Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

09.04.2005 20:12

Das rührt daher, das für mich weltliche
 
Gerichte wichtig und von ernstzunehmender Natur sind. In meinem Wesen bin ich ein Verpfechter des Säkularismus und nicht so wie Du ein Befürworter eines Steinzeitfundamentalismus, dem die sogenannte Scharia Buharis zugrunde liegt. Wenn Menschen wüssten wie dumm sie wirklich sind, würden sie sich auf der Stelle umbringen. Auf der Stelle. Bitte Kamasutra tue mir dieses Gefallen.

09.04.2005 20:14

BILGI CAGINDA CEHALET
 
ENFORMASYON CEHALET


Arkadaslar yasadigimiz caga BILGI CAGI deniliyor. Gercekten de ucsuz bucaksiz bir bilgi okyanusu karsisinda bulunuyoruz. Televizyonlarla, gazetelerle, bilgisayarla, internetle gezinip durdugumuz bir okyanus.
Ve elbette pusulasiz, rehbersiz kalindiginda bu okyanusun insani yutan, mechullere götüren girdaplari var ve ISIGADOGRU´da bunun en güzel örnegi...!

Insana var olus hakikatini unutturan, ebediyyetle irtibatini koparan girdaplar. Dahasi, rehbersiz insanlik icin bilgi, onu canavarlastiran, güzelim dünyayi cehenneme ceviren bir arac. Atomu kesfetmenin insanliga neler getirdigini, bir de üzerine atom bombasi atilan Hirosimali’ya sormali degil miyiz?

Evet bilgi bir okyanus. Ya derinliklerinden göz kamastiran inciler devsirecegimiz, ya da girdaplarinda bogulup gidecegimiz bir okyanus. Bütün mesele su: Bir REHBERIMIZ var mi ve o REHBER kim?

Insanin bitmek tükenmek bilmeyen ihtirasi, herseyi hoyratca tüketip dengeleri bozdugu gibi, bilgi ve ihtiyac arasindaki dengeyi de bozmus bulunuyor. Kütüphaneler dolusu bilgi, ama "ne ararsan bulunur; derde devadan gayri" türünden (6000 Bin kitap okumakla övünenler gibi)...!


Insan, saadetine vesile olacak bilgiyi yanlis yerlerde, yanlis usüllerle ariyor. Bu saskin ve usülsüz arayis da günbegün onu huzura götürecek bilgiden uzaklastirmakta.

O, varliklarin sirlarini kesfetti. Atomu parcaladi. Genlerle ugrasti. Bilim tarihi boyunca ölüme care olacak bilgileri arayip durdu. Kendisini evrene hakim kilacak ve tanrilastiracak bilginin pesinde kostu.

Evet, cagin bilgisi üstün bir teknoloji dogurdu ve bu teknoloji hayatin bircok alaninda kolaylik sagladi, ama insanlik hala mutsuz degil mi?

Laboratuvarlardaki bilginin insanliga saadet getirmeye yeterli olmadigini, artik o bilgiyi üretenler de itiraf etmekte. Buna ragmen insanlik, hala bu bilgiye güvenmekte. Hem de öyle güvenmekte ki, öldükten sonra dirilmeyi aklina sigdiramadigi icin ahireti inkar ederken, bir gün bilimin hayati sonsuzlastiracagina inaniyor. Belki de icindeki ebediyyet hasretini böyle avutuyor. Allah icin zor gördügünü, modern bilim icin gayet kolay buluyor. Insanligin gercek kurtaricilari olan peygamberlerin teblig ettigi hakikatleri de bilim disi olarak mütalaa ediyor. Böylesine celiskiler girdabinin ortasinda bocalamak, insanlik icin büyük bir trajedi degil mi?


