Ich auch ... hofftl. steigt ihr net ab!
 

:-P

hehehhehehhehehehehhe






;-)

Ach du :-P
 

Sakadan söylemislerdir iste!

Ne var bunda?

;-)

Sieh das nicht immer so ernst ;-)

al"

Daum Millilerimize yakisir,ama..
 

..basa gectimi,,bizim milli taraftarlarimizin büyük sayisi,,hata federasyon yöneticileri"de hemen Kupayi ister...
Yani hata yaptirmazlar...Cünkü Daum Fenerbahce ve Besiktasin basindaydi ya,,,

hatirliyorum daha 1996"de,,,Millilerimiz 3 macta 0 Puan 0 da Golük Turnuva cilesi cektirmizdi bize...O yilin Antrenörü 6alatasaraya UEFA Kupayi kazandiran Antrenördü...
Sözde Imparator :)

Bir 6S li antrenörün Millireimize 0-lik Turnuva hediye etti..
Bide ayni 6slilar Fenerbahcenin 0 puan lik sampiyonlar ligi hezimetinden bahsederler,,
ayni anda Daum"a da saldiracaklardir...
hele Daum"a hic aff etmezler..
ilk basta gese"liler..

bizim milli takimizin kötü gidisi tek suclusu hepimizin iki yüzlük davranisidir..

bu sadece spor,,bizde biliyoruz...ama niye birbirimizi milli maclardada harciyalim...

Kulüp olarak Avrupada basarilar olur,,,ama Millilerimize hepimiz destek vermemiz lazim...

Ümit Özat"dan Gökdenize kadar...hepisine...

ama bizimkilerde KAFA yok KAFA

buda üzücü bisey

WENN er sich wirklich geändert hat ...
 

... dann schon!

Milleti zaten o yüzden biraz Milli Takim
 

dan soguttular!!!

Cünkü Milli Takimi 6alatasaraya cevirdiler zaten!

Ama yapmalari gayet normal!

Bir bak 90"larin Federasyon bazinda kadrolasmalarina!

Nedeni acikca ortada!

"ikiyüzlülük" degil problem!

Gerceklerin yüzüne bakmak tek futbolun degil bütün Türkiye"nin problemi!

al"

Kimseyi begendiremezsin bunlara
 

Ama bakiyorum ayni hatayi Fenerlilerde yapti ve bu yönden kendimiz sucsusuz diyemeyiz..
Yillar boyu Antrenör degistirdik

Milli takimizdada ayni olay..
Senol günes 3 lügü garantiliyor,,sonra kovaliyorlar..Terim birakiyor (asilda onuda kovdular ama birakti diyelim,,6s lilar rahat olsun :) ),adami bide geri getirme niyetindelerdi ..
Yanal a herkez iyi dediler sonra iyi diyen kisiler iyi oldugunu söylemedim dediler..
ayni olay bu senenin jimnastik kulübündeki olay...
Herkez Del Bosque Kel Boske geldi diye sevincden ayak yaptilar,,,sonra ne bicim birisi bu dediler...

Biseyde begenmiyorlar bizimkiler :)

Birakda Daum az basta kalsin,,
isterse seneye sampiyonlugu kacirsa bile...(Bu sene mecbur ama sampiyonluk! bize 100süz diyenlere en güzel örnek ve hediye olacakdir bu :)) )




Ama Millilerimize hep(imiz) destek (ve) tam destek verelim !

Ilk defa mantikli bir yazi okuyorum bu
 

adamdan!

Simdiye kadar ne güzel cogu Fenerbahce üzeri senaryolar üretiyordu!!!

Birden bire nasil olduysa ilk defa bu ise MANTIK ilen yaklasiyor!

Niye Fenerbahce"de hakemler ilen yorum yapmak ve ugrasmak yasaklandi oyunculara?

Bir eski hakem olaraka yaptigi yazi bence simdi ama gercekten dogru!

al"

***
TURGAY DEMIR (BJK"li)/Fotomac

Beşiktaş"ın hakem problemi!

Bilim adamları 6 kişiyi bir odaya alır. Konuklardan üçüne, birazdan odaya gelecek olan başka bir kişinin kendilerine kötü davranacağı söylenir, diğer üçüne hiçbir şey söylenmez. Odaya girecek yedinci kişiyi beklerken, üç kişi önyargısızdır, diğer üçü ise gelenin kendilerine kötü davranacağını düşünmeden edemezler. Oysa gelen kişiye de böyle bir şey söylenmemiştir. Yani bilinçli olarak kimseye iyi ya da kötü davranmayacaktır. Deney sonunda görülür ki, odaya giren yedinci kişi, "Bu adam bize kötü davranacak" diye düşünenlere gerçekten kötü davranır. Böyle düşünmeyenlerle ise bir problem yaşanmaz ve onlarla iyi bir diyalog kurulur. Evet, "Bu adam bize kötü davranacak" diye düşündüler ve düşündükleri gerçekleşti. Ancak onların böyle düşünmelerinin sebebi, o adamın kötü davranacağının kendilerine söylenmiş olmasıydı. İşin püf noktası da burası. Beşiktaşlı futbolcularla hakemler arasındaki durum bir açıdan aynen böyle. Bu futbolcular her yerde, "Hakemler sizi yakacak, bu hakemlerle şampiyon olamazsınız" türünden söylemler dinliyor, sahaya çıktıklarında da iddiaları haklı çıkaracak hakemler görüyor... Dolayısıyla kötü enerji ister istemez açığa çıkıyor. Ceza sahası içinde en bariz faulle yere düşseler bile kafalarında "Hakem vermez" düşüncesi hakimdir, hakem de vermeyerek bu düşünceden etkilenen karşı taraf oluverir. Bir Beşiktaşlı oyuncu faul yaptığında "Şimdi kırmızıyı gördüm" korkusunu diğer takım oyuncularından çok daha fazla yaşar, top eline çarptığında yaşadığı korku da diğer takımların oyuncularına göre bir kaç kat fazladır. Hakemlerin daha önceki maçlarda Beşiktaş aleyhinde yaptıkları hatalar nedeniyle siyah-beyazlı futbolcuların kafalarında oluşan olumsuz düşünce inanılmaz bir kısır döngüyü de beraberinde getiriyor. Onlar artık hakemlerden sürekli olarak kendi aleylerine olan kararlar bekliyor, hakemler de beklentiyi karşılıksız bırakmıyor! Peki çözüm nedir? Öncelikle siyah-beyazlı oyuncuların kafalarında hakemler hakkında oluşan olumsuz düşüncelerden kurtulacak, ardından hakemler birkaç maç üst üste iyi yönetim gösterecek. Ancak bu şekilde, kısır döngü ortadan kalkabilir.
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.pasfotomac.com.tr/yaz1243-50130-113.html" target="_blank">http://www.pasfotomac.com.tr/yaz1243-50130-113.html</a>

