![]() |
Yazdigima süphe mi getiriyorsun!? Püeh!
Ich hasse sowas. Er soll abzischen! Mit seinem alten Nick kommen!
Cesaretsizlige tahamülüm yok! Hep demisimdir! Birde düsündügüm onu korkutan neydi? Neydiki, ikinci nick acmaya gitti! Cesaretsizlige tahamülüm yokta, birde su böcekler yokmu, böcekleri ezmeyecalisan... ... |
Schon gut schon gut... beruhig dich o.T.
ohne Text
|
Ich bin ruhig.
Ich teile nur meine Missgunst mit.
--- Immer dabei! Das sollte Dein Motto sein :p *Ihm einen Lolli reicht* |
Was ist der unterschied zwischen Staat
und Religion ???
Was meint Ihr dazu ???? Meiner Meinung nach ist der Staat, keine Person oder ähnliches und somit kann es auch keine Religion haben, es ist viel mehr eine Territoriales zusammenleben mehererer Millionen Menschen..... und deren Gesetztze Basieren auf 100 % tiger übereinkunft dieser Menschen... also mit Wahlen..... nach dem Mehheitsprinzip.... Somit werden alle Gesetze für alle gleich angewandt.... Der Staat hat natürlich einen Religionstouch.... weil auch die Gesetzestexte von den Menschen mit glauben an Gott verfasst bzw. vom Parlamen abgesegnet wurden.... und so gesehen ist die türkei natürlich ein Muslimisches Land..... weil die Präsidenten und andere Minister alle Moslems sind... und somit nur indirekt ein Moslem Staat.... Secularisim... hat mit dem Staat nichts zu tun... es sorg nur dafür, das kein EINZELNER PREMIERMISNISTER ODER PRÄSIDENT, nicht MÖCHTE GERN ALLAH spielt und den Papst in Rom raushängenlässt, also den oberhaupt aller Moslems in der Türkei spielt... den das ist SIRK...... das wschlimmte vergehen was es überhaupt gibt... Den Menschen die eigene Vorstellung vom Kuran oder den islam aufzwingen iste unverzeihlich und sollte mit dem Tod bestraft werden....... da es eine reine Diktatur mitsich bringt, den ein wahrer Moslem ist Universell.... und kann niemals von einem einzelnen Menschen als Gottesgebot anderen auferlegt werden.... Der resultat wäre... Kopf abhacken wie in Saudi Arabien, Steinigen und Sklaverei in Iran, Frauen Beschneidung in Afrika..... usw usw.... Ich weiss es ist sehr schwierig das ganze zu begreifen..... aber versucht es mal.. llest mehr mals meinen Beitrag durch.... Es ist ein Universelles System, mann kann es nicht ändern, weil es sozusagen mit dem Sünnetullah in Symbiose lebt, also 100 % dazu passt..... Anders funktioniert es nicht |
lan angut
her konuya maydanoz olmak icin böyle kelime jimnastigi yapmana ne hacet?
acaba Allah"in insanlar icin belirledigi yol kimin yoludur? senin yolunmudur yoksa öztürkün yolumudur? |
sen terbiyesizlik yapiyorsun
en azili alman nazileri bile türkler aleyhinde bu kadar önyargili olamazlar. sen hangi nefret bataginda bogazina kadar battin?
senin dinin, inancin kendi vatandaslarina bu sekilde hakaret etmene izin veriyor mu? |
Anten
Galiba sen sadece bir iki kelime okuyup cevab veriyorsun..
Lennn anguttt sana Ayetleride sunuyoruz ama anlamiyorsun laz kafasi iste....... (Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151] (Allah’a ve Resulüne uyun [uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Ey inkârcılar [Resulümün bildirdiklerini] yalanladığınız için, yakanızı azap bırakmaz.) [Furkan 77] Kur"anda (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3) |
adam karalahanadan baska :=)))
yemek yememiski nerde bir yemek görse karalahana saniyor her konuyuda yasarin yazdigi konuya ceviriyor dingil iste
akli sira benim gibi kurmanclan bir olacakmis lennn ben koyu koministe töbe ettiren birisiyim sen kim bana meydan okumak kim lazzz istee kafasi 12 den sonra calismiyanlardan olmali hiyarto... |
Türkisch-Islamischen Synthese
Die "Türkisch-Islamische Synthese" ist in den sechziger Jahren entstanden und versucht türkische und islamische Elemente miteinander zu verbinden. Die Synthese ist als eine Reaktion auf die "Entislamisierung" in den 20"er, 30"er und 40"er Jahren zu verstehen. Es wird der Versuch unternommen, anhand vergangener und gegenwärtiger Faktoren eine neue Gesellschaft zu konstituieren, deren Angehörige sich freiwillig dazu bekennen. Die Synthese versucht die Kultur, Religion, Geschichte, Abstammung, geographische Lage und die Sprache dazu zu verwenden, um die Beziehung innerhalb der Gesellschaft aufzubauen und zu verstärken. Durch Ausprägung moralischer Werte sollen die Individuen dazu erzogen werden, das Wohl der Gesellschaft vor den eigenen zu stellen.
