Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Wissenschaften & Weltansichten (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=399)
-   -   Geschichte (http://localhost/forum/showthread.php?t=4290)

23.03.2005 12:45

Ayna Ayna söyleme ona......
 
..yoksa kirarim senin Enseni hehe ;-)

wobik 25.03.2005 20:59

Man sollte nie mit Steinen
 
schmeißen,wenn man im Glashaus sitzt:
Wenn Völkermord nie verjährt,wie war das mit dem Völkermord vor 800 Jahren, als in Armnien ein ganz andere Urbevölkerung existierte?
Übrigens kann fast jede Nation auf Erden auf Völkermord zurückblicken:Besonders die Engländer können da ein traurig Lied singen:Im eigenen land an den Schotten und wechselweise Normannen/Angelsachsen.In Indien noch im 20.und 19.Jahrhundert. Oder Churchill der Erfinder des KZs an den Buren um die Jahrhundertwende 1900 nach Chr.!! Die USA an den Indianern und indirekt über den Sklavenhandel an den Schwarzen Afrikas. Die Spanier dasselbe in rot in Südamerika an Atzteken und Inkas etc. Die Liste ließe sich über Japan und China,Korea etc. x-beliebig verlängern.
Fazit dessen:Hört auf,Euch heute die Hölle zu bereiten! Macht es lieber besser wie Eure Vorfahren! Sonst legt Ihr mit diesen Diskussionen die Grundlagen für neue Schandtaten. Wir alle sind Menschen-und Kinder Gottes.. Selbiger muß doch manchmal daran Zweifeln und bestimmt ist er mit Wut und Trauer erfüllt,wenn er sich dies und vieles andere betrachtet!Darum: Fangt an,zu verzeihen!
Wenn Gott uns nicht verzeihen würde,würde für alle nur die ewige Verdammnis bleiben! Reicht Euch die Hand der Versöhnung!!!
*FG*

wobik 25.03.2005 21:00

Siehe weiter oben meinen Beitrag.. o.T.
 
ohne Text

6666mahfuz 26.03.2005 10:02

Chinesische Mauer-Berliner Mauer
 
Es scheint ein Truschluß zu sein, daß die chinesische Mauer als Schutz gegen die türlisch-mongolischen Barbaren gebaut worden sind. Die einzige von Menschenhand gebaute Architektur vom Mond aus zu sehen, ist vielmehr als Hindernis für die eigene chinesische Bevölkerung gebaut worden, damit sie das chinesische Reich nicht verlassen können. Diese Infos gab mir mein Cousin, der Chinesisch auch in Peking studiert hat. Die Infos hätte aus chinesischen Geschichtsbücher...
Ausserdem die bedeutet des Wortes TÜRK:
Abstammend von chinesischen TÖRÜK,
soviel wie stark, mächtig,
Typisch für die Türken, selbst ihren Namen haben sie sich nicht selbst gegeben, haben ihre Geschichte nicht chhronologisch selbst verfasst, sondern den zivilisierten Völkern überlassen wie den Griehen, Chinesen, Uiguren, Persern und Arabern...
Ich rede von einem Geschichtzeitraum von 2000 Jahren.

wobik 28.03.2005 17:17

Dürfte wohl beides zutreffen...
 
Allerdings hat die Mauer so oder so nie beide Zwecke erfüllen können. Ausser,das man hunderttausende von Bauern,Handwerkern etc. zwangsverpflichten konnte und so ausserhalb der Feldbestellungszeit die Leute mit anderen problemen beschäftigte. Folge: Die Zahl der Aufstände sollte abnehmen... Überliefert ist aber, das geade während des mauerbaus hunderte von Aufstände losbrachen. Naja, und die Mongolen hat es meines Wissens noch nie gehindert gehabt, nach China einzufallen. Bekanntlich war Kublai Khan, der Sponsor von Marco Polo ein Ex-Mongole..,))
*fg*

frankenstein 29.03.2005 23:08

ulan bu akshalil haklimi yoksa?
 
bu ne agiz yaw


<a href="redirect.jsp?url=http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~2@nvid~555892,00.asp" target="_blank">http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~2@nvid~555892,00.asp</a>

frankenstein 06.04.2005 22:37

o.T.
 
""Ermeni soykırımı yapıldı"" diyen Sabancı. Ün. Prof"una sert yazı.. Emin Çölaşan yazdı..

Aferin sana tarihçi hoca! başlığı ile yazıya giren Cesur Yürek Emin Çölaşan ""Derya Sazak’ın bir ‘profesör’ ile yaptığı uzun bir söyleşi vardı. Bu şahsın adı Halil Berktay. Tarihçi imiş!İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde hoca! Türk çocuklarına bir şeyler öğretiyor!.. Ve bu şahıs, bakınız gerçekleri nasıl saptırıp neler söylüyor: ‘Tehcir (toplu göç) emri, imparatorluğun bütün Ermeni tebaasını sırf Ermeni oldukları için hedef alıyordu.’ Bu kadarını Ermeniler bile söylemiyor. Ya bilmiyor, ya da açıkça yalan konuşuyor. Tehcir emri sadece savaş bölgesi ve bölgeye yakın yerlerde yaşayan Ermeniler için uygulandı. Örneğin, İstanbul’da yaşayan on binlerce Ermeni vardı ve onlara asla dokunulmadı. Sonra sözlerini sürdürüyor: ‘Bugün daha net anlıyoruz ki, (tehcir ve soykırım konusunda) gizli emirler var.’ Hayır, bu doğrultuda bir tek gizli emir yok. Madem ‘tarihçi’ olduğunu söylüyorsun, nerede o gizli emirler? Açıklasana! Yine ya bilmiyor, ya gerçeği saptırmaya yelteniyor, ya da açıkça yalan söylüyor. Derya Sazak ise her nedense, kendisine bunları sormuyor!"" dedi.. Yazıyı sonuna kadar okuyun maskeler düşsün..
Sevgili okuyucularım, neredeyse bütün dünyada bir ‘Ermeni soykırımı’ yaygarası kopuyor. Pek çok ülke bu iğrenç yalanı ağzında sakız gibi çiğneyip Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanıyor: ‘Soykırımı kabul edin.’

Parlamentolarından soykırım kararları geçiyor, sağda solda Ermeni anıtları açılıyor.

Diyelim ki bu ülkeler Türkiye’yi sevmez. Ya da diyelim ki ABD, Fransa ve çok sayıda AB ülkesinde epeyce Ermeni yaşadığından yönetimler seçmene selam mesajı vermek için bunları yapar. Peki biz ne yaparız?

Onların karşısında her zaman olduğu gibi boynu bükük durur, bazen göstermelik bir protestoda bulunuruz. Hepsi o kadardır.

Onların yaptığı bizi bir yere kadar incitir. Ancak bir gerçek var ki, o çok daha fazla incitir.

İçimizdeki bazılarının iddiaları ve bu soykırım yalanına Ermeni ağzıyla ortak olmaları!
***
Geçen pazartesi günü Milliyet’te Derya Sazak’ın bir ‘profesör’ ile yaptığı uzun bir söyleşi vardı. Bu şahsın adı Halil Berktay. Tarihçi imiş!İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde hoca!

Türk çocuklarına bir şeyler öğretiyor!.. Ve bu şahıs, bakınız gerçekleri nasıl saptırıp neler söylüyor:

‘Tehcir (toplu göç) emri, imparatorluğun bütün Ermeni tebaasını sırf Ermeni oldukları için hedef alıyordu.’

Bu kadarını Ermeniler bile söylemiyor. Ya bilmiyor, ya da açıkça yalan konuşuyor.

Tehcir emri sadece savaş bölgesi ve bölgeye yakın yerlerde yaşayan Ermeniler için uygulandı. Örneğin, İstanbul’da yaşayan on binlerce Ermeni vardı ve onlara asla dokunulmadı. Sonra sözlerini sürdürüyor:

‘Bugün daha net anlıyoruz ki, (tehcir ve soykırım konusunda) gizli emirler var.’

Hayır, bu doğrultuda bir tek gizli emir yok. Madem ‘tarihçi’ olduğunu söylüyorsun, nerede o gizli emirler? Açıklasana! Yine ya bilmiyor, ya gerçeği saptırmaya yelteniyor, ya da açıkça yalan söylüyor. Derya Sazak ise her nedense, kendisine bunları sormuyor!

***
Nedir bu ‘Ermeni soykırımı!’ konusundaki gerçekler? Osmanlı toprağında yaşayan ve Osmanlı uyruğu olan Ermeniler, 1800’lü yıllardan itibaren ‘bağımsız Ermenistan’ sloganıyla nice isyanlar çıkarıp devletten toprak istedi. İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanında yaşayan milyonlarca Ermeni vardı. En az yarısı işinde gücünde olan iyi vatandaştı. Ancak yurdun her yanında Ermenilerin çoğu kiliseleri, okulları ve evleri silah deposuna dönüşmüştü. Başkent İstanbul dahil her yerde isyan çıkardılar, baskın ve suikastlar düzenlediler.

Ancak esas büyük olay, Birinci Dünya Savaşı sürerken 1915 yılında patladı. Türk ordusu Doğu Anadolu’da Rus ordusuyla boğuşuyordu. Hem Osmanlı uyruğu Ermeniler, hem de yurtdışından sızan Ermeni çeteleri ordumuzu arkadan vurmaya başladılar. Büyük çatışmalar yaşandı. Ermeniler Van, Bitlis gibi illerimizi resmen ele geçirdi.