gürsoy ....
 

gürsoy demis bizdede para olsa alirdik -anelka- yorumu bence dogrusu bizdede para olsa hehehe futbolcularin parasini öderdik ; )
muhahahahahahahahah

Bende Senor Günes"i begenmiyenlerdenim
 

acikca söylerim!

Ersun Yanal"ida Genclerbirliginde cok begenen biriyim!
Fenerbahce"de bile gündemde idi!
Ve gelseydi bende sevinirdim!
Ama olmadi!

Milli Takimda geldikten sonra bazi iyi ama birkac hata da yapti!

Bana da dogrusu hayal kirikligi yaratti!

Ama yavas yavas ONUN sorumlu olmadiginin kanitindayim!

FEDERASYON"da cok dümenler dönüyor ve o yüzden her sey karisik!

Ersun Yanal"in Saban"i Milli Takim"a almamasini bir düsün!

Neler oldu neler söylenmedi-

Milli Takimda o yüzden karma karisik.

Zaten en büyük sorunumuz kutuplasma!!!

Kutuplasma olmasini sorumlusu ilk basta Fenerbahce"mizin ve 6alatasaray"in 90 larda baslayan cekismesi!

Bir hatirla mesela Ümit Davaronun ne dedigini:
"Bu Fenerden cacik bile olmaz"
ve mesela Serhat in bazi "hareketleri" !

Simdi birbirlerine böyle davranan oyuncular Milli Takimda yan yana gelseler nasil olur ?

...

Gayet normal ...
... artik yavas yavas normallesmeye gidiyoruz ... umuyorum.

al"

o.T.
 

99% yanilmiyorum ,.... inan bana burda dagitacak hemde cok manyak sekilde !!!!!

bir gelsin sen bile cosacaksin hehehhehe

"Federasyon kaynıyor"
 

***
Federasyon kaynıyor

Alaattin Metin AKŞAM"da haberi manşetten verdi; "Ersun Yanal yolcu."

Haber 9 sütun. İmza Alaattin Metin"se şüpheye hiç gerek yok. Haber doğrudur. Futbol Federasyonu"nun yalanlama çabaları ise komik. Federasyon kaynıyor. Başkan ne hocasının ne de yönetim kurulunun arkasında durabiliyor. Başkanın aldığı karardan yönetimin haberi yok. Böyle bir federasyonun milli takımının Dünya Kupası finallerine katılma şansı olabilir mi?

FUTBOLCULAR MEMNUNDU

Futbol Federasyonu yönetimi göreve geldiğinde Can Çobanoğlu"nun yetkilerini kısarak yanlışı baştan yaptı. Çobanoğlu, 7 yıldır Milli Takım"ın menajeri. Ben de 7 yıldır Milli Takım"ın peşindeyim. Bir aylık bir Dünya Kupası finalleri. 15 gün Federasyon Kupası. Sonra 15 gün süren Avustralya-Kore seyahati. Öbür iki üç günlük kamplar da cabası. Hiçbir gün ne seyahat, ne antrenman sahası, ne otel, ne uçak, ne de maçlarda tek bir aksama yok. Futbolcuların bir gün gelip de, "Yahu Can ağabey bu olmamış. Bu nasıl otel? Bu ne biçim antrenman sahası?" dediklerini duymadım. Bıçakcı federasyonu gelir gelmez böyle bir menajere "Sen kenara çekil" deyip yetkilerini elinden alıyor.

TAZMİNAT MADDESİ YOK

İşte çorap söküğü de burada başladı. Yani giden atın başı çekiliyor. Milli Takım"ın başına Osman Çağalıkoç, Zekeriya Alp, Davut Dişli"den oluşan üçlü getiriliyor. Bu kurulun başı Çağalıkoç. Ama ön planda hep Davut Dişli. Haklı da. Ben Milli Takım"la nereye gitsem antrenmanda, maçta, kampta hep onu görüyorum. Futbolcuların, teknik heyetin yanında hep O var.

Gelelim Ersun Hoca"ya.

Önce federasyondaki anlaşmasını söyleyeyim; herkes bilsin. Federasyon Ersun Hoca"ya "Hadi git" derse, beş kuruş tazminat ödemez. Ersun hoca, "Ben gidiyorum" derse 500 bin dolar öder. Ersun hocanın mukavelesinde milli takımlar değil, Milli Takım Teknik Direktörü yazıyor. Osman Çağalıkoç, Zekeriya Alp ve Davut Dişli, Levent Bıçakcı"ya "Ersun Hoca"ya yeni mukavele yapalım. Bu mukavelede de Milli Takım değil, Milli Takımlar Sorumlusu maddesini koyalım" diyorlar.

