onun yaptıgını yapınca öle mi.o zaman ilhlastırıgın gibi ilah gördügün gibi yasıyorsan tanrılık özlemine girmiş olursun.

he putlastırmak dersen O na o yasantıyı Allah cc kendisi emretmiştir.insanlara da ona KAYITSIZ SARTSIZ UYUN DEMİŞTİR.

misvak kullanan sunnet namazları kılan nafile oruc tutan nasıl oluyor da peygamberi ucluyor ya da putlastırıyor.yaygara.

reformistlerin yaygara edebiyatları..carpıcı laflar gelistirip dikkat cekmege ve kendi dusunme sistemlerini yaymaya calısıyorlar.oy anam ucleme.teke dusurek sunnete gum.oh daha neler.yok putculuk sunnet namazda rasule mi niyet ediyorsunuz?yok yaws:)neyse uzatmaya gerek yok.iamın sartlarını birbirinden koparmnaya ve dini yani İSLAMI EN MUKEMMEL SEKİLDE YASANMIS OLAN ASRI SAADETTEN KOPARMA cabalarını aklı basında olan kimse yutmaz.dinin yani islamın yani kuranın B,R YASANMISLIGI FİİLİYATI DUNYAYI SEKİLLENDİRMİŞLİĞİ VARDIR.buna asrı saadet denir.bu yasanmıslık pratik varken ortada kuranı SOYUT VE YORUMA AMA -HER TUR TEVİLE ACIK bir konuma suruklemeye calısmak ..ne denir bilmem.reformistlerin kendi fikirlerini yaymak için bunu basarmaktan baska careleri yoktur.

vesselam

xbaburx 11.09.2005 15:12

dogru yalancının elinde dogru olmaz!
 
ben buharinin degil senin sözüne karsı cıktım.senin neyi amacladıgını en basından bile bile kalkıp da söylediğin sözü onaylamak buyuk bir hamaklık olurdu.

xstudentxnrw 11.09.2005 18:24

hmm, Frauen mal im Westen..
 
bekommen sie den gleichen Lohn wie die Männer? Oder hat man die Gleichberechtigung NUR eingeführt um billigere Arbeiter für gewisse arbeiten zu haben? Oder hat man damit beabsichtigt freier ihren Körper zu verkaufen, ihn zur Schau zu stellen?? Oder wollte man die Zahl der Seitensprünge und unzufriedenen Familien steigern??? Oder wollte man dafür sorgen, dass Kinder eine schlechte Erziehung bekommen und so besser zu lenken sind und in Discos Geld dalassen? UND sich jeden SCHROTT kaufen, weil sie keine Aufmerksamkeit seitens ihrer Eltern bekommen?

Interessant ist, dass viele Länder nach dem Wohl der Arbeitgeber handeln..

xstudentxnrw 11.09.2005 18:26

bilgisizlik, bunlar cevaplanmistir..
 
esitlik nerede gecerli, insanlarin özelliklere göre görevleri, sefaat konusu tam nasil Kuranda anlasilir!!! iyice bak cimbizlama!!! ;O)

NEREDE görülmüs kasabin Doktorluk yaptigi?

11.09.2005 18:58

Babur Yaniliyorsun
 
Bu yanilgina hemen Iki Örnek vereyim ilahlastirma acisindan..

1- Mirac
2 Habibim..

Daha sakal-i serif i Hirkay-i serif i koymuyorum önüne..

Mirac Olayini buraya Hadislerden oldugu gibi aktardim Okursan ve bir aciklama Getirirsen Beni mutlu edersin..

Habibim ( sevgilim ) Bu Hitap Kuran in neresinde vardir.

Allah Ogul edinmekten arindigi kadar sevgili edinmekten de arinmistir.

11.09.2005 19:05

Önemli Olan senin Onayin degil babur
 
Önemli Olan GERCEK !..

Ve Gercek ne yazik ki bundan Ibarettir.

Bir alternatifin Bir kanitin varsa Duymak isterim..

Bana senet insanlar diye gelme..
Cünkü O senet insanlarin da Güvenilir olduklari Tartismaya aciktir.