Ordumuz Rus ordusuyla savaşmayı neredeyse bırakmış, Ermeni çeteleriyle uğraşıyordu. Devletin ordusu arkadan vurulmuştu. On binlerce şehit verdik.

Karşılıklı büyük çatışmalar, vuruşmalar, hatta savaş oluyordu. Her iki taraftan da çok sayıda insan ölüyordu.

İşte bu durumu önlemek için Osmanlı devleti 1915 yılında ‘tehcir (toplu göç) yasası’ çıkarmak zorunda kaldı. Savaş bölgesinde ve oraya yakın yerlerde yaşayan Ermeniler topluca Irak ve Suriye taraflarına göç ettirildi. Kafileler asker koruması altında, o günkü koşullarda hayvan sırtında ve yaya olarak yola çıkarıldı. Yolda hastalık, açlık, eşkıya aşiret saldırıları nedeniyle epeyce Ermeni öldü.

Savaşla soykırım farklı şeylerdir. Ortada soykırım yoktu. Olsaydı, İstanbul ve Anadolu’da bir tek Ermeni kalmazdı. Olsaydı, günümüzde Osmanlı arşivinden buna ilişkin hiç değilse bir tek belge kalırdı.

Devletine isyan edenlere, kendi ordusunu arkadan vuranlara, devletin toprağını işgal edenlere karşı o günün koşullarında alınmış zorunlu bir önlemdi. Bu bir savaştı ve elbette ölenler oldu.

Yukarıda sözünü ettiğim Halil Berktay gibi entel takımı bu konularda gerçekleri saptırıp hem Sabancı Üniversitesi’nde okuttukları öğrencilerin kafasını bulandırıyor, hem de dünya kamuoyuna yanlış mesajlar veriyor. Bu gibilerin sözlerini okuyan yabancılar ve özellikle Ermeniler ‘işte, Türkler de bizim söylediklerimizi itiraf ediyor’ deyip bunları tanık gösteriyor. Bunların yalanları, pek çok ülkede bizi arkadan vuran silaha dönüşüyor.

Dışarıyla uğraşmak bizim işimiz de, bu gibilerden fışkıran çatlak-yalan-yanlış sesler yüz kızartıcı oluyor.

Aferin sana Halil Berktay, bu yolda devam et! Çok yakında madalyanı hem AB ve ABD’den, hem Ermeni lobilerinden, hem de Ermenistan’dan alırsın.

Emin Çölaşan / Hürriyet

ecolasan@hurriyet.com.tr



10.03.2005 / 11:38:52 Bu haber 444 defa okunmuştur.

aliconda 07.04.2005 16:53

:-)
 
Sind die falschen, denen du das angedeihst.

frankenstein 08.04.2005 00:55

ktonoloji
 
ERMENİ SORUNUNUN GELİŞMESİ İLE İLGİLİ KRONOLOJİ (1022-1998)