MUKAVELE BOŞTA KALDI

Başkan da kabul ediyor. Mukavele hazırlanıyor, Ersun Hoca"nın önüne getiriliyor. Yanal, "Ben bu mukaveleyi imzalarım ama o zaman tüm Milli Takımlar"ın teknik direktörlerini de kendim belirlerim" diyor. Federasyon, "Sen imzala. Kimlerin teknik direktör olacağına biz karar veririz" deyince mukavele boşta kalıyor. Yani imzalanmıyor.

Bu mukavele imzalanmaz. Çünkü Ersun Yanal Milli Takımlar Teknik Direktörü olsa istediği teknik direktörü herhangi bir takımın başına veremez veya alamaz. Mesela Ünal Karaman"a dokunamaz. Federasyonda Hasan Doğan 2. Başkan olduğu sürece Ünal Karaman"ı, bırakın Ersun Yanal, Levent Bıçakcı bile yerinden oynatamaz.

Ersun Yanal zor durumda. Huzursuz ve mutsuz. Bildiğim kadarıyla hala Levent Bıçakcı ile konuşmuyor. Bu iş telefonla da olmaz. Bıçakcı şu anda Almanya"da. Ersun Hoca uçağa atlayıp Almanya"ya gitmeli ve başkanla yüzyüze konuşmalı. Bu şartlarda dünyanın en iyi teknik direktörü bile yararlı olamaz. Ersun Hoca"nın psikolojik durumu çok kötü.

ŞİMDİ SORUYORUM

1- Hocam bu durumda sen sağlıklı olarak Milli Takım seçmesini nasıl yapacak, futbolcuları antrenmanlara ve maçlara nasıl hazırlayacaksın?

2- Futbolcuların üzerindeki disiplin ve otoriteyi nasıl sürdüreceksin?

3-Bu pozisyondaki bir teknik direktöre futbolcular nasıl bakacak, seni nereye koyacaklar?

Bu böyle gitmez hocam. Git, bir an önce başkanla konuş.
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/01/18/spor/spor1.html" target="_blank">http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/01/18/spor/spor1.html</a>

"Fenerbahce"nin sampiyonlugu MUCIZE"
 

diyen adam buydu zaten hehehehhehehe :-))

Malesef Fatiha Ayitaylidan cit cikmadi "Bilal" icin ;-)

Yani "ALAMAZLAR, FENER KIM ANELKA KIM" türünden hehheheheheheheheh

tükürdügünü yine yalatalim ;-)

hehehehehhehehe

al"

Simdiye kadar "iki degisik" bir Anelka
 

tarifi biiyorum/okuyorum/görüyorum!

Birisi yayginlasmis tarifi, en kisa tarifi:

EGOMAN !


Ikincisi bir senedir degisen bir tip!


Zaten Futbol"culugunun tartismasi yok ki orta!??!?!?

Kisiliginin tartismasi var!

Fenerbahcemize bir EGOMAN gelirse darmadagin eder bu süper uyusumlugu!

Sen bir FenerTV"de yas günü kutlamalarini ve antremanlari gör, kahkaha üstüne kahkaha patlatirsin!

al"

hincal uluc und hasmet babaoglu...
 

dün NTV´DE 90 dakika programi vardi..

adamlar milli takim üzerine konusdu...ve bir sonuca vardilar..


yanal´la 2006 hayal olur

yazik

ALICONDA"nin ITIRAFI !!!
 

Sezon basinda bazi beyanatlamarda bulunmustum!

Sampiyonluk veya baska bir konu degilde ...

ANTRENÖRLER ile ilgili!
O zamanlar Daum tartismasi vardi Forumda ... yan ne zaman "gidecek"/"kovulacak" diye!

Bende tam tersini söylemistim!

Burada gercekden az yanilmadim!

Ilk basta Hagi"nin kovulacagini sanmistim!
Simdi Hagi"ye bakiyorum, 6alatada buldugu oyuncular gayet iyi toparladi ve organize etti!
Bravo yani ...

Ikinci gidecek Del Bosque olur demistim!
Bakiyorum Besiktas"tan kimse onu kovmadi ...
Ona KÖTÜ diyordum ama simdi ön yargimi degistirmeye mecbur kaldim!
Besiktas"in kötü görünmesine ragmen onu artik kötü ve bu gidisten sorumlu bulmuyorum.

Ziya Dogan"in gidebilecegini hic hic düsünmezdim!
Buradada tam yanildim!

Haydi toparlayin bakiyim taslari ...

al" ;-)

"G.Saray alsa alsa Maradona"yı alır"
 

Bak bir pasFotomac"a ... bas sayfadan vermis!
Hincal kendini DAHI saniyor!

<a href="redirect.jsp?url=http://www.pasfotomac.com.tr" target="_blank">http://www.pasfotomac.com.tr</a>

"Yabancıların gözüyle Anelka"
 

***
Yabancıların gözüyle Anelka

F.Bahçe"de mutlu olur
Jerome Touboul (L"Equipe-FRANSA)
PSG"de çok başarılı bir futbolcuydu. İlk sezonunda 13 gol atmıştı. Çok genç bir yıldızken, Arsenal"e gitti. Sonra onu keşfeden altyapıdaki teknik direktörü Luiz Fernandez onu geri getirdi. Ama bu ikili asabi ve otoriterdi. Bu yüzden çatışma kaçınılmazdı. Fernandez"e bir antrenmanda küfür edince kadro dışı bırakıldı. Anelka, PSG"nin semboludur. Ronaldinho da Fernandez ile benzer sorunlar yaşadığında herkes Anelka"ya hak verdi. İniş-çıkışlı bir kariyeri var. Türkiye"de büyük başarılara imza atar. Büyük bir tecrübe ile geliyor. İstanbul"da insanların yoğun ilgisiyle çok mutlu olacağı düşüncesindeyim. Sonuç olarak Fenerbahçe onun iyi bir futbolcu olarak anılması için son şans.

