Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

21.08.2005 12:50

Kuran i Cahiller ögrenemez
 
Cünkü KURAN okuma yazmasi olan kitlelere Ve AYDIN insanlara Hitap eder.

Kuran Bir alfabe degildir..
Kuran okunacak Anlasilacak ve uygulanacaktir.
Anlamadan Okumak Kuran a Hakarettir.

Kuran i her Insan okumali ve Kendine göre yorumlamalidir.
Ve Diger yorumlarla karsilastirmali ve tartismalidir.
Yanlislar Insani her zaman dogruya yöneltir..
Cenab-i Hakk in da istedigi Kuran in okunmasi üzerinde düsünülmesi Ve tartisilmasidir.

Bu yüzden ictihad Kapisi Kapali degil Kiyamete Kadar ACIKTIR !..

Bu yüzden Islam bir kac Hoca nin tekelinde degil evrensel ve insanlarin kalbindedir.

Rehber arayana kuran dan baska rehber yoktur.

Hoca arayana Kuran dan baska hoca yoktur.

balikiz 21.08.2005 13:07

Böyle bir aptal cevap
 
gelecegini bekliyordum zaten...

Elbette Kurani cahiller ögrenemez. En büyük cahillikte, kendi aklina güvenmektir! Ayni senin gibi.

Nasil olurda, koskocaman ilahi kitabini herkez kendi nefsine göre yorum yapabilir? Kuran o kadar basitmi? Hasa! Yane sen böyle yorum yaparsin, bende böyle, sana göre herkez istedigi gibi yorum yapsin, öyle degilmi? – Binbir türlü tevsir çiksin öyleyse... O kadar aydinsinki, bayiliyorum vallah...

Hayir! Kimse kendi nefsine göre Kurani tevsir edemez! Kuran, yanliz Hadisi serifler isiginda, Allah dostlari ve alimler tevsir edebilir, öyle siradan, Allahi tanimayan, nefsi perverler degil!

21.08.2005 14:40

Muhahahahahahahahahahahahaha
 
Senin Alimlerin benden akilli mi ?..

Hic Sanmiyorum :o)
Cünkü Bir cogu ile muhabbetimiz Oldu :o)
Dünya dan Bir haber yasayan Bir kac zavallidan Ibaret..
Cahil kitlenin Duygularini sömürüp Hayatlarini Idame ettiriyorlar iste..

Benim gibi Insanlardan hic Hoslanmazlar biliyor musun ?.. :o)
Cünkü benim gibi Insanlar cok soru sorar..
Mesela Peygamber cuma namazini 16 rekat mi kilardi dersen..


uyuz olmus manda gibi bakarla sana
Ki manda cani yaninca öyle döner bakar nalbanda :o)

Mirac dersin susarlar
kandil dersin Kaschlarini havaya kaldirirlar
Hac üc ayda yapilir diyor Kuran dersin Öksürürler..

Oruc yiyene Nasil 61 gün oruc cezasi veriyorsunuz dersin Kime dayanarak dersin..

Bre kafiiiirrr diye zirlarlar..Kuran ayetini burunlarina sokarsin..
Yine de utanmazlar..
Cok severim senin Alimlerinin ( ! ) akli ile kuran yorumlamayi :o)

Sende o kafada Oldugun icin halin ortada :o)

Demek sen anormalsin :o)
Düsünemiyorsun..
Baska birisinin aklina ihtiyacin var :o)

Böyle yasamak nasil bir duygu ?..

degisik olmali :o)

balikiz 21.08.2005 16:11

Soll ich mir etwa den Kuran
 
von „Möchte-Gern“-Kuran-Exegeten wie du einer bist interpretieren lassen? Nein, danke!

Brauchst gar nicht so dreckig zu lachen! Damit zeigst du nur, dass du selbst den Islam nicht ernst nimmst, wie du schon so oft bewiesen hast, also warum „diskutierst“ du dann noch?

Güya çok soru soruyorsun diye, insanlari sasirtiyorsun. Bende sana bir soru sormustum, hatirlamiyorsan, yine soriyim: Kuranin neresinde yaziyor namaz nasil kilindigini??? Ama sen böyle bir basit soruya cevap veremeyi beceremiyorsan, büyük soruya nasil cevap vereceksin?

Aber du brauchst gar nicht so blöd zu reagieren, um vom Thema abzulenken, beantworte einfach die Frage und überrasch mich!

dorie 21.08.2005 16:50

Ich verstehe denn Sinn hier nicht!
 
Religionen sind eine Sache vom GLAUBEN oder NICHT GLAUBEN.

Demnach wird es immer Gläubige und Nichtgläubige geben, aber was muss man da noch diskutieren???

Respektiert Euch gegenseitig und fertig ist.
Vergisst nie, im Grunde seid Ihr alle nur Menschen.
Wozu übelst beschimpfen und sich gegenseitig kränken???

Ich verstehe den Sinn hier nicht und will es ehrlich gesagt auch nicht verstehen.

Informationsaustausch ok, aber dafür muss man nicht jemandem in die Intimsphäre greifen und ihn übelst beschimpfen.
Lasst Fakten sprechen oder lasst es sein!

*voll angenervt von diesem Forum ist*

Wie gut, dass ich ein Fisch bin!
*no fish, no fun*

Dorie :o)

21.08.2005 16:52

seviyeli ve seviyesiz
 
lütfen biraz seviyeli ol...

hangi forum"da hangi konu hakkında yazdığını unutma.

turgayatacan 21.08.2005 16:55

Alimler
 
Peygamberlerin varisleridir bunu peygamberimiz buyuruyor.

Allahu Teala Kurani Kerim´de benim Resulüme tabii olun diyor sen daha neden bahsediyorsun, madem kurani kerim´de ne yaziyorsa ben ona uyarim diyorsun peki bu ayeti neden görmemezlikden geliyorsun ve hadisleri hice sayiyorsun.

maksadiniz belli oldugu icin, kendi kendinize celiskiler icinde o yana bu yana kivraniyorsunuz.

senmi anlatacaksin islamiyeti burda bizlere?

senin ilmi icazetin varmi?

sen hangi meddressede okudun, dikkatini cekerim medresse ilahiyat degil.

sen arapca okudunmuki kurani kerim´de yazilanlari bizlere anlatmaya calisiyorsun?

yarim doktor insani canindan....yarim hocada insani imanin´dan eder diye bosa söylememis büyüklerimiz.

söylenecek tek söz insallah hidayet bulursun.

21.08.2005 18:30

Allah-u Teala peygamberime uyun dedi ise
 
sunu kastetmektedir. Peygamber araciligi ile gelen Kuran"a uyun mevzusunu. Zaten Kuran"a inanmayan bir insan peygamber Muhammet"e de inanmaz. Ama Peygamberin peygamberligine inanmak demek, asirlar sonra ortaya cikan seksomanyak yazilari, sacma sapan, ilimle ve bilimle celisen "bilgilere" peygamber sözü süsü verildi diye inanmak degildir.

O kadar hadis var ki, igneden iplige herseyi iceriyor. Bir peygamber bunlarin en azini bir insan ömründe gerceklestirmistir. Sag gösterip sol salama yok. Peygamber biat demek buharilere, tirmizilere, ebu davutlara ve daha nice dangalaklara biat etmek degildir.

