GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

İnsan!
 

İnsan özünde her şeyden korkar, korkmayan insan sağlıklı bir insan değildir. İnsan doğuştan korku ve merak doludur.

Korkuyu yenebilmek için merakını kullanır ve korktuğu şeyin anlamını bulur. Korkunun başladığı yerden kaçar, bu kaçışı kendisini güven içinde tutabilmek içindir. Korkunun insan bilgisi ve bilgisizliği kadar çeşitleri vardır. İnsan bilmediği her şeyden korkar, bildiği an o korkusunun önlemini alabileceği (merakının yardımı ile)çözümü mutlaka yaratır. Yaratamayınca onu yaratabilenlerden profesyenel yardımlar alabilecek kadar da akıllıdır, en azından öyle olması gerekir.

İnsan tüm korkuyu kendisinde üretir bir başkası ilk görünürde ona hiç tatmadığı bir korku bile sunsa, insan o korkuyu kendisinde, içinde yarattığı için korkunun temeli her zaman kendisidir. İnsan beyni ve ruhu tüm evrende var olan tüm bilinmeyenleri öğrenebilecek ve korkularını aşabilecek bir yeteneğe de sahiptir. Bilemeyeceği tek şey ölüm korkusudur,(yakın ölüm deneyimini yaşayanların dışında)

İnsanı korkutan tek şey tür ve ide üzerindeki bilgisizliğidir.

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

Aferim sana devam et böyle!
 

Gittikçe basitliğini ortaya koymaktasın. İnsan önce nicki nin arkasında durmasını bilebilmeli.

Kafana göre takıl...

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

KAYPAK VE KACAMAK BIR YORUM
 

Basit insan senin gibi böyle düsüncelerini acikca ve mertce söylemek yerine, kaypak ve kacamak bir sekilde, ne idügü belirsiz yorumlar yapanlara derler.
Hadi bakim..

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

GERCEGE VE TARIHE SAYGI
 

Gerçeğe ve tarihe saygı

Kemal Tahir, 40 yıl önce, bugün Ecevit?in çizdiği Vahdeddin portresini daha canlı ve ikna edici olarak çizmişti. Cumhuriyetimiz 40 yıl daha yaşlandıktan sonra, varlığını temellendirmek için hâlâ hainlere ihtiyaç duyuyorsak, gerçekten yazık. Vahdeddin elbette hain değildi, bulunduğu son derece zor şartlarda, çıkış yolu bulmak için kendince çözümler aradı. İstanbul?da işsiz güçsüz oturan Osmanlı paşalarını Anadolu?ya gönderdi, bunların arasında da eski yaveri Mustafa Kemal?e, rütbesi daha yüksek olanlar üzerine komutan tayin ederek ilave yetkiler verdi (Atatürk?ün rütbesi, Kazım Karabekir?den düşüktü.) Bunları söyleyen Atatürk?ün kendisi; merak edenler Falih Rıfkı Atay?ın Çankaya?sına bakabilirler. 1927 yılında, günler boyu Meclis kürsüsünden okunan Nutuk?taki ?hain? isnadına gelince: Bu metinde ?hain? sıfatını doğrudan veya dolaylı olarak yiyen sadece Vahdeddin değildir. Kurtuluş Savaşı?nın büyük komutanları, Rauf Orbay, Ali Fuad Cebesoy, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis de karşımıza dirayetli komutanlardan çok birer karikatür olarak çıkarlar. Nutuk içinde yer alan zengin belge ve bilgiler yanında, Cumhuriyet?in ilk yıllarında süregiden iç iktidar mücadelesinin bir polemik metnidir. Bu mücadelenin nasıl sürdürüldüğüne dair önemli bilgiler içermektedir. Kuruluş evresinin hareketli ortamında kaleme alınan bu metni, her kelimesi doğru bir kutsal metin olarak okursanız, sadece Cumhuriyet?in kuruluş yıllarını değil, bugünü de anlamak konusunda zorluk çekersiniz. Söz konusu olan şey sadece bir iktidar mücadelesidir.