Die Synthese versucht das nationale Bewußtsein durch Quranverse zu rechtfertigen. Interessant bei der Synthese ist, daß die religiösen Pflichten wie Beten, Fasten, Pilgerfahrt usw. gar nicht vorkommen. Die Synthese beschäftigt sich nur mit religiösen Pflichten, die das gesellschaftliche Leben betreffen. Die Individuellen Verpflichtungen, die nur gegenüber Allah zu rechtfertigen sind werden nicht erfaßt. Die Synthese versteht sich nicht als eine Reaktion auf andere Theorien, Thesen oder Nationen, sondern als eine Aktion, die auch entstanden wäre, wenn andere Nationen sich nicht auf ihre Herkunft bekennen würden. Die Synthese geht davon aus, daß alle Nationen und Gemeinschaften besondere Eigenschaften haben, die charakteristisch für sie sind und worauf sie auch stolz sein dürfen. <a href="redirect.jsp?url=http://www.enfal.de/turislam.htm" target="_blank">http://www.enfal.de/turislam.htm</a> |
konudan konuya atlayan sensin enis
:)
|
iddiayi sen ortaya attin
sen bulup ve kanitlayacaksin. Ben niye arayayim. Öyle surda burda okudumla bitmiyor bunlar !
|
peygambere itaat ayetlerini bir daha
yazayim istersen !!!
Ne yazdigini kulagin duysun ... Biz onun tirnagi kadar olabilsek yeter ALLAH katinda insallah. Ona uymayipta kime uyacaksin ?? Kuran deme !! Kurana o uyuyordu zaten Peygambere uyan kurana uymus olur ... bos laflarla konusma burada ... |
bla bla bla
oder nicht ?
|
Alevi Sünni tartismasimi yapmak niyetin?
Alevilerin kurana ne kadar yakin oldugu ortada. Siz Allahi kalbinizde tasiyorsunuz goya. Bana göre sizin sadece diliniz Allaha inaniyor. Bu konuda tabiiki sünnilerden üstünsünüz.
Her konuda: " Bizde müslmümaniz!!" diyorsunuz. Bu sözü aleviler kadar cok söyleyen yoktur türkiyede. Bu söz sevab olmus olsa sevab denizinde yüzerdik su an. |
:-)
Gewissen und Vernunft sind Prüfsteine für alle Unternehmungen. Habe Achtung und Ehrfurcht vor der Gewissensfreiheit jedes Menschen und vermeide jegliche Beeinflussung des Gewissens der Anderen. Verwechsle aber Gewissen nicht mit Gefühl und Instinkt und Vernunft nicht mit Intellekt und Verstand...
|
Tabiiki günah degildir...
niyet önemli, bu ilmi Allahi inkar etmek icin kullaniyorsa insan o günah degildir niyemi Allahi inkar eden zaten müslüman degildir. Kafirlere defter tutulmaz. Onlarin sonu belli zaten.
|
yapiyorsunuz, ediyorsunuz...
HOPP HOPPP...bu ne laflar yaaa böyle???Sen insani insandan ayirt edemiyormusun?Evet maalesef günümüze bakarak ayni sünniler gibi bizim alevilerde farkli farkli yorumlar ortaga koyuyor....sana bisey söyliyeyim arkadas Alevilik sadece bir meshep degildir...yasam felsefesi yasam tarzidir....Alevilere laf atacagina git önce kendi cevrene bi bak....kimimiz günde 5 kez namaz kiliyor???kiminiz hic agzina icki sürmüyor???sünnilerde var bu olaylar hemde daha fazla...yani avunma bu kadar...Yadirgamadan önce bi kendini tart!!!!!!!!
|
ulan terbiyesiz...
kendine gelsene sen biraz....farkinda degilsin kendi dininede küfür etmis sagiliyorsun...ne demek lan cem"lerde dansözler gibi kari oynatiliyor...sen cem"i ne saniyon terbiyesiz asalik herif....Hic gittin mi cem"e gördünmü hic ordaki sevkati sevgi saygiyi?Sanmiyorum sende hic birisi yok cünkü insanda biraz terbiye biraz saygi olur iste alevilerimiz böyle kendini ortaga koyar bu özellikler bizde bulunur iste...biz insani yadirgasak bile terbiyemizi saygimizi bozmayiz...al sana Alevilik farki....sizde karilari örtüp örtüp eveye kapayin...gidin kahvelere kumar oynayin...eve gelince kari dövün sabahlara kadar sokaklarda sürünün ama BIZ MÜSLÜMANIZ diye avunun...kendinizi böyle ortaga koyuyorsunuz iste...
|
sen sadece....
ALLAH ALLAH demeyi bilirsin....