Anelka hedef ister
Oliver Kay (Times-İNGİLTERE)
ARSENAL"e 17 yaşında geldiğinde süper bir futbolcuydu. İngiltere"de ona geleceğin Ronaldo"su olarak bakılıyordu. Real Madrid"e gittiğinde İngiltere Ligi"nin büyük bir yıldız kaybettiği söylenmişti. Mutsuz bir dönemin ardından geldiği Liverpool"da bekleneni veremedi ve Manchester City"ye transfer oldu. Bence orada çok başarılı oldu. Ama yüzü hiç gülmedi. Hedefsiz bir takımın formasını giymek ona yetmedi. Fenerbahçe"de büyük bir yıldız olarak karşılanmak onu çok mutlu eder. Türkiye onun için bir çıkış noktası olur. Futboluna kimse laf edemez. Ayrılmak istediği için son altı ayda konsantrasyonunu ve hırsını yitirdi. Şu anda sakat değil, ama olduğunu söyleyip oynamıyor.

Avrupa"da büyük iş yapacaktır
Felix Diaz (MARCA-İSPANYA)
Real Madrid"de belki de çok genç olduğu için takıma bir türlü ayak uyduramamıştı. Takımın ağır topları Hierro ve Redondo ile ters düştü. Yönetime rest çekip izinsiz ülkesine gitti. Teknik direktör Vicente Del Bosque ile de tartıştı. O dönemde zor bir adamdı, ama henüz çocuktu. 1999 yılında daha 20 yaşındayken Real Madrid gibi bir yıldızlar topluluğu içindeki davranışlarından ötürü onu hâlâ suçlamak yanlış olur. Oyunculuğu için negatif bir şey söyleyemem. Avrupa"nın en iyi golcülerinden biri. Farklı bir stile sahip. Fenerbahçe"de özellikle Avrupa Kupaları"nda çok büyük işler yapacaktır. Daha yaşı genç.
***

<a href="redirect.jsp?url=http://www.sabah.com.tr/spo102.html" target="_blank">http://www.sabah.com.tr/spo102.html</a>

Milli Takim ne H. Sükür ne de Rüstü"dür
 

Milli takimimiz Türkiyenin Takimi (gururu),,,ne galatasarayin ne besiktasin ne fenerbahcenin ne de diger takimlarin

Yanal riske girmis olmus olabilir,,,ama ayni oyuncular bizi 2004 de eksik birakti avrupa sampiyonlukta..

Arsene Wenger vs. Alex Ferguson
 

"Ferguson hat Realitätssinn verloren"




München - Das von Englands Boulevard-Medien als "Krieg der Worte" bezeichnete Duell zwischen den Trainern Arsene Wenger von Meister Arsenal London und Manchester Uniteds Sir Alex Ferguson geht in die nächste Runde.

"Ferguson hat jeglichen Realitätssinn verloren. Er ist völlig durcheinander", sagte Wenger am Montag bei der französischen Fernsehstation TPS über seinen Kollegen.

"Wenger hat jede Menge Glaubwürdigkeit verloren"

"Fergie" provoziere eine Konfrontation und erwarte danach von seinem Gegner eine Entschuldigung, meinte Wenger: "Diesmal ist er entschieden zu weit gegangen. Er hat durch seine Aussagen jede Menge Glaubwürdigkeit verloren."

Ferguson hatte den Franzosen am Samstag in einem Interview mit der Tageszeitung Independent als "Schande" und "schlechtesten Verlierer aller Zeiten" bezeichnet und von Wenger eine Entschuldigung für die Vorfälle am Rande der Liga-Begegnung beider Teams im vergangenen Oktober gefordert.

Warf Wenger mit Pizza und Suppe?

Nach der 0:2-Niederlage seiner "Gunners" in Manchesters Old Trafford soll Wenger den Schotten im Spielertunnel mit Pizza und Suppe beworfen haben. Zudem hatte er ManU-Stürmer Ruud van Nistelrooy als "Betrüger" beschimpft und Schiedsrichter Mike Riley vorgeworfen, parteiisch zu sein.



Manchester profitiere nach wie vor von zweifelhaften Entscheidungen der Referees, konterte Wenger nun.

"Wenn wir Videobeweise zulassen würden, fände sich United in der Mitte der Tabelle wieder", so der Franzose.

Manchester ist derzeit mit einem Punkt Rückstand auf den Arsenal Dritter in der englischen Premier League.


not.
Ich bin auf Wenger"s Seite :)


<a href="redirect.jsp?url=http://www.sport1.de/coremedia/generator/www.sport1.de/Sportarten/Fussball/International/Berichte/Premier_20League/fus_20int_20streit_20wenger_20ferguson_20mel.html" target="_blank">http://www.sport1.de/coremedia/generator/www.sport1.de/Sportarten/Fussball/International/Berichte/Premier_20League/fus_20int_20streit_20wenger_20ferguson_20mel.html</a>

Allah askina, bu adam GS icin ne yaptida
 

möt gibi ötüyor?!?

Her seyi daha iyi biliyor. Gicik yaa..

der mann hat doch meist recht...
 

also seine aussagen über cimbom und milli takim stimme ich ihn zu

*yönetim devolup gitsin*

unrecht hat er ja nicht

ama acdigi konulara bakarsan..
 

hakli cikiyor

Und?! Elestiriye evet ama asalamaya
 

kücük düsürmeye hayir!

Das ist ein depp. Diyorum ya, kendisi ne yapmis GS icin ötmekten baska?!

Madem cok iyi biliyor aday olsun SIKIYORSA!