Vahdeddin?i hain ilan ederek Atatürk?ü yüceltemezsiniz. Yücelttiğiniz Atatürk, bir devletin kurucusu, büyük reformlar başarmış bir önder olmaktan çıkar bir mitoloji kahramanına ve bir azize dönüşür. Bizim bir azize değil, çok zor şartlar altında, iktidar mücadelelerinden de başarıyla çıkabilmiş, gerçekçi, ufku geniş ve sonuçta başarılı olmuş bir devlet kurucusuna ihtiyacımız var.

Bizim gerçeklere ihtiyacımız var. Çünkü, gerçeğe saygısı olmayanların geleceği olmaz. (turkone@gazi.edu.tr)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

PROF. DR. MÜMTAZ?ER TÜRKÖNE

BENIM SÖZÜM MÜSLÜMANLARA
 

Benim verdigim bilgiler, ALLAHA ve kurana inanan ve müslüman olan insanlar icin gecerlidir.
Inanan insan kurani tartismasiz Allah kelami olarak kabul etmek durumundadir.
Onda herhangi bir yanlis arama yerine, kuranda anlatilanlari ve söylenenleri nasil algilamasi gerektigi konusunda daha cok kafa yormali.
Dedimya sen kafana göre takil, benim sözüm müslümanlara..

Geistigie Ejakulation! o.T.
 

ohne Text

Bir yazı elli kere asılmaz.
 

Burada her kes anladı yazının ne anlatmak istediğini ne diye sürekli bir isimin altına ayn yazıyı asmakta ısrar etmektesin?

Yazılarının tümü politikayla ilgili neden bu forumu başka şeyler için kullanmaya çalışmaktasın?

Samimiyetten ikimiz çok farklı şeyler anlıyoruz çağdaşlıktanda farklı şeyler anladığımız gibi.

Uslubunu ve yaklaşımını beğenmiyorum. Eğer taşıdığın nickinin anlamı her senden farklı düşünen insanlara saldırmak ise.

Kafana göre takıl ama benim ile yazışma, hiç hoşlanmadım senin insanlar ile olan mülakatından. Bunu kendine karşı bir saldırı olarak algılama yalnızca bende bıraktığın imacın bu.

(hadi bakayim)...!!!

Merks du nicht das du damit NERVST
 

immer wieder dein Vahidettin... mein Gottt... zamanini gecmis seylere cok harcayacagina.. birazda Gegenwartta yasasan iyi olur...

DIN adina Terör yapan Islamcilardan veya ISlamin adini pisleten Allahsiz Serefsizlerden bahsetsen daha iyi olur ama nerdeeeee ???

NICIKIMIN ARKASINDAYIM
 

Ayrica ben nickimin arkasindayim, GB de belirttigim gibi müslüman, türk, aydin, cagdas ve ilericiyim. Bu özelliklerimlede gurur duyuyorum.
Senin icin ayni seyleri söyleyemeyecegim, yorumlarin gibi sende ne idügü belirsiz birisin.
Kendi fikirlerini dimdik, egilip bükülmeden,acik secik, dürüstce ve net bir sekilde söylemek yerine, fikir ve düsüncelerini söyleyen insanlari sürekli karalamakta ve provakatörlük yapmaktasin.
Hic kimse senin düsüncelerini zorla kabullenecek degil, hickimse bazi kavramlari senin algiladigin sekilde algilayacak degil.
Demokrat ol biraz, düsüncelere saygili ol, en önemlisi üretici ol tüketici degil..

Kafana göre Takıl. o.T.
 

ohne Text

Kafana göre Takıl. o.T.
 

ohne Text

Ilk önce Allahi taniyalim ondan sonra
 

her sey kendiliginden cözülür.... tüm sorularinin cevabini aninda bulursun..

Mesela Allah öyle anlatildigi gibi yukaridaki birisi degil... yada HZ Muhammedin perde kadar yaklastigi SINIRLI bir sey degil...

Allah ucsuz bucaksiz sinirsiz TEKTIR... yani sen su an Allahin icerisinde yasiyorsun... Tüm Kaainat Allahin bir gölgesidir ve ayni anda kendisidir.... düsünki Universumun sonu yok... sonsuz bir enginlik ucsuz bucaksiz bir sey.... böyle olan bir Sünnetullahta bizlker yoktan var olmadik... sistemde vardir variz ve var olmaya devam edecegiz....

Yani ölümle olaylar bitmiyor yada kybolmuyoruz veya baska yere gitmiyoruz... ayni su anki gibi MEVCUDI Sistemde yarimizi alacagiz....