PEYGAMBERE BI"AT KURAN"A BI"ATTIR. BU ISIN NE FAZLASI VE NE DE AZI VARDIR!

kerio 21.08.2005 18:40

tüh be gördün mü
 
simdi nasilda kiskivrak yakaladin beni. muaviye lanet okuamzsam demek ki dinden olacagim. tüh be.

iyiki hatirlattin kerbeleda sehit düsenin kimler oldugunu yoksa biz nereden bilecektik. biz bunlari hep inkar ederdik. Hz. Muhammedi birakipta Hz. Ali"ye tapanlar biziz. Hz. Muhammedin kildigi namazi terkeden yine biziz degilmi? biziz degilmi kurani degilde dede masallari din diye anlatan. degilmi kerbelada hasan ile hüseyin siz namazi terkedesiniz diye sehit düstüler. siz orucu terkedesiniz diye sehit düstüler. siz onlarin dedelerinin getirdigi, ömrünü verdigi, malini canini feda ettigi din"i saptirasiniz diye bu iki torun sehit düstüler.

UTAN eger icinde utanma duygusu diye birsey varsa. Hz. Ali"ci olupta Ali"nin hayatini feda ettiklerinin birtanesini hayatinda uygulama. ama muaveiye lanet oku. bununla müslüman oldugunu zannet.

kerio 21.08.2005 18:43

bir kere 6666 degil
 
ikincisi su ehli beyt-i cikar kuranda sana anlatayim, biraz aydinlan pek cahil birakmislar seni.

kerio 21.08.2005 18:46

ilim ilmin bilmektir
 
ilim kendini bilmektir.

baskalarinin ideolojisi neymis ne degilmis bunlari sen birak, asiyor seni zorlaniyorsun.

sen önce bir kendini bil. baskalarinin ideolojilerini lanetlerken kendini lanetlemis oldugunu unutuyorsun. cünkü kendi din anlayisin da onlardan birtanesi dir.

degil diyemezsin cünkü arapcan yok. yani kurani orjinal metninden okuyup anlama yetenegine sahip degilsin. herzaman mütercimin yalancisisisin. o berbat ise senin din anlayisinda o kadar berbattir en azindan.

anladin mi?

kerio 21.08.2005 18:52

hehehehe
 
pek güldüm. niye sunu taa önceden söylemedin. ugrasmazdim yani, anlatmaya calismazdim. demek bu kuran sana göre degil, seni asan kitap. ama simdi kitap seni asiyorsa sen cahil mi kalacaksin? sen kalabilirsinde digerleri?

Allah böyle mi murad etti? o zaman niye tercüme edildi ki bu kitap? cünkü bilgin insanin arapcasida olacakti. eskilerde öyle idi. kurani anlamak isteyen arapca ögreniyordu.

seninde arapcan olmadigina göre, kurani okuyup anlaman mümkün degil.

sen bu isleri ehline birak. bu konuda hem fikiriz. ha bu konuda ayette var. isi ehline verin diye.

sen bu isin ehli olamiyacagina göre. ...

aleyam 21.08.2005 19:46

kaaaannst du waaaaahlisch
 
dein beitrag war nicht schlecht sehe es genauso!!!

21.08.2005 19:47

Iste Senin imanin bu kadar!
 
Senin kildigin namaz zaten Kuran"daki namaz degil. Senin dinledigin hikayeler de dinden haric hersey. Sen ilk önce dinin ve Islam"in ne oldugunu bir ögren. Sen satanistsin bu zaten hep biliyordum. Burada aleviler adina seni ve senin gibilerini sirf kücük düsürmek istemistim. ama bu kadarda kücük düsecegini tahmin etmemistim. Mein Gefühl der Abneigung den den fehlgeleiteten und Islam abtrünnigen Sunniten ist einem Gefühl des Mitleids gewichen. ALLAH SANA HIDAYET VERSIN, tabiri CAIZ ISE YEZIT. SENIN KILDIGIN NAMAZ VE ETTIGIN NIYAT BES KURUS ETMEZ ;-))))

flatfox 21.08.2005 19:48

ZEUGEN JEHOVAS
 
hallo leute!

also ich will euch zwar nicht stören wenn ihr so "unter euch" über den islam spricht...

aber meint ihr nicht auch dass in einem forum das sich "religion & glauben" nennt auch über andere religionen als den islam gesprochen werden sollte. ja es soll sogar türken geben die zeugen jehovas sind...

ich bin mir sicher dass einige von euch schon seit jahren in dieses forum reinschauen... sagt mal was habt ihr in dieser zeit eigentlich über die zeugen jehovas erfahren?

versteht mich nicht falsch es geht nicht darum gleich seine religion zu wechseln aber... aber man muss ja auch nicht staendig nur in seinem eigenen saft schmoren oder?!

also wenn ihr wircklich "weltoffen" seit dann fragt ruhig...

ich beise euch nicht. versprochen!

FlatFoxxx

21.08.2005 19:58

Sünnilere bir soru?
 
Sizler hep Hz. Ali sevgisinde Alevilerden asagi olmadiginizi belirtip durursunuz. Ancak is icraata geldi mi idi hemen dansöz Asena"dan bile bin kere daha kivrak bir sekilde kivirirsiniz. Bu ne bicim Hz. Ali ve dolayisi ile Hz. Muhammet sevgisidir ki buna aklim ermedi. Hz. Ali"yi seviyorum diyorsunuz. Ama Yezit"in kuyrugundan kil aldirmiyorsunuz. Bu neye benzer biliyormusunuz buna Türkce"de de bir degim var:

Aci sogan yeme, anani s....kiyim babana söyleme...

Bu mu sizin imaniniz? Muavyiye ibn Mervan"a ve oglu Yezit"e savunarak mi Islam bayraktarligi yapmaya yelteniyorsunuz? Sakin bana simdir Islam"nin sartlari ile gelmeyin, onu bile yerine getiremiyorsunuz. Tespihli namazcilar ;-))

Ilk önce Allah"in ilk emrine uyun: OKU!!!

Ama Kuran"i oku ve aklini kullan. Yoksa sizi ebabil bülbülü gibi öten $ihlariniz, $eyhleriniz ve diger alimciklerinizde kurtaramaz.

Sizlere Alevi edebiyatindan bir siir birakiyorum düsünün ve utanin diye:

Ehli Beyt"e dü$man Ali"ye dü$man
Muhammet"i sevdim dese yalandir
Hünkar Haci Bektas Veli"ye düsman
Muhammet"i sevdim dese yalandir!

Ali"yi seveni öldürüp asan
Kerbela"da Imam Hüseyin"ni kesen
Resul"un soyunu katleden insan
Muhammeti sevdim dese yalandir!!!