Ey dost ac elini,deysin avucuna bektasinin deyimi, pir sultan askina, zülfükar"a can feda, 12 imam sahina, hizir sevgine nur dura, can cana.... |
Yahu Enis...
....bir kerede blmedigin konuyu ben bilmiyorum diyebilecek güc yokmu sende??? Niye soruyorum ki, yok blgin iste yok kardesim!!!!
Idris aleyhisselamin beyninde bu konu hakkinda calismasi acilmistir, senin nasil ne mühendisydin sen?? O bölüm acildigi gibi beyninde, fakat anlayip, hosgörüp arastirma ve idrak etme bölümü maalesef acilmamis! ;) Gayba gelince, Astrolojinin gayb ve fallar ile alakasi yoktur.. Fallari ve gaybi gidip camide (tabikii her Camii cemaatini kast etmiyorum, sadece benim gördügüm insanlar) cart curt fal baktiranlara sarun, fakat sakin Astroloji dalini hocalarla, falcilarla kafayi bozanlarin dirdiri ile degil!!! Bi örnek daha, Kuran-i Kerim BURC SURESI!!! Not: Tabikii, Akrep burcu hakkinda Kuran sana bi sey söylemez, akli iradeni kullanda bunun farkina kendin var vatandas... Ah be eleman ah!!!Burda kasip kavuruyorsun ama..... |
:-)
OEZSU 1 : ENIS 0
|
Die Welt hat sich dermassen hinreissen..
...von den heute dargelegten, iirrtümlichen Beschreibungen höherer Bewusstseinszustände, dass sie fast vollständig ausgeschlossen hat, dass die hervorragendsten Beispiele transhumanen Bewusstseins - die grossen Mystiker und Religionsstifter - sowohl in ihrer seelischen Beschaffenheit, ihrer Denkweise, als auch in ihrer Lebensweise ganz bestimmte aussergewöhnlichen Eigenschaften an den Tag legten, die absolut jenseits des Bereiches jener veränderten Zustände des Bewusstseins liegen, die durch Drogen, Biofeedback, Hypnose oder autosuggestive Meditationstechniken hervorgerufen werden
|
ich check zwar nicht was Du da schreibst
aber es klingt määäääääääääächtig beeindruckend und vorallem klingt es guuuuuuuuuuut :)))
|
Ben beynindeki boyutlari sormadim
kaynagini sordum..... sen bana onun beyninden fiskiran ve kagitlar üzerinde, yada Kurani Kerimde yeri varsa göster yeter...
Mehr will ich nicht..... Banim Mühendisligime gelince, klasik insaat Müdendisiyim.... und ein sehr guter sogar, hic süphen olmasin..... ama o ayri bir konu.... Kaynaksiz konusuyorsun.. kaynaksiz.... Ben kaynak istiyorum..... hayatin her aninda herkes bir seyler diyor... sende Idris Resüle bu ilimlerin geldigini yada ürettigini söylüyorsun... sen degil daha dogrusu Üstad Ahmed Hulusi söylüyor.. yani yazilarin neredeyse kopyasi gibi...... bende cok kopyaladigim oluyor... en azindan kaynak veriyorum..... Sen simdi bana, o kadar iyi biliyorsan, Idris Resülün bu ilimlerle ilgilendigini belgeleyen bir kaynak gösterirmisin lütfen...... ???? Yoksa Enis Bey kalkip baska bir sey sormadi....... Ehli-Kitap, diger Suhuflar... Hadis, yada Kurani Kerim yada cok cok daha eski Sami diller kaynagi yada gecerli sayilan baska bir kaynak..... Yoksa ben yazdiklarina bir sey demedim..... elbette Astroloji vardir... nasil Matemetik var oldugu gibi... und da bin ich ein Experte, weil ich es jeden Tag benutze.... ama Kuranda yada baska yerde gecmez...... Kaynaklarini bekliyorum....... einmal will ich es mal erleben, das du ohne persönlich zu sein, auf eine vernünftige Frage antwortest..... |
Furbol macimi bu ??? o.T.
ohne Text
|
Heyyy bu benim Mekalem und nicht von
Askin79.......
schon wieder ein Fehler bei Vaybeee...... man man man.... Das habe ich verfasst... aynisi Futboll tahminlerindede olmustu..... Also leibe Freunde es ist eindeutig von mir... |
Mekale benim
isim hatasi Vaybeenin......
Ben yazdim bu satirlari... neresi bla bla.... Sende benim gibi görüsnü yazsana..... wo sist das problem...... ????? ist es zu schwer eigene gedanken zu verfassen ???? |
Peygameri taklik demiyor
Peygamberin yolu Vahyiinin yoludur... yani Kuranin yoludur... sizlerde onu kalkmis araba yolu gibi yayak izlerini takip etmek diye zannediyorsunuz.......
