![]() |
Bunu Enis demiyor Islamin kendisi
diyor.... bi iki Mevlana yada Imami Gazali kitabi okumakla olmuyor bu isler...
Diger dinleri arastirmayan Kurani anlamasi mümkün degildir.... Mesela bir Kurban olayi... taaa HZ. Ademden gelen bir olay... Ama sen gel sor birisine.. efendin yok Muhammedden kalma yada Ibrahimden kalma.. Yahu Ibrahiminki adak kurbaniydi... Anasini bellemisler Islamiyetin... tüm dinleri icerisinde barindiran bir evrensel din olacagi yerine HURAFET DINI olmus.... Oezsunun demesiylede düzelmez.... |
Hayir ayni olurmuki.... ??
ayni kitabimi Allah bir kac sefer yollamis ???
So ein blödsinn.... diger kitaplar hükmünü yerine baska kitaptaki o konuya deginen bir yeni Vahyii inmemisse aynen degerini koruyordur... Kaldiki diger Vahyii kitaplari hem insanligin hemde Resüllerin Tarihlerini iceriyor... ve birde insanligi egiterek ilerlemesine vesile olan birer INSANLIK DEGERLERI oluyorlar..... Hepsini okuyup anlamak bilmek lagzim.... Efendim biz diger dinleri kabul ediyoruz falan filan... NAhhh ediyorsunuz... hic bir lafta Müslüman birakin Incili tevrati ve Evangeliumlari.... adamlar KURANI bile okumamislar.... Ondan sonra ben cennete gidecegim ama komsum degil cünkü o kafir... Lafta Müslüman ve CAhil olan Hurafetcidir.... SU aniyla Hiristiyan Alemi ALlaha daha yakindir.... ve Allahta Hiristiyanlari daha cok riziklandiriyor..... |
Tüm dinlerin kaynagi aynidir
ama uygulama sekli ayri ayridir..... bunu galiba sen bile red edemezsin....
Tüm dinler zaten Islamdir lafi Hurafetten ibarettir... hic Hiristiyanlik Müslümanlik olurmu.... ha birbirlerini kabul ederler ama uygulama tarzi ayridir.... Namaz ibadet sekli Oruc ve insanlik hayati icin getirilen kanunlar...... Hepsi ayri ayri.. ve biri digerinin üzerine yeni ve evrensel kalici deger olarak gelmistir..... Ibrahimi din degildir Islam dini..... Hiritiyanlikta degil.... cünkü Ibrahiumden sonra gelen dinler Ibrahimi din diye adlandirilmasi yanlistir... haaa mecaz anlamda öyle denebilir.... Mehr aber auch nicht..... |
Hayir okumadilar
Kurandan önce enayinin tekiydiler... diri diri insanlari yani kizlarini gömerlerdi...
Hayvanin tekiydiler.... yani gercekten Araplardilar |
Ganz einfach
Ahmed Hulusiyi tam anlamiyla dinleseydin anlardin...
TV Programlariyla herkesi baglayici olan bedava Meallerle tefsirlerle... konferanslarla usw... Yoksa normal bir vatandas kitap okumakl yerine kahvede okey yada kagit oynar... Bayanlarda genelde kitap yerine dedikodu yada el isi yapar... Istisnalar gaydeyi bozmaz... okumus ve aydin kadin ve erkek Türk toplumunda Mangelware |
Ben yorum yaptim
bir sira üpsteki yazima bak istersen
|
Sami diller ve mecaz anlamda
Ibrahimi dinler cercevesinde yapilan en son Meal Prof. Dr. Salih Akdemire ait....
Ankara Unisinin en Üst kademe Tefsircisi olan ve Türkiye capinda Hocaligi ve Hukukculukta deger gören Hocamizim Meali felaket baska türden... Kanaatimce bi Yasar Nuri Mealindende daha üst seviyede.... Ein Beispiel.... Bemelenin Salih Akdemire göre Meali... "Cok seven ve müsfik olan Allahin adiyla" burada müsfik kelimesini, sevgisini yayan, yani sevgisini insanlarin üzerine yayan ALlahin aydila...... Bizler bizleri seven Allahi, kalkmis merhamet eden aciyan Allah yapmisiz...... acimak iyi bir duygu degildir, assagilayici bir duygudur..... Simdi bir ailemizi coluk cocugumuzu aciyormuyuz yoksa seviyormuýuz... ????? Iste Incildeki gibi.... Allah bizleri seviyor... cünkü bir parcasiyiz biz onun..... Begenilmeyen Yasar Hocanin Mealini, ona en cok karsi cikan Diyanet Hurafetcileri en pahali Mela olarak satiyorlar.... bir Diyanet huraft Meli 12 YTL bir Yasar Meali 29 YTL... TR nin her Diyanet kitap evinde ayni..... Ne bicim serefsizlik bu... adama küfret zulüm et, ama kitabi iyi satiliyor diye yüksek fiyata sat ve gelir elde et..... Dinsizliktir bu |
Millet seningibi Lesbiyen deyil?
neler neler üretiyor sizlerse sapitmissiniz karniniz doymus?
cinsi sapiklar Islam da yeri yoktur onlar münafiktir? |
neden satilmasinki mealleri
herkösede bir ayyas millet günahlarini cikarmak icin onun gibi hoca ariyordu bulduda?
|
Bak herkes böyle yapıyor
Kötü âlimler, din iman hırsızlarıdır
Sual: Bugün dünyanın her yerinde kötü işler, günahlar rağbettedir. İyi işlerin, faziletlerin ise öcü gibi gösterilmesi kıyamet alameti midir? CEVAP Evet kıyamet alametidir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Kötüler iyi, iyiler kötü gösterilmedikçe, kıyamet kopmaz.) [Harâiti] Sık sık duyarız; (Bak herkes böyle yapıyor, onlar yanlış yolda da sadece sen mi doğru yoldasın) deniyor. İyilik, güzellik, hak gibi hususlar, her zaman çoğunluğun bulunduğu yerde olmaz. Mesela Çin"in, Japonya"nın nüfusu çoktur. Dinleri Budizm’dir. İnsanların çoğu Budist diye, Budizm’in doğru olduğu söylenemez. Dünyada gayrı müslimler, Müslümanlardan daha fazla. Azınlıkta kaldığı için (Müslümanlık hak din değildir) denemez. Çünkü Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: İnsanların çoğuna uyan sapıtır. (Enam 116) Halkın çoğu kâfirdir. (Nahl 83) Çoğu fasıktır. (Maide 49) Çoğu müşriktir. (Rum 42) Çoğu iman etmez. (Rad 1) Çoğu inkârcıdır. (İsra 89) Çoğu gafildir. (Yunus 92) Herkes öyle diyo misali, herkese inanmak yanlıştır. Allahü teâlâ yine buyuruyor ki: (Bu dinin [İslamın] doğru olduğunu insanların çoğu bilmez.) [Rum 30] Ekseriya kıymetli şey, altın gibi az olur. Kur"an-ı kerimde buyuruluyor ki: İnananlar azdır. (Sad 24) Şükreden azdır. (Sebe 13) Çok kimse, Resulullahın vârisleri olan Ehl-i sünnet âlimlerinin kıymetli eserlerinden tercüme ederek yayınladığımız kitaplara karşı çıkıyor. Sebebi basittir. Bu kitaplarda, Allahü teâlânın (Hepsinden razıyım. Hepsine Cenneti söz verdim) buyurduğu, Eshab-ı kiramın tamamı övülüyor. Sahabe düşmanları, elbette buna karşı çıkar. Resulullah efendimizin de, (Ümmetimin âlimlerinin farklı ictihadları, mezheplere ayrılması rahmettir) buyurduğu bildiriliyor. Mezhepsiz olan elbette karşı çıkar. Adam gusülde ağzın içini yıkamanın farz olduğunu bilmediği için yıllarca cünüp gezmiştir. Yıllarca sünnet diye bid’at işlemiştir. Mesela sünnet diye bid’at sakal bırakmıştır. Farzların yanında nafile ibadetler denizde damla bile değildir. Adam farzları bırakıp yıllarca nafile ibadet etmiştir. Bu kıymetli kitaplardan gerçeği öğrenince elbette şok olacaktır. Bid"at ehlinin, Vehhabiliğin, kamufle adıyla selefiliğin, dinde reformculuğun, Kadıyaniliğin, Behailiğin, Hurufiliğin, 19’culuğun, bozuk ve yanlış olduğu, maksatlı kurulduğu, kötü din adamlarının eşkıya olduğu