21.08.2005 20:12

Kermanjiler cevap vermesin ;-))
 
Bizim orada bir degim var: Kürtten evliye koyma O"nu avluya diye.

flatfox 21.08.2005 20:16

el bakara 173
 
domuz eti yemenin oldugu gibi kanın da haram olduğunu söylüyor...

domuz etinin haram olduğunu herkes haykırıyor - ya kanın?

bunun esası tevrat zebur ve incile dayanıyor...

soru: kan nakli hakında ne düşünüyorsunuz?

bugün yehova allahın bu talimatını yerine getirmek icin bir dinin mensupları hiç bir koşul altında hatta doktorlar bunu hayatlarını veya sağlıklarını korumak açısından olsa bile - kan naklinin hicbir türünün yapılmasını istemiyorlar...

kandan yapılmamış hacim genişletici solüsyonları veya başka kansız tedavileri severek kabul ediyorlar...

ibrahim peygamber allahı yehova istedi diye oglunu bile kurban etmeye hazırdı...

by yehova nın şahidi

kerio 21.08.2005 20:33

yok canim ne demezsin
 
senin anlattiklarin hicbirsey ifade etmiyor ya hani laf olsun torba dolsun. sende birseyler söylemis oldun. hani sen hic namaz kilmiyorsun ya erisemedigin cigere murdar deme mahiyetinde kimilerinin kildigi namazin kuranda kilinan namaz olmadigi türküsünü okuyacaksin yanina umarim bir saz almissindir.

hani benim kildigim namazin kurandaki namaz olup olmadigi mevzuu degildi ya sen sorulardan kacmak icin söyle ataga geceyim dedin. baska verecek cevabin da yoktu. ha birde acima ayaklari var ya. hani en azindan birkac satir yazmis olalim degilmi?

baska?

baska ekleyebilecegin yok. cünkü büyük bir hic.
kendi darbogazda takilmis kalmis bir cöp. cikmak bilmiyor.

hepsi bu kadar.

turgayatacan 21.08.2005 20:38

fa$o alevisini´de ilk burda görüyorum
 
sen bir ara ben alevi degilim diye haykiriyordun ya ne oldu simdi alevimi oldun.

ne dönek herifmissin meger, veya kendi benligini aciklamakdan cekinen bir zavalli diye biliriz.

bir defa kürd türk diye insanlari ayirmak senin zayif bir karekter yapini yansitmakta olsa gerek.

burda hic bir sunni yezidin yaptigi caniligi sanirim savunmamakda savunamazda, ama kendi kendine paranoid tavirla sergilemkle ne anliyorsun cözemedim daha.

ben kendim 1 hafta önce izinden geldim ve alevi sunni ayrimi sadece bu avrupali türkler arasinda mevcut.

birakalim artik bu tadsiz alevi sunni atismalarini.

herkez kendi düsüncesini hakikatlari carpitmadan ifade etsin. Kuranii kerime Peygamberimize veya fikih alimlerine tirmizi buhari gibi muhadislere dil uzatarak biryere varilmaz onlar kendilerini ispatlamiski tarih onlarin rivayetlerini yaziyor ve müslümanlar onlarin peygamberimiz´den rivayet edilen hadislerini okuyor ve uygulamaya calisiyor.

sizlerde madem öyle Hz.Ali r.a. gibi yasayin müslümanligi.

hoscakal

kerio 21.08.2005 20:45

bak cok basit anlatayim dinle
 
kuranda Hz. Ali"nin ismi zikredilmez. niye acaba? cünkü Hz. Ali"nin varligi yoklugu imani gerektirmez. Hz. Ali"yi inkar eden kisi dinden cikmaz. niye cikmaz? cünkü Allah kullarindan ne Ali"ye ne Ömer"e ne Ebu Bekir ne Osman ne Zeyd bin Harise ne Fatima, ne Hatice ne Ayse nede diglerlerine imani emreder. anladin mi? tekrara gerek varmi?

IMAN Allah"a ve onun Rasülüne dir.

Ali"ye iman ettiklerini söyleyenler Allah"in emrini cignemislerdir cünkü O"nun apacik emri Allah ve Resülüne iman. Ehli- beyte iman degil. Ehli beyte iman edilmez.

ikincisi kuran haci bektas veliyi de tanimaz. kimmis bu adam? haci bektas veliden önce gelenler simdi müslüman olamiyorlarmi haci bektas veliye yetisemedikleri icin? ne kadar sacma birsey.

iste böyle sacma bir ikilem. hristiyanlar gibi sacmalamaya baslamissiniz.

Iman Allah"a ve Rasülüne"dir. baskasi yoktur. herkim buna birisine eklerse halt etmistir.gidecegi yer belli dir.

Ali"ye sevginin isbatini cok merak ettim simdi. aleviler adlarini alevi koymak ile ali ye olan sevgilerini isbatlamislar ise halt etmisler. devami Ali"nin peygamberin teblig ettigi dinden baska bir misyonu yoktu. Ali"nin de sizlere eger basinizda halife olarak gelmis olsaydi bugün, namazi, zekati, orucu hacci ve kelime-i sehadeti emrederdi, kendisi hicbir zaman bunlarin icinde gecmezdi.

her kim Allah"in ayetlerine ayet katarsa o Allah"in ayetlerini inkar etmistir. vesselam.

kerio 21.08.2005 20:52

bilmedigin seyler
 
ayetin devamini okursan iyi edersin. yoksa böyle takilir kalirsin. iste ayet:
173 - Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah?tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

simdi hayati tehlikede olana Allah günah yazmazken sana ne oluyor?

21.08.2005 20:55

Tilki"nin dönüp dolatigi yer kürkcü..
 
dükkani imis. Bak kendin Kuran"a dayanarak bir takim seyleri ifade ettin. Simdi ben, hadi hatirini kirmak istemiyorum yoksa üzülürsün, bir Alevi olarak, desem ki, iyi ve güzel ama Kuran"da sözüm ona dört mezhepten de bahsedilmiyor. Bu dört mezhepte nerden cikit? Gökten zembille mi indi desem ne diyeceksin? Bunlari kim uydurdu ve bir de Allah"in adini kullanarak HAK ilan etti desem cevabin ne olacak? Bu din yasayanlarin dini desem, ve ölmüs bir peygambere namazda niye selam ediyorsunuz? Cin mi carpti sizi desem cevabiniz ne olacak?

kerio 21.08.2005 21:17

evlatcik
 
yazilanlari anlamakta güclük cekmektesin herhalde.

tekrar aciklayayim hani senin takintin varya alevilik ile ve aliye karsi özel bir sevgi olmazsa din olmaz ile.

istersen konuda kal ve bu mevzuu hakkinda fikir beyan et. aksi takdirde susman evladir. bilenler konussun. dinle oku ögrenmeye calis.

bosbogazlik edip gevezelik yapma.

mevzuu yu aydinlat hani sen savundun illa kuran isiginda olsun diye, kuran isiginda buyur atislarini yap. bende senin sorularini bir bir cevapliyayim.

kerio 21.08.2005 21:18

evlatcik
 
yazilanlari anlamakta güclük cekmektesin herhalde.

tekrar aciklayayim hani senin takintin varya alevilik ile ve aliye karsi özel bir sevgi olmazsa din olmaz ile.

istersen konuda kal ve bu mevzuu hakkinda fikir beyan et. aksi takdirde susman evladir. bilenler konussun. dinle oku ögrenmeye calis.

bosbogazlik edip gevezelik yapma.

mevzuu yu aydinlat hani sen savundun illa kuran isiginda olsun diye, kuran isiginda buyur atislarini yap. bende senin sorularini bir bir cevapliyayim.

21.08.2005 21:19

Aslina inkar eden haramzadedir!
 
Malesef itiraf ediyim ki, babam sünnidir. Ama annem alevidir. Ben deniz kendimi müsülam olarak tanimlarim. Ama kötünün iyisini secmek zekadan ibarettir olgusundan yola cikarsam, kendimi alevilige sünnilikten daha yakin hissederim. Anlatabiliyor muyum? Öz bir söz bir! Insan karsisindakini hep kendisi gibi zannedermis. Yoksa Sen dönekmisin?

