İstemeyerek bir daha burnumu sokma,
 

lıyım. Aslında sık, sık yazılara katılmak istemiyorum. İstiyorum ki yeni, yeni aklı başında, ne istediğini bilen, özgür düşünceye, özgür ruha ve iradeye sahip olabilen fertler yazsınlar.

Hiç bir insan ailesi veya mesleği ve mevkisi veya cinsiyeti veya dini, veya milliyeti, veya vatanı veya rengi ve ırkından dolayı ayrıcalıklı ve özel değildir.

Meşhur bir Anadolu deyimi bulunur bu dünya Kanuniye bile kalmadı.

Duygulu insan duyarlıdır, duyarlı insan dikkatlidir olaylara gözlerini kapatıp bana ne diyemez, derse çok büyük bir vicdan azabına düşer bu gün düşmezse ilerde mutlaka düşer. Vicdanlı olmak insanın Hümanizminin mayasıdır.


İnsan, hayvan ve doğa sevgisi insan olabilmenin, insan olarak var olabilmenin ve gelecek kuşaklara güzel bir dünya ve onun kültürünü bırakabilmenin sorumluluğunu yaratır.

Doğanın biz insanlara hiç bir noktada ihtiyacı yoktur, bizim ona ihtiyacımız vardır.

Burası bir din forumu olabilir bu demek değildir ki insan, doğa ve onun bir bütünü olan hayvan sevgisi ve o ikisini nasıl koruyabileceğimizin tartışmaları yapılmasın. Bütün din kitaplarında hem doğa, hem hayvan sevgisi yazılıdır.

Bir tufan olayını açın Tevrattan okuyun Tanrı nasıl çırpınmaktadır bu her ikisini insanlar aracılığı ile tekrar var edebilmek için.

Adem ve Havvanın cennetten sürülmeside hayvan, bitki ilişkisinin bir örneğidir. (her ne kadar Sex yasağını bu iki ilişki ile yıkarak kovulsalar bile anlatılmak istenen, verilmek istenen bir mesaj bulunur.)

Biz insanlar bulunmadan dünyada, onun doğası da ve onun içinde insan dışında yaşayan bitki ve hayvanlarının yaşamı sürmeye devam edecektir.

Din kitaplarında yazar Tanrı Tufandan sonra Nuha şunu söyler artık sizleri bir daha yok etmeye kalkışmayacağım ve doğada bulunan tüm canlıları size armağan ediyorum onlardan yararlanır der.

Bu demek değildir ki bize sunulan nimetleri bu şekilde kullanalım!!!

İnsan yüreğinde sevgi de bulunur, öfkede, nefrette, intikamda, yaşatmada öldürmede tercih o kişinindir.

Bu demek değildir ki istediğini istediği şekilde yapabilsin. Üç gün sonra Kurban bayramı küçücük çocuklar küçük veya büyük hayvan kesiminde eşlik etmekteler. Bayıltılmadan kesilen her hayvan daha fazla acı duyacaktır ve o çocuklar büyüklerinden ne görüyor ise onu uygulayacaklardırlar bir gün büyüdüklerinde. Sorun toplumsal büyük bir açıklama eğitimidir. Eğitimi olmayan toplum bu tür şiddeti doğal görür. Doğa bilgisi olmayan, hayvan sevgisi kıytırık olan, insan sevgisi uyduruk olan tüm toplumlar şiddetten asla kurtulamaz.

Bütün bu sorunların ne ırkçılık ile, ne Milliyetçilik ile, ne Türkçülük ile bir alakası yoktur.

Bir deli hep aynı taşı hep aynı kuyuya atıyor ve ciddiye alınıp çatır, çatır tartışılıyor arkasından neden bu sayfalarda hep bu tür uygarca tartışmalar olamıyor diye düşünülüyor.

Uygar tartışmalar uygar insanlar ile olur.

Selamlar...

o.T.
 

hey der link ist super!!

bu tartismalari
 

Turklerin ve Turkiyenin gercegini yansitiyor farkindamisin roman????

Elbet Işın. o.T.
 

ohne Text

Yürekten Kutlarım. o.T.
 

ohne Text

Ich,,,
 

...verstehe kein türkisch. Kannst Du nochmal auf Deutsch sagen, bitte?

!
 

Önemli değil Türkçe bilmemeniz.

Burada bu şekilde yazmanızı kutladım.

Çılgın bir yazı ve çılgınca düşünceler.

ilginc neticeler veriyor :)
 

sabah sabah bu saatte kalktim testini yaptim kahvaltida, netice cok ilginc...
Christentum 14%
Islam 10%
Judentum 23%
Hinduismus 15%
Buddhismus 21%
Universismus 17%
eh, bari hakkimizda yeni birseyler ögrendik sayende :))!
tesekkürler nick icin, cok ilginc gercekten.

o.T.
 

beni ne sen, ne senin ailen veya deden ilgilendiriyor. yazdiklarin ortada, ben ancak ona göre degerlendirebilirim.

"Biz Turkler... kesinlikle elestiriye acik insanlar degiliz" diyorsun. kendini de türk olarak saydigina göre sende elestiriye acik degilsin ve bu konuda bana atfettigin kadar kendin de yaniliyor olabilirsin; veya sen türk degilsin, yalan söylüyorsun ve mesafeden türkleri cok iyi degerlendirebildigini saniyorsun. "saniyorsun", ziraa bu tür cümleler degerlendirme veya elestiri degil, ancak hakaret iceriyor. öyleyse tablo su: kendin elestiriye acik degilsin, amacini asiyorsun, duygusal davraniyorsun veya yalan söylüyorsun.

konuyu tamamen kusatan ve hedef noktalarini konudan koparmadan belirginlestiren saf elestiri görmek istiyorsan, damia arkadasimizin makalesini okumani tavsiye ediyorum ve kendisine buradan tesekkür ediyorum.

elestirinin gerekceleri tamam duygusal olsada, diger insanlarin onu akliyla tutabilmeleri icin, rasyonel kulp"u olmali. ifade bu: "türkler kayitsiz sartsiz hepsi vahsidir!". allah askina biri ciksinda bana bu cümledeki elestiriyi göstersin! cok rica ediyorum!!! türkler vahsiyse, sen kendin de annen, baban, esin, cocuklarin, amcan ve dayinda vahsi olmali, degilse yine yalan söylüyorsun, assagiliyorsun, hakaret ve iftira ediyorsun. bu da ikinci bir yahudi-paradoksonu. sonra bana kalkip atatürkcü dedenden, asker ailenden bahsediyorsun. sen kirosun, beynindeki her hücre, damarindaki her damla kan kiro! bunu dedende, ailende, futürsuzca ortaya attigin sacmaliklarda degistiremez!

"türkiye türklerindir" bunu diyen m.k. atatürk! sadece hatirlatayim dedim.

Das hat was.. :)
 

zwar finde ich andauernde fantasien auch abwägig aber schön formuliert... :) Cool