açıklanıyor. Bu gruplardan birini seven, elbette bunları kötüler. İbni Teymiyyeci, Abduhçu olan, elbette bunlara karşı çıkar. Adam, bir hizbin militanı ise, şucu bucu ise, kendi hizbinden olmayanı kötüler. Kur"an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Dinde parçalandılar. Her grup, kendi yollarını doğru sanıp sevinmektedir.) [Müminun 53] O halde kötü din adamlarından uzak durmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Dünyalık peşinde olan din adamlarının sözlerini dinlemek, kitaplarını okumak zehir yemek gibi zararlıdır. Kötü din adamlarının zararları bulaşıcıdır. Cemiyetleri bozar, milletleri parçalar. Tarihte İslam devletlerinin başlarına gelen felaketlere hep kötü din adamları sebep oldu. Devlet adamlarını doğru yoldan bunlar saptırdı. Peygamber efendimiz, (Müslümanlar 73 fırkaya bölünecek. Bunların 72 si Cehenneme gidecek, yalnız bir fırkası Cehennemden kurtulacak) buyurdu. Bu 72 sapık fırkanın reisleri, hep kötü din adamları idi. Cehennemden kurtulacak olan tek fırka ise, Ehl-i sünnettir.) [1/47] İnsanların kötüsü İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (İnsanların kötüsü, kötü âlimlerdir. Bunlar, din, iman hırsızlarıdır. Kur’an-ı kerimde, (Onlar kendilerini müslüman sanıyor. Onlar son derece yalancıdır, şeytan onlara musallat olmuştur. Allahü teâlâyı hatırlamaz ve ismini ağızlarına almazlar, şeytana uymuşlar, şeytan olmuşlardır. Biliniz ki, şeytana uyanlar ziyan etti, ebedi saadeti bırakıp, sonsuz azaba atıldı) buyuruluyor. Büyüklerden biri, şeytanın boş oturduğunu görünce sebebini sorar. Şeytan, (Zamanın din adamları olan kötü âlimler, insanları yoldan çıkarmakta, bana o kadar yardımcı olmakta ki, bu mühim işi benim yapmama lüzum kalmıyor) der. Böyle kötü kimselerden uzak durmalıdır!) [Müj.Mek.33] Allahü teâlânın kıymet verdiği ve her şeyin en şereflisi olan ilmi, mal, mevki kapmaya ve başa geçmeye vesile edenlere, bu ilim elbette zararlı olur. Halbuki, dünyaya düşkün olmak, Allahü teâlânın hiç sevmediği bir şeydir. O halde, Allahü teâlânın kıymet verdiği ilmi, Onun sevmediği yolda harcetmek, çok çirkin bir iştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Âlimlerin en kötüsü, insanların en kötüsüdür.) [Bezzar] (Kıyamette bir din görevlisi getirilip Cehenneme atılır. Cehennemdeki tanıdıkları ona, "Sen dünyada dinin emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?" derler. O da, "İnsanlara, günahtır, yapmayın" der, kendim yapardım. "Yapın" dediklerimi de yapmazdım. Bunun cezasını çekiyorum" der.) [Buhari] (Miraca çıkınca, ateşten makaslarla dudaklarını kesenleri gördüm. Her kesilişte dudakları yeniden tamamlanıyordu. Cebrail aleyhisselam "Bunlar, din görevlisidir, yapmadıklarını söylerler ve Allah’ın kitabı ile amel etmezler" dedi.) [Beyheki] (Kıyamette en şiddetli azap, ilmi kendine fayda vermeyen din görevlisinedir.) [Beyheki] (Cehennemde azap çekenlerden bazılarının yaydıkları kötü kokular, diğerlerine ateşten daha fazla azap verir. "Sen ne günah işledin ki, öyle pis koku çıkarıyorsun?" diye sorulunca, "Ben din görevlisi idim. Bildiklerimi yapmazdım" der.) [İ.Ahmed] Vaaz etmek ve dini yazı yazmak, kitap, dergi çıkarmak, ancak Allah rızası için olunca, mevki, mal ve şöhret kazanmak için olmayınca faydalı olur. Böyle halis düşünmenin alameti de, dünyaya düşkün olmamaktır. İnsanların en iyisi iyi âlimler olduğu gibi, en kötüsü de kötü âlimlerdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ümmetim, kötü âlimler, cahil âbidler yüzünden helâk olur. Kötülerin en kötüsü kötü âlimlerdir. İyilerin en iyisi de iyi âlimlerdir.) [Darimi] Şimdi kendi görüşlerini, sapıklıklarını din gibi ortaya atanlar çoğaldı. Hadis-i şerifte, (Ümmetim, kötü din görevlilerinden çok zarar görecektir) buyuruldu. (Hakim) Zamanımızda hakiki âlim çok azaldı. Önceki âlimler, asr-ı saadete yakın zamanda yaşadıkları için de kıymetli idi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İnsanların en hayırlısı benim asrımdaki müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır. Bunlardan sonra en iyileri, bunlardan sonra gelenler [tâbi’in]dir. Onlardan sonra da en iyileri, onlardan sonra gelenler [Tebe-i tâbi’in]dir. Artık bunlardan sonra yalan yayılır, bunların sözlerine ve işlerine inanmayınız!) [Buhari, Müslim] Tâbi’inden olan büyük âlimleri, onların yolunu, kurdukları mezhepleri beğenmeyip, dört mezhepten farklı kitap yazıp, (Biz bir mezhebe göre değil, İslama göre yazıyoruz) diyen cahiller, kendilerinin büyük âlim olduklarını söylüyorlar. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Âlimim diyen cahildir.) [Taberani] Bid’at ehli bu sapıklar, kâfirlerden daha zararlı olur. En büyük kâfirlerden biri Deccal olduğu halde, hadis-i şerifte, (Sizin için Deccal’den daha çok, sapık önderlerden korkuyorum) buyuruldu. (İ.Ahmed) Kâfir, insanın canına kastedebilir. Fakat dört mezhebe uymayan bu sapıklar, insanın imanına kastedip ebedi Cehennemlik olmasına sebep olur. Bu zamanda sapıklık çoğaldığı için, “âlimim” diye ortaya çıkan kimselerin peşinden gidenler sapıtabilir. Fakat eskiden gelmiş, dost-düşman tarafından Ehl-i sünnet âlimi olduğu bildirilen, imam-ı a’zam, imam-ı Malik, imam-ı Şafi, imam-ı Ahmed, imam-ı Gazali, Seyyid Abdülkadir Geylani, imam-ı Rabbani gibi herbiri birer güneş olan âlimlerin yolundan gidilirse, kurtuluşa erilir. Dört mezhepten birine uymayan İbni Teymiye, Şevkani, Abduh, Reşit Rıza, Acluni, Aliyyülkari gibi sapıkların yoluna uyan da dalâlete düşer. “Ehli sünnetim” diyen her müslümanın, dört hak mezhepten birisine uyması lazımdır. (Hadika, Berika) |
aslinda sen bu din forumunda
fena yazilar yazmiyosun..tutuyom yazilarini...Du bist hier sogar ein Beweis dafür,dass jemand sie als Moslem nennen kann,ohne den Bezug auf Wirklichkeit und weltlichen Leben zu verlieren..
ama politik foruma geldin mi kafan duruyor mi ne oluyor? sen iyisi mi fazla takilma oraya..prestijin gider sonra :-)) |
Din ve Politika ic icedir
ben Politika Forumundada cok tutarli yazilar yaziyorum...... sen begenmiyorsun diye bakma.....
NAsil dindede evrensel insanlik var ise, ayni sekildede evrensel Demokrasi anlayisi var..... Sen Politikada Objektiviteni kayip etmissin... Ben ise her iki tarafi düsünerek ve sadece orta olan ve herkesin yararina olan cözümler pesindeyim...... Yasar Hoca yeni Parti kurdu, belki öyle bir kisinin cercevesinde ortak bir sekilde Co Exdistenzi sende kabul edersin..... ALso an mir oder an meiner Weissheit liesgt es mit Siherheit nicht |
Bana bi üstad ile yetinme derken...