Kurani Kerim hem Resülüm hemde dünya Alemin yoludur...... WANN BEGREIFFT IHR DAS; DAS IHR NICHT DEN RESÜL KOPIEREN SOLLT SONDERN SELBER MOSLEMS WERDET...... Kurani Kerim degilse... neymis o zaman Resülün yolu ????? Uzay yolundanmi gitti HZ Muhammedde oralarda bir seyler ariyorsunuz..... Resülun yolu Kurandi.... also uy Kurana bitsin.... Ama sizler helaya gidisinden Sex yapisini bile dinlestirmissiniz, yemek yemekten oturup kalkmayi bile dinlestirmissiniz..... Das ist doch kein Islam mehr.... sonder pure DUMMHEIT |
Peygameri taklik demiyor
Peygamberin yolu Vahyiinin yoludur... yani Kuranin yoludur... sizlerde onu kalkmis araba yolu gibi yayak izlerini takip etmek diye zannediyorsunuz.......
Kurani Kerim hem Resülüm hemde dünya Alemin yoludur...... WANN BEGREIFFT IHR DAS; DAS IHR NICHT DEN RESÜL KOPIEREN SOLLT SONDERN SELBER MOSLEMS WERDET...... Kurani Kerim degilse... neymis o zaman Resülün yolu ????? Uzay yolundanmi gitti HZ Muhammedde oralarda bir seyler ariyorsunuz..... Resülun yolu Kurandi.... also uy Kurana bitsin.... Ama sizler helaya gidisinden Sex yapisini bile dinlestirmissiniz, yemek yemekten oturup kalkmayi bile dinlestirmissiniz..... Das ist doch kein Islam mehr.... sonder pure DUMMHEIT |
Typischer Klugscheisser
isin icinden cikamadilarmi, hemen kisisel olup assagiulamaya kalkarlar... yaptigin nedir senin biliyormusun....
Caresizlik ve Cahilliktir..... Eger bilseydin dogrusunu, kaynak gösterirdin ve cehaletimizi giderirdin...... ama yokki elinde zerre kadar kaynak yada aciklik getirecek bilgiler... oyüzden yok efendim Laz yok veya Gaz..... Du kannst es dir nicht vorstellen wie stolz es mich macht aus Trabzon zu sein.... en azindan asaltimi ve nereye basli oldugumu inkar etmiyorum..... |
Ich suche es dir raus
ondan sonra degimime yine gelmezsin ama ist mir Egal... your problem...
|
Lala´cim....
ALLAH´in vermis oldugu SOGAN BEYNINI kullanan insanlar :-) daima ilerlemislerdir demek bu !!
Selam ve Dua ile ! |
VALLAK BU MÜLL ENISKAYA´nin !!!
BASKASI YAZAMAZ :-)
|
Kamamisin, Sutramisin;.) ne diyong sen
erkeksen,yüregin varsa bunu birebir dogru olarak türkceye cevir de görem seni!!
hadi bakim..:-) |
DİNİ MESELELER İSTİŞARE TOPLANTISI-I
GÜNCEL DİNİ MESELELER İSTİŞARE TOPLANTISI-I
Link siehe unten 15-18 Mayıs 2002 de TV lerde ve Türkiye capinda devrim niteliginde yapilan ve ittifak karariyla, hem Diyanetin hemde Türkiyenin en önde gelir Ilahiyatcilari tarafindan imzalanan nihayi ve herkesi baglayici kararlar alindi.... Ben dedigimde bazi MÖCHTE GERN UZMANLAR BURADA ..... yok efendim kadin köledir evde kalsin ne isi var Cuma namazinda derlerdi...... hier ist der Beweis..... mit Unterschriften der besten Türkischen Islam Wissenschaftler usw... 39 tane madde ele alindi ve sonuc bildirisiyle aciklandi..... Namzadan ezana ve kadinlarin Cuma namazi kilmay olayindan, tüm güncel konular ele alinip medeni bir sekilde zamana ve Kurana uygun bir sekilde düzenlendi.... Mesela Madde 21 21. Kadınlar, günlük namazlara, bayram, Cuma ve cenaze namazlarında cemaate iştirak edebilirler. Hz. Peygamber dönemindeki uygulama dikkate alarak, Cuma ve Bayram namazlarının kadın ve çocuklar için özendirilmesi gerekir. usw... usw..... Einmal durchlesen bitte und wenn man der Meinung ist das man ein besserer Wissenschafler ist als alle zusammen.... dann kann ich nur sagen... lasse dich Therapieren.... Dinde ortaksak, ortak olan yoldan herkesin gitmesi lagzim.... ne asirilik nede dinsizlik usw... --------------------------- 1. Dinî metinlerin (Kur’an ve hadisler) anlaşılması ve yorumlanmasında izlenen yöntemleri "gelenekçi" ve "modernist" şeklinde ikili bir tasnif içinde ele almak, yönlendirici ve yanıltıcı olabilir. Anlama ve yorumlama konusunda İslam bilginlerince ilk dönemlerden itibaren geliştirilen klasik yöntemlerin yanı sıra, çağdaş yöntemlerden de yararlanılması gerekir. 