Cünkü Ihtilaflarinin Rahmet oldugu söylenen kisilerin ITTIFAKLARI GAZAP olur..
Bunu söyleyen Insanlarin müslüman olduklari da tartismalidir.

Hoscakal

11.09.2005 19:31

Buyur
 
Yazan Kişi: CaTMaN
Tarih: 06-15-05 10:44

Yâ İlâhî ol Muhammed Hakkıçün, Ol şefâat kânı Ahmed Hakkıçün. Afv edip isyânımız kıl rahmeti, Ol Habîbin yüzü suyu hürmeti.
(Süleymân Çelebi)






Habibi degil diyenler,o zaman bundan sonra mevlüt okutmasinlar,mevlüte inanmasinlar.

Süleyman Celebi Hz.leri mevlüt ü o icat etmisdir.Eger o habibi diyorsa?Süleyman celebi Hz.lerine inananlar da celiskeye düsmemesi lazim dir bence.Alim ya dogru söyler,ki Alim sadece dogru yu söyler,Alim in anlatigi kuran ve sünnet disi ise alim degildir o.Agzi ile kus tutsa,hava da ucsa yine alim olamaz.Hayvanda ucuyor.

Müminler habibi derken,Peygamber Efendimizi s.a.s ilmi kücültiyor muyuz?yoksa yüceltiyor muyuz?Adamlar kalkmis degil diye kivraniyorlar.


Kac hadis var habibi üzerine ,buhari, tirmizi, de geciyor halen inkar ediyorlar.

"Öğünmek için söylemiyorum. Allahü teâlânın habîbiyim, peygamberlerin reisiyim." (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Tirmizî)

Diyelim tirmizi (hasa)yalan dan yazmis,peki bunu yazmak la onun eline ne geciyor??Düsünemesiniz tabi:-)))

"Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever." (AL-İ İMRAN SURESİ / 148)


Madem Allah (hasa)seviyorsa Peygamberini neden sevgili edinmesin?

Sevgili deyince bizim aklimiza hemen sehvet i sevgili seyler aklmiza geliyor,(hasa)Allah bunlardan münezeh dir bunu bilmiyorlar.Allah i iyi taniyanlar Allah in en büyük lütfü de insanlara, ask ,oldunu anlarlardi.


**

Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 06-16-05 13:21

** Ben sana asik olacak ey latif.Kabul olmaz mi dü Alem ey serif !.. **

Bu Konusma Allah ile Peygamber arsinda gecmis :o) Yazari da gayet tabii Süleyman Celebi :o)

Ne zaman sair Hazret oldu onu bilemiyorum ama Bu Ifadeler eski yUNAN ilahlari icin Kullanilan ifadelerdir :o)

Kan cekiyor atbii...

:o)

**

Sultan Mahmud-i Gaznevi, birkaç adamını, Şeyh Ebül-Hasen-i Harkani hazretlerine gönderip onu yanına çağırmıştı. “Eğer gelmek istemezse, (Allah’a, Resulüne ve sizden [Müslümanlardan] olan âmirlere itaat edin) mealindeki âyeti okuyun” demişti. Şeyh hazretleri de gelmek istemeyince, kendisine bu âyeti okudular. O ise, (Allah’ın itaatine o kadar çok dalmış bulunuyorum ki, Resule itaat etmekten haya ediyorum. Âmire itaate vakit nerede?) dedi. Şeyh hazretlerinin [sekr halindeki] bu sözü, Allahü teâlânın itaatini, Resulünün itaatinden ayrı bildiğini göstermektedir. Şeriatın, tarikatın ve hakikatin bütün basamaklarında, Resulullaha itaat, Allahü teâlâya itaattir. Resulullaha itaat ile olmayan Allah’a itaat, dalalettir, sapıklıktır. Mehene şehrinin şeyhi, üstad Ebu Saîd-i Ebül Hayr ile otururken, Horasan’daki seyyidlerin büyüklerinden Seyyid Ecel de yanlarında idi. Bir meczup içeri girdi. Şeyh hazretleri, onu, Seyyidin üst yanına oturttu. Sonra seyyide dönerek, (Size olan saygımız, Resulullahı sevdiğimiz içindir. Bu meczubu ise, Allahü teâlâyı sevdiğimiz için yüksek tutuyoruz) dedi. Allahü teâlânın sevgisi ile, Resulullahın sevgisini ayıran böyle sözleri doğru yolun büyükleri uygun görmez. Allah sevgisinin, Resulullaha olan sevgiden çok olmasının, tarikat sarhoşluğundan ileri geldiğini bilirler. Böyle sözlere izin vermezler. (1/153)