Yani erwarte nicht das irgendwelche Leute oder Geister auf uns mit Geschenken oder so warten... dem ist es nicht so... und auch Leute mit knüppel warten nicht auf uns....

HZ. Muhammedin Allahi bambaska ve keiner konnte das bisher besser beschreiben als Ahmed Hulusi... sogar Süleyman Ates hat mancmal den Arsch auf... ki ona son yazdigim Maile bile cevap vermedi.... o bile hkadinlari 2 sinif vatandas ve Allahi bazen yukridaki birisi olarak görüyor...


Artik Adam und Eva Geschichtelerini unutalim das bringt nichts.. und ist Erfunden yok Inzucht falan filan... yok böyle bir sey... Sisteme aykiri bunlar... insan daha önceden vardi... ama bunu iste her Hoca kabullenemez... cünkü kafasinda kendisi bir DIN yazmistir ve onu anlatir durur

GERCEKLERIN FORUMU
 

Bazi insanlarin bazi seyleri anlamasi icin, bazi yorumlari gözlerine sokmak lazim.

Bu forumu sizlerin carpittigi gercekleri aciga cikarmak icin kullaniyorum.

Ben seninle hic bir zaman yazismadim, sen zipladin sürekli yorumlarima.
Madem hoslanmiyorsun okuma o zaman yorumlarimi, ayrica kimsenin bu forumda avukata ihtiyaci yok..

HADI BAKIM o.T.
 

ohne Text

Vallahi kim kimi Allah olarak görürse
 

görsün.... inan eger beni zerre kadar ilgilendiriyorsa namerdim.... Olay Aliyi yada HZ: Isayi Allah olrak görmek degil...

Olay acaba HZ. Isa kendini Allahim diyemi anlati yada HZ. Ali kendini Allahmi sandi... OLAY BUDUR...

Efendmi insanlar söyle diyor böyle diyor... banane... canlari cehenneme ben insanlardan yada baskasindan sorumlu degilim.... ayni sekilde sende sorumlu degilsin... o ypüzden herkes istedigini yapsin istedigine inansin...

Kaldki Senin söyledigin sekilde degil olay...

"Hıristiyanların aklı başında olan bir,

kısmı!

Tanrıyı sonsuz güce sahip olarak görmüyor, bunu ben de görmüyorum. "

Kuran seni yalanliyor... hemde su sözlerle...

Ali-Imran Suresinden

113- Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah"ın âyetlerini okurlar.

114- Allah"a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır.

115- Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisinden gereği gibi sakınanları bilir.


Kaldiki Müslümanlar arasinda öyleleri vardirki... KENDILERINI ALLAHIN JANDARMASI OLRAK GÖRÜRLER VE DÜNYADA TERÖR YAPARLAR...

El-Kaida, PKK, PLO.... IRAN HÜKÜMETI... vs.. vs...... sonu yok bunun...

DIN BIREYSELDIR ARKADASIM... BIREYSELDIR... herkes farkli farkli tanir Allahi... ben ise Mükemmel SISTEMINDEN dolayi tanirim... veya HERKESE ESIIIIT DAVRANMASINDAN dolayi tanirim....

Yani artik sadeeece Müslümanlarin Cennetlik yada sadece Hiristiyanlarin Cennetlik olaylari eskidi... Allahi bilen ve EVRENSEL HUKUK cercevesinde yasamasinibilen MÜMINDIR... olay Müminlikte baslar ve biter... Müslüman Kelimesini agizda sakiz yapmakla MÜMIN olunmuyor...

Ben böyle görüyorum kiiii... cogu anne babalarimiz ellerine hayatlarinda alipta bir Meal bile okumus degillerdir... sidmi onalar Mümin olacakta ben veya arkadaslarim degil... nahhh Mümindirlar.. eger onlar Müslümansa ben degilim

SEBEP VE SONUC
 

Gercege saygisi olmayanlarin gelecegi olmaz.
Sana tarihten istedigin delilleri getiriyorum hosuna gitmiyor dimi.
O bahsettigin serefsizleri ve allahsizlari sizin gibi gercekleri ve tarihi saptiranlar yaratiyor, onun icin ben sonuclarla degil sizin gibi sebeplerle ugrasirim, hadi bakim.

canikom sen galiba kafayi iyice üsüttün
 

Ben sana ne diyorum... sen uzman degilsin... Alinin Velinin aciklamalariyla Arschivler degismezzzzzzzz....