Modern bilgi toplumu söyleminin arkasindaki biricik maksat dünya... Bu yüzden insanoglu bilgiyi de dünyevilestirdi. Ona göre ahiretten bahseden ve insani Allah’a cagiran peygamberlerin haberlerine dayali ilimler artik gecer akce degil. Dinin teblig ettigi hakikatler ile öteleri unutmus insan aklinin savasinda akil, sahte bir galibiyet yasiyor arkadaslar...!

gaziantep30 09.04.2005 20:24

Ustam cok basit soru sordun ama cok
 
zor cevab vermesi.Ben zamaninda iki sömestir din bilgisi okudum ve bazi seylerde takili kaldim . Neden din vardir diye neden birseylere inanmamiz lazim diye.
Bazi zamanlar dersten sonra tartisma olurdu ve cogu sözde dinci kisim öyle konulara girdigimizde böyle seyler günah derdi.
Sorun cok kolay ama cevaplamasi cok zor.
Din nedir meshen nedir neden vardir...
Ve biz neden birseylere inanmiz lazim bazen kendime soruyorum....

09.04.2005 20:26

SÖYLEYIN KARANLIGADOGRUYA PERHİZ ETSİN
 
Sivas"ta şair geçinenlerden biri, yazdığı şiirleri Keçecizade İzzet Molla"ya gönderir. Molla, şiirlere şöyle bir göz gezdirip hepsinin deli saçmasından ibaret olduğunu görünce, şiirleri getiren uşağa:

- Beyefendiye selâm söyle, perhiz etsin, der.

Şair taslağı, Mollanın tavsiyesindeki inceliği sezemiyerek bir müddet yiyip içmede perhizkârlık ettikten sonra, yeniden birkaç parça şey karalıyarak Molla"ya gönderir. Fakat İzzet Molla, bu sefer yine:

- Beyefendiye söyle, perhiz etsin, der. Bu minval üzere uşak birkaç defa gider gelir. İzzet Molla iyiden iyiye kızmıştır. Bir gün uşağı elinde kağıtlarla yine kapısında görünce:

- Hiç o kağıtları çıkarma. Efendin perhize devam etsin, deyince uşak dayanamaz:

- Efendim, perhiz ede ede, zavallının kımıldanacak hali kalmadı.

Molla ağzından baklayı çıkarır:

- Perhiz ediyor da, bu herzeleri ortaya kim çıkarıyor be herif!?.

09.04.2005 20:33

Bence....
 
Insanlarin "TAPINMA" duygulari ilk insandan beri var olan ve insanlik var oldukcada olacak olan bir duygudur.

Allahin gönderdigi SEMAVI DINLER veya insanlarin ICAT :-) ettigi dinler olmak üzere ikiye ayrilir.

Yahudilik, Hiristiyanlik ve Müslümanlik (ücüde ISLAM) Allahin peygamberleri vasitasiyla insanlara gönderdigi dinlerdir...

Insanlarin kendilerinin icat ettigi dinler ise sayisiszdir...

Bilge bir insanin ölümünden sonra onun yolunun din haline getirilmesi gibi... [örnegin: Konfücyüz, Buda, Mazdaizim vs. KamaSutra bunlara dahil degil :-)]

09.04.2005 20:34

Onu da yarın yapırım!
 