Das ist seine Meinung. Und vielleicht
 

auch deine! Aber die GS-Mitglieder haben ihn doch gewählt. Die Mehrheit wollte ihn. Aus, schluss, ende!

hakemlerden inciler....
 

gecen ligtv´de ikinci yariya programinda 5-6 hakem gelmisti vede mustafa culcu´dan birkac hakemlik incilerini duydum

biliyorsunuz cogumuz hakemler tek tarafli calar deriz, bir örnek;
-dakika 14 hakem düdügünü calar, rakip oyuncu hakeme gelir vede derki"ya hocam yeter hep bize karsi caliyorsunuz der" mustafa culcu´da güler vede futbolcuya derki"vallaha bu benim mactaki daha ilk düdügümdü" futbolcu özür diler güler vede gider..

bir baska hikaye.... macta penalti olur futbolcu hakeme gider"hocam penalti degildi, iki cocugumun üzerine yemin ederimki yoktu birsey" hakem üzülür acaba yanlis kararmi verdim diye, eve gelir maca bakar, yüzdeyüz penaltidir.. bir yil sonra kazara gazetede bir haberi okur, megersem penaltiyi yaptiran futbolcu yeni evleniyordur:-)

niye ....
 

niye yani alamazmi alir SANA ne ; ) !!! hehehehhehehehehe :))))


gruß UhBarracuda:)

Iyi Bayramlar
 

herkesin kurban bayrami kutlu olsun, nice bayramlara...

al bendende o kadar :)) o.T.
 

ohne Text

TÜRKIYE KUPASI...
 

öncelikle...galatasarayin maci star´da...fenerin maci tv8´de.

simdi gelelim asil konuya...star öyle bir reklam yapdiki maca...sanki dünya kupasi finali..yok 25 kamera..yok slow motion..allahim önce bir ofsayt-kamerasi koyunda...ofsayt tartismasi kalksin türkiyede.

fener macina gelince...fenerde hasret bitecekmi...fener icin senenin maci vs. vs.

millet futbolsuz kalinca..böyle maclari zevkli diye yutturmayi ne cok seviyor ya hehe

DEMIRÖREN :-)))))
 

***
Şampiyonluk şansımız Fenerbahçe ile eşit


İsmail ER

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören ikinci yarıda tüm maçların final havasında olduğunu belirtirken, "Bizim kadro zenginliğimiz var. Bu yüzden bütün maçlardan puan çıkarıp, yarışta iddialı olacağız" dedi.

Bilgiye sahibiz

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Türkiye Kupası"nda Konyaspor karşısında yeni bir sayfa açıp, ligin ikinci yarısına mutlu ve umutlu başlayacaklarını açıkladı. Demirören, "Teknik direktörümüz Del Bosque"den Antalya"daki kamp ile raporu aldık. Oyuncularımız hakkında tüm bilgilere sahibiz. İkinci yarıda futbolcularımız hem futbol seyri açısından, hem de sonuç olarak taraftarların yüzünü güldürecektir" dedi.

Yeni bir sayfa

Demirören, ligin ilk yarısında şanssızlıklar yaşadıklarını sözlerine eklerken, konuşmasını şöyle südürdü: "Yönetim kurulu olarak bir bütün içinde çalışıyoruz. Hepimiz takımımızın başarısı için büyük çaba harcıyoruz. Bütün bunlara rağmen ligin ilk yarısında şanssızlıklar yaşadık. Şimdi yeni bir sayfa açıyoruz. Del Bosque takımdaki uyum sorununun ortadan kalktığını söyledi. Geleceğe daha umutla bakıyoruz."

Kalitemizi gösterdik

Zengin bir kadroya sahip olmanın avantajını ikinci yarıda mutlaka göreceklerini sözlerine ekleyen Başkan, şöyle konuştu: "Beşiktaş ligin ilk yarısında lider F.Bahçe"yi yenerek oyuncu kadrosu bakımından zenginliğini ortaya koymuştur. Önemli olan zirvedeki takımları yenmek değil, ligdeki diğer ekiplerden puan çıkarmak. F.Bahçe"nin ne kadar şampiyonluk şansı varsa Beşiktaş"ın da vardır. Tüm maçlarımız final havası içinde geçecek."
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~14@nvid~526664,00.asp" target="_blank">http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~14@nvid~526664,00.asp</a>

"Temizleyin bu ayibi" (BJK ilen ilgili)
 

***
Temizleyin bu ayıbı
Beşiktaş Müzesi’nde sergilenen bazı fotoğrafların ve bilgilerin gerçekle yakından uzaktan ilgisi yok
19.01.2005





Yazarımız Tuğrul Yenidoğan, 102 yıllık şanlı tarihin nasıl çarpıtıldığını gözler önüne seriyor

Söz konusu fotoğrafı ilk kez 3 hafta kadar önce BJK - TV’de ‘Kara Kartal’ın Tarihi’ adlı programın 6. bölümünü sunmaya gittiğimde gördüm. Dekor olarak arka plana Beşiktaş tarihini yansıtan fotoğraflardan bir kolaj hazırlamışlar. Bu fotoğraf da, diğer fotoğrafların en büyüğü olarak dekorun sağ üst köşesinde yer alıyordu. Görür görmez; “Bu fotoğraftaki hiçbir futbolcuyu tanımıyorum. Bu Beşiktaş takımı olamaz. Nereden buldunuz?” diye sordum. “Müzeden aldık abi. İlk futbol takımımızmış. Müzemizin duvarlarında da sergileniyor. Bilgi olarak da altına ‘1910 yılı Beşiktaş Futbol Takımı’ yazmışlar, cevabını aldım.

‘Uyardım ama nafile’
Öncelikle belirteyim, Beşiktaş futbol şubesi 1911 yılının Ağustos ayında Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) tarafından kurulmuştur. Beşiktaş’a ait olmayan bu fotoğrafı müzede sergilemek büyük bir ayıp, altına ‘1910 yılı Beşiktaş Futbol Takımı’ diye yazmak daha da büyük bir ayıp. “Aman bu fotoğrafı dekordan da, müzeden de biran önce kaldırın. Rezil olursunuz!” diye uyardım. Ertesi gün, ‘kulüp resmi yayın organı Beşiktaş dergilerini şöyle bir inceleyeyim’ dedim, baktım aynı fotoğrafı, aynı alt bilgiyle derginin Kasım sayısının 101. sayfasına da basmışlar. Önce BJK Müze Kurulu Başkanı Zülal Gök’ü aradım. Durumu bildirdim. Ardından, iletişimden sorumlu yönetim kurulu üyesi Fikret Ercan’ı aradım, ona da konuyla ilgili bilgi verdim. Aradan 3 hafta geçti. Her Çarşamba BJK - TV’ye program yapmaya gidiyorum, fotoğraf müzede de, dekorda da yerli yerinde duruyor. Kimsenin de kaldırmaya niyeti yok galiba.