(Allah ismi ile peygamberin ismini ayırmaz, yan yana söylersiniz) demesi de yanlıştır. Çünkü Habibinin ismini kendi isminin yanından ayırmayan Allahü teâlâdır. İmanda da, itaatte de kendi isminin yanında bildirmiştir.


Daha ister misin babur ?..
Sen olaya kendi pencerenden baktigin icin herkesi kendin gibi sanabilirsin ama Halk öyle degil

11.09.2005 20:30

Sinek li SÜNNET :o)
 
Yazan Kişi: CaTMaN
Tarih: 09-11-05 06:27


Bize yobbaz diyen medeni yobazlara asagidaki Hadis i serifi sunayim da görsünlüer kim yobaz mis,kim gericimis:-)))Hadis leri inkar eden de iyi okusun:-)))az mühlesinler:-)))Arab düsmanlari da okusun:-))


"Sizden birinizin (yemek) kabina sinek düsecek olursa, onu iyice batirin. Zira onun bir kanadinda hastalik, digerinde sifa vardir. O, icerisinde hastalik olan kanadiyla korunur."

Ebu Davud, Et"ime 49, (3844); Buhari, Tibb 58, Bed"ü"l-Halk 14; Ibnu Mace, Tib 31, (3504, 3505); Nesai, Fera" 11 (7, 178).

Hadis i serifde, sinegin mikrop tasiyici olduguna dikkat cekmekte ve sinegin bir kanadinda sifa, diger kanadinda ise hastalik oldugunu bildirmektedir. Bu da Peygamber efendimizin bir mucizesidir. O zamanda sinekte böyle bir özelligin bulundugunu kim biliyordu ki? Yobazlar mi?(hasa):-))Mikroskop mu vardi?:-))))Sinegin bir ya*ninda mikrop, diger yaninda ise, o mikrobu sterilize edecek, panzehir görevini yapan bir ilac tasidigi günümüz tip arastirmalarinin ortaya koydugu bir gercektir. Bu meseleyi inceleyen fen adamlari, “Sinegin sirtına bastigimiz zaman mikroskopla gördük ki, bir kisim mikro varliklar saga sola kosuyorlar. Bunlarin sterilize edici elemanlar olduklarını anladık” diyorlar. Simdi kim gericimis?kim örümcek beyinli mis?Düsünün:-))bize demeyin,sizin bilim dediginiz sey, bizde 1400 yil önce vardi:-))))


**

Simdi corbamiza Tam yagli bir sinek düserse ve biz corbayi yemezsek kafir mi oluruz dinden mi cikariz ?..

Sinekli Corba sünnet mi ?..

ayni arkadas Peygamber in her sözü Vahiy altinda gerceklesmistir diyor..

Simdi sinek mi yemeye basliyalim sifa niyetine..

Ne yapalim ?..

xbaburx 11.09.2005 21:04

ben de tam da bunu söylüyorum!
 