Onu da yarın yapırım! 5


Meşhur Kuyucu Murat Paşanın türbedarı gayet keyfin düşkün bir Bektaşi imiş. Zevk aldığı keyif verici şeylerin vaktini bir dakika bile geçirmezmiş.
Bir bayram arifesinde, akşama doğru Bektaşi türbedar keyif verici içeceklerini hazırlamış. Rakısını, esrarlı sigarasını ve macun hokkasını önündeki sofraya sıralamış. Tam sofraya oturacağı zaman içeriye saray adamlarından biri girmiş:
- Aman! Şevketli efendimiz türbeyi ziyarete geliyor, demiş.
Bunu duyan Bektaşi canı fena halde sıkılarak yerinden kalkmış, hazırladığı şeyleri bir tarafa kaldırarak el pençe divan durup Padişahı beklemeye başlamış.
Biraz sonra, muhteşem bir alayla Sultan Mahmut gelmiş, türbeye girmiş. Adet olduğu şekilde üç İhlas bir Fatiha okunduktan sonra Padişah oraya buraya göz gezdirmeye başlamış. Türbedara dönerek :
- Her tarafı bakımsız buluyorum.
Dedikten sonra, emirler vermeye başlamış:
- Şu perdelerin tozunu al.
Türbedar derhal bir merdivene tırmanmış, perdelerin tozlarını almış.
- Şuralarda da örümcekler var.
Türbedar derhal tavan süpürgesine sarılmış, örümcekleri de almış.
- Mübarek zatın sandukası üzerindeki örtüler pek de karmakarışık. Şunları da düzelt.
Türbedar derhal sanduka üzerindeki örtüleri indirmiş. Yeniden sermiş.
- Bu muhterem vezirin kavuğu da berbat bir halde. Çabuk, sarığı çöz de yeniden sar.
Alışkın olduğu keyif saatini geçirmiş. Fena halde sersemlemiş olan Bektaşi türbedarın, artık sabrı tükenmiş ve demiş ki:
- A benim şevketli Hünkarım! Bu herif de yarın bayram selamlığına yetişecek değil ya onu da yarın yaparım

gaziantep30 09.04.2005 20:35

Adam soru sordu
 
Enis sorucagi soruyu bilir.... Kurani okumaklan hersey olmaz.. Insan birazda kendisi düsünsün

09.04.2005 20:39

Yanlışlıkla ağzına girmiş
 
Sofulardan bir zevzek, Bektaşi ile güya alay etmek için ona her rastlayışında rüyalar uydurur söyler ve bu rüyaların konularını da , mutlaka Bektaşi babalarını küçültecek uydurma vakalara ayırırmış.

Bir sabah Bektaşi işine giderken bu zevzek herif yine kendisini karşılamış:

- Aman dostum, bu gece öyle bir rüya gördüm ki bayılacaksın.

Diye söze başlamış ve rüyasında, bir Bektaşi babasının kendisinin ağzına tükürdüğünü anlatmış.

Bektaşi, rüyayı büyük bir dikkatle dinlemiş.

- Hakikaten, rüya çok mühim... Her halde bizim baba senin suratına tükürecekmiş. Fakat bu tükürük, yanlışlıkla ağzına girmiş.

09.04.2005 20:42

Gazi,,, ne sorusu ?
 
bende sana sorayim

Shri Mataji kimdir?

Sahaja Yoga bir din midir?

Sahaja Yoga diğer dinleri kabul eder mi?

Bizim evlilikler hakkındaki görüşümüz nedir?

Sahaja Yoga"da çocuklar ve eğitim

Sahaja Yoga uygulanması zor mudur? Etkileri nelerdir?

VIP"ler Sahaja Yoga hakkında neler söylüyor?



yahu simdi ben soruya kisa net bir yanit verdim... AMA ALLAH ASKINA bana ENISIN bu soruyu burda niye sordugunu aciklasana :-)

Yahu DIN NEDIR ? bu soruya milletin ne cevap vermesini bekliyorsun... DIN NEDIR ? sorsunu cözmek icin insanlar yillarca ILAHIYAT FAKULTELERINDE okuyorlar...

Simdi bu soru burayami kaldi..

Sen benim sorularima yanit ver :-)

berlinfatih 09.04.2005 20:56

Son dönemini yasamaktasiniz
 
Sabetayist dönme yahudi ve ingiliz ajani mustafa kemalin kurdugu küfür olan Cumhuriyet mutlaka yikilacaktir. ALLAH Seyh said gibi Müslüman Atalarimizdan Razi olsun ve onlara merhamet etsin, ki onlar SEHIT lerdi ve mekanlari haliyle Cennettedirler, Ne mutlu Müslümanim diyenlere :-)

09.04.2005 21:00

Onlar sizin ifitralariniz!
 
Atatürk gibi sizden kac kisi cikmis bakalim? Merak etme Cumhuriyet ebedii varolacaktir.

gaziantep30 09.04.2005 21:15

Sen iyimisin... Sen niye rahatsiz oldun.
 