22.08.2005 00:13

Galiba $ut biraz sert geldi! ;-))
 
Hangi konuyu ele aliyim Alevilik-Sünniligi mi? Kuran"a dayali dini mi? Yoksa neyi, yazdiklarin arab corbasindan da karisik! Sec birisini, ignesinden ipligine kadar tartisalim. Ama ordan oraya atlamak olmamasi ve ciddiyetin korunmasi sartinda. Ciddiyet bulamadimiydi alay ederek karsimdakini kücück düsürürüm. bunu da yapmak istemiyorum. Sana keriz muamelesi yapmak istemiyorum dogrusu anladin mi? ;-))

22.08.2005 00:30

Yalan ve DOGRU
 
Seviyesizlik yalan ile olur..
O ne büyük alcakliktir..

Hic seviyesiz bir dogru gördün mü ?

Yalansa Cekinme yalan de söylediklerime

Yalan demekle de kalma ayetlerini getir..

Rezil et beni putperest islam düsmani de..

Bunlari yapamiyorsan

SUKUT ET..Dinle..
HAKKIN SESI OLAMADIN BARI KULAK KESIL..

Aksi takdirde ben sizi Islam Düsmanligi ile suclayacagim

22.08.2005 00:34

Kaddafi ye GIT :o)
 
Isin ehli O !.. :o)

Ananiza sövünce nasil sevindiniz ve rahatladiniz MÜJDELENMIS gibi :o)

VAHIY sandiniz herhalde :o)


Kirocugum;

Sana acimaya karar verdim..

:o)

22.08.2005 00:49

Hangi Alimler ?..
 
Su M.Akif in bahis ettikleri mi ?:o)

Müslüman unsuru Gayet geri dogru
Su kadar var ki degildir bu onun mahzuru
**MÜSLÜMANLIK ** denilen ruh-u ILAHI arasak
**MÜSLÜMANIZ ** diyen Insan yiginindan ne uzak !

O uzun hirkasinin yeni yerlerde HOCA
Hem bakarsin esi yok DIN e tecavüzünde
Hem ne söylersen olur hemen DIN i rencide
Milletin hayri icin ne düsünsen: BIDAT
SER i tagyir ile tezir ise: Hasa SÜNNET !

Ne HÜDA dan SIKILIRLAR, ne de PEYGAMBER den
Bu ilimsiz hocalardan Bu BEYINSIZLERDEN
Cekecek memleketin hali ne olmaz DÜSÜNÜN !
Sayisiz MEDRESE var gerci BUHARA da bu gün
Okunan dan ne haber ? On para etmez fenler
Ne Bu dünya da soran var ne UKBA da gecer
Udeba dogrusu pek cok,Kimi görsen SAIR
Yanliz siirine mevzu Iki seyden biridir

KOCA MILLET ! Edebiyati ya Oglan ya KARI
Nefs-i emera hizasinda henüz duygulari ( Insana her seyi buyuran her tacavüzü hak gösteren nefis )
Sonra tenkide Giris:hepsi tasavvufla dolu :o)
Var mi SUFFI ye bilmem Ibahiyye kolu
Icilir,türlü senaatler olur bi PERVA
Hafizi ortada Divani : KITAB-ÜL-FETVA !

** Gönül Incitmede keyfin neyi isterse becer **
Hurafe meslegi:ala hem ucuz hem de SEKER !

DIN i tedkik edeceksek,dönelim haydi GERI
Alalim Nes"et-i ISLAM a yakin bir devri
O ne dehsetli TERAKKI ,o ne müthis SÜRAT
Öyle bir harika Gösterdi mi Insaniyat ?

Ne yazik ki hayir !..

Ya ILAHI bize tevfikini gönder..........Amin !
Dogru yol hangisidir millete göster ...Amin !

Boguyor islam i azgin bir FITNE
KITA lar kayniyarak gitti o GIRDAP icine !
Mahvolan aileler bir sürü Ma"sumundur
Kalan AVARELERIN halide MALUMUNDUR !

Nasil olmaz ki ?Tezelzül veriyor arsa enin
Dinsin artik bu Hazin VELVELE YA RAB ...Amin !

Müslüman mülkünü her yerde felaket vurdu
Bir Bu Toprak kaliyor DINIMIZIN en son YURDU !
Bu da cignendimi,Cignendi demek SER-I MÜBIN;
HAK-SAR EYLEME YA RAB onu olsun....... Amin !

Ve-l-hamdüllillahi Rabb-il-alemin

M.Akif ERSOY


**
Bakin Hadiscilere neler diyor münafik AKIF:

........Cihani inletiyorken Nida-yi MEN KEZEBE ( Benim agizimdan hadis uyduran cehennem de yerini hazirlasin )

Isitmiyor mu nedir bakin su bi- EDEBE

Lisan-i Pak-i NEBIDEN yalanlar uyduruyor
Sikilmadan birde SEVAP isledim deyip duruyor.

Düsünmedin mi girerken SERIAT in kanina
Cinayetin kalacak mi sanirsin yanina ?

Sevab ümid ediyor ha ? Deyin ki NAMERDE:
Sevabi göreceksin sen huzur-u MAHSERDE

M. Akif ERSOY

**

ICMA ( toplamak birlestirmek Biraraya getirmek mutabakat ) Bunlardan biridir..

Yani Bu Cühela Hoca efendiler bir ICMA ettimi yandi gülüm keten helva :o9

Hayir böyle degildir demek ne kelime
Evet bile desen ;
Derler: SUS behey GEVEZE !..

Yani Dünya dönmüyor diyorlarsa Bu ehli sünnet tayfasi Dönüyor diyemez :o)

Dinle Dünya neyin üstünde duruyor hey AVANAK !
Yerin altinda ÖKÜZ var Onun altinda balik
Onuda altinda zorlu bir deniz var kayalik :o)

M.Akif ERSOY



Yoksa Bu icama meraklisi Müthis alimler mi ?..

Sahi bana bir anlatsana hangi alimler bu seninkiler

Biraz feyz alalim :o)

22.08.2005 01:00

iyi saydin mi :O)
 
Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin, Allah"a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor ( Azhab,33 )

roman 22.08.2005 05:04

Araştırmayı sevenler için.(Hurufilik)
 
İslam"da Harf ve Sayılardan Dinsel Yorum Çıkartma.............Derleyen: Thamos (Geometri)
Giriş
Hurufilik, kimi araştırmacılara göre ayrı bir din, kimilerine göre bir mezheptir ya da yalnızca bir tarikattır. Ne var ki tüm araştırmacılar Hurufiliğin harflere olan özel ilgisi üzerinde birleşirler. Zaten bu akımın çeşitli yapıtlardaki tanımları doğrudan Hurufiliğin bu niteliğini vurgulamaktadır. Örneğin Orhan Hançerlioğlu’nun “Felsefe Ansiklopedisi”nde Hurufilik, “harflerden dinsel anlamlar çıkaran İran içrekçiliği (ezoterizmi)” olarak tanımlanmaktadır. Britannica’da yer alan tanım da “harf ve rakamların çeşitli yorumlanmaları üzerine kurulu bir inanç dizgesi” biçimindedir. Zaten “huruf” sözcüğü harf sözcüğünün çoğuludur. Hurufilik, harflere olan özel eğilimi dışında, ikinci bir özelliği ile de ilgi çekmektedir, o da “içrekçi” yani “batıni” (ezoterik) oluşudur.
Bu durumda Hurufilik olarak bilinen bu inanç akımını iki temel nitelik altında değerlendirmek gerekmektedir: Ezoterizm ve Harfler. Harflerden dinsel anlamlar çıkaran her inanç akımı Hurufilik ile ilgili olmadığı gibi, ezoterik nitelikli akımların tümü harflerin anlamları ile ilgilenmez. Hurufilik, bir yandan harfler ve harfler ile bağlantılı olarak rakamlarla ilgilenmekte, diğer yandan bunların yardımıyla ve bunlara dayanarak açıklanan, savunulan ezoterik inançları işlemektedir.