önemli olan senin onayın değildir.sahabe ve onun yetistirdikleri kişilerle bir sonraki peygamber cagına en yakın nesilin ortaya koydugu ilmin sonucu ortaya konan hadisler ve hadis ilmiyle karsı cıkıp karaladıgın yalan hadislerin kol gezmeye basladıgı muslumanların uc kıtaya uzanmaya baslamasıyla ortaya cıkan yeni ve sapkın anlayıslara tepki ve dinin aslına sadakate dayanan sunnete sarılma anlayısını, sen ehli sunnetin ortaya cıkma nedenlerini ortaya koyarak curutmeye calısıyorsun.kendini curutuyorsun.

xbaburx 11.09.2005 21:19

sinek avlamaya ayıracak vaktim yok
 
bunlara acıklama getirdik diyelim.sen baska baska turlu turlu seyler getireceksin.sineklerle ugrasamam.yaptıgım tum yorumlar genelin acıklanmasına yöneliktir.yeterince acıkladıgımı dusunuyorum.kuranın neden sunnetten ayrılamayacagını neden peygambersiz olamayacagını kuranın,asrı saadetin yasanmıslıgı kuranın pratik hayata her seyiyle yansımıslıgını kopmaz butunlugunu acıklamaya calıstım.bunlar hakkında bir seyler söyle .bırak sinegi minegi.kaynak taraması yap yokla hadis gercek mi nerde söylenmiş ne amacla söylenmiş incele ondan sonra konustur benim mantıgım .alay etmek için aktardıgın guya delillerin pesine takılıp aptallık yarısında jokeylik yapacak değilim.bana kısır catısmalara dusecek örnekler gösterme.

habibim lafına da iyi takmısın.iyi yaygara koparıyorsun.Allah cocuk edinmeyecegi gibi sevgili de edinmezmis.uleng densiz bu sevgiliyi kendi sevgilin gibi algıladıgınA GÖRE BAYA BİR SORUNLUSUN..bu söz uzerinde koskoca bir EDEBİYAT OLUSMUSTUR.dunya kadar örnek getirirsin.beagt ve siir.edebiyat urunleri ayrıdır.vaktim yok vesselam.

6666mahfuz 11.09.2005 21:22

Lieber Franz, herzlichen Glückwunsch-))
 
zu deinem 60. Geburtstag.-)) Bevor du stirbst, lade ich dich ein guter Muslim zu werden, danach wirst du automatisch ein guter Deutscher-)))
Das arabische Alphabet setzt sich aus Sonnen- und Mondbuchstaben zusammen, aus dieser Einheit ist für die ganze Menschheit die göttliche Wahrheit an uns alle gesendet.

Trink lieber Selters anstatt Sekt zu deinem Geburtstag, ist gesünder für das Gehirn-)))

xstudentxnrw 11.09.2005 21:33

NEYI INKAR EDIYORSUNUZ???
 
Mirac mucizesi

17-İSRA:

1- Kulu Muhammed"i geceleyin, Mescid-i Haram"dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ"ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O"dur.
----------------------------------------------


53-NECM:

1. İnmekte olan yıldıza andolsun ki,

2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı.

3. O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.

4. O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir.

5. Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti

6. (Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu.

7. O, en yüksek ufukta idi.

8. Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.

9. Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.

10. (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi.

11. Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.

12. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.

13. Andolsun onu bir kez daha görmüştü.

14. Sidretü"l- Müntehâ"nın yanında.

15. Ki Cennetü"l- Me"vâ onun yanındadır.

16 Sidre"yi kaplayan kaplıyordu.

17. (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.

18. Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
----------------------------------------------
Peygamberin hükümlerine itaatin lüzumu

59-HAŞR:

7. Allah"ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah"a, Resul"e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah"tan korkun. Çünkü Allah"ın azabı şiddetlidir.
----------------------------------------------

-Hz.Muhammed (s.a.v.) alemlere rahmettir, enibya 107

-Peygamber üstün ahlaka sahiptir, kalem 4

-islahatcidir, hud 88

-keyfine göre konusmaz, necm 3

-müminlere öz canlarindan yakindir, ahzab 6

-saygi, nur 62,63 , hucurat 1-5

-salat ve selam, ahzab 56

-hakem kabul etmek, nisa 65

-ayi ikiye bölme mucizesi, kamer 1

-sözü vahiydir, necm 3-5

-en güzel ahlak örenigidir, ahzab 21

-müminlere sefkati, suara 215
----------------------------------------------

BUNCA AYETTEN SONRA NEYI NIKAR EDIYORSUNUZ???