Arschivlerde ne yaziyorsa odur olay...

Istedigin kadar yaz ciz yada Atayi kafir dinsiz istedigin seyleri yaz ciz.... VIZZZZ gelir olay bu kadar basittir

HADI BAKIM o.T.
 

ohne Text

Yaw şu forumda!
 

Aklı başında, uygarca kimseyi kırmadan düşüncelerini açıklayabilecek bir tane olsun insan çıkmayacak mı?

Hangi görüşten, hangi dinden veya dinden olmamasının hiç bir amlamı inanın yok.

Yaşamda hiç bir zaman tek bir doğru yoktur, bu gün çok inandığın doğrular bir zaman sonra doğruluklarını ya tamamlarlar, yada ondan daha doğru olan daha büyük bir genişleme onun doğrulluğunu yutar, bitirir.

Neden bu kadar Fanatikçe inat.

Doğrusdu olan bir insan olgundur, doğruluğunda olan olgunluk gibi.

Saldırmaz bir başka insana içinde ŞİDDET taşımadığı ve ŞİDDETİ savunmadığı sürece bir düşünce.

Ben artık şundan eminim bir insan yalnızca kendisinin doğruluğunu mutlak tek doğru olarak düşünüyorsa, başka insanlarının kendi doğrularına saygı gösteremiyorsa.

Ya doğrunun ne olduğunu bilmiyordur!

Ya kendisi ile komplex sorunu vardır!

Ya insani olgunluğun ne olduğunu kavramamıştır!

Yada zır cahildir!

Neden okur yazarlığı olan insanlar bir cahil gibi insanlara bildiğini sandığı!!! konularla saldırır ve bunaltır???

Hiç bir düşünür düşüncelerini insanlığa saldırı olsun diye düşünüp üretmemiştir.

Bilgi olgunluğu yalnızca budur.

Bunu kavramak ve bu doğruda insanlar ile ilişkiye geçebilmek bu kadar zormudur?

Ben boşuna bu sayfalarda yazmadım önce insan diye.

Bunu başarabilecek insanlar ile olacak bundan sonra bu sayfalarda benim ilişkilerim ve tartışmalarım...

Sanıyorum yeterince açık ve net yazdım...

Şimdi sevgili çağdaş arkadaşım bunu senden de beklemek gerekli dfeğil mi?

Sen bari yapma, bu hata içinde olmasan daha güzel olamaz mı bu sayfalarda olabilecek mülakatlar?

Bunu başaramayan insanları ben artık yalnızca art niyetliler olarak yorumlaya başladım.

Ve o türtüm insanlar ie (bana küfür bile etseler acizliklerinden dolayı) cevap ermiyorum ve onlar ile arama çok büyük mesafe koyuyorum ve buna dikkat ediyorum.

Hiç bir insanı benim ne eğitme sorunum var,nede boşuna enerji harcamak istiyorum.

Binlerce kütüphaneler var, internetleri var isteyen,çok yönlü düşünmek ve öğrenmek iseyen öğrenir.

Önce insana saygı ve sevgi.

Sonra bilgi...

Enis!
 

Sen sende olanı açıklamaktasın, ben bende olanı ikisinin bir olması gerekmiyor.

Ama mülakat olmalı, hoş görü ile olmalı, hoş görüde örnek Tanrının hoş görülülüğü.

Tanrı ile olan ilişki elbet bireyseldir, kutsallığıda orada bulunur. Kimse bir başkasının Tanrısı ile olan bireysel ilişkisinin arasına girmeye çalışmamalılıdır( kaldı ki giremezde her insan ikiz, üçüz, dördüz olarak bile doğsa, yalnızca ruh ve beyin ve vucüt olarak kendisidir)

Her dini topluluklar, yada bireyler kendilerini nasıl ifade edip ve huzur duyuyorlarsa o şekilde ilişkileri olacaktır, bunun da yolunu her zaman açan ve gösteren yanızca Tanrıdır.

Yeri gelmişken, İnançlılıkta ilk kutsallık insanın özgürce yaşama hakkını kabul etmektir.