Hurufiliğin Öncülleri
Harfler bizi doğrudan yazıya götürmektedir. Harf ve rakamların yorumlanması ve aralarında çeşitli özel ilişkiler kurulması ve böylelikle görünen amaçlarının ötesinde anlamlandırılmaları tüm eski kültürlerde görülen ve neredeyse yazının tarihiyle aynı zamanda başlamış bir uğraştır.
Bu çabanın ilk örneği Pythagoras’ın öğretiler dizgesinde bulunur. Bu dizge, varoluş sorunlarının felsefi araştırması amacıyla oluşturulmuş bir inanç akımı çerçevesinde geliştirilmiş ve ünlü Pythagoras kuramı da bu dizgenin bir yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İ.Ö. 500 yıllarında ortaya çıkan Pythagoras dizgesi, geliştirdiği müzik kuramı ile birlikte ele alınınca ses, dil, sayılar ve harfler aracılığıyla evreni açıklamayı amaçlayan bütüncül bir yapıya ulaşabilmiştir. Kendisinden önce gelen Mısır, İran ve Hint tekniklerini kullandığı sanılan bu dizge, daha sonraki harfçilerin sık sık başvuracağı temel yöntemleri geliştirmiştir.
Harfçiliğe tarihsel olarak ikinci örneği oluşturan “Kabbala”, Hurufiliğin amacına pek benzer bir amaç taşımakta, harf ve sayıların gizemini çözerek Tevrat’ı yorumlamayı hedeflemektedir. Kabbala’nın yorumuna göre Tanrı kendisini belirli sayıda nitelik (Sefirot) biçiminde dışsallaştırarak evreni yaratmıştır. Kabbala’nın yaratılış ile ilgili bu savında yer alan hemen her unsuru, İslam ezoterizminde ve dolayısıyla Hurufilik ve onun etkisi altındaki “Bektaşilik”te benzer biçimde bulmak olanaklıdır.
Harfçilik ve etkilerinin İslam’da ne zaman ortaya çıktıkları konusu oldukça tartışmalıdır. İslam harfçileri için uygun koşulları, Kur’an’da bazı surelerin başında birbirinden ayrı ve anlamsızmışçasına yer alan ve “Huruf-u Mukatta’a” diye adlandırılan harfler sağlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk, “Tarihi Boyunca Bektaşilik” adlı kitabında bu konuda şunları belirtmektedir: “Şunu da söyleyelim ki, bu harf kümelerine muhtelif ve çoğu kez esrarlı manalar verme işi, sahabiler devrinde başlamıştır…Hatta Hz. Ali’nin: “Kur’an Fatiha’dan, Fatiha Besmele’den, Besmele Ba harfinden ibarettir. Bense o Ba harfinin altındaki noktayım” sözü çok ünlüdür.”
İslam’da “Kutsal Metinlere” harf düzeyinde yorum getirme çabasının ilk örneği X. yüz yılda Hallac-ı Mansur’da görülür. Mansur, Kur’ana sözcük anlamlarına bakarak "Yorum" getiren (Te’vil) Karmatiler’in bir propogandacısıydı. (Karmatilik, IX. Yüz yılda dinsellikle bağdaştırılmış, sosyo-ekonomik temelli ezoterik bir akımdır.) Mansur, divanında ve “Kitab al-Tavasin” adlı eserinde harfler ve sayıların “gizli anlamlarına” değinen ilk İslam harfçisidir. Evreni ve Tanrı’yı insanda görmenin bir sonucu olarak ilk kez “Enel-Hakk” diyen Mansur olmuş ve bu sözü nedeniyle 922 yılında idam edilmiştir.
İslam’da harfçiliğin ikinci önemli örneğini Endülüslü düşünür Muhyiddin-i Arabi (1165-1240) oluşturur. Endülüslü Yahudi düşünürlerin ve Kabbalacıların etkisinde kalarak “El-Fütuhat El Mekkiye” adlı yapıtında harfçiliğin bir çok örneğini sergilemiştir.

Fazlullah Esterabadi
Geliştirilmiş harfçi teknikleri kullanan Hurufiliği bir inanç sistemi olarak kuran kişi Şihabuddin Fazlullah Esterabadi’dir. 1340 Yılında doğan Fazlullah, genç yaşta teoloji ile ilgilenmeye başlamış, on sekiz yaşındayken tasavvufa yönelerek hacca gitmiştir. Dönüşünde Harezm’e gelmiş ve bir süre burada kaldıktan sonra Tebriz’e geçmiştir. Burada etrafına topladığı kişilerle yaptığı dini sohbetler sayesinde büyük saygınlık kazanmıştır. 1386 Yılından başlayarak Isfahan’da kendi sistemini yaymaya başlamış, daha sonra uzun bir süre için bir mağarada inzivaya çekilmiştir. Bu dönemde kendisinin “Mehdi” olduğunu ileri sürmüştür. Çevresinde yedi kişilik bir çekirdek kadro oluşturmuş, bu yedi kişinin çabaları sonucunda yeni inanç hızla yayılmaya başlamıştır. Kısa sürede çeşitli toplumsal kesimlerden kişiler yeni akımın çevresinde toplanmaya başlamıştır.
Fazlullah’ın kendi sistemini yaymaya çalıştığı ortam bu tür akımlar için pek elverişlidir. Bu yöre Mazdeizm ve Karmatilik gibi bir çok ezoterik akıma kaynaklık etmiştir.
Fazlullah hakkında bilgi içeren her kaynak, onun Tanrılığını ilan ettiğini söylemektedir. Ancak bunu nasıl gerçekleştirdiğini belirtmemektedirler. Bu ilan sadece “Enel-Hakk” biçiminde yapılmış olabilir. Aynı yörelerde Hallac-ı Mansur’un oldukça tanındığı dikkate alınırsa, en güçlü olasılık bu ilanın “Enel-Hakk” formülüne dayanmasıdır.
Fazlullah, yarısı farsça ve yarısı da Esterabad lehçesi ile yazılmış olan “Cavidan-ı Kabir” adlı bir eser ile adının “İskendername” olması olası bulunan farsça bir manzume kaleme almıştır. Ayrıca “Arşname” ve “Muhabbetname” adlı kitapları da vardır.
Yeni sistemin yaygınlaşması egemen çevrelerde rahatsızlıklar yaratır. Timur’un oğullarından Miranşah’ın buyruğu ile Fazlullah tutuklanır ve hapsedilir. 1394 Yılında Alıncak kalesinde öldürülür; cesedi ayaklarına bağlanan bir iple çekilerek ibret olsun diye dolaştırılır. Fazlullah’ın çevresindekiler kovuşturmalara uğrar.
Hurufi önderlerinden Ahmed Lur’un 1427’de Şahruh’a karşı bir suikast eylemine girişmesinden sonra, müritlerden bir çoğu yakalanıp öldürülmüş, hatta cesetleri bile yakılmıştır. 1467’de ise Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah’a karşı bizzat Fazlullah’ın kızının önderliğinde bir ayaklanma hareketi şiddetle bastırtılmış ve isyanın önderi beş yüz kadar taraftarı ile yakalanıp idam edilmiştir.
Bu olaylar üzerine Hurufiliğe bağlı kişiler bir çok ayrı yöne dağılarak, görüş ve inançlarını beraberlerinde götürmüşlerdir.