11.09.2005 22:25

aber lade ihn nicht dazu ein,
 
ein Sunnite zu werden. Er würde es mit der Hand abweisen. Wie jeder normal denkendender Mensch es auch tun würde. Nur solche wie, die in Ihrer Sozialisation, den Umgang mit der Unlogik, dem das Sunnitentum zugrundeliegt und sich vom Islam zu 180° unterscheidtet, können mit der Schizophrenie leben. Also mache Deine Religion, Sunnitentum, nicht noch mehr lächerlicher, als er es ohnehin schon ist.

11.09.2005 22:27

evet bunlar tarikatlarda günsel seyler o
 
ohne Text

6666mahfuz 11.09.2005 22:40

Yalaaaaa, Karanligadogru -))
 
..bin gerne unnormal, wenn du normal bist.
Meine Religion ist der Islam, alhamdulillah, geh du deinem 180° anderen Weg.

Um auf Franz zu kommen. Er hat recht und unrecht-))

Der Islam ist frei von Unterdrückung. Die sogenannten Gläubiger wenden oft Druck an:

Meine Mutter hat meinen Vater unterdrückt, daß er keinen Alkohol trinken darf. Sie hat ihn mit einer List und Druck zur Hajjfahrt "gezwungen". Sie hat ihn gezwungen sich um die Familie zu kümmern. Sie hat ihn unterdrückt seinem Begierden keinen freien Lauf zu lassen etc.etc.

Ich werfe ihr daß nicht vor, weil sie mich indirekt auf die Welt gesetzt hat, aber ich sage zu Ihr..hätte es nicht auch mit Liebe gehen können-)))

11.09.2005 23:37

Ich habe an 23.232 Beispielen
 
ein Exemple statuiert, dass Deine Religion, das Sunnitentum, nicht mal im entferntesten Sinne mit Begriffen, wie Freiheit und Individualismus nichts anfangen. Dann erzähle ihm mehr von Deiner Religon. Erzähle ihm von Buhari, Tirmizi, Ebu Davut und Deinen Sahabes (Menschen die den Propheten sahen....na und?)

Erzähle ihm zum Beispiel, dass Du aufgrund der Tatsache, dass Du ein Sunnite bist, Dich für die Ehe mit einem 9-jährigen Mädchen aussprichst. Für Deine Religion nichts ungewöhnliches, aber für den Religon Islam fast schon an der Sodomie angrenzend. Erzähle ihm, weil Ihr der Meinung seid, dass Bohnen die Lieblingsspeise des Propheten war, und daher ein jeder die Bohnen mögen muss. Anderfalls er sogar mit dem Tod bestraft werden kann. Wie willst Du noch mehr dieser Beispiele Deiner Religion? (Sunnitentum....ABER NICHT DER ISLAM)

HOPPPPP DEDIK!!!!!

11.09.2005 23:43

Sende bir takim killlari yalaaaa!!!
 
Belki hidayete erersin. ;-)) Würde mich auch wundern, wenn Du Dich dem Pfad der Logik begeben würdest. Ihr seid einfach nur verlogene, feige, hinterhältige und meines Erarchtens die niedrigsten Existensformen, die es gab, gibt und geben wird. Nicht mal ein drecksköter, bleibt dort wo er zuvor mit Steinen verjagt worden ist. Wo ist eure Ehre? Auf der einen Seite predigt Ihr Hass, Tod und Verderben gegen die Deutschen aber auf der anderen Seite seid Ihr auf deren Almosen angewiesen. Wie können eure imanvollen Brüste dies in die Lunge inhalierend ertragen. Feiges Hinterhältiges Drecksgesindel seid Ihr. Aber dass weist Du doch auch oder?

roman 12.09.2005 00:02

Sana O çocuğu demekte suç değildir. o.T.
 
ohne Text

roman 12.09.2005 00:30

Sevgili Alpi!
 
Benim bir kaç satırlık yazılarımıda kökünden götürmüşler.

Bunu sende bende çok önceleri sürekli yaşadık, inan bana abartılacak bir durum yok.

Bu sitenin yapısı bu!!!!!!!