...bakiyorum sen kaptin bizim Üstadin adini hep kullanarak aciklamlar yapiyorsun?
|
Her kim zerre kadar iyilik ederse
karsiligi alir, her kim zerre kadarda zulüm ederse cezasini ceker..... bu Kuranin ruhudur.... ve Nuri Öztürkünde yillardan beri söyledigi seydir.... kaldiki bunu Budist olanlarda söylüyor... demekki evrensel bir iyilik vardir ve bazi insanlarda bulunur bu güzellik......
Ben bir cok Mela okudum... hemen hemen hepsi ayni... sadece Yasar Hocaninki yorumsuz... yani parantezsiz Meladir...... öyle Ali Veli ilavesi yok.... Olay Günah cikarmak degil... olay bu ve benzeri Hocalar sayesinde Dinin Orijinalini ögrenip namaza bile baslamak.... ben onun sayesinde namaz kilmaya basladim... annem babamin sayesinde degil, cünkü benim kadarda dinden haberleri yok.... olmamaz cünkü arastirmis degillerki..... OLay farkli... senin bagli oldugun Mezhep bazli o Hurafet dini daha deger görmemesidir..... yani sizlerin bagli oldugunuz Ideolojiyi insanlar redediyor ve önemsizlige sevk ediyor...... UN SO SOLL ES AUCH SEIN |
Und was willst du damit sagen ??? o.T.
ohne Text
|
Misal olarak verdim
sen birak seni veya beni... artik Objektiv ol.. ve bana kisisellesmeden benim yazdiklarimda yanlis ara.... bende ne ariyorsun yanlisi... insanim elbette yanlis ve günehlarim var....
Ama yazdiklarimda zerre kadar yanlis ve yalan yoktur.... Imami Gazali HZ: Muhammedin bile "akietimin ne olacagini bilmiyorum" dedigi bir insandan dahami iyi bilecek ahireti yada ölümden sonraki hayati... Ölüce görecegiz... her ne olursa olsun, die Geistige Energie wird ewig existieren, es sei denn es wird auf irgeneiner Form wieder umgewandelt... oder verbindet sich... Imami Gazali sanki Allahta kalmis kendini ve bezerini Cennete sokacakmis... Sikiysa beni sokmasin yada Hiristiyanlari... o ilk önce kendi kicini düsünsün..... |
Hiristiyan yada Yahudi Ajanligi
yapiyorsun denilen Süleyman Hocanin bir Semposuyumda kizdi esnada yaptigi aciklama.....
Bu adami kirdirdinmi en Rahmani aciklamalarini yapiyor... vorher nicht.... buda onun espisi olsun.... Bakin bakalim Ayetlerle verdigi aciklamada sadece Müslümanlarimi Allah cennetine sokacak yoksa Bakara 69, Maide 62 nin acikladigi gibi... Salih Amel isleyenlermi Allahin Rahmetinden mecekler... ------------ Semposyumdan Alinti ----- Süleyman ATEŞ Prof. Dr. İstanbul Ü. İlahiyat Fakültesi Teşekkür ederim. Şimdi burada tabi benim Hıristiyanları, Yahudileri, Sabileri cennete gönderme veya sokmam şeklindeki mesele ki arkadaşımız Hüseyin Algül bey böyle ifade etti, ben kendisine doğrusu böyle bir ifade kullanmasından dolayı kırıldım. Önce biz bu meseleleri kendi aramızda konuşacaktık bunu usulen söylüyorum, burada bir ulema var kendi aramızda her meseleyi gâyet açıklıkla söyleyecektik, konuşacaktık ve burada kalacaktı. Ama görüyorum ki burası halkla doluyor. Şimdi bunların bizim meselelerimizi ne derece doğru anlayacağı ve dışarıya ne şekilde yansıtacağını bilemiyorum, bu yanlış bir şey. Burada bir meseleyi biz kendi aramızda tartışmak üzere geldik doğrusu. Yoksa bu meseleyi ben şahsen burada hiç açmazdım, burada konuşulacak çok mesele vardı. Bir kere kesinlikle Allah’a ve bütün mukaddesatıma yemin ederim ki ben Hıristiyanları, Yahudileri, Sabiileri cennete gönderme gayreti içerisinde değilim. Ve altmış yaşına gelmiş bir insanım ne Hıristiyanla tartışmam olmuştur, ne Yahudi ile tartışmam olmuştur, ne bir Hıristiyan-Müslüman diyaloguna katılmışımdır, ne de onlarla bir ilgim vardır ne CIA ajanıyım ne de bu bilmem ne ajanıyım. Ben Kur"an-ı Kerim’in ajanıyım. Onun için çalışıyorum, yanlış anlamış olabilirim, insanım. Ama doğru anladığıma inanıyorum. Ve burada her söylediğim doğrudur, çünkü burada âyetler vardır. Tabi burada ben bu meseleyi teyet geçtim. Yani delilleriyle bunu detaylandıramadım çünkü vaktim yok. Ama madem soruldu, şimdi Elazığ’a gitmiştim bu kışın ortasında. İmam Hatip öğretmenleri dediler ki hocam, burada bir toplantı yapalım sana sorularımız var. Yaptık orada altı yüz elli tane öğrenci vardı çeşitli okullarda öğretmen olan. Ama belki ilahiyat ve eski İslâm Enstitüsü kökenli. Her biri hazırlamış soruları ceplerine koymuşlar ben şu adamı nasıl alt ederim diye. Soru üzerine soru. Sonra bitti mi dedim? Evet bitti dediler. O zaman bu meseleyi ben burada izah edemem, lütfen israfa girerim de siz hoca olan da ben burada öğrenci olayım bu meseleyi burada bana izah edin. Bir tane de kara tahta getirdiler. Onlarla bu mesele üzerinde üç buçuk saat konuştuk. Ondan sonra birisi dedi ki hocam peki biz hep böyle öğrettik ya bizim öğrettiklerimiz ne olacak? O sizin sorununuz benim sorunum değil dedim. Şimdi arkadaşlar biz Kur"an-ı Kerim’in bir âyetini okuyoruz ondan sonra hoca bir âyeti alıyor ondan sonra bütününü düşünmüyor. Vallahi ben bütününü düşünüyorum siz bütününü düşünmüyorsunuz, ben bütününü iyi biliyorum. Çünkü Kur"an-ı Kerim’in hepsi başından sonuna kadar aynı beyaz şey gibi önümdedir, hepsini bütünü içinde düşünüyorum. Ama bir âyeti alıyorsunuz vay şöyleydi vay böyleydi. Şimdi arkadaşımız Yunus Vehbi çok iyi niyetli teşekkür ediyorum kendisine, yahu bu Ahiret ile ilişkili değil mi? “inde rabbihim” diyor rableri katındadır, dünyada değil ki diyor arkadaş. Sonra bir tek âyet bu değil ki. Şimdi bakın Kur"an-ı Kerim’in Ehli Kitaba bir bakışı var; Ehli Kitaba gelin dininizi bırakın Müslüman olun demiyor bakın. Şimdi bakın Kitap ehli içerisinde Üzeyr’i, İsa’yı Allah’ın oğlu kabul eden İsa’yı tanrılaştıran, Azizlerini tanrılaştıran veya velilerini tanrılaştıran insanların kafir olduğunu söylüyor. “lekat keferellezine kalu innellahe salisu selase” , “lekat keferellezine kalu innellahe huve Mesihibnu Meryem.” “ Ve kaletil Yuhdu Üzeyrubnullah, ve kaletinnasara Mesihubunullah. Zalike kavluhum biefvahihim...” bunu hep böyle söylüyor. Bakın şirke sapmış insanları böyle kınadıktan sonra hatta Peygamberlerini öldüren insanları böyle kınadıktan sonra Kitap Ehili’nin hepsinin bir olmadığını söylüyor. “min ehlilkitabi ümmetüm kaimetun yetlune âyetillahi” kitap ehli içerisinde bunlar Müslüman olmuş değil, dinlerini bırakmış insanlar değil, zaten dinlerini bırakmış olsalardı bunlara kitap ehli denmezdi ki. Kitap ehli içerisinde bir kısmı var ki geceleri ibadete kalkarlar, Allah’ın âyetlerini okurlar (Allah’ın âyetleri dediği kendi kitaplarının âyetleri, yoksa onlar zaten Kur"an-ı Kerim’i bimezler) onlar ibadet ederler, secde ederler, (yuminune billahi, Peygamberlerden önceki değil, aminu değil, muzari kipi, şimdiki zaman kipi, yuminune, şimdiye ve