1022 Ermeni Topraklarının İmparator II.Basileios tarafından Bizans Topraklarına katılması üzerine 40 bin Ermeni Anadolu"ya sürgün edildi.
1046 Ermeni Hanedanları Bizans İmparatoru IX.Konstantin tarafından katledilerek yok edildi.
1054 Sultan Tuğrul Bey döneminde Selçuklulara bağlanan Ermeniler özerklik verildi.
1098 Ermeniler Haçlılarla İşbirliği yaptılar.
1461 Fatih Sultan Mehmet , Bursa"daki Ermeni Piskoposu Hovakim"i (Ovakim) İstanbul"a getirerek kendisine Patrik unvanını verdi ve Ermenilere birçok haklar tanıdı.
1567 Türk matbaasının kurulmasından 160 yıl kadar önce Venedik"te matbaacılık eğitimi görmüş olan Sivaslı Apkar adındaki bir papaza İstanbul"da Ermeni matbaası açması için izin verildi.
1790 İlk resmi Ermeni Okulu , Amira Miricanyan ve Şnork Mığırdıç tarafından Kumkapı Fıçıcı Sokak"ta kuruldu.
1823 Artin Bezciyan adlı Ermeni, Kumkapı"da Bezciyan Okulunu kurdu.
1824 Patrik Karabet , Ermenice gramer okutan Kumkapı Okulu"nu Patrikhanenin himayesi altına aldı.
1853 (22 Ekim) Ermeni Maarif Komisyonu kuruldu
1876 Kurulan Mecliste Ermeni Millet vekilleri de katıldı
1877 (7 Aralık) Ermeni Milli Meclisi, Ermeni halkının askere yazılarak savaşa katılma kararı aldı.
1878 (13 Nisan) İstanbul Ermeni Patriği Nerses, İngiltere Dış İşleri Bakanı Salisbury"ye gönderdiği muhtırada, Türklerle beraber yaşayamayacaklarını bildirdi.(13 Temmuz) Berlin Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya, Osmanlı Ermenileriyle ilgili 61.madde eklendi.(3 Ağustos) İngiltere Dış İşleri Bakanı Lord Salisbury, İstanbul Büyük Elçisi Layard"a gönderdiği talimatta , Osmanlı Hükümeti"nin Doğuda reformlara başlaması gerektiğini bildirdi.
1890 (20 Haziran) Erzurum İsyanı(Temmuz) Kumkapı Nümayişi Birinci Sason İsyanı
1892 1893 Merzifon , Kayseri , Yozgat isyanları
1895 (30 Eylül) Babıali olayı.Kasım ayında Ermenilerin Maraş"ta isyan teşebbüsü
1896 30 Ekim İstanbul"da Ermeni eylemi(1 Haziran) I. Van İsyanı(26 Ağustos) Osmanlı Bankası olayı
1902 Ermeni dilcilerden H.Acaryan " Ermeni Dili"ne Türk Dili"nin Tesiri ve Ermenilerin Türkçe"den Aldıkları Sözler" adında bir eser yazdı.
1904 II. Sason İsyanı
1905 (21 Temmuz) Yıldız Camii"nden , Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid"e suikast teşebbüsü.
1908 Ermenilerin Jamanak adlı gazetesi yayın hayatına başladı.II Meclis Açıldı ve Ermenileri Komitecilerden bazıları Millet Meclisine girdi.
1909 (14 Nisan) Adana"da Ermeni isyanı
1915 (15 Nisan ) II. Van isyanı.(24 Nisan) Osmanlı Devleti aleyhinde faaliyette bulunan Ermeni komiteleri kapatıldı. Bu komitelerin idarecilerinden 2345 kişi tutuklandı.(3 Mayıs) Ermeniler Van"da büyük bir katliama giriştiler.(27 Mayıs) Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu çıkarıldı.
1918 (1 Şubat ) Ermeni komitacı Arşak , Bayburt"ta katliam yaptı.(25 Nisan) Ermeni komitacılar , Kars"ın doğusundaki Subatan Köyünde 750 Müslüman"ı katletti.(1 Mayıs) Ermeni komitacılar Kars"ta aralarında çocuklarında bulunduğu 60 Müslüman"ı katletti.
1919 (20 Kasım) Osmanlı bürokrasisinde üst düzeyde görev yapan Bogoz Nubar Paşa ve Şerif Paşa , Ermeni - Kürt bağımsızlık belgesini imzaladılar.
1920 (12 Ocak) 450 kişilik Ermeni süvari birliği Antep"in Arapdar köyünde Müslümanlara işkence yaptı.
1921 (15 Mart) Talat Paşa Ermeniler tarafından katledildi.(6 Aralık) Sait Halim Paşayı Ermeniler Roma"da katletti.(16 Mart) Moskova Anlaşması imzalandı.(18 Mart) Ermeni Misak Torlakyan , Azerbaycan İçişleri Bakanı Cevanşir Han"ı, Tepebaşı"ndaki Pera Palas Otelinin önünde öldürdü.(13 Ekim) Kars Anlaşması imzalandı.
1922 (22 Temmuz) Cemal Paşa Ermeniler tarafından Tiflis"te katledildi.
1923 Ermeni asıllı Münip boya, Van milletvekili olarak meclise girdi.
1934 Franz Werfel"in, "Musa Dağ"da Kırk Gün" adlı romanı , ABD de İngilizce yayınlandı.
1935 (15 Aralık) Pangaltı Ermeni Kilisesi"nde toplanan bir grup Ermeni , Franz Werfel"in, , "Musa Dağda Kırk Gün" adlı eserini "Türk milleti hakkında iftiralarla dolu olduğu" gerekçesiyle yaktı.
1936 Franz Werfel"in , "Musa Dağ da Kırk Gün" adlı eserinin Fransa"da yayımlanması , Türk basının tepkisini çekti.
1937 Cevat Rıfat Atilhan, , "Musa Dağı" adlı kitap yazarak , Franz Werfelin kitabının gerçekleri yansıtmadığını bildirdi.Franz Werfel"in , "Musa Dağ da Kırk Gün" adlı eserinin filme alınmasının engellenmesi, ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde gündeme geldi.
1943 Ermeni asıllı Berç Türker Keresteci, Afyonkarahisar milletvekili oldu.
1957 Mığırdıç Şellefyan, 27 Ekim seçimlerinde , Demokrat Parti listesinden İstanbul milletvekili seçildi.
1964 (24 Aralık) Kıbrıs Dışişleri Bakanı Kipriyanu birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde "Ermeni meselesini" ortaya atarak Türkiye aleyhine karar çıkarmaya çalıştı.
1965 (24 Nisan) Brezilya"nın Sao Paulo kentinde, Ermeniler tarafından Türkiye aleyhinde gösteri düzenledi.
1969 Ermeniler tarafından gösteri yürüyüşü tertip edildi.
1973 (27 Ocak) Türkiye"nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir, Mığırdıç Yanıkyan adlı Ermeni tarafından katledildi.
1975 (20 Ocak) ASALA (Gizli Ermeni Kurtuluş Ordusu) örgütü kuruldu.(22 Ekim) Viyana"da, Büyükelçi Daniş Tunagilkatledildi.(24 Ekim) Paris"te, Büyükelçi İsmail Erez ile polis Talip Yener katledildi.
1976 (16 Şubat) Beyrut Büyükelçiliği Birinci Katibi Oktay Cerit katledildi.(28 Mayıs) Zürih Çalışma Ateşeliği Bürosu bombalandı. Saldırının Faili olduğu anlaşılan Noubar Soufoyan adlı bir Ermeni yakalandı, yargılandı ve suçu sabit görülerek 15 ay hapis cezasına çarptırıldı.
1977 (29 Mayıs) İstanbul Yeşilköy Havaalanına ve Sirkeci garına patlayıcı madde atıldı, saldırıda 4 kişi öldü ve 31 kişi yaralandı. Saldırıları "Aşırı Ermeni Hareketleri Örgütü" üstlendi.(9 Haziran) Vatikan Büyükelçisi Taha Carım katledildi.
1978 (3 Ocak) Londra"daki Türk Bankasına patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı "Ermeni Yeni Direniş Örgütü"üstlendi.(3 Ocak) Londra"daki Türk bankasına patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı "Ermeni Yeni Direniş Örgütü" üstlendi.(2 Haziran) Madrit"te , Büyükelçi Zeki Kunaralp"ın eşi Necla Kunaralp ve emekli Büyükelçi Beşir Balcıoğlu katledildi.(8 Temmuz) Paris Büyükelçiliği Çalışma Ateşeliği ve Türkiye Turizm Bürosuna patlayıcı maddeler atıldı. Saldırıyı "Ermeni soykırım Adalet Komandoları üstlendi.(6 Aralık) Cenevre Başkonsolosluğuna patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı "Ermeni Yeni Direniş Örgütü" üstlendi.(17 Aralık) THY Cenevre Bürosuna patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı ASALA üstlendi.
1979 (15 Nisan) Yunan Hükümeti, Atina"nın Nea Simira meydanında "Ermeni İntikam Anıtı"nın dikilmesine izin verdi.(22 Ağustos) Cenevre Başkonsolosluğu"nda Konsolos Yardımcısı Niyazi Adalı"ya karşı suikast düzenlendi. Saldırıda 3 kişi yaralandı. Saldırıyı ASALA üstlendi.(27 Ağustos) THY Frankfurt Bürosuna patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı ASALA üstlendi. (4 Ekim) THY Kopenhag Bürosuna patlayıcı madde atıldı. Saldırıyı ASALA üstlendi.(12 Ekim) Lahey"de , Amsterdam Büyükelçisi Özdemir Benler"in oğlu Ahmet Benler katledildi.(22 Aralık) Paris"te Turizm Müşaviri Yılmaz Çopan katledildi.
1980 (10 Ocak) ASALA, THY Tahran Bürosuna bombalı saldırıda bulundu.(6Şubat) Büyükelçi Doğan Türkmen, Bern"de saldırı sonucu yaralandı.(10 Mart) Ermeni teröristler THY"nın Roma Bürosunu bombaladılar. Saldırıda 2 İtalyan hayatını kaybetti, 14 İtalyan da yaralandı.(8 Nisan) ASALA, Sayda toplantısında, Kürtlerle Ermeniler arasında benzerlik olduğunu iddia ederek Kürtleri kan kardeş olarak ilan etti.(17 Nisan) Vatikan Büyükelçisi Vecdi Türel silahlı saldırıya uğradı. Koruma görevlisi Tahsin Güvenç yaralandı.(19 Nisan) ASALA, Marsilya Türk Konsolosluğuna roketatarlı saldırı düzenledi.(31 Temmuz) Atina İdari Ateşemiz Galip Özmen ve kızı Neslihan Özmen acımasızca katledildi.(5 Ağustos) Lyon"da , Ermeniler tarafından konsolosluğun basılması sonucu Kadir Atılgan , Ramazan Sefer , Kavas Bozdağ ve Hüseyin Toprak adlı vatandaşlar yaralandı.(26 Eylül) Paris"te, Basın Ateşemiz Selçuk Bakkalbaşı silahlı saldırıya uğradı ve ağır yaralandı
1981 (13 Ocak) Paris Büyükelçiliği Maliye Müşaviri Ahmet Erbeyli"nin arabasına bomba konuldu; Erbeyli ölümden döndü.(4 Mart) Paris"te Çalışma Müşaviri Reşat Moralı ile din görevlisi Tecelli Arı şehit edildi. (3 Nisan) Kopenhag"da, Çalışma Müşaviri Cavit Demir, evine giderken Ermeni teröristlerce kurşunlandı ve ağır şekilde yaralandı. ( 9 Haziran) Cenevre"de, sözleşmeli sekreter olarak görev yapan Mehmet S.Yergüz katledildi.Olayı Asala üstlendi.(24 Eylül) Paris Başkonsolosluğu"nu basan Ermeniler, güvenlik görevlisi Cemal Özen"i acımasızca katlettiler.(3 Ekim) Roma Büyükelçiliği 2.Katipi Gökberk Ergenekon, Ermeni teröristlerin silahlı saldırısına uğradı ve ağır yaralanarak saldırıdan kurtuldu. (27 Kasım) Avrupa"da bulunan "" Ermeni Öğrenciler Birliği "" ile ""Kürt Öğrenci Derneği"", Londra"da ortak bildiri yayınladılar.
1982 (28 Ocak) Los Angeles"da, Başkonsolos Kemal Arıkan, Harry Sasunyan ve Kirkor Saliba tarafından katledildi.(8 Nisan) Ottowa Büyükelçiliği Ticari Müşaviri Kemalettin Kani Güngör silahlı saldırı sonucu yaralandı.(5 Mayıs) ABD"nin Boston Bölgesi Fahri Konsolosu Okan Gündüz katledildi.(7 Haziran) Lizbon Büyükelçiliği İdari Ateşesi Erkut Akbay katledildi. Bu arada, Ottova Büyükelçiliği Ticari Müşaviri Kemalettin Kani Güngör silahlı saldırı sonucu yaralandı. (5 Mayıs) ABD"nin Boston Bölgesi Fahri Konsolosu Okan Gündüz katledildi.(7 Haziran) Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut Akbay katledildi. Bu arada, Ottowa Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Atilla Altıkat, Bulgaristan Burgaz Başkonsolosluğu İdari Ataşesi Bora Süerkan ve Lizbon Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yurtsev Mıhçıoğlu"nun eşi Cahide Mıhçıoğlu"da silahlı saldırıya uğradılar. Türkiye"nin Kanada Büyükelçiliği görevinde bulunana Coşkun Kırca da, silahlı saldırıya uğradı. (7 Ağustos) Üç Ermeni terörist, Ankara Esenboğa Havaalanı"na silahlı, bombalı saldırı düzenlediler ve katliam yaptılar. Otomatik silahlarla ve bombalarla orada bulunanlara saldıran teröristler, üçü emniyet görevlisi olan toplam dokuz kişiyi öldürdüler ve yetmiş sekiz kişiyi yaraladılar. Levon Ekmekçiyan, isimli terörist yakalandı. ( 10 Ağustos) Artin Penik adlı Ermeni, Esenboğa katliamından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kendini yakmak suretiyle Ermeni terörünü lanetledi.
1983 (29 Ocak) Levon Ekmekçiyan, 1982 yılı Esenboğo baskını nedeniyle Ankara"da idam edildi.Harut Levonyan ve Rafi Elbekyan adlı iki Ermeni militan tarafından Türkiye"nin Yugoslavya Büyükelçisine düzenlenen suikast sırasında yoldan geçen bir Belgrad"lı öldü. (15 Temmuz) Sala Mensubu Teröristler, Paris Orly Havalimanı THY Bürosuna bombalı saldırı düzenledi. Olayda, dördü Fransız, ikisi Türk, biri ABD"li ve biri İsveç"li olmak üzere toplam sekiz kişi hayatını kaybetti. Altmış kişi de yaralandı.(27 Temmuz) Türkiye"nin Büyükelçiliği"ni basan beş Ermeni ölü olarak ele geçirildi.
1985 (12 Mart) Ottowa Büyükelçiliği, silahlı, bombalı üç Ermeni terörist tarafından basıldı. Kanada"lı koruma görevlilerinden biri vurulup öldürüldü. Büyükelçi Coşkun Kırca yaralı olarak kurtuldu.
1991 (21 Ocak) Ermeniler, Hacılar kentine bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda üç Sovyet askeri ile iki Azeri öldü. Ermeniler ayrıca, Azerbaycan"ın Sesi gazetesi muhabiri Savatin Askerova"yı katletti. (13 Nisan) Karabağ"da, Ermeniler ile Azeriler arasında çatışmalar çıktı. Azeri köyleri Ermeniler tarafından top ateşine tutuldu(23 Nisan) Suşa Kasabası"na bağlı Azeri köyleri, Ermeni köylerinden açılan top ve makineli tüfek ateşine maruz kaldı. Olayda 3 Azeri öldü, 3 ev yıkıldı, 3 ev de oturulamaz hale geldi.(26 Nisan) Karabağ bölgesinde 4 Azeri güvenlik görevlisi öldürüldü. Olayı "" Karabağ Savaşçıları"" adlı Ermeni örgütü üstlendi. (23 Eylül) Ermenistan bağımsızlığını ilan etti. ( 26 Aralık) Sovyetler Birliği dağıldı. 23 Eylülde bağımsızlığını ilan eden Ermenistan fiilen ve
1996 Levon Ter-Petrosyan, ikici defa Ermeni Devlet Başkanı seçildi.
1997 (20 Mart) Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, Ermenistan Başbakanı oldu.(20 Aralık) Ermeniler , Surp Agop hastanesinin 160. Yıldönümünü yılbaşı şöleniyle kutladılar.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 1997 Sedat Semavi Ödülü"nü gazetecilik dalında Garbis Özataya verdi.
1998 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Jamanak Gazetesinin 90. Kuruluş yıldönümü vesilesiyle , gazetenin editörü Ara Koçunyan"ı Cumhurbaşkanlığı köşkünde kabul etti.(Şubat) Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan istifa etti. Böylece Robert Koçaryan"a liderlik yolu açıldı. Petrosyan, Karabağ"da Barış isteği için aşırı milliyetçilerin tepkisini çekmişti.(Şubat) Petrosyan"ın istifasını değerlendiren Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı Elçibey, Koçaryanın geçmişte Rusların arkasına alarak Karabağ"da Azerbaycan"a karşı ayaklandığını bildirdi.(30 Mart) Koçaryan , Ermenistan Devlet Başkanlığı"na seçildi.(Temmuz) Bölücü örgüt PKK"nın Başı Abdullah Öcalan ; Ermenistan yönetiminden, Örgüte özel köy tahsis edilmesini istedi.(14 Ekim)Mesrob Mutafyan, Türkiye Ermenileri 84. Patriği seçildi.