2. Dinî metinlerin anlaşılması ve yorumlanmasının çok yönlü faaliyetler olduğu göz önünde bulundurularak, bu konunun özel bir proje olarak ele alınıp, farklı bakış açılarının tartışılacağı ihtisas toplantılarının yapılması ve ikinci istişare toplantısının bundan sonra gerçekleştirilmesi yararlı olacaktır. Söz konusu ihtisas toplantılarında özellikle aşağıdaki konuların tebliğ ve müzakere hazırlığı yapılarak ele alınması uygun bulunmuştur: a) Anlama ve yorumlama, b) Tarihsellik, c) Dil, d) Klasik yöntemin sorunları, e) Talil-taabbüd ayırımı ve sınırları, f) Hz. Peygamber’in dindeki konumu, g) Akıl-vahiy ilişkisi, h) Din-toplum ilişkisi, ı) Din-bilim ilişkisi. 3. Dinî metinlerin anlaşılmasında ve yorumlanmasında öznellik belli ölçüde kaçınılmaz ise de, metinlerin lafzi delaleti, İslam toplumlarının tarihsel tecrübesi ve bu tecrübenin ana gövdesini oluşturan icmâ anlayışı, bu öznelliği en aza indiren unsurlar olarak görülmelidir. 4. Dinî konularda yapılan açıklamalarda ve özellikle kamuoyu önünde cereyan eden tartışmalarda şu noktaların gözönünde bulundurulması yararlı olacaktır: a) Kur’an ve hadislere anlam verirken ‘metne sadakat’ ilkesine riayet edilmesi, b) Dile getirilen görüş ve çözüm önerilerinin birer kişisel yorum olduğu ve başka görüşlerin de teorik olarak doğruluk imkanına sahip bulunduğu belirtilmek suretiyle, herhangi bir yorumun mutlak hakikat olarak algılanmasına yol açacak üsluplardan kaçınılması ve muhataba tercih imkanı ve hareket alanı bırakılması, c) İslam’ın temel kaynağının sadece Kur’an olduğu, Sünnet’in kaynak değeri taşımadığı izlenimine yol açacak üslup ve söylemlerden kaçınılması. 5. Klasik dinî kaynaklar Müslümanların tarihsel süreçte dinî metin ve meseleler etrafında geliştirdikleri zengin bir birikimi yansıtır. Bunlar gerek müelliflerinin bakış açılarını gerekse yazıldıkları döneme kadarki ilmî mirası yansıtmaları, ayrıca İslam’ın tarihsel tecrübesinin bir kesitini teşkil etmeleri yönüyle büyük bir önem taşırlar. Bununla birlikte, bu klasik kaynakların günümüz dinî problemlerinin çözümünde tek belirleyici kaynak olarak görülmesinin yetersiz olabileceği gibi, bunlar göz ardı edilerek doğrudan Kur’an’dan ve hadislerden çözüm üretilmesi de teorik ve pratik açıdan bazı olumsuzluklar taşıyacaktadır. 6. Klasik kaynaklarda dinî hükümlerin örneklendirilmesi ve günlük hayata uyarlanması tarzında yer alan olay ve yargılar, büyük ölçüde bunların telif edildiği dönemin ilmî ve kültürel birikiminin ürünüdür. Bu örnek olay ve yargıları, İslam’ın temel öğretisinin bir parçası olarak algılamak da, bunlardan seçilen olumsuz örnekleri günümüz anlayış ve bilgi düzeyi ile karşı karşıya getirerek onları peşinen mahkum etmek de isabetli değildir. 7. Dinî hükümlerin zaman ve mekan bağlamında değişmesi, temel itikat ve ahlak esaslarında ve ibadetlere ilişkin dinî metinlerin açık hükümlerinde söz konusu olmayıp, genelde ibadetlerin ifasının içtihada açık ayrıntı ve şartlarında ve formel hukuki hükümlerde gündeme gelmekte ve gerek izlenen yönteme gerekse çağın bu alandaki mevcut telakki ve uygulamasının etkisine bağlı olarak farklı eğilimler ortaya çıkmaktadır. 8. Din ve değişme konusu bazı münferit örneklere indirgenerek bu örneklerden hareketle genellemelere gidilmesi, dinle çağdaş değerler arasında çatışma olduğu izlenimi yaratmakta, Kur’an ve Sünnet’in sağlıklı anlaşılmasını önlemekte ve bunların asli işlevi olan hidayet kaynağı olma vasfını önemli ölçüde gölgelemektedir. 9. Dinî hükümlerde amaç-araç (makâsıd-vesâil) ayırımı, bunlarla gözetilen maslahatlar, kamu yararı düşüncesi, ictihat yöntemleri, hükümlerin konuluş gerekçesinin bilinip bilinemeyeceğine ilişkin ölçütler, tarihsel ve metinsel bağlam gibi hususların dikkatle incelenmesi, günümüzde dinî hükümlerin ne ölçüde ve ne yönde değişebileceği tartışmasına ciddî boyutta katkılar sağlayacaktır. 