Kamasutra yapmaya devam et belki cevabini ozaman alirsin...
Viel spass ....

6666mahfuz 09.04.2005 21:47

Belagatli soru, ben Enis`si severim-))
 
aptal bir soru yoktur, sadece aptalca yanit-))

yazdigim gibi, okuyanlar Enis`in yazdiklarini dikkatli okumasini tavsiye etdim sonunda...

gerisini sen ve Kama Abi yanittini verdi...anlagan, anlasin...

Din, siyaset, hatta spor birinci dereceli tartisma konular, cünkü akil desekde, insanogulu daha cok duygusalli, biz sadece beynin 20% kullaniyoruz ve Enis`in sorunun cevablari hepsi mubarek Kur`an da yazilli...okuyunca, düsün, anla ve yasa...ve bunu ömür boyunca, son nefese kadar, bir mumine farz olan yapabilcegizmi???

Allah hepiniz`den Razi olsun, sonunda siz hep birbirimizi seviyoruz, cünkü sadece sevdigin dostla tartisirsin, aci yanitlar, belki gercekler yüzüne savurursun.

Schweigen, oder besser bewußte Ignoranz, ist die schlimmste Form an Respektlosigkeit oder Erniedrigung zur...nicht Existenz als Mensch!!!

Schönen Abend an alle, die dies Lesen-)))

frankenstein 09.04.2005 22:03

din ve mantik birbiriyle................
 
celismiyorlarsa yapilir. neye iman diye sormamiza gerek yok tabiki, islama, allaha iman.

1.500 yil önce allah kuluna hitabettigi zaman, muhakkakki insanlarin bugünkinden baska bir anlayisi kültürü vardi. ve allah insanlara onlarin o zamanki kültürüne ve anlayisina göre seslendi.

allah ayetlerinde (hasa) deseydiki, uzay gemisi yapin ve mars"a gidin, sanirim hic kimse, mars"in bir gezegen oldugunu ve oraya roketlerle gidilebilecegini kavrayamadigi icin, ayetleri inanilir bulmazdi.

Ayetlerde hic bir degisme olmaksizin, insanlar kendilerini gelistirdiler ve bu gün
marsa yolculugu yapilabilir buluyorlar.

müslüman bilim adamlarinin bu gelismeye katkilari malesef sinirli ve az olmustur.
neden az olmustur, burasini daha iyi kavrayabilmemiz icin tarihi ve yasanan islami felsefeyi iyi bilmemiz gerekir.

Acaba islam bize mantigi yasakladimi, yoksa müslümanlar islami yanlismi anladilar ve yasadilar? bence ikincisidir. cogumuz hala tanri yeri ve gögü ve insani nasil yarattigina, adem"den günümüze gecen zamani hesaplamaya takilip kaldik. belki ondan anlamamiz istenen baska bir sey vardir.

eger bu saplantimizi yenebilirde mantigimizi kullanirsak hersey mümkündür. yoksa yapilacak
uzaybilimciligide, baskalarini kopya etmekten ileri gitmez.

unutmamamiz gerekirki, hiristiyan ve yahudilerin kutsal kitaplari, kurandan daha önce gelmislerdir, ve daha ilkel insanlara hitap etmektedirler.

din ve mantik ayni olamaz.

6666mahfuz 09.04.2005 22:13

Weltverbesserer wie du Leben von Hass
 
auf die ANDEREN, irgendein Hirngespinst in deiner Pysche...solche Weltverbesserer haben die Menschheit ins Unglück gestürzt..beispiele...Adolf Hitler, Lenin, Mao, Saddam, Bush...solche Menschheitsbeglücker brauchen wir nicht, um Respekt und vielleicht auch Liebe zum Mitmenschen zu zeigen...
zum Glück bist du eine kleine Nummer...