Böyle şeyleri bile yazarken kılı kırk yararak yazmaya çalışıyorum....

Ben o dönemde kızmadım bu duruma, bu dönemde kızmıyorum.

Çünkü dükkan bu, sahibide onlar!!!

Düşünce forumunda bile emin ol ki yaşamım boyunca olmadığım kadar, özenli, kibar ve alttan almaya çalışmama rağmen, küfürleri bile sineye çekerek idare etmeye çalışmama rağmen bu tür olayları sürekli yaşıyoruz.

Eminim ki burada çalıştığını düşünen bazı kişiler farklı, farklı guruplardanlar.

Ben bir bireyim bazen guruba ters düşen yazım oluyor, bazen bu guruba, bazen hepsine ve lotterin(yasaklanman, atılman, sinirsel baskı uygulanman vs,) o anki vicdana ve vicdansızlığa kalmış!!!

Bu şahıslar hem fikir erbabında korkaklar, hem gurupçu ve ideolojikler, hem tarikatçılar, hem sadist ve Mazoşistler.

Aşk olsun dengeli ve sivil bir insani yapıları yok bunların.

Ben dünyanın pekçok ülkesinde bulunmaktan öte gerçekten oralarda uzun süreler ile yaşadım, ama bu kadar çiğliğini görmedim, duymadım ve yaşamadım.

Belki bu yazımdan sonra burada bulunma ansım da yok olur, ama bir sığıntı gibi bulunmaktan öte, mertçe ve onurluca bulunmak yaşamın her alanında kendine bir insan olarak duyduğun saygının ölçüsüdür.

Bir dönemler ikimizin arasında tatsız olan sert ve kırıcı tartışmalarımız oldu.

Elbet her ikimizde hatalıyız, lakin yaşam son nefesine kadar öğrenmeye açılmış ışık dolu bir penceredir.

Geçmiş benim yaşamımı belirlemiyor yalnızca sağlama yaptırıyor.

Benim felsefemde dün bu günü, bu gün yarını yaratır. Ve ben hem dün, hem bu gün, hem yarınım.

Her ne kadar yaşama ait farklılıkların olduğu bir dünya görüşümüzde olsa, ortak noktalarımız daha fazla, en azından insan olduğumuzun farkındayız.

Geçmişte kırdığım noktalarım oldu ise seni özür dilerim.

Bu sayfaların görünmeyenlerinin ve fikirleri olmayanlarının ilkel kuruntuları emin ol ki beni oldukça sıkmakta.

Artık bu tür şeylerin hafiflikleri ile pek uğraşmak istemiyorum.

Bir insanın iyi veya kötü içinde bir hakaret, küfür, aşağılama olmayan cümleleri nasıl yok edilirler, bunu bir insan olarak benim anlayabilmem asla mümkün değildir.

Ve Almanyanın göbeğinde Alman yasalarında kurulu olan Türk medya olan bir yapıda, emin ol bunu bir NPD bile çevreye karşı ayıp olur, aklı başında bir basın duyar diye yapmaz.

Sevgili Alpi olurda bu yazıdan sonra tekrar karşılaşamayız bu sayfalarda sana gönül rahatlıklarıyla tartışmalar dilerim.

Enis tatilde mi, atıldı mı buradan bir bilgin var ise bilgi ver bana.

Selamlarım ile...

Galvani...

roman 12.09.2005 01:38

2
 
Alpi, benim değerlerimin başında insanların ölçüsü ve çapları ve bunlar ile insanlara yaklaşımları onun dürüstlülüğü, temizliği ve sadeliği çok önemlidir.

Bir insan taş çatlasa 90 yaşlarına kadar yaşar abartılı azemilikte.

Eğer bir insan doğru,dürüst, temiz ve art niyetli bir insan değil ise ve bir de Tanrı inanci varsa, ölümün bir son değil, bu sonun bitişi ile yeni bir başlangıcın olduğundan emin ise, bu 90 yıllar çok çabuk geçer, hiç bitmeyecek kadar gibi de gelse o kişiye, o yıllar bir çırpıda biterler.