geleceğe delalet eder maziye delalet etmez) Allah’a ve Ahirete inanırlar Peygambere inanırlar demiyor Allah’a ve Ahirete inanırlar velyevmilahir, ve ye’murune bilmaruf, ve yenhevne anil münker ve yusari’une filhayrat ve ulaike minessalihin. Vema yef’alu min hayri felen yükferuh vellahu alimun bilmuttakin” şimdi aynı zamanda Kur"an-ı Kerim, cenneti onlar da diyorlar ki cennete Hıristiyanlardan başka kimse girmeyecek, Yahudiler de Yahudilerden başka kimse girmeyecek diyorlar. Aynı zihniyet biz de Müslümanlardan başka kimse girmeyecek dersek aynı Yahudi ve Hıristiyan zihniyetini benimsemiş oluruz. Kur"an-ı Kerim, işte insanları bu bağnazlıktan kurtarıyor. “kul etteheztum indellahi ahden” Allah’dan bir garanti mi aldınız? Nereden biliyorsunuz? “ne demek Yahudi ve Hıristiyanlardan başka kimse cennete girmeyecek? Bu onların kendi kuruntularıdır” sonra Kur"an-ı Kerim diyor ki bu defa genel olarak herkese hem Yahudilere hem Müslümanlara, hem Hıristiyanlara “leyse biemaniyyikum vela emaniyyi ehlilkitap,” bu sizin kuruntunuza veya kitap ehlinin kuruntularına göre olacak değil. Kim kötülük yaparsa onun cezasını görür. Kim inanır salih işler yaparsa işte onlar da cennete girecekler ve zerre kadar, kendilerine haksızlık edilmeyecektir. Bakın kadın erkek diyor genel işte evrensel mesaj budur, Kur"an-ı Kerim’in evrensel düşüncesi budur. Efendim İslâm geldi kendinden önceki dinleri kaldırdı. Hayır. Eğer kaldırsaydı “musaddikan mabeyna yedeyhi” kendinden öncekini doğrulayan, ona uygun olan nasıl kendinden öncekini doğruluyor? Onun hükmü geçmiş demektir halbuki “ve muheyminen aleyh” onu koruyan demektir. Biz bunların hepsini inkar mı edeceğiz, bu âyetlerin hepsini inkar mı edeceğiz? Bakın Kur"an-ı Kerim onları neye çağırıyor, “şu tevhit kelimesine gelin” diyor. O tevhid kelimesi, dinin temeli bu. “kul ya ehlelkitab tealev ila kelimetin sevain beynena ve beynekum ella na’bude illellahe vela nuşrike bihi şeyen. Vela yettehiza be’duna ba’dan erababen min dunillah” (ey kitap ehli aramızda eşit olan şu kelimeye gelin; Allah’dan başkasına tapmayalım, ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve bir birimize Allah’dan başka erbablar edinmeyelim)”. Onlar İsa’yı Allah’ın oğlu saymışlar, şirktir bunlar, cennete girecek demedim ki. Ama bu tevhit Kur"an-ı Kerim’in belirttiği bu koşullar içerisinde bulunan kimseler, siz bunları da mı cehenneme sokacaksınız. O zaman ibadet edeni de etmeyeni de, komünisti de Allah’a inanı da bir olur böyle şey olur mu yahu. Allah’ın merhameti nerede, böyle din mi olur yahu. Siz buna inanıyorsanız ben buna inanmıyorum dostum. Açıkça netçe yine de söylüyorum on seneden beri söylüyorum. İşte Kur"an-ı Kerim, bunları söylüyor. Bakın bunlar çeşitli zamanlarda inen âyetlerdir. Ankebut Suresi iniş sırasına göre 85’ci suredir, “vela tucadilu ehlelkitabi ille billeti hiye ehsen ...ehli kitapla ancak en güzel şekilde mücadele edin”. 94’ncü Sure Ali İmran Suresi “ve inne min ehlilkitabi lemen yu’minu billahi vema unzile ileykum vema unzile ileyna , (kitap ehli içerisinde öyle kimseler vardır ki (hepsi bir değil, hepsi bir değil öyle kimseler var ki) Allah’a inanırlar, Ahirete inanırlar, size indirilene de inanırlar, kendilerine indirilene de inanırlar (ama dinlerini de bırakmış değiller, Hz. Muhammed’e indirelenin de vahiy olduğunu kabul ediyorlar, örnek vereceğim biraz sonra), haşiine lillah, Allah’tan korkarlar, layeşterune bi âyetillahi semenen kalile, Allah’ın âyetlerini bir çıkar için, dünya çıkarı için satmazlar, ulaike lehum ecruhum inde rabbihim, onların ecirleri de rableri katındadır (rableri katındadır, dünyada değil, insanların elinde değil) innellahe seriu’l-hisab, şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir”. Şimdi bakın biliyorusunuz Peygamberimiz (sav) Mekke döneminde iken bazı sahabiler, epeyce bir sahabi cemaat halinde Habeşistan’a hicret ettiler. Kureyşliler bunları oradan geri getirmek için gidip oranın kralı ile yani Necaşi ile görüştüler ve Necaşi’ye bunların müşrik olduklarını, İsa’yı da tanımadıklarını, dinlerini değiştirdiklerini söylediler. Sonunda Necaşi bunları dinledi, bunları biliyorsunuz. Sonra dedi ki; sizin ile bizim aramızda şu kıl kadar bir fark vardır, gidin serbestsiniz, ülkemde serbestçe yaşayabilirsiniz. Necaşi’nin yaptığı bu kadardır, bundan başka bir şey yok. Efendim Necaşi dinini bıraktı Müslüman oldu. Nerede Müslüman oldu? Kim diyor ki Necaşi geldi camide namaz kıldı? Orada cami mi vardı Habeşistan’da? Bir Hıristiyan ülkenin kralı dinini bırakırsa orada krallığa devam edebilir mi? Ömrünün sonuna kadar da kiliseye gitti bu adam. Ama bu vefat ettiği zaman, Medine’de Peygamberimiz diyor ki; Habeşistan’da bir kardeşiniz vefat etti, gelin onun cenaze namazını kılalım. Cenaze namazını kıldırıyor değil mi? Yaptığı nedir? Yaptığı işte yani Hz. Muhammed (sav)’a gelenin vahiy olduğunu kabul etmiş. Yoksa dinini bırakmış değil. Haa! Bu kadarı yeter işte. Ama şirkçilikten ayrılacak Kur"an-ı Kerim’in tanımladığı bir cezadır ki kendi kitaplarının tanımladığı ceza da böyle, kendi kitaplarının özü de budur. Ama sonradan o şeyler sokuşturma olmuş, onların dediği gibi eğer İsa’ya şirk şeklinde inanıyorsalar, onu Allah’ın oğlu kabul ediyorlarsa elbette kafirdirler, zaten Kur"an-ı Kerim öyle söylüyor, ama hepsi bir değil diyor. Şimdi bakın bu okuduğum âyetler 94’ncü Sure en son inen surelerdendir, Maide Suresi 110’cu suredir iniş sırasına göre ondan sonra çok azı inmiş. 110. sure orada ne diyor “İncil sahipleri Allah’ın İncil’de indirdiğine inansınlar” peki eğer bunlar batıl ise nasıl Allah, İncil ile hükmetsinler diyor Kur"an-ı Kerim? Sonra devam ediyor “onlar içerisinde ılımlı bir kesim var. çokları fasıktır hepsi değil. Musa’nın kavmi içerisinde hak ile hidâyet eden, hak ile adalet yapan bir topluluk var” “min” ba’z ifade ediyor ama hepsi değil, zaten Müslümanların da hepsi değil. Siz Müslümanların hepsinin tevhid ehli olduğunu mu zannediyorsunuz? Hayır. Şeyhlerini Allah ile kul arasında vasıta yapmış, Allah’a yalvarır gibi kabirlere yalvaran Eyyup Sultana bilmem kime yalvaran kendinden geçen insanlar var. “veennel mesacide lillah..” var mı var. ama kime yalvarıyor? Eyyup Sultan’a yalvarıyor veya falan babaya, filan babaya yalvarıyor. O falan baba belki dünyanın ben büyük günahkarıdır, Allah bilir iyi mi kötümü? Şimdi bakın, ha bizim yaptığımızı biz görmüyoruz. Fakat o adamın yaptığını görüyoruz. Nuru Muhammedi meselesi o teorisi nedir acaba? Bu İsa’yı tanrılaştırmadır da bu da Muhammed’i tanrılaştırma