10. Toplumun dinî nitelikli sorunlarını tespit etmek ve çağdaş ihtiyaçlara cevap verecek yeni yorumlara dayanak oluşturmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde, veri tabanları oluşturacak ve gerekli istatistik çalışmaları yapacak bir araştırma merkezinin kurulması yararlı olacaktır. 11. "Kadın problemi", sadece günümüzün değil, insanlık tarihinin temel bir sorunudur. Özü itibariyle dinler bu sorunu hak ve adalet ölçüleri çerçevesinde çözmek için önemli düzenlemeler getirmişlerdir. İslâm dininin getirdiği esaslar bu açıdan özel bir öneme sahiptir. Ancak erkek egemen toplum yapıları, dinlerin getirdiği bu iyileştirmeleri kabullenmekte zorlanmış, zaman içerisinde bunu tersine çevirecek bir arayış içine girmiştir. Hatta, kadın aleyhtarı düşünce zaman zaman dinî bir kisveye bürünmüştür. 12. İslâm"ın temel kaynaklarına (Kitap ve sünnet) göre, kadın ve erkek eşit ve birbirini tamamlayan varlıklardır. Gerek ontolojik olarak, gerekse dinî sorumluluk, hukukî ehliyet, temel hak ve hürriyetler bakımından ilkesel bazda kadın erkek ayrımı söz konusu değildir. Ancak kadının konumunun belirlenmesinde, bu ilkesel esasların yanı sıra, İslâm"ın doğup geliştiği toplumlardaki sosyal ve kültürel çevre, özellikle ataerkil aile yapısı etkili olmuştur. Bu durum, İslâm toplumlarında farklı kadın anlayışlarının ortaya çıkmasının da sebebidir. 13. Kadın ile ilgili Kur"an ayetlerini anlamada ve yorumlamada, ayetlerin sosyo-kültürel nüzul süreci ve literal (lafzî) anlamının yanı sıra hangi gayelerin esas alındığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, kadının sosyal ve hukuki statüsü konusunda daha ileri adımlar atılması Kur"an"ın ruhuna aykırı değildir. Bunun yanı sıra Kur"an-ı Kerim"in ana ilkeleri ve Hz. Peygamber"in kadın ile ilgili genel tavır ve prensipleri ışığında, cinsiyet ayırımını çağrıştıran, kadını kadın olduğu için aşağılayan ve temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakan bütün haber ve rivayetlerin ya özünden saptırılmış ya da uydurma olduğu dikkate alınmalıdır. Söz konusu uydurma haber ve rivayetlerden dolayı, İslâm dinini ve Peygamberini suçlama ilmî ve ahlakî değildir. 14. Yukarıda ifade edilen kadın ile ilgili bütün yanlış düşünce ve telakkilerin ortadan kaldırılması sağlıklı bir eğitime bağlıdır. Nitekim Cumhuriyetimizin ve çağdaşlaşma konseptinin temel hedeflerinden biri, kadının aile ve toplum içindeki statüsünün yükseltilmesidir. Bu hedefe ulaşabilmek, kız çocukların ve kadınların eğitim ve çalışma haklarının güvence altına alınmasına; fırsat ve imkan eşitliğinden tam olarak yararlandırılmalarına; olumlu ayrımcılık yöntemleriyle teşvik edilmelerine bağlıdır. Bu sebeple kız çocukları ve kadınların, eğitim ve çalışma olanaklarını kısıtlayan, engelleyen ya da engelleme ve kısıtlama ihtimali taşıyan anlayış ve uygulamalar yeniden gözden geçirilmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. 15. Evlenme İslâm kültüründe tarafların hür iradeleriyle oluşan bir sözleşme olarak düzenlenmiştir. Şahitler huzurunda yapılması gibi aleniyeti sağlayan şekil şartları dışında özel bir merasimi gerektirmez. Halk arasında dinî nikah olarak bilinen uygulama, Türkiye"ye özgü tarihi, dinî ve hukukî şartların ürünüdür. Ancak, eşlerin evlilikten doğan haklarının zayi olmaması açısından, bu uygulamanın resmî nikahtan sonra yapılması tavsiyeye değer bulunmuştur. 16. Evlilik birliğinin devamı asıl gaye olmakla birlikte İslâm dini, eşlerin, birbirleri ile uyuşamadığı ve ayrılmanın zaruret haline geldiği durumlarda, Kur"an ve Hz. Peygamber"in gözettiği amaçlar ve hukukî süreç dikkate alınarak bu birliği sona erdirme haklarının bulunduğunu kabul eder. 17. Müslüman hanımların gayrimüslim erkeklerle evliliği konusunun daha detaylı incelenerek bir sonraki istişare toplantısında görüşülmesi uygun olacaktır. 