Her insan bu yaşamında iyi ve kötü lan tüm yaptıklarından en ince detaylarına kadar sorumludurlar. Bundan ejdarha olsan kaçışın ve kurtuluşun yok bir ölümlü insan olarak.

Ölümden sonra gidilen yerde bunları saklayabilme şansı hiç yok o insanın, çünkü her şey orada o kişiye gösterilmekte, bu gösterilenlere yalan diyebilme gücüde yok o kişinin, karşısında ışıklardan oluşmuş o canlı(melek) o kişinin ruhunun tüm iç dünyasını okuyabilmekte ve o okunan ruhta bunun böyle olduğunu hissetmekte.

Ben bunu ölüm yakını yaşadığım bir deneyimde yaşadım, o an Ateistliğin b ölümü olan TYanrı tanımamızlığı yaşamımdan yok ettim.

Lakin buralarda okuduklarım emin ol bana bu dünyada yaşayan ölümlü insanlar için çok anlamlı olabilirler din ve dinler üzerine yazılanlar, ben o ölüm ötesi yaşadığım olayda bu dünyada halen bir Ateisttim ve bana inanamayacağın ölüçüde sınırsız bir şefkat ve sevgi sunuldu, bu sanıyorum tüm insanlara ve tüm canlılara sunulmakta orada...

En etkileyici olan bu yaşamda bilerek yapılan tüm olumsuz ve kötüolan her şeyin o kişiye hem ruh duygusu ile, hem ruh görmesi ile hepsin, tek, tek o kişiye tekrar canlı bir şekilde yaşatılmasıdır. Bundan kaçabilmenin hayır bu doğru diyebilmenin hiç bir imkanı yok görülenler o kadar doğru ve gerçek ki ve sana gösteren o ışıklarla donatılmış üstün gücün ruhundan tüm geçenleride bildiğini bilmesi ile hiç bir kaçış yolu kalmıyor vücud ölüpte oraya gelen ruha, çünkü karşısında var olan o ışıklı gizemli canlı o ölüm sayesinde oraya ulaşabilen ruhtan insan mantığının anlayamayacağı kadar, ölçemeyeceği kadar bir zaman ötesinde bir güç...

Ama, o kişiye korku vermiyor o güç, yalnızca hiç bir insan beynininin düşünemeyeceği ölçüde, sevgi, şefkat ve güven veriyor.

Ve bu dünyada var olan yaşamın gizeminin tüm insanlara verilen ve onlardan birbirlerine sunmalarının istendiği tek bir kelime ile özetleniyor sevgi...

Bunu zaten onların yanında anında hissediyorsun, orada var olan her şey yalnızca sevgi...

Ama bu dünyada yaşayan tüm insanların hepsinin ölüme ulaşıncaya kadar yapmaları ve yerine getirmek zorunda olduğu görevleri olduğunu belirtiyor orası.

Ben dinler üzerinde olan radikalleşmiş tartışmaları okuyunca, bir çoğunun ne kadar ilkel olduğunu görünce, emin ol bana ne kadar yazık demekteyim...

Yaşamda her hangi bir mesele için yapılan münakaşaları görünce yaşadığım ölüm yakını deneyimden sonra hep uzak durmaya çalışmaktayım.

Yaşamın gizemi yalnızca sevgi; barış; yaşama hakkı ve şefkatli olma Alpi.

gerisi yalnızca gelip geçici şeyler....

roman 12.09.2005 01:52

3-kisaca
 
O gösterilen yasam aynasinda bu dünyada yapmis oldugun, bär insana cektirmis oldugun ayni aciyi hissetmekte ve cekmektesin, ayni o insanin cektigi aciyi ve duyumu hissettiriyorlar, bundan asla kacabilmek mümkün degil...


Yukarida bir cümlem hatali cikti, Ateisligin bir bölümü olan Tanri tanimaylik olarak olacakti.

Pek cok kisi ateistligi yalnizca Tanri tanimazlik olarak bilirler yanlistir bu bilgileri.

Selamlar...


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 13:18 Uhr.