değil midir acaba? Cenabı Hakk, ilk defa benim ruhumu yarattı, ilk defa benim nurumu yarattı, ilk defa daha Adem çamur ile toprak arasındayken ben Peygamberdim. Nasıl Peygamber olur yahu, daha Adem çamur ile toprak arasında bir varlıkken, insanlık yokken o Peygamber oluyor? Ondan sonra vaizler anlatıp duruyor, işte Allah, onun nurunu yaratmış ondan sonra bakmış o terlemiş o terin birincisi Ebu Bekir, ikincisi Ömer, üçüncüsü Osman, dördüncüsü Ali ondan sonra bilmem neresinden bilmem idrarından kafirler olmuş, bunlar ne yahu? Bunlar var mı yahu? Bunları söylüyorum diye ben şimdi Hıristiyanlığa mı hizmet ediyorum? Kur"an-ı Kerim’e hizmet ediyorum, Kur"an-ı Kerim’e. Yahu insan biraz insaflı olur, bırakın bu önfikirleri. Ama bu demek değildir ki ben Peygamberin hadislerini kabul etmiyorum. Elbette hadis var, elbet şefaat var. Şefaat var mı yok mu? Şefaat var ama sizin anladığınız manadan bizim anladığımız manada değil. Eğer bu anladığınız manada şefaat var ise Ahiret rüşvet, iltimas yeri olur, nerede kaldı Allah’ın adaleti peki? “vetteku yevme la teczi nefsün an nefsin şeyen. Vela yukbelu minha...” “ya eyyuhellezine amenu enfiku mimma razaknekum min kabli en ye’tiye yevmün la bey’un fihi ve la hullatun vela şefaatun” nerede? “menzellezi yeşfeu indehu illa biiznihi” “la tenfeu şefaatun illa men ezine lehurrahmanu” Allah ancak kime şefaat edilmesine izin verirse, bakın ona izin verdi ve kimin konuşmasına izin verirse ve kimin konuşmasına razı olursa ancak o konuşabilir. Allah kimin konuşmasına ancak izin verir biliyor musunuz? “yevme yekumurruhu velemelaiketu saffa la yetekellemune ille men ezine lehurrahmanu ve kala savabe” Rahman’ın izin verdiği ancak doğru söyleyen kimseler işte onun konuşmasına Cenabı Hakk izin verir. O da doğru söyler, ya rabbi bu suçlu gibi görünüyorsa da aslında bu iyi adamdır. Sen bunu affet demez ha. Böyle bir şefaatten Peygamber de münezzehtir, Cenabı Hakk da böyle bir şefaate müsaade etmekten münezzehtir. Orası iltimas yeri değildir. Orada her ruh dünyada yaptığı eylemlerin cezasının karşılığını görecektir. Peygamberin şefaati işte Ahirete gittiği zaman o müminlere destek olması, onları yalnız bırakmaması demektir. Ama o ilahi mahkemede onların şefaati söz konusu değil. Mahkeme esnasında Peygamberlerin şefaati söz konusu değil, şehadeti söz konusudur. Şehadet de suçluların lehine değil, aleyhine olacaktır bunu böyle bilelim aziz kardeşlerim. Şimdi bir arkadaşımız dedi ki, senin bu görüşünde olan birisi var mı? Galiba son konuşmacıydı, çok teşekkür ederim. Yani kusura bakmayın ama ilahiyatçılardan ziyade beni böyle ön fikirlerle şartlanmamış insanlar daha güzel anlıyorlar. Kusura bakmayın. Ama ilahiyatçılar da bir gün bu noktaya gelecekler. Bana şimdi söverler ama öldükten sonra dua ederler Hüseyin Atay da var tabi. Şimdi efendim ben hepinizi seviyorum kusura bakmayın benim de konuşmam biraz Salih gibi yüksek dozdan giderse de içinde hiçbir şey yoktur, yani bana sövseler de dışarıda yine dostuz, herkesi de seviyoruz. Zaten kin tutmaya yaratılışım müsait değil. Bir arkadaşımız dedi ki bunun bir örneği var mı, sizden başka böyle söyleyen vallahi ben ne Mu’tezileyi okudum ne de bilirim onu belki Zeki bey benden daha iyi bilir; ben öyle kelam melam fazla bilmem. Okudum yani biraz okudum da Kur"an-ı Kerim biraz hedefinden kaydırılmış. Yani kelami, fıkhi şu bu şey işin içerisine girip uzmanlaşmalar olunca asıl sahabi devrindeki anlamı çeşitli yerlere maalesef kaydırılmış. Ve onlar da kendi fikirlerini desteklemek için işte bu hadislerden istinbat etmişler. Ama hadisleri reddediyorum manasında değil. Kur"an-ı Kerim’in ruhuna uygun hadisler, elbette haktır. Ama Kur"an-ı Kerim’in ruhuna ters, Kur"an-ı Kerim, bir şey söylüyor dün de söylemiştim o hadislerde başka bir şey söylüyorsa bu şefaat gibi. Mesela öyle senaryolar var ki Kur"an-ı Kerim ile alakası yok. Efendim biz bunu Peygamber hadisi olarak kabul edemeyiz. Çünkü Peygamber “in ettebu ille ma yuha ileyh, ben sadece bana vahyolunana tâbi olurum” o tabidir. O tâbidir yani Kur"an-ı Kerim açısından, vahiy açsından tabidir. Yani demek ki vahiy, Peygamberin sözlerine tâbi değil. Fakat Peygamberin sözleri vahye tâbidir. O zaman Peygamberin sözlerinin kriteri vahiydir. Bunu tekrar vurgulamak istiyorum altını çiziyorum; Peygamberin sözlerinin doğruluğunun ölçüsü vahiydir, vahye uyuyorsa senedi de sağlamsa o Peygamber sözüdür, amenna vessaddakna. Namaz oruç vs hangi arkadaşımız söyledi bilmiyorum ismini. Yani vahye uyuyorsa Peygamber zaten bunu açıklamak üzere gelmiş. Ama vahiyden ayrı bir hüküm koyuyorsa hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur, hiç kimsenin Peygamber dahil. “kul la ecidu –eğer vaktim olsaydı bu etler meselesi üzerinde de duracaktım. Neler neler biz Yahudilikten getirmişiz fıkıh kitaplarına doldurmuşuz o şeyleri Tevrat’ın hükümlerini ondan sonra diyor, ben Hıristiyanları, Yahudileri müdafaa ediyorum da siz etmiyorsunuz sanki, siz ediyorsunuz asıl yahu ben Kur"an-ı Kerim’i müdafaa ediyorum- “fima uhiye ileyye muharremen ala taimin yetamuhu illa en yeküne meyteten ev dem’en mesfuhen ev lahme hınzirin fe innehu ricsun ev fiskan uhille ligayrillahi bih” bakın bu Araf Suresi’nde 39’ncu suredir A’raf Suresi. Ve Nahl Suresi’nde 70’nci sure o da Mekke de inmiştir “innema harreme aleykum meyteh” yine dört çeşit sonra diyor ki “vela tekulu lima tesifu elsinetikumulkezibe haza helalun, ve haza haramun litefteru alellahilkezibe innellezine yefterunealellahilkezibe la yuflihun” 92’nci sure aynı şeyler, Maide Suresi 110’ncu sure yine sayılan dört çeşittir. Ötekileri öbürlerinin çeşitleridir yine sayılan dört çeşit yiyecektir. Ama sonradan doldurmuşuz biz fıkıh kitaplarına haramları. Peki 110’ncu surede burada İmam Fahreddin Razi’nin görüşlerini okuyacaktım burada vaktim olmadı, Fahreddin Razi diyor ki; bu dördünün dışında haram yiyecek yoktur. Çünkü bu hadisler diyor Kur"an-ı Kerim’i açıklamıyor, Kur"an-ı Kerim’i tahsis de etmiyor, Kur"an-ı Kerim’i nesh ediyor. Kur"an-ı Kerim diyor “innema” ancak budur, bunun dışında yok. Fakat bu hadisler onun dışında başka hükümler getiriyor. O recm meselesi de yine arkadaşlar Yahudilikte var Kur"an-ı Kerim’de yok. Tevrat’ta bir kadın zina ederse o babasının avlusu önünde toprağa gömülecek çıplak olarak yarı beline kadar toprağa gömülecek gelen geçen ona taş atacak ve öldürecektir. Eğer bu vahiy meselesi arkadaşımız onu misal verdi. Bunu da tamamen reddetmiyorum bu haberi vahittir doğru da olabilir, yanlış da olabilir