18. Şahitlik konusunda, borçlanma ayetinde belirtilen ve dönemin şartları ışığında, kadınların ticarî faaliyetlerdeki pasif rolünden kaynaklanan farklılık, genel düzenleme içermez; ilgili diğer ayetler bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Bu sebeple, borçlanma ayetindeki farklılığın, kadınların zihinsel eksikliğinin sonucu olarak gösterilmesi kabul edilemez. 19. Miras paylaşımında kadınların payının erkeklere nispetle genel olarak farklı düzenlenmesi, erkeğin çeşitli alanlardaki mali sorumluluğunun kadına nispetle daha ağır olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Öte yandan, kadının ihtiyacının daha fazla olduğu veya erkeğin mali sorumluluğun daha az bulunduğu durumlarda, karşılıklı rıza ile bu paylaşım daha farklı bir şekilde yapılabilir. 20. Kadınların özel hallerinde, namaz yükümlülüğünden muaf tutulmaları, onların temiz olmamaları sebebiyle değil, psikolojik ve fizyolojik yüklerini hafifletme düşüncesiyledir. Ancak kadınlar, bu gibi durumlarda, Kur"an okuyabilecekleri gibi mescitlere de girebilirler. Çoğunluk bilginler karşı olmakla birlikte, bazı bilginlerce tavaf yapabilecekleri de ifade edilmiştir. 21. Kadınlar, günlük namazlara, bayram, Cuma ve cenaze namazlarında cemaate iştirak edebilirler. Hz. Peygamber dönemindeki uygulama dikkate alarak, Cuma ve Bayram namazlarının kadın ve çocuklar için özendirilmesi gerekir. 22. Nisa 34. ayetinde geçen "kavvam" ifadesi erkeklere hak ve sorumluluk yüklemektedir. Ayetin literal (lafzî) anlamı konusunda farklı görüşler olmakla birlikte, söz konusu ayetin, bugün de yaygın olarak görülen aile içi şiddete dayanak yapılamayacağı, aksine kadınlara yönelik davranış biçiminin belirlenmesinde Hz. Peygamber"in uygulamasının örnek alınması gerektiği özenle vurgulanmıştır. 23. Konu ile ilgili ayetlerin bütünlüğü ve Hz. Peygamberin sünneti gözönünde bulundurulduğunda hac: "bilinen aylarda" yani Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları içerisinde vakfesi Zilhiccenin 9. gününde olmak üzere yılda bir defa yapılabilen bir ibadettir. 24. Hac ibadeti ile mükellef olanlar bu ibadeti istedikleri yılda yapabilirler. Can ve mal güvenliğinin ciddi bir şekilde tehlikeye düşmesi dışında hac ibadeti engellenmemelidir. Kaldı ki, can ve mal tehlikesi halinde bu mükellefiyet, tehlike devam ettiği sürece ertelenir. 25. Hac ve umre niyetiyle doğrudan Mekke’ye gidildiği takdirde, "Hill" bölgesi içinde kalan Cidde’de ihrama girilemez. 26. İhram yasaklarının ihlali durumunda öngörülen cezalarda, İslam bilginlerinin farklı görüşleri göz önünde bulundurularak, kolaylık ilkesine riayet edilmelidir. 27. Müzdelife vakfesinin, bayram gecesi gece yarısından itibaren güneşin doğuşuna kadarki süre içerisinde yapılabileceği görüşü benimsenmiştir. 28. Hz. Peygamberin uygulaması ile sabit olan Cemerat’a taş atmanın haccın menasikinden olduğu bilinmeli ve taş atmanın günü ve zamanı konusunda da İslâm bilginlerinin uygulamayı kolaylaştırıcı görüşlerinden istifade edilmelidir. 29. Ayetler, hac ve umre ile ilgili kurbanların (hedy) Harem bölgesinde kesilmesi gerektiğini açıkça ifade etmektedir. Dolayısıyla niyet edilen haccın çeşidi kurban kesmeyi gerektiriyorsa bu kurbanlar sadece Harem bölgesinde kesilir. 30. Hac’dan önce veya sonra Medine’de Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret etmek ve Mescid-i Nebevi’de 40 vakit namaz kılmak haccın menasikinden değildir. Ancak hacca giden bir kişinin Hz. Peygamberin kabrini ziyaret edip imkanlar ölçüsünde Mescid-i Nebevi’de namaz kılması da uygun bir davranıştır. 31. Haccın yanında ömürde bir kez umre yapmanın da farz olduğunu söyleyen görüş kabul edilmemiş, bunun müekked bir sünnet olduğu görüşü benimsenmiştir. 32. Hac menasiki, mümkün olan en kısa süreye indirilmelidir. Bu durum, maliyetleri düşüreceği gibi kurban kesmeyi gerektiremeyen İfrad Haccı’na da özendirici olacaktır. 