frankenstein 08.04.2005 01:49

Vatana hizmet edenler!
 
Agop Dilaçar

Agop Dilaçar Martanyan (1895-1979) Büyük Türkiye Ansiklopedisi Ba&thorn;redaktörü. Türk Dil Kurumu üyesi. Yozgat ayan&yacute; Çobano&eth;ullar&yacute;n&yacute;n kahyas&yacute; Ohan Aslano&eth;lu’nun torununun o&eth;ludur. Robert Koleji’ni bitirdi. Dilde uydurmac&yacute;l&yacute;k ad&yacute; verilen hareketini uygulayarak türkçeyi bozanlar&yacute;n ba&thorn;&yacute;nda gelmektedir. Bu nedenle uydurukçaya Agopça ad&yacute; da verilir.

Gazeteci yazar Mehmet &THORN;evket Eygi, Bat&yacute; (Osmanl&yacute;) Türkçesi’nin, Arapça ve Farsça’n&yacute;n güzelliklerini, tatl&yacute;l&yacute;klar&yacute;n&yacute; alarak bünyesinde eriterek toplad&yacute;&eth;&yacute;n&yacute; belirterek, ‘Türkçe dünyan&yacute;n en tatl&yacute;, &thorn;irin, en ha&thorn;metli lisan&yacute;yd&yacute;” der. &Yacute;kinci Me&thorn;rutiyet’ten sonra Bat&yacute; medeniyetinin teknik, sosyal, felsefi ist&yacute;lahlar&yacute;n&yacute;n (terim) dilimizi etkilemeye ba&thorn;lad&yacute;&eth;&yacute;n&yacute; ifade eden Eygi, sözlerini &thorn;öyle sürdürüyor; “Bat&yacute; Türkçesi, &thorn;ahikas&yacute;na 1900’lerden sonraki yirmi be&thorn; y&yacute;l içinde ç&yacute;km&yacute;&thorn;t&yacute;r. Ondan sonra, Agop Dilaçar’lar&yacute;n ve hempalar&yacute;n&yacute;n devlet terörüyle lisan ve edebiyata müdahaleleri neticesinde Türkçemiz büyük yaralar alm&yacute;&thorn;, çok kan kaybetmi&thorn;, &thorn;iiriyetinden ve zenginli&eth;inden ar&yacute;narak bir gecekondu dili haline dü&thorn;mü&thorn;tür. Türkiye’deki dil ve yaz&yacute; devrimi, &Yacute;slam’a ve Müslümanlara kar&thorn;&yacute; yap&yacute;lm&yacute;&thorn; bir harekettir”

“Türkiye’de dil devrimi yap&yacute;l&yacute;nca, Sofya’da bulunan Martayan, Atatürk taraf&yacute;ndan yurda davet edilir. Ancak, Agop’un yurda girmesini önleyecek pek çok pürüz vard&yacute;r. Çünkü, Agop daha önce Türkiye’de ya&thorn;amaktad&yacute;r ve vatanda&thorn;l&yacute;ktan ç&yacute;kar&yacute;lm&yacute;&thorn;t&yacute;r. Atatürk, bütün bu pürüzlere ra&eth;men Agop’u yurda getirtmekte &yacute;srar eder. Vatanda&thorn;l&yacute;ktan ç&yacute;kar&yacute;ld&yacute;&eth;&yacute; için gitti&eth;i ülkeden de pasaport alamam&yacute;&thorn;t&yacute;r. Sonunda Sofya Konsoloslu&eth;u, Agop’un elindeki ‘vatans&yacute;z’ belgesine vize damgas&yacute; atar ve her ihtimale kar&thorn;&yacute; da eline, ‘Gerekli kolayl&yacute;k gösterilsin. Atatürk’ün özel davetlisidir” diye bir mektup verir.” ( ) Bu &thorn;ekilde yurda gelen Agop’un soy ismi de Atatürk taraf&yacute;ndan de&eth;i&thorn;tirilerek ‘Dilaçar’ soyad&yacute; verilir. Agop Martayan Dilaçar, 1979’da ölene kadar TDK’n&yacute;n ‘Genel Yazman&yacute;’ olarak vazife yapar.

Suriye"de Osmanl&yacute; ordusunda yedeksubay olarak görev yapan Martayan, Osmanl&yacute; Türkleri’nin esirlere iyi davranmad&yacute;&eth;&yacute;n&yacute; iddia ediyor. Atatürk’le nas&yacute;l kar&thorn;&yacute;la&thorn;t&yacute;&eth;&yacute;n &yacute; ise &thorn;öyle anlat&yacute;yor; "1. Dünya Sava&thorn;&yacute; ba&thorn;lad&yacute;&eth;&yacute;nda 19 ya&thorn;&yacute;ndayd&yacute;m ve askere ça&eth;r&yacute;ld&yacute;m. Önce Kafkas cephesine gönderdiler, ancak biz Ermeni askerlere güvensizlikten beni Suriye cephesine gönderdiler. K&yacute;sa süre sonra, 1915 Nisan"&yacute;nda "Büyük Tehcir" ba&thorn;lad&yacute;&eth;&yacute;nda bu yer de&eth;i&thorn;tirmelerin nedeni anla&thorn;&yacute;l&yacute;r oldu. Hepimiz &thorn;a&thorn;k&yacute;nd&yacute;k ve sars&yacute;lm&yacute;&thorn;t&yacute;k. Orada esir &Yacute;ngiliz subaylar&yacute;n kar&thorn;&yacute;la&thorn;t&yacute;&eth;&yacute; zorluk ve eziyetlere tan&yacute;k oldum. Bu subaylar &Yacute;ngilizce bildi&eth;imi ö&eth;rendiklerinde esirlere böyle davran&yacute;lmamas&yacute; için arac&yacute;l&yacute;k etmemi rica ettiler. Bu ricalar&yacute;n&yacute; yerine getirmek isterken Türkler beni vatan haini ilan edip zincire vurdular ve komutana götürdüler. Bu ko&thorn;ullar içinde art&yacute;k kurtulu&thorn;um olmad&yacute;&eth;&yacute;na kanaat getirmi&thorn;tim. Bu nedenle de beni bekleyen tehlikeyi cesurca kar&thorn;&yacute;lamaya karar verdim. Beni ba&thorn;tan a&thorn;a&eth;&yacute; süzen komutan karar&yacute;n&yacute; vermek üzere iken tüm cesaretimi toplay&yacute;p böyle barbarl&yacute;kla, eziyet ve i&thorn;kence yoluyla Türkiye"nin medeni bir ülke olamayaca&eth;&yacute;n&yacute;, gerçek, ileri ülkelerde hiçte böyle davran&yacute;lmad&yacute;&eth;&yacute;n&yacute;, bunun sultanl&yacute;k yönetimini amaçlayan yöneticilere has bir davran&yacute;&thorn; oldu&eth;unu söyledim. Herkes &thorn;a&thorn;k&yacute;nl&yacute;kla ne yapaca&eth;&yacute;n&yacute; beklerken, kumandan sözlerimi dikkatle dinledikten sonra beni getirenlere ellerimi çözüp odadan gitmelerini emredip, oturmam&yacute; söyledi. Merakla sonucu bekliyordum. Komutan çay ikram ederek demokratik sistem konusunda konu&thorn;mam&yacute; istedi. Beni merakla dinlemesi &thorn;a&thorn;&yacute;rmama neden olmu&thorn;tu, zira o dönemde Türk ordusunda onun benzerleri nadirdi. Uzun süren sohbetimiz sonunda s&yacute;k s&yacute;k kendisini ziyaret etmem için gereken emri verdi ve elimi s&yacute;karken dost olmam&yacute;z&yacute; istedi&eth;ini söyledi. Bana bir oyun oynand&yacute;&eth;&yacute;ndan ku&thorn;kuluydum, ancak böyle olmad&yacute;. Daha sonra bu merakl&yacute; ve sorgulayan komutan&yacute;n Mustafa Kemal Pa&thorn;a oldu&eth;unu ö&eth;rendim."