Hurufilik Anadolu’da ve Rumeli’nde
Hurufiler’in büyük çoğunluğunun Anadolu’ya sığındıkları biliniyor. Özellikle Sivas, Eskişehir ve Batı Anadolu’nun bazı kent ve kasabaları kısa zamanda kimliklerini çok iyi gizleyen Hurufi propagandacılarla dolmuştur. Hurufiler, buradan Rumeli’ne geçerek Arnavutluk’ta, Filibe ve Varna gibi Balkan önemli kentlerinde eylemlerini sürdürdüler. Bazı tasavvuf cemaatlerine sızarak, kendilerini gizlemeyi ve inançlarını yaymayı başardılar.
Abdülbaki Gölpınarlı “Hurufilik Metinleri Katalogu” ve “Fadl Allah Hurufi” adlı yapıtlarında Hurufiliğin Anadolu’da Mir Şerif ve özellikle büyük Azeri ozanı İmadeddin Nesimi tarafından yayıldığını belirtiyor. Gölpınarlı, Mir Şerif"in Anadolu"ya Fazlullah’ın eserleri başta olmak üzere bir çok Hurufi kitapları getirdiğini, Fazlullah’ın önde gelen halifelerinden Nesimi’nin geniş boyutlu bir propaganda yürüttüğünü, hatta bir ara Ankara’ya kadar gelerek Hacı Bayram-ı Veli ile görüştüğünü söylüyor. Anadolu’da pek çok yer dolaşan ve uzun süre kalan Nesimi’nin bir çok kişiyi Hurufiliğe kazandırdığı kesindir. Bu kişilerin sonradan sistemli ve etkin bir propaganda yürüttükleri, Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı sarayına kadar girmiş olmalarından anlaşılabilir.
Taşköprülüzade’nin “Şakayık-ı Numaniye” adlı eserine bakılacak olursa, Fazlullah’ın halifelerinden biri Edirne’deyken genç Fatih’i etkileyecek kadar başarılı olmuş, hatta bazı müritleri ile saraya yerleşmiştir. Durumdan oldukça rahatsız olan Veziriazam Mahmud Paşa ile müftü Molla Fahreddin-i Acemi, Hurufiler’in “Hulûl” inancına (Tasavufta Hulûl, Tanrı’nın yarattıklarında meydana çıktığına inanmak demektir) sahip oldukları konusunda genç Padişahı uyarabilmişlerdir. Fatih’in huzurunda yapılan bir tartışma sonunda Hurufiler’in gerçekten “Hulûl” inancına sahip oldukları kanıtlanmış ve bunun üzerine Sultanın buyruğu ile Hurufiler tutuklanmış ve idam edilmişlerdir. Edirne’deki Yeni Cami’de Fahreddin halkı Hurufiliğe karşı uyarmış, uygulamalarını ve inançlarını anlatmıştır.
Bu olayla birlikte Osmanlı topraklarında Hurufiler’in yüz yıllar boyunca sürecek kovuşturma ve cezalandırılmaları başlamış oldu. XVI. Yüz yıla ait belgeler, özellikle Balkanlar’daki çeşitli kentlerde sık sık Hurufi kovuşturmalarının yapıldığını, pek çok Hurufinin yakalanarak idam edildiklerini, cesetlerinin yakıldığını ortaya koymaktadır. Bu kayıtlarda belirtilen kişilerin, doğrudan Hurufi olmasalar da, Hurufilik’ten etkilenen çeşitli inanç akımlarına bağlı kişiler oldukları kesindir. Bu akımlar arasında başta “Kalenderiler” gelmektedir. Şiddetli ceza ve baskılara karşın, çeşitli tasavvuf çevrelerine bağlı olup, Hurufilik propagandasını yapan pek çok kişinin bulunduğu, özellikle XVI. Yüz yılda Balkanlar’da tanınmış olan Otman Baba, Rafii ve Usuli gibi ozanların varlığı dikkati çekiyor. Bu kişileri daha sonra yaşamış olan Hayreti, Muhiti, Yemini, Muhyiddin Abdal ve Arşigibi önde gelen Kalenderi ve Bektaşi ozanları izlemiştir.
İshak Efendi “Kaşif el-Esrar” adlı kitabında, Fazlullah’ın halifelerinden Ali el-Ala’nın propaganda yapmak üzere Anadolu’da etkinlik gösterdiğini, XV. Yüz yılın başlarında Bektaşi tekkelerine girdiğini ve Hacı Bektaş’ın fikirleriymiş gibi Fazlullah’ın düşüncelerini yaydığını belirtir. Bu sav, Bektaşi fikirlerinde Hurufiliğin etkisinin bulunduğu göz önüne alınırsa, doğru kabul edilebilir. Şiddetli kovuşturma ve baskı altındaki Hurufiler, Bektaşiler’in arasında karışarak varlıklarını korumayı başarmışlardır.
Gölpınarlı’ya göre, farklı namazları ve Fazlullah’ın öldürüldüğü Alıncak Kalesinde yapılan hac törenleri ile sıradışı uygulamaları olan Hurufilik, bir süre sonra bağımsızlığını yitirmiş, sonradan özellikle Alevi-Bektaşiler’e ve kısmen de diğer tarikatlere inançlarını aktararak tarihe karışmıştır.