Allah senden razi olsun, senin sayende biz kendimizi gösterebiliyoruz-)))

Mesela Bakss kardes...sana ne oluyor, zamaninda sende kücük zavalli benim gibi bir bebek, bir delikanli, bir cahil degilmiydin???
Yanlis anlama, ben saf`dan, sira`dan bir insanim ve cahillim..-)))

Ben sadece Ahmet, Mehmet, Klausi, Mausi, Jonny, Muhammed vs. taniyorum...

Kendinize gelin lütfen!!!!

09.04.2005 22:28

Bencede Din bir icgüdüdür
 
Egal an was amn glaubt.... der Geist braucht einen Gott

09.04.2005 22:29

Bencede Din bir icgüdüdür
 
Egal an was amn glaubt.... der Geist braucht einen Gott

09.04.2005 22:33

Ben kisa cevap verdim
 
ne dersin bir baksana

09.04.2005 22:40

Bunlara cevap veremeyen dini anlayamaz o
 
ohne Text

09.04.2005 22:44

So o halde kisa sekilde ENis Abin yazsin
 
Bencede Din bir icgüdüdür

Egal an was man glaubt.... der Geist braucht einen Gott oder einen ähnliches Spirituellen Kraft....

Den der Mescn ist so konstruiert

09.04.2005 22:47

Terörmü yarattilar Forumda ???
 
aslinda IsigaDogru simdiye kadar fena degildi......

09.04.2005 23:00

:-) o MAHREMIME girer :-) ben onu zaten
 
yapiyorum


Sen sorularimi YANITLA :-)

gaziantep30 09.04.2005 23:05

:=) ok ... o.T.
 
ohne Text

09.04.2005 23:07

DINE INANMANIN ÜC CESITI VARDIR
 
1) KÖR INANC, d.h. ein Glaube ohne Realität, daher die Aussage Glauben heisst nichts wissen

2) "DOGMA"LARA INANC (Glaubenszwang)

3) BILINCLI INANC (aus Erkenntniss)

6666mahfuz 09.04.2005 23:35

Haklisin Ensi Abi, kein Widerspruch-))
 
..ama Kama Abi daha cok hakli...
muhahahahahaha-))))))))))))))))

birde sana karsi gelmege korkuyorum, cünkü benim senin kadar enerji ve zamanim yok, maalesef-))))

delahoyaa 10.04.2005 02:02

Erbakan hoca ancak cok KOMIK! o.T.
 
ohne Text

delahoyaa 10.04.2005 02:06

Omar Khayyam
 
Ömer Hayyam... güldürme beni:

Bir damla şarap ver Çin senin olsun;
Bir yudumu bütün dinlerden üstün.
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?
O acıya tatlılar feda olsun.

:-)))))))

delahoyaa 10.04.2005 02:07

Cok incelemis... Ömer Hayyam"i gibi o.T.
 
ohne Text

delahoyaa 10.04.2005 02:09

Ja ja...
 
... sen Ömer Hayyam"i oku bakalim....

;-)

10.04.2005 02:14

Iste siz HAYYAMIN sadece siirleri...
 
...kendi AT GÖZLÜKLERINIZDEN degerlendirirsiniz...

Hayyamin SARABI = ALLAH ASKIDIR

10.04.2005 02:17

CAHILSIN BE COCUK :-) HEMDE TAMCAHIL
 
KISACA HAYYAM :-)

Omar Khayyam (1048-1131) war nicht nur Mathematiker und Astronom, sondern auch ein berühmter Dichter. Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar und befasste sich vor allem auch mit der Parallelenlehre und den irrationalen Zahlen.

10.04.2005 02:17

Yukariya yazdim burayada yazayim
 
Omar Khayyam (1048-1131) war nicht nur Mathematiker und Astronom, sondern auch ein berühmter Dichter. Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar und befasste sich vor allem auch mit der Parallelenlehre und den irrationalen Zahlen.

10.04.2005 02:19

bir baska BIOGRAFIE´si !! IYI OKU AMA !
 
Omar Khayyam (1048-1131), geboren in Nischapur in der persischen Provinz Khorassan, war sowohl ein persischer Mathematiker und Astronom, als auch ein angesehener Philosoph und Dichter.

Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar, und befasste sich vor allem auch mit der Parallele und den irrationalen Zahlen.

Er schuf ebenso ein lange Zeit vorherrschendes Werk der Algebra, und entwickelt einen Kalender der dem späteren, gregorianischen übertraf.

Omar Khayyam hatte zu seiner Zeit auch viel Ansehen durch seine philosophischen Texte erworben, die sachlich eingehend und wenig aggressiv mit islamkritischen Themen umgingen.

In seinen Ruba’yat (Vierzeilern) ließ er seinen Gedanken freien Lauf, und man sieht ihn hier von einer eher aufklärerisch-skeptischen Seite.

Sein langes Leben und seine zahlreichen Werke verdankt er also, unter anderem, dem Umstand, diese Lyrik nicht veröffentlicht zu haben. Sie wurde erst im 19. Jahrhundert entdeckt, und trug zur Anerkennug Khayyams in der westlichen Welt einen großen Teil bei.

10.04.2005 05:14

saaadece 3 sikki gecerli
 
alles andere ist irrelevant.....

delahoyaa 10.04.2005 09:56

Nereye girmis?? Eminmisin ;-))) o.T.
 
ohne Text

delahoyaa 10.04.2005 10:00

Ey zahit...
 
Adam olduysan hesap ver kendine:
Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun:
İçsen de öleceksin, içmesen de!

delahoyaa 10.04.2005 10:04

Ja ja...
 
... kafir icat eder ve mümin tembelce sahiplenir... iman gücüyle uzay fethisi...

Zahit tembelce, yarasa misali magaralarda zikrederken kafir aklini kullaniyor.

Ey zahit saraba eyle ihtiram
Müslüman ol terk et bu kilükali
Ehline helaldir na-ehle haram
Biz içeriz bize yoktur verbali

;-)))

10.04.2005 11:27

DeLa EHLI SÜNNET ve ISLAM düsmanisin
 
...bunu artik anladik ama birde zilzurna sarhos kafalisin :-)

Sarab denilince aklina neden sarhos eden C2H50H (Etanol) geliyor daima !

Ömer Hayyam siirlerinde SARAP ile sonsuz derin bir ALLAH SAKINI ifade ediyordu ve sizin ifade ettiginiz veya anladiginiz gibi icki icen sarhosun birisi degildi... Asagida Ömerr Hayyamin ilim adami oldugunu kabul etmedin ve iki kisa yazi ile bu bilgisizligini giderdim arkadasim ve sesin orda kesildi, ama ordaki cahilligini ortaya cikardigim icin simdi burda kendi mantigina uygun bir rübai ile akli sira bana müslümanlarin ILIMDEN BILIMDEN uzak oldugunu kanitlayacaksin...

Ömer Hayyam´da kim ayrica... Senin varsayimin gibi $arapci bir sairdi diyelim, bu neyi ifade eder arkadasim...

Simdi sana Müslüman ilim adamlarinin INSANLIGA kazandirdiklari burda uzun uzun yazmayacagim, ama biraz kafani kaldirip veya at gözlüklerini atip OBJEKTIV arastirma yapmaya davet ederim...

10.04.2005 11:37

Büyüklere cagdas masallar
 
Cagdas bilgi, hayati yalnizca dünyada yanip sönen bir kipirdanis olarak ALGILATMA (Matrix gibi birsey yani) sevdasinda. Bu fanilige ikna olmayanlar icin de recete hazir:

&lt&ltÖldükten sonra da bir bitkide, bir farede, bir böcekte hayat bulma hurafemiz de mevcut. O da mi olmadi? Ruhlarimiz olgunlasincaya kadar farkli bedenlerde ölüp ölüp dirilecekmisiz.&gt&gt (Reenkarnasyon masali)

Yani ahiret gercegi haric, nabza göre masal! Ahirete zaten inanmayanlar icin belki ROMANTIK bir teselli bu, ama ya hakikate susamis kalpler icin?