Agop Dilaçar’&yacute;n, ‘Türk Diline Genel Bir Bak&yacute;&thorn;’ adl&yacute; eseri Türk Dil Kurumu yay&yacute;nlar&yacute;nca 1964, ‘Dil Diller ve Dilcilik’ adl&yacute; kitab&yacute; ise 1968"de yay&yacute;mland&yacute;. Azeri Türkçesi (1950), Bat&yacute; Türkçesi (1953) Agop Mikaelyan, bir yaz&yacute;s&yacute;nda Türkiye’de Agop Martayan Dilaçar’&yacute;n yeterli ilgiyi görmeyi&thorn;inden &thorn;öyle yak&yacute;n&yacute;yor; “Türk dili konusunda binlerce makale, ara&thorn;t&yacute;rma yay&yacute;mlad&yacute;. Türk dili a&thorn;&yacute;&eth;&yacute;, yüce önderin dil ba&thorn;uzman&yacute; bu büyük insan 1979’da hayata gözlerini kapatt&yacute;&eth;&yacute;nda, o zaman tek radyo olan TRT, saat 13 haberlerinde; ‘Türk dili ba&thorn;uzman&yacute; A. Dilaçar öldü’ diye bir iki k&yacute;sa cümle olarak geçi&thorn;tirmekle kalmay&yacute;p ad&yacute; yokmu&thorn; gibi Agop ismini A harfi ile geçi&thorn;tirmi&thorn;ti. Y&yacute;llar y&yacute;l&yacute; Türk diline katk&yacute;s&yacute;n&yacute; bir yana b&yacute;rak&yacute;n, hiç olmazsa yüce önderin ba&thorn; uzman&yacute; diye ad&yacute;n&yacute; söyleme nezaketini gösterseydiniz. A. Dilaçar yerine Agop Dilaçar deseydiniz do&eth;ruyu söyleseydiniz Türkiye mi batard&yacute;? Yüce önder öldükten sonra bu zihniyetlerin kö&thorn;e ba&thorn;lar&yacute;n&yacute; tutma gayretleri sonucu, bugünkü istenmeyen geli&thorn;melerle kar&thorn;&yacute; kar&thorn;&yacute;ya kald&yacute;k. &Yacute;nsanlar&yacute;n kökenleri, dinleri ne olursa olsun yeter ki ülkesine, insanlar&yacute;na yararl&yacute; olsun. Medeni ülkeler bu konular&yacute; çoktan a&thorn;m&yacute;&thorn;ken bizim baz&yacute; akl&yacute;evvellerimiz basit &thorn;eyleri u&eth;ra&thorn; edinip ülkemizin bocalay&yacute;p durmas&yacute;nda önemli rol oynamaktad&yacute;rlar. Yüce önder gibi basiretli; ileri görü&thorn;lü, medeni devlet adamlar&yacute;na öylesine gereksinmemiz var ki; ke&thorn;ke 10-15 y&yacute;l daha ya&thorn;asayd&yacute;. Tanr&yacute;, yüce önderi de ba&thorn; uzman&yacute;n&yacute; da nurlar içinde yat&yacute;rs&yacute;n. Cumhuriyet’e omuz veren bu büyük insanlar&yacute; rahmet ve hasretle an&yacute;yorum.” ( )

<a href="redirect.jsp?url=http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1754" target="_blank">http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1754</a>

frankenstein 09.04.2005 20:21

Türklere ermeni katliaminin listesi
 
ERMENİLER TARAFINAN TÜRKLERE KATLİAM UYGULANAN YERLERİ GÖSTERİR CETVEL*


Belge no
Tarih
Yer
Olayın Muhtevası
Yaralı
Ölü

1
1914-2-21
Kars, Ardahan
Ermeniler tarafından telef edilen erkeklerin sayısı.
30000

2
1916-5-8
Pasinler
Sevk sırasında ölenlerin sayısı
2000

1916-5-8
Tercan
Köylere Ermeni saldırısı sonucu ölenlerin sayısı.
563

1916-5-8
Van, Tatvan
Tatvan iskelesinde yapılan saldırıda ölenler.
1600

1915-5-9 Bitlis Hudut köylerine taarruz sırasında Ölenler. 40000
1916-5-8
Bitlis
Kaçmaya çalışanlardan ölenler.
10000

1915-5-9
Bitlis
Çeşitli köylerde ahalinin katli sonucu ölenler.
123

3
1915
Van
Çeşitli yerlerde ahalinin katli sonucu ölenler.
44

1916-5-22
Van
Dir nahiyesinde boğazlanarak öldürülen sübyanlar.
1000

1916-5-22
Köprüköy, Van
Tamamen yok edilen Köprüköy"de ölenler.
200

1916-5-22
Van
Rus ve Ermenilerin yaptıkları katliamda ölenler.
15000

1916-5-22
Van
Şamran mahallesinde katledilen erkekler.
8

1916-5-22
Van
Ermenilerce yemeklerine zehir katılarak öldürülen Müslümanlar.
8000

1916-5-22
Van
Hoşab"da telef edilen nüfus.
80000

1916-5-22
Van
Ergel ve Atyan"da halkın imhası sonucu ölenler.
15000

4
1916-5-23
Of
Taarruz edilerek öldürülen kadınlar.
5

5
1916-5-23
Trabzon
Bazı köylerde yapılan katliamda öldürülenler.
2086

1916-5-23
Van
Şeyi köyünde öldürülen Museviler.
300

1916-5-11 Van Van ve köylerinde yapılan katliamda öldürülenler. 44233
1916-5-11
Malazgird
Malazgirt ve köylerindeki baskında öldürülenler.
20000

6
1916-6-11
Bitlis
îşgal sırasında yapılan zulümde öldürülenler.
12

7
1916-4-1
Van, Reşadiye
Aşnak karyesinde yapılan zulümde ölenler.
15

8
1916-6
Van, Abbasağa
Abbasağa köyündekilere İşkence.
14 1

1916-6 Edremid, Vastan Edremit"te yapılan kırımda öldürülenler. 5000
9
1915-4 Bitlis Savur köyünde ahaliye yapılan zulümde ölenler. 29
1915-4
Muradiye
Abaaga köyü halkının katli sırasında ölenler.
10000

10
1915-5
Van
Hasanan aşiretinden zayi olanların sayısı.
20000

1915-2
Has kay
Ermeni çeteleriyle çarpışmada ölenler.
200

1915-2
Dutak
Köye saldırı sırasında- ölenler.
3

1915
Bitlis
Rus, Ermeni ve Kazak saldırısında Öldürülenler.
16000

1916-5
Muş
Köylere saldırıda öldürülenler.
500

11
1915-4
Van
Köylere baskında öldürülenler.
120

1915
Van
Bazı köy ahalisinden öldürülenler.
150

1916-5-25
Bayezid
Bayezid"de imha edilenlerin sayısı.
14000

12
1915
Muş
Ermeni çeteleri tarafından katledilen muhacirler.
800

1915-8
Müküs
Tahliye esnasında katledilen ahali sayısı.
126

1916-6-7
Müküs Seyhan
Katledilen nüfusun sayısı.
121

1915-7
Muş Akçan
Kuyuda bulunan cesetlerin sayısı.
19

1329
Muş
Anak manastırı önünde şehit edilenlerin sayısı.
10

13
1915
Bitlis Hizan
Ucum nahiyesi köylerinde yapılan katliamda ölenler.
113

14
1915
Van
Van ve civarında yapılan katliam.
5200

15
1916-8-14
Bitlis
Köylerde yapılan katliamda ölenler.
34
311

16 1916-6-6
Şatak Şerir
Köye saldırıda ölenler.
45

1916-6-6
Şatak
Ermeni saldırısında ölenler.
1150

17
1916-1-15
Terme
Ermeni eşkıyasının saldırısında ölenler.
9

18
1916-1-25
Kars
Katledilen milletvekili sayısı.
9

19
1916-1-21
Kilis
Devriye gezerken katledilen Osmanlı askerleri.
2

20
1919-2-26
Adana, Pozantı
Ahaliden katledilenlerin sayısı.
1
4

21
1919-5-18
Osmaniye
Zor Telgraf Müdürünün katli.
1

22
1919-6-13
Pasinler
Isısar karyesi civarında katledilenlerin sayısı.
3

23
1919-6-3
İğdır
Abbaskulu aşiretinin köylerine saldırıda Ölenler.
8

24
1919-7-7
Kars, Göle
Ermeniler tarafından katledilenler.
9

25
1919-7-9
Kağızman
Ermenilerle çarpışma sırasında ölenler.
6

26
1919-7-9
Kurudere
Kurudere"ye saldırı sırasında ölenler.
8

27
1919-7-8
1919-7-8
Mescidli
Gülyantepe
Ermeni saldırısında ölenler.
Ermeni saldırısında ölenler.
4
4
10

28
1919-7-11
Mescidli
Köylere taarruz sırasında ölenler.
35
20

29
1919-7-19
Bulaklı
Köylere taarruz sırasında ölenler.
2
2

30
1919-7-24
Kars, Kağızman
Şûra reisine ve ailesine yapılan saldırıda ölenler.
9

31
1919-7
Sarıkamış
Antranik çetesinin köylere saldırısında ölenler.
1
803

32
1919-7
Sarıkamış
Ricat sırasında Ermeniler tarafından öldürülenler.
695

33
1919/8
Muhtelif köyler
Köylere yapılan Ermeni saldırılarda Öldürülenler.
2502

34
1919-7-5
1919

1919-7-19
1919
Kağızman
Tiknis, Ağadeve Pasinler
Nahçıvan
işkence ile öldürülenler,
işkence ve tecavüz ile öldürülenler.
Köy basarak öldürülenler.
Birçok köy basılmak suretiyle öldürülenler.