İnsan yaşamının kutsallığını çiğneyen tüm kesimin Tanrı ile arasında çok büyük bir sorunu vardır.

İnsanlar, din, dil, cinsiyet, renk ve ırk farkının bir başka zümrenin büyüklüğü ve önemliliği için olmadığını ve bu çeşitliliğin hem biyolojik, hem de onları yaratanın yalnızca Tanrı olduğunu inandığı sürece inancı olan insanlar.

Tüm insanları ve dinleri eşit bir saygıda ve sevgide görebilirler.


Ben yalnızca inançlı olanları değil tüm insanlığı eşit olarak görmekteyim.

Hz Muhammed cennette mi?
 

Musluman"lar kiyametten sonra dirilecek ve sirat koprusunden gececekler..oyle degil mi?
Peygamberler de insan olduguna gore...

Ama degil iste..
Cennet hazir.. Cehennem de.. Kiyameti bekliyor..
Peygamberler ise coktan cennete gecmis durumda.. Hem de onlar cennetin Allah katinda.. ??

Cebrail.
 

Cebrail bilindigigibi vahiy melegidir.

Yeryuzundeki insanlari dogru yola getirebilmek adina Allahin direktifleri ile oldukca uzun suren ve son derece yorucu bir gorev ifa etmistir.
Düsünün ya da soylendigi gibi 124 000 Peygamber geldiyse Cebrail ordan oraya kosusturmus olmali.
Kuranda kutsal ruh veya ruh denildiginde Cebrail kastedilir, Meryemi isaya gebe birakma gorevi yine Cebrailindir.
Ve Cebrail son olarak 23 yil boyunca Hz. Muhammede hizmet etti ve Allah bu gorev esnasinda Peygamber gondermeyecegini, yine cebrail araciligi ile ileterek Kurana ayet yazdirdi.
Eger Muhammedden sonra baska PEygamber gelmeyecek ise, Cebrail issiz kaliyor demektir.
Dört büyük melekten biri sayilan Cebrailin su anki durumu nedir acaba? Emekli bir melek?

LACHPAUSE :D
 

BIR KÖYÜN CAMISINDE IMAM CEMAATE VAAZ VERMEKTEDIR.
ANSIZIN ICERI DALAN BIR KÖYLÜ KÖYÜ SEL BASMAKTA OLDUGUNU HABER VERIR.
BUTUN CEMAAT HEMEN KENDILERINI DISARI ATIP, KACAR.
SADECE IMAM BUTUN ISRARLARA RAGMEN KÖYÜ TERKETMEYI REDDEDER VE
TANRI’NIN KENDISINI KORUYACAGINI SOYLEYEREK, CAMIDE KALIR ..
KISA BIR SURE SONRA SULAR CAMIYE ULASIR, IMAM CARESIZ MINAREYE CIKAR.
SULAR MINARENIN ILK KATINA YUKSELIRKEN BIR TEKNE IMAMI KURTARMAYA GELIR.
ANCAK DINI BUTUN IMAM, TANRI’NIN KENDISINI KORUYACAGINI SOYLEYEREK
TEKNEYE BINMEZ.
SULAR YUKSELIR,IMAM IKINCI KATA CIKMAK ZORUNDA KALIR.
BIR TEKNE DAHA GELIR ANCAK IMAM YINE TANRI’NIN KENDISINI KORUYACAGINA
INANCININ TAM OLDUGUNU SOYLEYEREK TEKNEYE BINMEZ. SULAR IYICE YUKSELIR.
IMAM ARTIK MINARENIN EN TEPESINDEDIR.BIR HELIKOTER YAKLASIR.
ICINDEKILER DURUMUN KOTU OLDUGUNU ANLATARAK IMAMA HELIKOPTERE GELMESI
KONUSUNDA ISRAR EDER. IMAM HELIKOPTERE BINMEYI DE REDDEDER.
BIR SURE SONRA SULAR IYICE YUKSELIR VE IMAM BOGULARAK OLUR.
KENDISINI CENNETIN KAPISINDA MELEKLER KARSILAR.
MELEK: HOSGELDINIZ. CENNETTE KÖSKÜNÜZ HAZIRLANDI ..BUYRUN.
IMAM: CENNETE GIRMEK ISTEDIGIMDEN EMIN DEGILIM.
MELEK: NEDEN? IMAM: TANRI’YA BIRAZ KIRGINIM.
MELEK: NE OLDU KI?
IMAM: BEN HAYATIMI IBADET EDEREK GECIRDIM. INSANLARA HEP IYILIK YAPTIM,
GUNAHTAN UZAK DURDUM. YASADIGIM KOYU SEL BASTI, HERKES KACTI AMA
BEN TANRI’NIN BENI KURTARACAGINA INANDIGIMDAN KALDIM. GORUYORSUNUZKI
SIMDI BURDAYIM...
TAM BU SIRADA YUKARIDAN TANRI’NIN SESI DUYULUR: -SALAGA IKI TEKNE BIR HELIKOPTER
GONDERDIK!!!!!!!!!!!!