Hurufi İnançları
Hurufiliğe göre, varlığın özü sesten oluşur. Evren, sesin ortaya çıkması ile var olmuştur. Özü oluşturan ses, canlılarda eyleme dönük (bilfiil), cansızlarda gizilgüç (bilkuvve) olarak vardır. Ses, canlılarda istem ve istekle ortaya çıkar.
Tanrı gizli bir hazinedir (Kenz-i Mahfi). Tanrı’nın ilk belirişi “Söz” (Kelam) ile olmuştur. “Söz” ilk nedendir ve Tanrı’nın soyut bir “İç Konuşması” (Kelam-ı Nefsi) niteliğindedir. Kesin bir gerçek olarak görülen bu soyut söz, bazı öğelere ayrışır ve bu öğeler biçiminde dışsal bir nitelik kazanır. Aslında sözün ayrıştığı bu öğeler Arap alfabesinin yani Kur’an’ın 28 ve Fars alfabesinin 32 harfidir. Söz bu dış öğeleri edinince, soyut durumunu yitirerek, “Söylenmiş Söz” (Kelam-ı Melfuz) biçimine dönüşür. Söylenmiş sözün birleşik görüntülerinden duygu ve bilinç evreni meydana gelir. Hurufiler, evrenin sonsuzluğuna ve sürekli döngüsel devinimine, bu devinimden doğal olayların oluştuğuna inanırlar.
Tanrı, kendisini insanın yüzünde “söz” biçiminde görünür kılmıştır. Sözün öğelerinin sayısal bir değeri vardır. İnsan yüzündeki burun “elif”, burnun iki yanı “lam”, gözler de “he” harflerini verir. Böylece insanın yüzünde simetrik yazılmış iki Allah sözcüğü ortaya çıkar. İnsan yüzünde ayrıca çeşitli hatlar vardır: iki kaş, dört kirpik ve saçtan oluşan yedi çizgiye “Ana Hatlar” (Hutut-ı Ümmiye) denir ve her insan yüzünde bu çizgilerle doğar. Bu yedi çizginin dört öğe (ateş, su, hava ve toprak) ile çarpımı Arap alfabesinin 28 harfini verir. Ayrıca erkeklerde ergenlikte ortaya çıkan yedi çizgi daha vardır. Bunlar sağ ve sol yanlar ayrı ayrı sayılmak üzere iki sakal, iki bıyık, iki burun kılı ve bir çene altı kılı olarak toplam yediye ulaşır ve “Baba Hatlar” (Hutut-ı Ebiye) adını alır. Böylece yetişkin bir erkeğin yüzündeki çizgilerin sayısı on dörde ulaşır. Bu çizgilerin kendileri ve bulundukları yerler (Hal ve Mahal) olarak hesaplanması yine 28 harfi verir. Fazlullah, bu sayıyı 32’ye çıkartmış ve Fars alfabesindeki harf sayısına ulaştırmıştır.
Bu konuda Hurufiler şöyle bir açıklama da yapmaktadırlar: Tanrı’nın kendisini peygamberler aracılığı ile açıklaması aşamalar biçiminde olmuştur. Evrenin temel öğeleri olan harflerin her peygambere giderek artan sayıda bildirilmesi doğaldır. Nitekim Adem’e 9, İbrahim’e 14, Musa’ya 22, İsa’ya 24, Muhammed’e 28 ve son peygamber olan Fazlullah’a 32 harf malum olmuştur. Bu peygamberlerden son dördüne bildirilen öğelerin sayısı, her birine indirilen kitapların yazılmış oldukları dilin alfabesindeki harf sayısı kadardır. Bunlar İbranice’de 22, Yunanca’da 24, Arapça’da 28 ve Farsça’da 32’dir. Bu aşamalar nedeniyle son peygamber Fazlullah’ın kendisinden önceki peygamberlerin bildikleri herşeyin anlamını çözecek anahtara sahip bulunduğu aşikardır.
Kur’an’ın gizi 29 surenin başlarında bulunan “Huruf-u Mukatta’a”da gizlidir. Bu harfler yinelenmelerin sayılmaması durumunda 14 tanedir (elif, lam, re, kaf, hı, ye, ayın, sad, te, sin, he, mim, kef, nun) ve bunlar anlamı açık ve kesin (Muhkemat) olarak kabul edilirler. Arap alfabesinin kalan 11 harfi ise anlamı belirsiz ve yorumlamaya açık (Müteşabih) biçimde değerlendirilirler. Asıl Tanrı sözü, Muhkemat’tan oluşan 14 harftir ve bunlar kendilerini insanın yüzünde gösterirler.
Hurufiler’e göre evrenin üç temel dönemi vardır: peygamberlik (Nübüvvet), imamlık (İmamet) ve tanrılık (Uluhiyet). Peygamberlik dönemi Adem ile başlamış ve Muhammed’de sonra ermiştir. İmamlık dönemi Ali ile başlamış ve on birinci imam Hasan Askeri ile bitmiştir. Fazlullah ile tanrılık dönemi başlamıştır. Tüm peygamberler “Mehdi” olan Fazlullah’ın habercisi ve müjdecisidirler. Fazlullah’tan sonra gelecek olan “Yetkin İnsan” (İnsan-ı Kamil) Fazlullah’a uymak zorundadır. Fazlullah Musevilerin beklediği “Mesih”, Hıristiyanlar ve Müslümanların gökten inaceğine inandıkları “İsa”dır. Fazlullah, gökten inmiş ve kıyamet kopmuştur, dünya ahiret bir olmuştur. Bu nedenle ahiret yoktur. Gerçek ortaya çıkmış ve tüm dinsel yükümlülükler kalkmıştır. Böylece Hurufiler tüm ibadetleri harfler ile yorumlayarak iptal ederler ya da değişik biçimde uygularlar. Örneğin hac, Fazlullah’ın öldürüldüğü yeri ziyaret etmektir. Şeytan taşlama ise, Fazlullah’ı öldüren ve “Maran Şah” (Yılanlar Şahı) dedikleri Timur’un oğlu Miranşah’ın yaptırdığı Senceriye Kalesi’ni taşlamaktır.
Reha Çamuroğlu, "Sabah Rüzgarı" adlı kitabında şunları belirtmektedir:
Hurufiliğin uyguladığı sayı ve harf oyunlarının asıl hedefinin inançsal olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Hurufilik’te amaç tüm o sayı ve harfler arasından insana, insanın konuşmasına, kendini açıklamasına ve bilinçlenmesine ulaşma çabasıdır. İnsan, belirli sayıdaki harflerle konuşmaktadır. İnsan, bu harfler aracılığı ile oluşturduğu dil sayesinde bir simgesel evren kurmakta ve böylece Tanrı’yı bulmakta, var etmektedir. Hurufilik’te ulaşılan bir nokta da konuşan insana, yazıya bağlanmış ve kaydedilmiş kutsal metinler karşısında üstünlük tanımaktır. İnsan “Konuşan Kur’an”dır (Kur’an-ı Natık), kağıda geçirilmiş Kur’an ise “Sessiz Kur’an”dır (Kur’an-ı Samit). “Konuşan Kur’an” her an yenilenir, değişir ve kalıplaşmadan yaşar. “Sessiz Kur’an” belirli bir anda kaydedilmiş bir metindir. Tüm heterodoks düşüncelerde olduğu gibi Hurufilik’te de kişi, “Zamanın Çocuğu”dur (İbn-ül Vakit). Onu sınırlı belgeler ve metinlerle kalıplamak ve kutsallığın sınırları içinde hapsetmek olanaklı değildir. Sonuç olarak, Hurufiliğin kullandığı harf ve sayı teknikleri, kalıplaştırmayı aşma yollarından biri olarak görülebilir.

Hurufilik ve Bektaşilik
Bektaşi düşüncesine hızla etki eden Hurufilik nedeniyle, bazı araştırmacılar XV. Yüz yıldan başlayarak Bektaşilik’in bozulduğunu ileri sürmüşlerdir. Onlara göre Hurufilik hileli yöntemlerle, örneğin Hurufilik görüşlerini Hacı Bektaş’ın görüşleriymiş gibi savunarak, Bektaşi tarikatında etkin olmuştur.
Oysa Çamuroğlu"na göre, Bektaşilik Anadolu’ya Hacı Bektaş ile birlikte adım attığında Aleviler zaten çoktan bu topraklardadırlar. Aleviler, bir heterodoks derviş olan Hacı Bektaş’ı çeşitliliği barındırma potansiyeline sahip olan bünyeleri sayesinde özümsemişler ve onu bir önder olarak tanımışlardır. Bu bakımdan, Anadolu’da heterodoksi denilince akla hemen Alevi-Bektaşi geleneği gelmektedir. Bu gelenek, çeşitliliği özümsemesi ve hoşgörülü yapısı nedeniyle bir çok farklı heterodoks zümreyi de içinde barındırmış ve tüm ezoterik düşüncelerin Anadolu’daki sığınağı olmuştur. Tümü farklı düşünce ve uygulamalara sahip olan Kalenderi, Haydari, Hurufi, Torlak gibi akımlara bağlı olanlar bu geniş yelpazeye katılmış, kendi bağımsız varlıklarını feda ederek, Alevi-Bektaşi toplumsal olgusuna kendilerine özgü renkler katmışlardır. Alevi-Bektaşiler bu durumda bir bozulma görmezler, zira inançları değişime açıktır. Tam tersine bu durum onlar için bir zenginleşme yoludur.