bizim için önemli olan Kur"an-ı Kerim’dir. Ama şâyet doğru ise Peygamberimiz (sav) kendine vahiy gelmeyen konularda kitap ehlinin uygulamalarına uyuyordu bu da onlardan birisi olabilir. Ama kendisine vahiy gelmiş bunun yolunu göstermiş açık açık dört tane. Salih arkadaşımız yani bunun dışında Kur"an-ı Kerim’de recm yoktur. O recm ile ilgili şey Kur"an-ı Kerim’in bu âyetinin inişinden yani 102’nci suresinin inişinden önce olabilir, eğer doğru ise o rivâyet. Salih arkadaşımız dedi ki yahu insanın tutarlı olması lazım, hoca bazen tutarlı olamıyor. Salih benimle konuşurken tenhada böyle konuşmuyor, böyle boynuma sarılıyor, elimi öpüyor çok güzel teşekkür ederim, yani çok da zeki bir insandır biliyorsunuz, ilahiyat fakültesinde en yüksek dil tazminatı alan da odur, dört dilden tazminat alıyor. Ama işte otellerde bir şey vardır ya “memnuniyetinizi başkasına şikâyetinizi bize anlatın” Salih bunun tersini yapıyor. Zeki Duman bey arkadaşımız da öyle bizimle konuşurken öyle demiyor, burada hep başka türlü söylüyor. Şimdi tabi bunlar iyi niyetli insanlar bunlar bir gün anlayamıyoruz diyorlar, okumadınız da ondan anlayamıyorsunuz. Eğer kitapları bir bir okusalar anlayacaklar hiçbir kapalı tarafı yok vallahi. Okumalıyız arkadaşlar yani okuduğunuz kitapları ille de benimseyecek katılacak değilsiniz, okumakta yarar var, çok okumalıyız, Kur"an-ı Kerim’in ilk emri “oku” diyor. Ama biz okumuyoruz. Ondan sonra dedikodu, iftira Süleyman Ateş böyle demiş. Allah’dan korkun yani sizin için söylemiyorum bunu söyleyenlere söylüyorum, kürsüde söylüyor adam diyor ki; Süleyman Ateş hoca Hıristiyanları cennete göndermek ile meşgul. Niye Hıristiyanlar? Sen cehenneme mi gideceksin sanki. Bin tane yalan söylüyorsun yahu, Hz. Peygambere iftira ediyorsun Hz. Peygamber diyor ya “men kezzebe aleyye mutammiden felyetebevve’ mak’adehi minennar” ama diyor ki kim diyor efendim bu şarkı dinlerse, müzik dinlerse onun Ahirette kulağına böyle ateş, kurşun akıtılır, kulağı yatırılacak, kurşun eritilip akıtılacak. Halbuki Peygamberimizin kendisi dinlemiş eğer bu hadisler sağlamsa ki sağlam Buhari’de var, Müslim’de var; Peygamberimiz kendisi dinledi cariyelerin şarkı söylemelerini, Mina’da biliyorsunuz cariyeler def çalıyorlardı, şarkı söylüyorlardı. Ebu Bekir gelip, Peygamberin evine şeytanları doldurdunuz deyince Peygamberimiz başını kaldırıp; “öyle deme her milletin bir bayramı var, bu da bizim bayramımızdır”. (likülli kavmin idun ve haza iduna). Sonra Ensar kızları şarkı söylüyorlardı bir rivâyete göre de cariye, cariye kız anlamında da kullanılıyor olsun cariye onların şarkı sözleri arasında şu da vardı; ve fina nebiyyun ye’lemu ma filğed, (aramızda yarın olacağı da bilen bir nebi var). Peygamberimiz buyurdu ki “ben sizi seviyorum, Allah biliyor ki ben sizi seviyorum ama böyle söylemeyin. Yarını Allah’dan başka kimse bilemez”. Peygamberimiz diyor ki; yarını Allah’dan başka kimse bilemez, Kur"an-ı Kerim diyor ki; gaybi kimse bilmez Allah’dan başka. Ama biz Peygamberin ağzına koyuyoruz şöyle olacak, böyle olacak İbn Seyyah çıkacak, deccal çıkacak, Mesih çıkacak falan binlerce sene sonra olacak şeyleri koyuyoruz. Peygamber hem gaybi bilmeyecek hem de binlerce sene sonra ortaya çıkacakları ayrıntı ile söyleyecek. Bunlar eğer vahiyse neden Kur"an-ı Kerim’de yok. Ve neden Peygamberimiz bu vahiyleri yazdırmadı. “la tektubu anni şey’en ğayrel Kur’ânî vemen kezzebe aleyye şey’en ğayrelKur’ânî felyezuk...” arkadaşlar iki yüz sene ağızdan ağıza dolaşır. İki yüz sene altı nesil demektir en az. Altı nesil bir söz ağızdan ağıza dolaşırken, ben babamın ne söylediğini bilmiyorum yahu. Yani bu kadar mı insanlar bu insanlar zeki değil ben senelerce orada hocalık yaptım hiç böyle hafızaları kuvvetli değil. En çok zorlandıkları konu da Kur"an-ı Kerim’dir, ezberleyemezler. Efendim çok teşekkür ediyorum. -------------- Alinti ENDE--------- Link dazu <a href="redirect.jsp?url=http://www.kurav.com/nasilanlamaliyiz.html" target="_blank">http://www.kurav.com/nasilanlamaliyiz.html</a> |
Oezsu bunu bir okusun
bir göz atsin... ve görecektirki sadece Müslüman kelimesiyle Müslümanlik olmuyor ve ALLAH kesinlikle Hiritiyanlarida ve diger dine Mensup olanlarida cennetine sokacaktir.....
Inanmayan Tsunamide kim yardim ettiyse onu soksun diyelim... bakin o zaman bir tane Müslüman devleti girebiliyormu cennete.... NAH girir o zaman..... Hiristiyanlar sikayette bulundular zaten... Islam devletleri yardim etmiyor diye...... etmez tabi cünkü topu manyak ve neredeyse dinsiz..... iste LAFLA MÜSLÜMANLIK bu kadar olur..... Salih Amel islemzler... ben Musilmanim benim cennette tapum var girecegim... bok girersin orasini Papst LEO der 10 und Humeyni haben den Paradies verkauft... also Ihr kommt da nicht mehr rein.... Haaaaa yüce ALLAHIN CENNETI baska cennet ise ona bir sey diyemem tabi... :)))))) Schon mal nachgedacht warum unser Religion so deformiert ist.... Ich son... WEIL DIE MENSCHEN DEFORMIERT SIND...... YANI BIZLERDEN HELE TÜRKLERDEN ÖYLE KOLAY KOLAY ADAM CIKMIYOR....... cok cok az... cikanida aninda boguyoruz yok ediyoruz... usw.... Medeniyet ve Orijinal Islam dini zor geliyor bize.. cünkü hepsi bizim olsun sadece her sey benim olsun düsüncesiyle yola cikiyoruz...... Iste böyle insanlari kannatimce Allah carpmistir ce gözlerini mühürlemistir.... Ich habe fertig |
Cenneti tapulayanlar
1.) Papast Leo der X (10 te)
2.) Humeyni beim Irak Krieg mit cennet Schlüssel..... pähhhhh 3.) Alle möchte gern Moslem... onlar girdikten sonra Hiristiyanlari yada Musevileri iceri sokmayacaklar..... Yüce Rabbim senin cennetine nail olmadan insanlik senin cennetinin kavgasini yapiyor.... Biri digerini sokmayacakmis....... Ben diyorumki... eger Kuran su abki haliyle gercekten dogruysa ve gercekten bir Allah var ise..... iyilik eden ve güzellikler besleyen ve hayati boyunca yrdim eden her kim olursa olsun CENNETE girecektir ve cok degerli bir insandi öyle kimse....... Bunu Enis söylemiyoru Kuran söylüyor.... Bakara 62, Maide 69 Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah"a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allah"a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. BUNLARI KURAN SÖYLÜYOR.... ben degil, Ahmed Hulusi, Yasar Nuri, Süleyman Ates, Salih Akdemir, Imami Gazali, Imami Azam degil... ALLAHIN KENDISI söylüyor....... CENNETI KENDISINE ML ETTIM ZANNEDEN ISLAM ALEMI DONSUZ GEZIYOR...... |
kim okuyacak bu kopyalari??? o.T.
ohne Text
|
BU cok önemli... istersen Linkten oku
das ist es etwas besser.....