‘Şeref Bey nerede?’
Şimdi fotoğrafa dikkatlice bir bakalım... Öncelikle bu fotoğraf, ilk Beşiktaş futbol takımının fotoğrafı olsa, başlarındaki kişinin Şeref bey olması gerekir. Ancak bu takımın başında fesli, kaytan bıyıklı, kimliği meçhul bir kişi var. İlk Beşiktaş futbol takımının 11 kişiden oluştuğu, oyuncuların adlarının ‘Resul, Behzat, Rıdvan, Sabri, Kazım, Sadi, Fahri, Ali, Şeref, Asım, Mehmet’ olduğu bilinmekte. Bu fotoğrafta bu futbolculardan hiçbiri yok. Üstelik fotoğrafta 11 değil, 13 futbolcu yer almakta. İşin enteresan tarafı, fotoğraftaki futbolcular çubuklu, enine çizgili ve iki parçalı olmak üzere 3 ayrı tip forma ile poz vermişler. O dönemde takımların bir sezonda ancak tek bir forma giyebildiklerini düşünürsek, bu fotoğraftaki takımın en az 3-5 senedir faaliyet gösteren bir takımın futbolcuları oldukları ortaya çıkmakta.
Gelelim konunun en can alıcı noktasına. Fotoğraftaki futbol takımı, sıra sıra mermer merdivenlerden oluşan bir bina girişinde poz vermişler. Tüm kayıtları taradım, 1900’lü yılların başlarında, Beşiktaş semtinde böyle merdivenli girişi olan bir bina yok. Daha sonra da olmamış. Fotoğrafa biraz daha dikkatlice bakınca, bazı futbolcuların 10-12 yaşlarında, yani çok genç oldukları fark edilmekte. Galiba bu bir lisenin futbol takımı! Ama hangi lisenin futbol takımı? O yıllarda futbol oynanan kaç lise var ki? Ben cevabını bulamadım, okuyucularımız bulsunlar! Bulamazlarsa İnönü Stadı’ndaki Beşiktaş Müzesi’ni gezsinler, yetkililere sorsunlar. Belki o fotoğrafı müze duvarında sergilemekte sakınca görmeyen müze yetkilileri en doğru cevabı biliyorlardır!

İşte ünlü Müze Kurulu
BJK Müze Kurulu 3 kişiden oluşmakta. Bu kurul, 3 yılda bir gerçekleştirilen seçim kongrelerinde işbaşına gelmekte. Şu anda bu kurul 3 bayan üyeden oluşmakta. Başkanları Zülal Gök, diğer üyeler İclal Göktopal ve Nurten Gözoğlu. Zülal Gök, 80’li yıllarda kulüp binasında rahmetli Mehmet Üstünkaya’nın sekreterliğini yapıyordu. Şu anda özel bir kuruluşta çalıştığını biliyorum. Diğer iki üyeden biri hostes, diğerinin mesleğini bilmiyorum. Ancak hiçbirinin spor tarihi veya Beşiktaş tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi veya birikime sahip olmadıklarını biliyorum. Seçimle işbaşına gelen bir kurulun üyesiler mi, üyesiler... Her yıl bu kurullara tanınan haktan yararlanıp İnönü Stadı VIP tribününde, parası kulüp tarafından karşılanan bedava bir kombine kart sahibi oluyorlar mı, oluyorlar... Deplasman yolculuklarında uçakta boş yer kalırsa, yine kurul üyesi olarak ayrıcalıklı yolculuk yapabiliyorlar mı, yapabiliyorlar... Tarihmiş, gerçekmiş, masalmış, kimin umurunda? Alan memnun, satan memnun. O zaman hoşunuza giden her fotoğrafı asın müzeye. Kulüp kurucuları diye, kimi yaşamamış, kimi 1902 doğumlu kişilerin fotoğraflarıyla süsleyin tüm tesisleri. Hiç başkanlık yapmamış kişilerin fotoğraflarını asın başkanlar bölümüne. Kulüp renklerinin hikayesini bile yanlış yazın. Müzeden kulüp binasına, Divan Başkanlığı Binası’ndan Nevzat Demir Tesisleri’ne, Akatlar Spor Kompleksi’nden BJK Koleji’ne kadar tüm duvarları garip garip hikayelerle, yalan yanlış bilgilerle süsleyin. Tıpkı şimdi olduğu gibi! Kimin umurunda?