Sonuç
1376 Yılından başlayarak Isfahan’da başlayan Hurufiliğin, her türlü baskıya karşın, inanılmaz bir hızla Osmanlı topraklarına yayılmasının ve etkili olmasının nedenleri çok yönlüdür. Şiddetli baskı ve zulme karşın hızla gelişen ve yayılan bu inanç sisteminin gelişim nedenleri, hem içinde büyüdüğü toplumsal yapının özelliklerine, hem de kendi içerik ve dinamiğine bağlı olmalıdır.
Hurufilik öncelikle ezoterik bir inanç sistemidir. Dinlerin “İçrek” (Batın) anlamlarıyla anlaşılması gerektiğini ve bunun da ancak özgür “Yorumlama” (Te’vil) ile gerçekleşebileceğini ileri sürmektedir. Hurufilik, ezoterik yaklaşımlar arasında, kentli nüfusa en fazla hitap edenlerden biridir. O döneme kadar kentlerde pek görülmeyen ezoterik yaklaşımın Hurufilik’le birlikte hızla kentleri de etkisi altına aldığı görülür. Ortodoks İslam’ın simgesel evreni ve kültürü, o güne dek düşünce üretimine kentlerdeki medreseler ve yazılı belgeler yoluyla egemen olmuştur. Hurufilik, yorumlama yoluyla, yüz yıllardır sarsılmaz olduğu sanılan yazı ve kutsal metinlerin egemenliğini yıkmaya koyulur. Harfleri konuşturur. İnsanı kağıda yazılmış olanın üzerine çıkartır. Belge ve kayıtlara güvenen ortodoks sistemin kutsal metinleri, harflere getirilen keyfi yorumlarla kuru yapraklar gibi savrulmaya başlar. Osmanlıların ele geçirdiği kentlere doğru akan heterodoks dervişler, yıllar öncesinden kentlerde yer bulmuş bir Hıristiyan heteroks geleneği ile karşılaşır. Bu geleneğin en etkin temsilcisi “Bogomiller”dir.
Biri yazılı İncil’in, diğeri yazılı Kur’an’ın kalıplarına karşı mücadele eden iki farklı dinin heterodoks akımları doğal olarak yakın ilişkiler kurarlar. İslam heterodoksisi Hurufilik olmasaydı bu ilişkiyi kurmakta pek zorlanacaktı. Öncelikle Fazlullah’ın kendisini “Mesih” ilan etmesi bu ilişkinin kurulmasında etkin olmuştur. Fazlullah’ın yazdığı “Cavidan” adlı yapıtın Firişteoğlu tarafından “Aşıkname” adıyla yapılan çevirisinde sık sık “Yuhanna İncil”inden alıntılar yer alamaktadır. On iki imamla on iki havari arasında paralellik kurulmakta, İsrail’in on iki kabilesine göndermeler yapılmaktadır. Anadolu heteroksisi Rumeli’ne geçerken de Hurufilik’ten fazlasıyla yararlanır. Sonradan Bektaşilik incelenirken Hurufi etkilerinin en yoğun olarak Rumeli ve Arnavutluk Bektaşiler’inde görülmesi, Hurufiliğin oynadığı rolün ne denli önemli olduğunu gösterir.
Anadolu’nun heterodoks İslam’ı ya da tüm Osmanlı topraklarında İslam’ın egemen olduğu simgesel evren içinde yaşayan heterodoksi, Hurufilik sayesinde, aynı topraklarda yaşayan diğer kültürlerden halkları, uzlaştırıcı çatısı altında toplama yeteneğini geliştirerek daha olgun bir biçim kazanmıştır.
Kaynaklar:
İslam Ansiklopedisi
AnaBritannica
Felsefe Ansiklopedisi, Orhan Hançerlioğlu
İslam İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu
Sabah Rüzgarı, Reha Çamuroğlu
Zındıklar ve Mülhidler, Ahmet Yaşar Ocak
100 Soruda Tasavvuf, Abdülbaki Gölpınarlı



(yalnızca araştırmayı sevenler için.)

donpepelino 22.08.2005 10:16

beeeeeeeeeee o.T.
 
ohne Text

kerio 22.08.2005 13:34

konuyu sen baslattin sen
 
actigin konuyu kuran isiginda aydinlat.

sana imanin temellerini anlattim.

kerio 22.08.2005 13:41

gaddafi sövdü ise
 
seni sövdüklerinden ayirmamistir.

meseleyi demek ki anladin. mevzuu bu kadar basittir. bilmedigin seyler hakkinda artik konusmassin. nerdee ??

22.08.2005 14:07

kan insana can verendir neresi pis olsun
 
sacma sapan bir düsünce...

Eger kan pisse damarlarinda pislik dolasiyor dimi... ??? man man man

Domuz eti yasaktir.. evet domuz etinin zararini Tip bile kabul ediyor... etin en tavsiyelisi beyaz etlerdir.. digerleri daima zararlidir...

Kuran yiyeceklerde yasak koymaz.. kaldiki Hiristiyanlari yieyecekleri bizim iicn helal bizim yiyeceklerimiz onlari icin helaldir...


Maide 5

Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir.

Olay bu kadar basittir... kan falan pis degildir.. onu söyleyenlerin zihniyetinde pislik var... öyle insan durmadan kicini Hacinin Hocanin yada Rabbinin eline vermemesi lagzim

22.08.2005 14:10

Hemso ben sahsen o kadar önem vermem ona
 
yada baska birisine... cünkü ne yanimda yasiyor nede baska yerde... hatta Resüller hakkindaki bilgilerimizde zaten anlatimlardan ibarettir..

O yüzden sunu seviyorum bunu seviyorum anlayisi Cahilliktir.. kii insan ilk önce kendini sevip saymasini bilecekki, Allahi sevebilsin.. ve sonuc olarak tüm insanligi sevmeli kanisindayim...

Tüm insanlari es degerde algilamali... belki bu sekilde dünyada bir ortak DIN anlayisi ceryan eder..

Yani su anisiyle Müslümanlik ve diger DInler birlestirilir ve insanlik huzura erer

flatfox 22.08.2005 14:50

saçma demek kolay...
 
domuz etide yiyenler için... allah sözünün kendi hayatlarını yönlendirmesine müsade edenler biraz daha düşünürler... bir çabaya girerler!

foxxx

flatfox 22.08.2005 14:56

o.T.
 
domuz etinin sararlı olduğunu tıp kanıtlıyormuş. : )

bir soru: sende BSE varmı?!? LoL

FOXXX

flatfox 22.08.2005 15:00

çaba
 
ayetin devamını okumadın... bla bla bla.

kardeşim tüm kuranı okudum - ayeti sunan da benim!

sen herhalde domuz yemiyorsun ... peki kan almamak için nekadar çaba gösterdin ki?!?

yaptığını tam yap kardeşim!

foxxx


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 15:23 Uhr.