Ben özetini o kadar iyi verememki |
Benim savunmadigim seyleri benim...
...agzimdan cikiyormuscasina burda savurma! Benim adima burda kimsenin konusma hakki yok bu bir...
Ben sade Müslümanlar Cennete girecek diye bi sey atmadim ortaya buda iki... Öyle bi sey savunsa idim, kalkip burda gercek Incillerden bahsedip, mutlak okumaniz gerekiyor diye yirtinmazdim buda üc Sadece Mümin olanlar tadarlar cennetin farkini.. Ama sen Müslüman kelimesi ile Mümin kelimesini ayni kefeye koyuyor isen, orasini bilemem?!?Senin anlayisin kadardir... Ben burda herhangi bi irkida temsil etmiyorum tamammi!!! Türk esittir Müslüman denilemez, bunuda anla artik! Irk farkli din farkli...burda Müslüman devletleri deme...biraz derin düsünmeye calis ondan sonra bombardimana gec!!!! P.S.: Objektif olmayi bana teklif ederken, dünyada neler olup bitiyor onada bak! Senin tabirin ile Müslüman devletleri yardim etmemis olabilir, hos degil...fakat en büyük darbeyi o depremde kim vurdu biliyormusun peki? Depremin geldigini gören ve bunu önceden ölcerek tespit edebilen dünyanin sözde "EN BÜYÜK DEVLETI", o 2 saat önce erilebilecek haber verilseydi kac insan kurtulacakti...Tabii, bunlar senin icin simdi bi varsayim olacak, cünkü insanoglu hep inkarcidir!Daha derinliklere gireyim istiyorsan, ne pislikler cikiyor ortaya! simdide sira bakalim kimde???!? Olaylari sadece izlemek ile kalma, GÖRMEYE CALIS! "Dünyada âma olan ahirettede kördür..." Dogru, Mevlana´yi okuyup anlamak bi marifettir cünkü, ama bu senin uyguladigin gibi kitabi eline alip OKUMAK DEGIL.... |
velahavlevela
lan ESSEK iman ettikten sonrada arap idiler.
|
yasar alimin sahtekar oldugunu? :=) o.T.
ohne Text
|
cennet kapilari sülü hocana ve
onu alkisliyan sarabci kadinlara acik hahahahahhahahaa
|
bak cok önemliymis :=))
Kendisi okumadigi halde sana linkten okutmak istiyor :=))
Cokk önemliymis dünya bu yazi üzerine yeniden kurulacak cok dikkatli sekilde yaziyi okuuu sülü hoca yazmistir. Sexi sakalli eski diyanet hocasi kiravat takan mersedeslen camiler önünde hava atan hocanin yazisi okumazmiii yaaaaaaaa................ Sakin burdan okuma linkten oku orda belki kisatilmis sekliylen daha cabuk okursun hmmmmm???????????? |
ISLAM,AKIDE+NIZAM, DEVLET uygular
İSLÂM, AKİDE VE NİZAMDIR DEVLET DE UYGULAMANIN METODUDUR
İslâm; devlet, toplum ve hayat için bir ideoloji olması itibarı ile Devleti ve yönetimi kendisinden bir cüz kılmaktadır. Müslümanlara devlet ve yönetimi kurmalarını ve İslâm"ın hükümleri ile yönetmelerini emretmektedir. Nitekim Kur"an-ı Kerim"de yönetim ve otorite hakkında, Allah"ın indirdiği ile yönetmeyi müslümanlara emreden onlarca ayet indirilmiştir. Aynı şekilde siyasî, ekonomik, askerî, suçlar ve cezalar ile ve fertler arası ilişkilerle alakalı hükümleri içeren yüzlerce ayet inmiştir. Ayrıca bununla ilgili bir çok hadis vardır. Bunların hepsi de kendisi ile yönetilmeleri, tatbik edilmeleri ve uygulanmaları için indirilmiştir. Nitekim bunlar, Resül (sav), raşid halifeler ve onlardan sonra gelen müslümanların yöneticileri zamanlarında bilfiil tatbik edilmiştir. Bu ise, İslâm"ın yönetim, devlet, toplum ve hayat için bir nizam olduğunu gösterir. İslâm, hükümlerini uygulayan bir devlette canlı olarak var olmadıkça, hayatta da canlı olarak varlık gösteremez. Zira İslâm, akide/inanç ve nizamdır. Yönetim ve devlet ise ondan bir cüzdür. Devlet, İslâm"ın hükümlerini genel hayatta tatbik etmek ve uygulamak için koymuş olduğu tek şer"î metoddur. Her durumda kendisini tatbik eden bir devleti olmaksızın İslâm canlı bir varlık gösteremez. İslâm"ın devleti, beşeri siyasî bir devlettir, teokratik ruhî bir devlet değildir. Devletin bir kutsiyeti, başkanının da masumiyet sıfatı yoktur. |
ne bu oglum, sen evliyamisin?