Bu masallara inanalarda, aslinda ALLAHTAN, IMANDAN ve ebediyetten kacan insanin trajik saskinligi okunmakta.

Kuran ve Sünnetten habersiz, öteleri inkar ederek üretilen bilgi, insanligin sonsuzluk sevdasini öldürüyor. Hayatin aci sürprizleriyle karsilasan insana sabri ve sabrin selamet olan sonunu asla gösteremiyor. SABRIN bir ibadet oldugunu hangi psikologun kitabinda bulabilirsiniz?

Oysa Kuranda sabredenlerin sonsuz ecirlere kavusacagi haberleri vardir. Bu bilgi sayesinde sabrin acisi, inanan insana bal tadinda gelir.

Insanin psikolojik ve sosyal hayatina rehberlik eden cagdas kitaplarda, tek bir hikmet kirintisi bulmak imkansizdir. Onlarda Allahin yarattigi insana, Allahin ögütlerini zararli gören bir hava teneffüs edilir. Insanin Allah ile hatta kendi özü ile baglantisini koparan psikolojik rehberlik kitaplari, insana sadece fani dünya hazlarini sunarak mesut olmanin yollarini bulmayi ögütlüyor.

ENiS kardes, asagida DIN NEDIR ? diye bir soru sormustun, bu makalemde ona biaen yazildi. Ama asagida o soruya yazacak olsaydim belkide dikkatten kacardi diye yeni baslik actim (affina siginirim) :o)

10.04.2005 11:41

DELA SÖYLENMESİ ZOR ÜÇ ŞEY
 
Şu bir gerçek ki, her insan iyi izlenim bırakabilme kaygısıyla bazı şeyleri söyler ve bazı şeyleri söylemekten kaçınır. Özellikle şu üç cümle söylenmesi en zor olanlardır herhalde: “Bunu bilmiyorum”, “yardım istiyorum”, “yanlış yaptım”.
Etrafınıza bir bakın, bu üç küçük cümleyi kullanmaktan korkanların sayısının ne kadar çok olduğunu göreceksiniz. Bu korkunun kaynağı ise, yetersiz ve yeteneksiz gözükme endişesi.

En zararsız durumlarda bile “bilmiyorum” diyemeyenleri bir düşünün! Onların gerçekte neyi iyi bildiği her zaman kuşkuyla karşılanacaktır. Halbuki iyi bildiğimiz bir konuda bile hâlâ bilmediğimiz bir şeylerin olduğunu itiraf etmek, kuşkunun yerini güvene bırakacaktır. Tabii ki nemelâzımcılık ve küstahça söylenen “bilmiyorum” bunların dışında.

Çoğu insan da yardım istemenin bir zayıflık belirtisi olduğuna; bunun da çaresizlik, umutsuzluk ve kızgınlık duygularını artırdığına inanır. Oysa durum hiç de sanıldığı gibi değildir. Yardıma ihtiyacımız olduğunu fark etmek veya kabul etmek, aslında güçlü olduğumuzun ve kendimize olan güvenin işaretidir.

Bütün işleri tek başımıza halletmek zorunda değiliz. Hâlâ teşekkür edeceğimiz dostlarımızın olması, onlarla paylaşacağımız bir şeylerin olmasına bağlı.

“Yanlış yaptım” diyebilmek, başarının anahtarlarından. Çünkü bu itiraf içimizi rahatlatacak ve yeniden doğru olanı denemek için hevesimizi artıracaktır. Hatta yetenekli insanlar için yaptıkları hatalar bir heyecan kaynağıdır. Onlar, hatalarından bir şey öğrendiklerini düşünür ve yeniden işe koyulmak için sabırsızlanırlar. Hatayı örtbas etmek ise, zaman kaybından başka bir şey değil. Ancak sıklıkla tekrarlanan hatalar, gayret noksanlığının işaretidir, bu da unutulmamalı.

Arkadasim bu ÜÇ ŞEYI iyi ögren...


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 14:45 Uhr.