Kizmayin .. ben cok guldum bu fikraya.. buraya eklemek istedim..
Baris dolu sevgilerimle :)

Ist ja auch lustig! heheheheheheh o.T.
 

ohne Text

für was hällst du mich eigentlich...
 

und für was dich selber.. .natürlich verstehe ich meinen text... du hasst wohl nicht verstanden.. ich sage ich wäre nicht von denen die um eine 2 chance betteln.. weil ich mir nur das das verdienen möchte was mir zusteht.. lies nochmal durch vielleicht wirst du es ja doch verstehen.... tust nur überheblich... aus so einem punkt kann man keinen beitrag nicht verstehen der nicht von dir kommt...

wie doof muss man sein? o.T.
 

ohne Text

entweder du glaubst daran...oder..
 

lässt es sein...so dumme einträge kannst du dir echt ersparen.

Yaw Elazığlı sen adam olmazsın!
 

İspanyol danaları gibi gerçekten kırmızı senin rengin olmuş.

Ben eminim kırmızıya karşi senin ilahi adalet olarak bir bağışıklığın olduğuna.

Hani insan olurda bu kadar ters olur, ne demişler dostunu yada arkadaşını söylede senin kim olduğunu ben sana söyliyeyim.

Dost olarak değerlendirdiğin insanın sana hiç bir zaman dost olmadığını bir gün kafanı bir betona çarpınca anlarsın.

Kırmızıya takılmaya devam et İspanyol boğaları gibi.

En son (leydlaz dan önce kullandığın nickin Donpepelino değilmiydi? Tam adına layıksın!!!)

Yazık sana verilen emeklere!!!!!!!!!!!!!!!

Sersem her zaman bir sersemliği
 

arar. Histerik olarak!!!!!!

Ama sersem olduğunu hiç bir zaman hissedemez, sersem olmasıda mutlaka oradan gelmektedir, onu bir keşfetse bir daha asla sersem olmaz.

Yoksa yanılmakta mıyım?

İyi bir soru Işın, kara mizah olsada,
 

iyi bir soru. Elbet bunun böyle olmadığını sende bilmektesin.

Ama ya bir de öyleyse!!!!!!!!!

Her neyse neşen yerinde kafana göre takıl...

o.T.
 

deine frage ist so absurd, dass sie keine antwort verdient

stimmt!
 

und du gehörst zu den 99%

DEMOKRAT OL
 

Bu forumda fikirlere ve düsüncelere saldiran birisi varsa oda sensin.
Ben nickimin arkasindayim, GB de belirttigim gibi müslüman, türk, aydin, cagdas ve ilericiyim. Bu özelliklerimlede gurur duyuyorum.
Senin icin ayni seyleri söyleyemeyecegim, yorumlarin gibi sende ne idügü belirsiz birisin.
Kendi fikirlerini dimdik, egilip bükülmeden,acik secik, dürüstce ve net bir sekilde söylemek yerine, fikir ve düsüncelerini söyleyen insanlari sürekli karalamakta ve provakatörlük yapmaktasin.
Hic kimse senin düsüncelerini zorla kabullenecek degil, hickimse bazi kavramlari senin algiladigin sekilde algilayacak degil.
Demokrat ol biraz, düsüncelere saygili ol, en önemlisi üretici ol tüketici degil..

o.T.
 

Bir hadisi serif var, bilmiyorsan söyliyim:

"Gülerek günah isliyen, agliyarak cehenneme girer!"

Dinle dalga gecmek, cok büyük günah. Sana bi uyari...