2
4
5

2
4000

35
1919-7
1919-7-4
1919
1919
Kurudere
Akçakale
Sarıkamış
Sarıkamış
Baskınla katliam sırasında öldürülenler.
Köy basılarak Öldürülenler,
İmha ve idam ile öldürülenler.
Bomba ile öldürülenler.



2
8
180
9

36
1919-8-15
1919-8-15
Erzurum
Erzurum
Çeşitli şekilde yapılan işkencelerle öldürülenler. Yakılarak, boğularak öldürülenler.
153
426

37
1918
ispir ve Bayburt
ispir ve Bayburt kazalarında Ermenilerin yaptığı soykırım.
150

38
1919-9
Allahüekber
Taarruz ve yağma İle öldürülenler.
3

39
1919-9-14
Sarıkamış
Çatışma sırasında öldürülenler.
1
2

40
1919-11-11
Maraş
Sokak çatışması sırasında öldürülenler.
2
2

41
1919-11
1919-11-6
Adana
Ulukışla
Trenden atılarak öldürülenler.
Gözleri oyularak öldürülenler.
4
7

42
1919-12-7
Adana
Çatışma sırasında öldürülenler.
5
4

43
1920-1-22
Antep
Saldırı ile öldürülenler.
2
1

44
1919-9
Ünye
işkence ile Öldürülenler..
12

45
1920-2-28
Pozantı
Esir Türk askerlerine baskın sırasında öldürülenler.
40

46
1920-2-10
Çıldır
Makinalı tüfekle Öldürülenler,
100

47
1920-3-9
Zarusat
Kurşuna dizilerek Öldürülenler.
400

48
1920-2-2
Şuregel
Kaçarken tipiden ve katledilerek öldürülenler.
1350

49
1338-3
Maraş
Bomba, süngü ile öldürülenler.
4
4

50
1920-3-22
Şuregel, Zaruşat
Çeşitli şekillerde öldürülenler.
2000

51
1920-3-9

1920-3-16
Zaruşat

Kağızman
Süngü ve baltalarla öldürülenler.
Çeşitli şekillerde katledilerek öldürülenler.
15
120

720

52
1920-4-6
Gümrü
Trenden indirilerek kurşun ile öldürülenler.
500

53
1920-4-28
Kars
Silâhla öldürülenler.
2

54
1920-5-5
Kars
işkence, silâhlı saldırı, bombalama ile öldürülenler.
1774

55
1920-5-22
Kars
Baskınla katledilerek öldürülenler.
10

56
1920-7-2

1920-7-2
Kars, Erzurum

Zengibasar
Baskın İle, hicret edenlere saldırarak öldürülenler.
Kaçarken suya atılarak öldürülenler.
408

1500

57
1920-7-27
Erzurum
Baskın yoluyla öldürülenler.
69

58
1920-2-1

1920-5

1920-8

1920-8
Zaruşat

Kars, Erzurum

Oltu

Kars, Erzurum
Katliam ve suda boğularak öldürülenler.
Çeşitli şekillerde katledilerek öldürülenler.
Muhacirlere yapılan katliam sonucu öldürülenler.
Ağaca bağlanıp boğularak öldürülenler.
2150

27

650

18

59
1920-10-15
Bayburt
99 köyde yapılan katliam neticesinde öldürülenler.
1387

60
1920-10-20
Göle
Köylerde katliam sonucu Öldürülenler.
100

61
1920-10-17
Pasinler
30 köyde yapılan katliam sonunda öldürülenler.
9287

62
1920-10-18
Tortum
64 köyde katliam sonucu Öldürülenler.
3700

63
1920-10-19
Erzurum
Muhtelif mahallerde katliam sonucu öldürülenler.
8439

64
1920-10-26
Kars civan
Değişik işkencelerle öldürülenler.
10693

65
1920-10-28
Aşkale
Köylerde yapılan katliam sonucu Öldürülenler.
889

66
1919-1-6
Zaruşat
Top saldırısı ve İşkence ile öldürülenler.
86

67
1920-12-1
Kosor
Köylerde katliam sonucu öldürülenler.
69

68
1920-12-3
Göle
Süngülerle ve bomba ile öldürülenler.
508

69
1920-12-4
Kosor
Köylerde katliam sonucu öldürülenler.
122

70
1920-12-4
Kars, Zeytun
Yakılarak ve çeşitli şekillerde öldürülenler.
28

71
1920-12-4
Sarıkamış
13 köyde katliam sonucu öldürülenler.
1975

72
1920-12-6
Göle
Köylerde katliam neticesi öldürülenler.
194

73
1920-12-7
Kars, Digor
Çeşitli köylerde yapılan katliamlarda öldürülenler.
14620

74
1920-12-14
Sarıkamış
18 köyde yapılan katliam sonucu öldürülenler.
5337

75
1920

1920
Göle

Kars
Kadın ve çocuklara saldırı sonucu öldürülenler.
Köylerde katliam sonucu öldürülenler.
600

3945

76
1920
Haramivartan
Köylerde katliam sonucu öldürülenler.
138

77
1920
Nahçıvan
Açlık, hastalık, soğuktan ve kati ile Ölenler.
64408

78
1920-11-29
Zaruşat
55 köyde katliam sonucu öldürülenler.
1026

79
1921-2
Zengibasar
Kurşunlanarak öldürülenler.
3
18

80
1920
Nahçıvan
Muhtelif köylerde katliam ile öldürülenler.
63
5307

81
1920-2
Kars civarı
Birkaç köyde katliam sonucu Öldürülenler.
561

82
1920-12
Erivan
işkence ile öldürülenler.
192

83
1921
Karakilİse
24 köyde felaket ve muhaceret yüzünden ölenler.
6000

84
1921-11-21

1921-11-21
Pasinler

Erzurum
Kaza ahalisine yapılan katliam sonucu ölenler,
38 köyde baskın yolu ile öldürülenler.
53

1215

85
1918
Hınıs
Baskın yolu ile öldürülenler.
870

86
1918
Tercan
Köylerde katliam İle öldürülenler.
580

87
1921
Nahçıvan
Kaçırılarak, İşkence ile öldürülenler.
12

88
1921
Bayburt
işkence ile öldürülenler.
580

89
1921
Arpaçay
Muhacirlere saldın sonucu öldürülenler.
148

Toplam
518.105


* Doç. Dr. Yusuf Sannay, Ermeni Sorunu ve Türk Arşivleri adlı makalenin eki.


<a href="redirect.jsp?url=http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi38/168.htm" target="_blank">http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi38/168.htm</a>

frankenstein 12.04.2005 01:18

o.T.
 
12.04.2005 00:22

"Soykırım İddiaları"na Karşı Atak
Milletvekilleri, 12 ülkeye Ermeni gerçeğini içeren mektup gönderecek.



Meclis sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı atak başlatıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu iddiaları yarın (13.04.2005) genel görüşme ile ele alacak.

Milletvekilleri de Türkiye"nin görüşlerini içeren bir mektubu, 12 ülkenin parlamentosuna gönderme hazırlığında.

Ak Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz"un verdiği bilgiye göre, iktidar ve muhalefet milletvekilleri, Dışişleri Bakanlığı"nın da hazırlıklarına katkıda bulunduğu bir mektuba,Meclis"teki sözde Ermeni soykırımı görüşmeleri öncesinde imza koyacak.

Başbakan Erdoğan da Norveç"te yaptığı açıklamada , sözde soykırım iddialarına zemin hazırlayan İngilizlere ait Mavi Kitap"ın, samimi olmadığının ortaya çıktığını söyledi.

Milletvekillerinin imza koyacağı mektubun başta İngiliz Lordlar ve Avam kamarası ile Mavi Kitap"ı kabul eden 11 ülke parlamentosuna gönderileceğini belirten Erdoğan, " Onlar da gerçekleri görecekler" dedi.

Erdoğan: "Burada rahatız ama Ermeniler de tarihleriyle hesaplaşsınlar. Bir defa biz tehciri yani göçü asla bir soykırım olarak kabul edemeyiz. Bu mümkün değildir. " şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye"nin olumlu adım atabilmesi için öncelikle Ermenistan"ın Kars Anlaşması"nı kabul etmesi gerektiğini de vurguladı.

1987 yılında aldığı kararla sözde Ermeni Soykırımını tanıyan ve Türkiye"nin de sözde soykırımı tanımasını isteyen Avrupa Parlamentosu da konuya farklı bir pencereden bakma çabası içinde.

Yeşiller Grubu"nca düzenlenecek "Geçmişin geleceği; Türkiye"deki Ermeniler" başlıklı konferansta, uzlaştırıcı ve geleceğe yönelik bir yol oluşturulması amaçlanıyor.

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi Cem Özdemir: "Ermeni tarafında; "bu bir ön şart olmalı, Türkiye soykırımı tanımazsa Avrupa Birliği"ye girememeli" diyenler var. Beri tarafta, Türkiye"de bu konuya girmeyelim, tartışmayalım, resmi görüşün dışına çıkmayalım diyenler var. Biz üçüncü bir tarafı savunmaya çalışıyoruz." dedi.

Atak, Bilim Alanında da Sürüyor

Sözde soykırım iddialarına karşı başlatılan atak bilimsel alanda da sürüyor.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu, iddia sahiplerine çağrıda bulundu.

Halaçoğlu, "Eğer doğruların ortaya konmasını istiyorlarsa gelsinler birlikte araştıralım" dedi.