Hayali başkanlar!
Beşiktaş müzesini gezmeye devam ediyorum. Sol yandaki büyük duvarda, Beşiktaş başkanlarının fotoğraflarını sergilemişler. Önce rahmetli Rüştü Erkuş ve Enver Kaya’nın fotoğraflarına bakıyorum. Ne de olsa Spor Tarihçisi Vala Somalı, zamanında bu başkanlarla ters düştüğünden, başkanlık yaptıkları halde hiçbir kitabında başkan olarak yer vermemişti kendilerine. Bakıyorum, Enver Kaya ve Rüştü Erkuş’un fotoğrafları asılmış. “Aman” diyorum, “Nihayet doğru yapmışlar.” Şöyle alt sıralara bir bakıyorum, Mehmet Üstünkaya ve Gazi Akınal’ın arasına rahmetli Şevket Belgin’in fotoğrafı asılmış. Öncelikle şunu belirteyim, Şevket Belgin hayatı boyunca Beşiktaş Kulübü başkanlığı yapmadı. Hele duvara asılı fotoğrafın altında yazdığı gibi 1977 senesinde hiç yapmadı. 27.03.1977 günü yapılan seçim kongresine kadar başkanlık görevini Mehmet Üstünkaya sürdürdü. Kongre günü tek aday olan Gazi Akınal’a başarılar dileyerek başkanlığı devretti. Peki bu arada Şevket Belgin hangi tarihlerde başkanlık yaptı? Müze kuruluna bir kez daha bravo!
Gazi Akınal’ın yanına Hüseyin Cevahir’in fotoğrafını asmışlar. Doğru. Ancak onun yanında, hiç başkanlık yapmamış bir kişinin fotoğrafını da asmayı ihmal etmemişler; Alp Göksan... 11.04.1979 tarihinde, Gazi Akınal’ın görev kabul etmemesi üzerine, ikinci başkan Hüseyin Cevahir Beşiktaş başkanlığına getirildi. Ancak yeni başkan göreve gelişinden 8 gün sonra 19.04.1979 tarihinde Olağanüstü Kongre kararı aldı. 21.05.1979’da Gazi Akınal’ın yeniden başkan seçildiği kongreye kadar da görevini sürdürdü. Yani Hüseyin Cevahir topu topu 40 gün başkanlık yaptı. Bu araya bir de Alp Göksan’ı başkan olarak sıkıştırmayı başaran BJK müze kuruluna ve tarihçilere şapka çıkarmak da boynumuzun borcu olsun!
Bir de, tek parti dönemi başbakanlarından Recep Peker’i ısrarla Beşiktaş başkanları listesine dahil ediyorlar. Başbakan Recep Peker, tıpkı başbakan Adnan Menderes gibi Beşiktaş’ın fahri başkanıydı. Yani hiçbir zaman kulübün başına geçip de başkanlık yapmadı. Benden hatırlatması..

Yarın
İki yaşındayken kulüp kurucusu olunabilir mi? Kulüp kayıtlarına göre kimler kurucu olarak gözüküyor? 13 sene süren idman! Ve daha bir çok tarihi yanlış...
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.e-kolay.net/fanatik/Futbol/BJK/Haber.asp?PID=279&HID=2&HaberID=255269
" target="_blank">http://www.e-kolay.net/fanatik/Futbol/BJK/Haber.asp?PID=279&HID=2&HaberID=255269
</a>

BJK-Konya KanalD de. Abartili reklam
 

yapmadilar. Hatta cok az bile yaptilar. Ben bir kez gördüm. Oda Shaktar macindan sonraydi.

Pazar, Saat 16:00 da o.T.
 

ohne Text

ali happy bayrams :)
 

sowas liest du immer gerne ne hehe

"Bıçakcı"nın altı ayı"
 

***
Bıçakcı"nın altı ayı


Levent Bıçakcı federasyonunun göreve getirilmesinin üzerinden tam altı ay geçti. Kamuoyunda tartışılanlara bakarsanız durum pek iç açıcı değil. Yani Bıçakcı"nın sömestr karnesi kırıklarla dolu.
Oysa ilk günden şeffaflık, tarafsızlık, güven, doğruluk ilkeleriyle yola çıkan ve büyük destek gören bir federasyonun, bu kadar kısa sürede düş kırıklığı yaratacağı kimsenin aklına gelmemişti.
Türk futbolunu uğradığı ağır tahribattan kurtarma işlevini üstlenirken almış olduğu avansı iyi değerlendiremediği gözlenen Bıçakcı federasyonu, yazık ki altı ay sonunda icraatlarıyla alkışlanan değil, kurumsallaşma adına yaptıkları ve acemilikleriyle eleştirilen bir kimliğe büründü.
Öncelikle siyasi otoritenin istekleri abartıldı. Üstelik bunlar olmazsa olmaz talimatlar şeklinde algılandı ve paniğe yol açtı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın A Milli Takımı 2006 Dünya Kupası finallerinde görme arzusu Levent Bıçakcı"yı etik olmayan arayışlara yöneltti. "İki kişinin bildiği sır değildir" gerçeğini es geçen Federasyon Başkanı, Alman Teknik Direktör Hitzfield"e götürdüğü önerinin gizli kalacağı yanılgısına düştü. Ersun Yanal"ın zaten kaybolmaya yüz tutmuş çalışma isteğini ortadan kaldıran bu girişim, yalanlanmaya çalışılsa da, o formayı giyen futbolcular ve sorumluluğunu taşıyan yöneticileri huzursuz etti.
Merkez Hakem Kurulu seçimlerinin mahkemece iptal edilmesi, federasyonun başını ağrıtan önemli konulardan biri oldu. Başını ağrıtmakla kalmadı, en büyük destekçilerinden biri olan Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile ters düşmesine yol açtı. MHK"nin atamayla işbaşına gelmesi için apar - topar yasa değişikliği isteyen federasyon, bakan Şahin"den kırmızı kart gördü.
Ulusoy döneminden öc alırcasına uygulamaya konan personel politikası büyük tepkiyle karşılandı. Emekliliğine aylar kalan, asgari ücretle ocak döndürme uğraşı veren, yıllarca federasyona hizmet eden onlarca insanın işine bir teşekkür bile çok görülerek son verildi. Binlerce dolar maaş ödenen danışmanlar (!) kafalarda soru işareti yarattı.
Genel sekreterlik operasyonuna uydurulmaya çalışılan "kurumsallaşma" kılıfı kimseyi tatmin etmedi. Aksine bu girişim federasyon bünyesinden yetişen değerli futbol adamlarına hakaret olarak algılandı.