moruuuuuukkk ne bu yahuuu dinden bahesdiyorsun ikide bir....burasi din forumumu????:)
bak abi sen kafayi yemissin islamla ama islamida anlamamissin....sen 100% alevilere de karsisin.....cünkü senin gibiler hz. aliyi de sevmezler öyle degil mi? yanlis anlasilmasin ben ne alevileri ne de sünnileri severim..."Ben Türküm, Türk Dogdum, Türk Ölecegim" diyenleri severim..... yok neymis alevi..yok efendim sünniler ayri, aleviler ayri.....oglum biz türkler asirlar önce rusyanin ortasinda raki icip dünyayi yönettik..... Tanri isterse Türkistan birgün birlesecek, senin gibileri de suudi ye, irana, misira gitsin artik..yahuuu abicim sen Türkmüsün degilmisin onu söyle bakalim? |
bu kapitalizim demokrasisi
icimi daraltiyor bulaniyorum param olsada olmasada insanlar bir türlü doymayi bilmiyor sükür etmeyi bilmiyor
kapitalist sanayicilerin cogu kokss cekiyor cünkü hala doymayi bilmiyor baska seylerden zevk almayi istiyor ayle hayati desen batmis kültür desen yikilmis ahlak desen yok sabah kalk is aksam yat icki bumu lennn hayat herkesi surati asik görüyorum carsida güler yüz görmek icin saatlerce etrafina bakman lazim yafff gakkoo gercekten devir deyisiyor insanlar giderek dahada bu gidisin pislikleri icinde yok oluyorlar kimse kimseye güvenmiyor artik KAHROLSUNN BÖYLE NIZAM |
Biraz da müslümanlarin katliamlarini oku
DAS POGROM VON MARAS UND MASSAKER AN ALEVITEN
Am 22. Dezember jeden Jahres jährt sich das Massaker von Maras, bei dem über 1000Aleviten systematisch getötet wurden .Dies war nicht das erste und das letzte Massaker an Aleviten. Bereits zuvor hat es zahlreiche Pogrome in der Türkei an Minderheiten (Aleviten, Kurden, Armenier, Yezidi, Araber..) gegeben. Diese Kette reicht vom Osmanischem Reich bis in unsere Zeit. Allein im Osmanischem Reich wurden im Mittelalter zwischen 40 .000 und 60. 000 Aleviten, durch den Tyrannen Yavuz Sultan Selim , in wenigen Tagen ermordet. Leider war insbesondere das Massaker vom 22. Dezember 1978 in Maras ein erneuter Beweis dafür, dass es in der heutigen Türkei weiterhin Menschen wegen ihrer relgösen und ethnischen Zugehörigkeit durch die fundamentalistischen und rechtsradikalen Kreise verfolgt werden. Der Staat spielt hierbei auch eine grosse Rolle, da er solche Taten absichtlich nicht verhindert, um von den wirtschaflichen und politischen Problemen abzulenken. Diese bewusste Ignoranz des Staates gegenüber den Aleviten haben wir auch in der jüngsten Zeit gesehen, als die Fundamentalisten vor den Augen der Polizei und Armee ein Hotel in SIVAS (Türkei) angezündet haben und dabei 37 Menschen ums leben kamen. Auch bei den Unruhen in ISTANBUL / GAZI (März 1995) wurden die meisten Menschen durch die Polizei mit gezielten Schüssen bei den Protestdemonstrationen regelrecht hingerichet. Unter dem Vorwand der Rechts-Links Auseinandersetzungen schlug die Welle des rassistischen Chauvinismus mit voller Wucht gegen die in Maras bis dahin stets neutrale und um friedliche Koexistenz bemühte Alevitische Bevölkerungsgruppe. Die Tatsache, daß gerade in Maras die Aleviten Opfer eines Pogroms wurden, weist vielleicht auf den wahren Hintergrund dieser Aktionen hin. Denn die langsam aufstrebende Alevitische Bevölkerung in dieser Stadt, welche begann nach ihren Rechte zu fragen, sollte einen Denkzettel erhalten. Mit der Tarnung des Pogroms als "Aktion gegen Linke" konnte man gleich zwei Fliegen mit einer Klappe schlagen und in einem Atemzug auch die ungeliebten demokratische Kräfte in "ihre Schranken verweisen". Alles begann am 19. Dezember 1978 als in einem Maras"er Kino der Film " Wann ist Sonnenaufgang ? " gezeigt wurde,der pro-nationalistische Gedankengut in sich trug. Auf das Kino wurde ein Bombenanschlag ausgeübt, der sofort den "ALeviten " in die Schuhe geschoben wurde, ohne dass es auch nur einen Anhalt hierfür gab. Noch bevor entsprechende polizeiliche Untersuchungen beginnen konnten, nahmen die traurigen Ereignisse ihren verheerenden Verlauf an. Später trat der wahre Bombenattentäter zutage,der ein rechtsradikaler Parteifunktionär war. Seine " Bombe " hatte so eine geringe Sprengkraft, dass niemand zu Schaden gekommen ist. Die aufgepeitschte Stimmung in Maras erreichte seinen ersten Höhepunkt, als am 22.Dezember 1978 zwei als "Demokraten" bekannten Lehrern das letzte Geleit gegeben werden sollte. Der Leichnam wurde nicht in das Gotteshaus gelassen und die Freunde der Toten wurden von Rechtsradikalen angegriffen. Die bis in die Nacht andauernden Auseinandersetzungen hatten 2 Todesopfer und 50 Verletzte zu Folge. Als noch in dieser Nacht einige Mullahs die Aleviten als " Ursprung dieser heidnischen Gewaltaktionen " ausfindig machten, riefen sie zum " Heiligen Krieg " gegen die Aleviten auf. Darauf wurden die Alevitschen Stadtviertel Haus für Haus durchsucht, die Alevitischen Bewohner wurden aus den Häusern herausgezerrt und förmlich mit Äxten, Messern, Schusswaffen, ohne Rücksicht auf Frauen, Kinder und ältere Personen massakriert.....Die Tatsache, dass die Häuser Tage zuvor penibel markiert worden sind, verwirft eindeutig den Eindruck eines " unkontrollierten Volkswahns ". Die 3 Tage und Nächte dauernden Aktionen wurden bewiesenermassen von langer Hand systematisch vorbereitet. Das Fazit dieses Pogroms nach " offiziellen Angaben " zwischen dem 22. und 25. Dezember 1978 war, dass es 111 Tote auf Alevitscher Seite gab. Augenzeugen zufolge lag diese Zahl deutlich höher (etwa 1000). Inwieweit das " zögerliche Verhalten " einiger Teile der lokalen Ordnungskräfte zur Eskalation beigetragen hatte, konnte nie geklärt werden. Sicher ist jedoch, dass ohne die Aleviten unter den Polizeikräften und der Armee, die Zahl der Toten noch höher gewesen wäre. Aus den Fehlern haben sie gelernt. Denn die Anzahl der Aleviten in den Sicherheitskräften ist stark zurückgegangen....Weiterhin erwiesen sich die Gerichtsverhandlungen gegen die Rädelsführer als Fiasko. Einer der Hauptangeklagten sitzt heute noch als Abgeordneter einer rechtsradikalen Partei im türkischen Parlament. Während diese Personen sich vom Staatsapparat das Essen auf Silbertabletts liefern lassen, bleiben uns die zahlreichen Opfer und deren Hinterbliebenen. Dennoch sind die Aleviten, die ca 20-25% der türkischen Bürger ausmachen, weitab von revanchistischen Gedanken. Wir sind und werden weiterhin dazu bereit sein, mit unseren sunnitischen Mitbürgern, die zum überwiegenden Teil dieses Massaker verabscheuten, in Frieden zusammenzuleben. Aber keiner darf von uns erwarten , dass wir Maras und viele andere Pogrome an unseren Volk zu vergessen......Wir müssen alle immer wieder daran erinnert werden , damit solche Gewalttaten nie wieder passieren. Mit Trauer um diese Menschen im Herzen sollten wir in die Zukunft blicken und unsere Lehren daraus ziehen, damit wir nicht erneut zu Opfern werden, denn als Opfer wird man nicht geboren, man lässt sich dazu machen. |
Ben Müslümanim elhamdülillah :-)
Ancak Müslümanlar Kardestir. Ben Müslümanligimla Gurur duyuyorum.Ben ne Suud kralligini ne Iran veya Türkiye Cumhuriyetini kabul etmiyorum. ISLAM icin ben dünyada varim yani ALLAHa kulluk etmek icin yaratildim. Benim gayem burada ALLAH Rizasini kazanmak ve neticede Cennete girebilmektir.
|
hastir lan!!!!!!!!!
oglum ben sana dinini sormadim irkini sordum g.t. kafasiz
|
ne küfür ediyorsun lennn
konusacaksan adamin gibi konus deyyuz
|
nicht nur Alewiten!
in den Jahren 1915-1920 beträgt die Christen-Yezidi-AsyrienZalh %30-40 der gesammten Bewölkerung in Anatolien
Und Jetz sind wir darauf stolz,%99 Moslem zu sein.. Wo sind die anderen verschwunden??? |
Basbaglarda öldürdügünüz
ve devrimcilerinizin cocuk kadin demeden 60,70 li yillardan beri öldürdükleri insanlarin sayisini biliyormusun
200 yüzbini geciyor o yezidi dönmelerinin ermenilerin de kac yüzbin insanimizi öldürdügünü biliyormusun bos tavada kurumus yumurta pisiriyorsun dostum |
kel aynak ibnesi?
amacin sadece ortaligi karistirmak alevileride koz olarak kullaniyorsun.........
|
heeeyee adam gibi
senin var yaaa seyin sey ederim yakalarsa...ne bu lan erkeklik taslama burda.....bulusalim öyle konus.....
|
kactane adam öldürdün simdiye kadar
erkekligin kime it sürüsü gibi adamlarlanmi gelcen
|
aha!!kanina susayan
bir dingil daha!
maras katliamini duyunca niye rahatsiz oldun yobaz?? bak almanlar hersene solingen icin tören yapar,özür diler.. ama senin gibi yobaz sünniler özür dileyecegine kalkar alevileri katliamlar icin suclarsiniz...burda kac kisi alevilerin tr.de islamdan ne cektiginin farkinda?? bunu hatirlatmak ortaligi karistirmakmi oluyor? |
o olaylarin sünnilerlen ne ilgisi var
sag sol hareketi olaylarini sünni olaylariylanmi karistirmak istiyorsun
askerde ozamanlar sol kesime karsiydi gidib askere söylesene bunu madaran yetmez deyilmi? |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 20:00 Uhr. |