Profesör Yusuf Halaçoğlu, Çankaya Üniversitesi"nde "Ermeni Soykırım İddiaları ve Arşiv Belgeleri" konulu konferanta tarihçilere çağrıda bulundu. Yusuf Halaçoğlu: "Bu araştırmayı bu açıklamayı yaparken bakın Ermeni tarihçiler olabilir, bunun içerisinde İngiliz olabilir, Fransız olabilir, Amerikalı olabilir, Alman olabilir, Rus olabilir. Bakın hiçbir tanesine itiraz etmiyorum." dedi.

Halaçoğlu, geçen yıl Viyana"da Ermeni ve Türk tarihçilerin soykırım iddialarıyla ilgili arşiv belgeler konusunda ortak çalışma yapma kararı aldığını ancak Ermeni tarafının masadan kaçtığını da vurguladı.

trt

frankenstein 14.04.2005 00:27

genekurmay belgeleri yayinliyor........
 
13.04.2005 17:54

Genelkurmay Ermeni Arşivini Açıyor
Ermeni faaliyetleri ve göçüne ilişkin belgeler kamuoyuna açıklanacak.

Genelkurmay Başkanlığı, 1914-1918 yılları arasındaki Ermeni faaliyetleri ve göçüne ilişkin arşivindeki tüm belgeleri kamuoyuna açıklıyor.
4 ciltte toplanan belgelerin ilk iki cildi bu hafta içinde yayınlanıyor.

Genelkurmay Başkanlığı arşivleri, 3681 Sayılı Kanun gereği tamamen araştırmacılara açık.

Ancak bugüne kadar Ermeni sorunu konusunda bu arşivlerden sadece 21 Türk araştırmacı yararlandı.

Genelkurmay Başkanlığı, Osmanlı Devleti"nde Ermeni faaliyetlerine ilişkin belgelerin tamamını, 4 cilt halinde kamuoyunun bilgisine sunuyor.

Kitaplarda, 1914-1918 yılları arasında Ermeni göçü ve savaşla ilgili tüm yazışmalar, orijinal şekliyle yer alıyor.

Osmanlıca olan belgelerin yanında Türkçe ve İngilizce çevirileri de bulunuyor. Kitaplar daha sonra başka dillerde de yayımlanacak.

Basımı tamamlanan ilk iki cilt bu hafta içinde, Genelkurmay Başkanlığı ATASE Başkanlığında satışa sunulacak.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120369" target="_blank">http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120369</a>

frankenstein 14.04.2005 00:34

TBBM dünya meclislerine Mesaj
 
14.04.2005 00:13

TBMM"den Dünya Meclislerine Mesaj
"Tarihimizde utanılacak hiçbir dönem olmamıştır."

Türkiye Büyük Millet Meclisi, sözde ermeni soykırımı iddialarının dayandırıldığı mavi kitabın propaganda amaçlı olduğunun kabul edilmesi için İngiliz Parlamentosu"na çağrıda bulundu.

Meclis Genel Kurulu, tarihi gerçekleri bir kez daha ortaya koydu.

Gül: "Tarihimizde Utanılacak Dönem Yok"
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, sözde soykırım iddialarının araştırılması halinde, pek çok ülkenin kendi tarihiyle yüzleşmek zorunda kalacağını belirterek, "O günkü politikalarını bugünkü nesillere anlatmakta zorlanacaklardır" dedi.

Abdullah Gül, Ermenistan"a iddiaları araştırmak üzere ortak bir komisyon kurarak birlikte çalışma önerisi götürdüklerini bildirdi.

Gül, sözde soykırım kararı alan parlamentolara da seslendi:
"Türkiye Cumhuriyeti"nin bu çağrılarına destek verin, Ermenistan üzerinde etkinizi gösterin. Bunu yapmazsanız, o zaman hepiniz tarihte, basit iç politika yapan, basit iç politika ve oy çıkarı uğruna milletlere hakaret eden, ülkelere hakaret eden çıkarlarınızı bile unutan ülkeler ve parlamentolar olarak ilan edeceğiz sizi... Türkiye her zaman tarihi ile yüzleşmeye hazırdır. Tarihimizde utanılacak hiçbir dönem olmamıştır."

Elekdağ: "Ermeniler İddialarını Gerekçelendiremiyor"
CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da, Ermenilerin iddialarını geçerli kılacak belgeleri 90 yıldır dünya kamuoyuna sunamadığını kaydetti.

Elekdağ, "Erivan şunu düşünmelidir ki, Türkiye ve Ermenistan tarihe ortak bir perspektifden bakamazlarsa, Türk ve Ermeni halklarının çocuklara bırakacağı miras, önyargı ve intikam olacaktır." dedi.

Daloğlu: "Ermenistan Önerimize Yanıt Vermedi"
Ak Parti Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu da, Türkiye"nin sözde soykırım iddiaları karşısında arşivlerini açmasının tarihi bir adım olduğunu belirtti. Daloğlu, "Ama ne yazık ki Ermenistan bu önerimize bir yanıt vermemiştir." dedi.
Tarihi Gerçeklerin Mektubu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bütün milletvekillerinin imzasını taşıyan mektup, tarihi gerçekleri belgeleriyle ortaya koyuyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal mektubu Genel Kurul"da imzaladı.

Mektupta, Birinci Dünya Savaşı sırasında propaganda amaçlı olarak Alman Vahşeti ve Türk Vahşeti adları altında iki rapor hazırlatıldığı belirtilerek, 1925 yılında dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı"nın, Alman Vahşeti adlı raporun asılsız bir savaş propagandası olduğunu açıkladığına dikkat çekildi.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili olan ve Mavi Kitap adı altında yayımlanan raporda öne sürülen iddiaları çürüten bilgilerin yeraldığı mektupta, yazarı Arnold Toynbee tarafından da itiraf edilmesine rağmen, bugüne kadar kitabın mesnetsiz olduğunun açıklanmadığı belirtildi.

Mektupta, "Mavi kitabın tahripkar ve habis etkileri bugün hala devam etmekte ve Ermeni aktivistler tarafından uluslararası medyanın, siyaset adamlarının, fikir adamlarının, fikir önderlerinin ve bilim adamlarının aldatılarak Türkiye"ye karşı kin ve nefret duygularının yayılmasında etken olmaktadır." görüşüne yer verildi.

6 Sayfalık mektupta, Büyük Britanya Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası üyelerine hitaben şu çağrıda bulunuldu : "TBMM"nin tüm üyelerini oluşturan bizler, Büyük Britanya Parlamentosu ve Hükümeti tarafından, kamuoyuna, Osmanlı İmparatorluğu"nda Ermenilere Uygulanan Muamele adlı kitabın, Birinci Dünya Savaşı"nda İngiliz Savaş Propaganda Bürosu tarafından hazırlanan bir propaganda malzemesi olduğunun ve sözkonusu kitapta yeralan Osmanlı Ermenileri"nin isyanı ile buna karşı Osmanlı Devletinin almış olduğu önlemlere ilşkin bilgilerin mesnetsiz ve güvenilir olmadığının açıklanmasını talep etmekteyiz."

<a href="redirect.jsp?url=http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120368" target="_blank">http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120368</a>

frankenstein 14.04.2005 00:36

o.T.
 
13.04.2005 20:46

AP"de "Sözde Saygı Duruşu"
AP-Ermenistan İşbirliği Komitesi"nde sözde soykırım için saygı duruşu

Avrupa Parlamentosu"nda Sözde Ermeni Soykırımı için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşuna Komisyon ve Dönem Başkanlığı temsilcileri de katıldı.
Avrupa Parlamentosu çalışmaları çerçevesinde, Strasbourg"ta gerçekleştirilen Avrupa Birliği-Ermenistan Parlamentolar Arası İşbirliği Komitesi toplantısında, Ermeni üyelerin istemiyle bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Avrupa Komisyonu ve Dönem Başkanı Lüksemburg Temsilcilerinin de saygı duruşuna katıldığı görüldü.

Avrupa Parlamentosu 1987"de aldığı bir kararla "Sözde Ermeni Soykırımı"nı tanımış ve 15 Aralık 2004 tarihli Türkiye Raporu çerçevesinde de Ankara"dan sözde soykırımı tanımasını istemişti.

frankenstein 14.04.2005 18:21

Ooooooo! Friedensengel bist du o.T.
 
ohne Text

aliconda 14.04.2005 21:18

Eher der Teufel. o.T.
 
ohne Text

frankenstein 15.04.2005 18:31

Halil! bak kocum! burda ne yaziyor.
 
ermeniler 1914-1918 tarihleri arasinda, van ve cevresinde, hamile kadinlarin karinlarini desmisler, genckizlara tecavüz etmisler.

Hani sen, Orhan Pamuk, Ali Eren gibi arkadaslar, o cevreden cikmis olabilirsiniz,
münkündür.

Hani ben diyorumki, yani ninelerinizi suclamiyorum, asla!

yani, anlamakta güclük cekiyorum ben cünki, nasil insanlar bu kadar gercegi carpitip ermenilerin davasini savunabilirki?
nasil bu kadar kör ve nankör olunabilirki?
yanlis anlasilmasin lütfen, nineninizin bir sucu olamaz ama, sizi kan cekiyor olabilirmi?


15.04.2005 16:52

TTK"dan, Sözde Soykırıma Yeni Belge
Yeni belgeler, iddiaların asılsızlığını ortaya koyuyor.

Türk Tarih Kurumu, yeni belgelerle sözde soykırım iddialarının asılsızlığını bir kez daha ortaya koydu.
Genelkurmay Başkanlığı da, yayınladığı arşiv belgelerle bölgede Ermenilerin Türklere yaptığı vahşeti gözler önüne serdi.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, tehcir sırasında taşraya, gönderilen Osmanlıca belgeyi kamuoyuna açıkladı.