Destek tükeniyor
Beşiktaş - MHK kavgasında pasif kalan ve masaya yumruğunu vuramayan federasyon, kısa sürede sıkı yandaşı Siyah - Beyazlı kulübü kaybetti. Bıçakcı ve ekibi üzerinde "hatırı sayılır emeği bulunan" Fenerbahçe Kulübü, genel sekreterlik tartışmaları arasında muhalefete geçti.
Kritik kararlardaki etkinliğine bakılarak, "federasyonu başkanvekili Hasan Doğan yönetiyor" imajı doğdu. Bu, başkanın otoritesini zedeledi.
Yayın ihalesi gibi hayati bir sorunu çözümlenmiş şekilde bulan Bıçakcı, Teleon"dan alınan 3.6 milyon dolarlık tazminatın paylaştırılmasında yaşanan tartışmalara uzak durdu. İcraat ile ilgili hiçbir konuda ön plana çıkmadı, sorumluluk üstlenmedi. Yükün başkanvekili Şekip Mosturoğlu"nun omuzlarına kalması, istifa söylentilerini getirdi.
Yasanın "Türkiye Futbol Federasyonu"nun merkezi Ankara"dır" hükmüne karşın başta genel sekreterlik olmak üzere tüm birimleri İstanbul"da toplama çabası, pek çok insanı ve çevresini huzursuz etti.
Tüm bunlar federasyonun ilk yarı karnesinin neden kırık olduğunu anlatmaya yetecek kadar açık sanırım.
Ortalık güllük gülistanlık değil.
Levent Bıçakcı ve ekibiyle ilgili olumlu tek düşüncemiz, hâlâ dürüstlüklerine olan inancımız.
Ancak sergilenen yanlışlar ve beceriksizlikler şimdiden haziran ayında yapılacak mali genel kurulu hesaplaşma platformuna çevirmiş durumda.
Türk futbonunun istikrara ve ilkeli bir yönetim tarzına ihtiyacı var.
Teşekkürden, iftahardan vazgeçtik. Beş ay sonra yeni bir seçim süreci yaşamak istenmiyorsa, bu karnedeki notların düzeltilmesi şart.
2006 final hakkını yitirmiş, kulüplerin desteğini kaybetmiş, yönetim içindeki çatlakları kapanmaz boyuta ulaşmış, çalışanı huzursuz, kendisiyle kavgalı bir federasyonun halini düşebiliyor musunuz?
Onlara 22 Temmuz"da 109 oy sağlayan güç, yarın yeni bir alternatif yaratmaya kalkarsa kimse şaşırmasın...

Sicilimiz bozuk

FIFA"da anlaşmazlık dosyası bulunan ülkeler arasında zirveyi zorluyoruz. Her sezon asgari 15 - 20 futbolcu haklı gerekçelerle Türk kulüplerini şikayet ediyor. Sadece son iki yılda 40"a yakın dava söz konusu. Lejyonerler ya alacaklarını tahsil edemiyor, ya tek taraflı fesh edilen sözleşmeler nedeniyle uğradığı maddi kaybın giderilmesini istiyor.
Adamlar illahlah demiş bizden. Bu dosyaların tamamına yakını futbolcu lehine sonuçlandığı için kimin hatalı olduğunu tartışmaya bile gerek yok.
Plansız, hesapsız, buram buram cahillik kokan transfer politikalarıyla günü kurtarma uğraşındaki sözde kulüp yöneticileri, uluslararası kurallardan bihaber, "yaptım oldu"ya getirmek istiyor ama olmuyor işte.
Parayı bastıran kalitelisini alıyor. Ama onların da derdi büyük oluyor. Diğerlerine şöyle bir bakın, nerede defolu, kıyıda köşede kalmış varsa bizim ülkemizde. Sonrası malum. Oynamasalar da futbol yaşamları boyunca kazanamayacakları parayı çatır - çatır ödetiyorlar.
Şimdi gündemde Hooijdonk, Ronaldo, Saidou var. Üç büyük kulüp, üç büyük ayıp. Göreceksiniz paşa paşa ikna olacaklarını düşünenler yine yanılacak. Gönder gönderebilirsen, uğraş dur.
Sabıkalı damgasını yemişiz bir kere. Sicilimiz bozuk. Kolay mı temiz kağıdı alabilmek?

Giden mi pişman?

Latin futbolunun nabzını tutan Mehmet Çiftçi"nin son günlerde yaptığı röportajlarda ortaya çıkan ortak bir nokta, dikkatinizi çekti mi bilmem.
Önce Ariel Ortega, sonra Washington Fenerbahçe"den hoş anılarla ayrılmadıklarını, haksızlığa uğradıklarını, kırgın olduklarını söylüyor.
Dışlandıklarından, kendilerine güle güle bile denmediğinden, aylarca futboldan uzak kaldıklarından şikayet ediyorlar.
Mehmet, röportajların sonunda Türkiye ile ilgili mesajlarını sorunca akan sular duruyor. Biri, "En büyük Fenerbahçe, başka büyük yok" diyor. Öteki, "Kesin şampiyon oluruz. Türkiye"ye gelince ilk durağım Fenerbahçe olacak" şeklinde konuşuyor.
Desenize Rüştü Rençber yaşadığı onca gürültüden sonra, bir bildiği varmış ki Barcelona"dan koşarak dönmüş Kadıköy"e.
Üstelik tecrübeli kaptanın başına gelenlerin yanında, Ortega ile Washington"un gördükleri ne ki?
Yoksa Aziz Yıldırım tarzı yönetim, Sarı - Lacivertli formayı giyen futbolcuda bağımlılık mı yaratıyor?
***

<a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2005/01/22/spor/yersen.html" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2005/01/22/spor/yersen.html</a>

Bol sanslar Bursaspor o.T.
 

ohne Text

gut das ihr nicht gegen pendik spielt :)
 

ohne Text

jayk leider :) 1-0 (h.sükür)
 

darisi ankaranin basina hehe

Mac hangi stadda oynandi ya?? ASY
 

degildi....

yok be..in izmit hehe o.T.
 

ohne Text