Soykırım yapmak isteyen bir devletin böyle bir çalışma içine girmeye gerek görmeyeceğinin altını çizen Halaçoğlu, Boston"daki Taşnak arşivlerinin de açılmasını istedi.

Genelkurmay Başkanlığı, Arşiv Nitelikli Bir Kitap Yayınladı
Genelkurmay Başkanlığı da, "Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri" adlı kitabı yayınladı.

Kitaptaki belgeler, 1914-1918 yılları arasında, Ermenilerin Van çevresinde masum köylülere yaptıkları tüyler ürpertici vahşete tanıklık ediyor.

Kitapta, Ermenilerin, hamile kadınların karınlarını deştiği, bazılarını çocukları ile tandırda yaktığı, genç kızlara tecavüz edip öldürdüğü, erkekleri ise kurşun ve süngü ile katlettiği belgelerle gözler önüne seriliyor.


<a href="redirect.jsp?url=http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120549" target="_blank">http://www.trt.com.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=120549</a>

frankenstein 16.04.2005 17:02

Halil! Was soll man diese Armenier
 
machen??????????

Schau, Orhan Pamuk hat Recht! Türken haben
Völkermor gegen Armeniern begangen.

Hier bitte!

<a href="redirect.jsp?url=http://www.devletarsivleri.gov.tr/kitap/" target="_blank">http://www.devletarsivleri.gov.tr/kitap/</a>

wobik 25.04.2005 20:37

In Beiträgen hier Deutsch posten!
 
Sonscht greife ich zur maximalstrafe:Übersetzen und oder löschen lassen..;))

wobik 25.04.2005 20:44

These Nr.1!
 
Die Pyramiden von Gizeh sind die Ältesten.Alle anderen kamen danach!
Begründung:
Wer die Geschichte von Ägypten kennt,weiß,das alle ca.350 bis 450 jahre ein Einbruch in den Kenntnissen der Ägypter statt fand.Was einige historiker als Fortschritt in Architektur und Bauweise ansehen,bezeichne ich als Rückschritt!
von steinbrucharbeiten in den Gebäuden Ihrer Vorfahren abgesehen,stehen alle echt alten Gebäude trotz Erdbeben etc. immer noch! Alles was danach kam,wurde aber immer wieder ein Opfer verschiedener Erdbeben und Katastrophen.
Pyramiden und Sphinx stehen fast unverändert. Und das,obwohl es Anzeichen gibt,das die Sphinx
vor der Sintflut gebaut wurde,also noch bedeutend älter als die Pyramiden ist!

wobik 25.04.2005 20:55

Nicht aufregen..
 
gibt schönere Sachen..
und Gelegenheiten;))
Urfs..hoffentlich komme ich mal zu einem treffen... werde dann alle meine Freunde um mich versammeln... wenn nur Frauen da sind,mache ich einfach nen Harem uff..;))

isinsu 25.04.2005 21:37

ich
 
will ein Forum Naturwissenschaften haben:(, in dem ich meine Pyhsik-, Mathe-, Astronomie-, Astrophysik und Co- Beiträge abladen kann und mich mit Gleichgesinnten austauschen kann :(

26.04.2005 14:30

jaa klar Wobik
 
manche Einträge in deutsch verfassen, wäre die Höchststrafe für so viele ;-) und ausserdem wenn ich ein pers. Kriegszug gegen jemanden führe mache ich das eh lieber in türkisch hehe
doch sonst ist dein Vorschlag auch akzeptabel so als Minderheiten benachteiligende Reaktionen, ablehnende :ö)

wobik 27.04.2005 22:24

lol...
 
Krieg? Ne Frau?brrr.....
Zart und hingebu....ääääähh...
hmm,bin ich schon drin?
Das ging ja schnell...sagt Boris B...;))
hihihi...
Ne,denk an das ,was mir mein Vater beigebracht hat: Gegen einen Misthaufen kann man nicht anstinken...Also vergebliche Müh..
Wetten?
Denn:Wäre der oder die mit Hirn ausgestattet, bräuchtest Du keinen Krieg führen,weil Argumente überzeugen.Hat er/sie aber kein Hirn,versteht nix,dann kannst Du niemanden überzeugen.Das ginge schlimmstenfalls wirklich nur mit Gewalt...und darauf können wohl wir beide verzichten??;))Und jeder unserer Freunde vermutlich auch..;))
bussi;))

wobik 27.04.2005 22:25

Beantragen beim Support
 
aber wo findest Du hier Leute mit entsprechenden Kenntnissen?..Hmm....bei soviel Hirntoten hier...üff yaah..

isinsu 02.05.2005 18:29

:) danke
 
Du hast Recht.. ich habe ein anderes Forum gefunden, das genau auf mich "zugeschnitten" ist.. :)

wobik 20.05.2005 22:38

These Nr.2
 
Die Sphinx ist älter als die Pyramiden wird von vielen gesagt.Das ablaufendes Wasser die Sphinx beschädigt hat,ist für viele Wissenschaftler ein Rätsel...da es zu allen Zeiten Ihres Wissens nach in Ägypten nie geregnet hat.
Vermutung von mir: Da nur unwesentlich früher die Sintflut über das Land ging und die Figur offenbar davor gebaut wurde, würde das als einzigstes die Erklärung liefern.
Aber das ist wohl nur eine absurde Idee?
Was meint Ihr?
*fg*

dilayla911 31.05.2005 16:05

ist die Aussage richtig?
 
Das Aufrichten vom Vier- zum Zweibeiner wird als Geburtsstunde der Menschheit angesehen..

02.06.2005 13:30

o.T.
 
ich würde eher sagen bzw es wäre passender zu sagen: vom tierbeiner zum zweibeiner

wobik 04.06.2005 21:13

wohl kaum..;))
 
zuviele Fakten einschlißlich des Bodenbefundes sprechen dagegen.
Und:Selbst die DNA beweißt:Wir stammen von denselben Eltern ab. Haben aber 0 Erbgut von Tieren. Und das Termiten mit Lehm bauen und wir auch in Teilen der Welt begründet wohl kaum Verwandtschaft?
Ausserdem,aber das gehört eher ins Religionsforum:Die Anhänger der Evolutionstheorie wollen doch hauptsächlich eins verbreiten: Wenn alles sich entwickelt hat,brauchts keinen Gott. Wenn es keinen Gott gibt, kann ich leben wie ich will...mit allen negativen Auswirkungen.
Aber rein von der Archäologie und der Geschichte betrachtet, ist die Sache klar wiederlegt. Auch wenn uns dauernd etwas anderes eingetrichtert wird: Durch 10.000mal wiederholen wird eine Theorie immer eine Theorie bleiben-und nicht zum Fakt...
*fg*

nazlibebek 05.06.2005 23:24

Hast du sowas drauf??
 
Cool, find ich sehr interessant. Dann beantrage das doch beim Support. Ihc fände es jedenfalls gut.

nazlibebek 05.06.2005 23:25

o.T.
 
Mich würde das aber schon interessieren... schade

xxxdersimxxx 05.06.2005 23:55

stimmt doch gar nicht...
 
was ist denn mit Planter der Affen oder habt ihr denn nicht gesehen:-)
Spass bei Seite ich kenn auch Menschen die sollten auf 4 Beinen gehen also würde ich sagen diese Aussage stimmt nicht:-)

isinsu 06.06.2005 14:02

himmmm
 
ooo, das freut mich aber.. also sollten sich hier noch mehr melden.. dann haben wir bald ein eigenes Forum!!!! cool.. ich sollte doch mal einen Antrag stellen, aber leider bin ich immer nur auf Desinteresse gestossen bei vaybee-Members..

wobik 30.08.2005 20:06

Atlantisrätsel?
 
Mal ne "blöde" Idee:
Ist die Sphinx vor der Sintflut gebaut worden?
Vielleicht von den Atlantern? Die ebenfalls nach der Bibel ja in der Sintflut umkamen? Es heißt ja oft, das Sie wegen Ihrer Sünden umkamen in den Sagen.. Seltsamerweise sagt die Bibel genau dies als Grund,warum nur Noah und seine Familie überlebten. Und das es Weltweit eine Sintflut gab, das ist ja kaum noch abzu streiten..;)
Und das würde jedenfalls die von Wasser verursachten Errosionsspuren an der Sphinx erklären in einer Gegend, wo es seit der Sintflut noch nie geregnet hat?!
lG
W.K.A.B.

takanic 05.10.2005 04:18

Gallipoli
 
GALLIPOLI filmine bakan var mi ? Nasil buldunuz ?

15.11.2005 09:48

Bibel und Atlanter?
 
HAHAH, das mit Atlantis sagt nicht die Bibel, das sagt Platon:-) Lies dir mal die Legenden der Hopi Indianer durch. ich denke diese waren die Atlanter...;-) Wer waren dann die Hyperboreer???

wobik 23.11.2005 16:53

Sintflut bei Platon???
 
Ist mir was entgangen? Du mußt richtig lesen!
Die Bibel berichtet davon.
Und:Diese Quelle ist 2000Jahre älter als die Kultur der Hopi...;))
Vielleicht mal lesen:Werner Keller, Und die Bibel hat doch Recht. Ist in jeder öffentlichen Bibliothek zu finden.Notfalls per Fernleihe.
*fg*

28.11.2005 09:25

hmmm
 
du glaubst wohl alles was du liest:-(
komisch


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 18:24 Uhr.