33. İlmi bir komisyon tarafından biri görevlilere, diğeri hacılara yönelik olmak üzere anlaşılır bir Türkçe ile ihtilafların en aza indirgendiği fotoğraf, harita ve kroki gibi görsel unsurlarla desteklenen fıkhi boyutunun yanısıra haccın tarihi ahlaki kültürel boyutlarının da ele alındığı teorik ve pratik bilgileri içeren iki ayrı kitap hazırlanmalıdır.Benzer bir çalışmanın video kaseti ve CD şeklinde de hazırlatılması cihetine gidilmelidir. 34. Hac menasiki esnasında ortaya çıkan çeşitli aksaklık ve ihtiyaçların giderilmesi için İslam ülkelerinin katılacağı bir hac şurası düzenlenmesinin faydalı olacağı kanaatine varılmıştır. 35. Kur’an-ı Kerim’in değişik dillere çevrilmesi ve anlaşılır tefsirlerinin yapılmasına büyük ihtiyaç vardır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki, hiçbir tercüme, aslının yerini tutamaz ve her bakımdan aslına tam bir uygunluk arz etmez. Çevirisine Kur’an denilemeyeceği ve o çevirinin Kur’an hükmünde olmadığı konusunda İslam bilginleri görüş birliği içerisindedir. Namazda kıraat, hem Kur’an’ın belirlemeleri hem de Hz. Peygamberin açıklama ve örnekleriyle kesin ve sabit bir farz olup, kendi özgün dilinde okunmasıyla yerine getirilebilecek bir rükündür. Herkesin konuştuğu veya dilediği dilde kıraat farzını yerine getirmesi halinde, bir çok kargaşanın, çekişmenin ve bölünmenin ortaya çıkacağı açıktır. Böyle bir uygulama, beraberliği zedeleyeceği, toplumsal bütünlüğü bozacağı, ibadetlerden beklenen asıl amacı ortadan kaldıracağı için de mahzurludur. Fakat namazın ihmal ve tehir edilemeyeceği dikkate alınarak, Kur’an’ın asli lafzını okuyamayanların, öğreninceye kadar tek başına namaz kılarken mealiyle kılması mümkündür. Dua ise, kulun doğrudan Yaratıcısına sığınıp ondan istekte bulunması demek olduğundan, bunun herkesin kendi diliyle yapılmasından daha tabii bir şey olamaz. 36. Ezan İslam’ın değişmez bir simgesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, Müslüman varlığının ve kimliğinin bir göstergesidir. Özgün dilinde okunması konusunda 15 asırlık bir gelenek ve bir ittifak söz konusudur. Ezanın asıl amacı, vaktin girdiğini bildirip namaza davet olduğundan değişik dilleri konuşan Müslümanların hepsine bu davetin ulaştırılması, ancak yine hepsinin ortak bilincine hitap etmekle olur ki, bunun yolu da bilinen asli lafızlarıyla okunmasından geçer. 37. Namazın günde 5 vakit oluşu Kur’an, Sünnet ve Müslümanların ittifakı ile sabittir. Bununla birlikte Hz. Peygamber’in bazı uygulamaları sefer halinde öğle ile ikindinin ve akşam ile yatsının hem takdim hem de tehir biçiminde (birini diğerinin vaktinde) cem edilerek bir arada kılınabileceğini göstermektedir. Hz. Peygamberin mukim iken de bazen cem yaptığına dair rivayetler ve sahabe yorumları bir bütün halinde değerlendirildiğinde bunun sebepsiz olmadığı, alışkanlık haline getirilmemek kaydıyla dinen geçerli bir mazerete dayandığı anlaşılmaktadır. 38. Meşruiyyetini Kur’an ve sünnetten alan kurban ibadeti, Ebu Hanife’ye göre vacip; İslam bilginlerinin çoğunluğuna göre ise sünnettir. Ancak bir ibadetin farz olmayışı, onu ibadet olmaktan çıkarmayacağı gibi, ifa şeklinin değiştirilmesini de gerektirmez. Bu itibarla, kurban kesmek yerine bedelinin tasadduk edilmesi, bu ibadetin yerine geçmez. Kurbanların İslam’ın öngördüğü temel şartlara uyularak, çevre temizliğine gereken duyarlılığı göstererek kesilmesi esastır. İhtiyaç halinde kesim esnasında, canlı olarak kesmek kaydıyla, kurbanlık hayvanın uygun tekniklerle bayıltılmasında bir sakınca yoktur. 39. Fıtır sadakasının belirlenmesinde, bir kişinin ortalama bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarı ölçü olarak alınmalıdır. --------------------------- o das reicht habe keine Lust mehr... nun die Links <a href="redirect.jsp?url=http://www.diyanet.gov.tr/DIYANET/2002aylik/haziran/gundem.htm " target="_blank">http://www.diyanet.gov.tr/DIYANET/2002aylik/haziran/gundem.htm </a> <a href="redirect.jsp?url=http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2002/mayis/19/gundem.html " target="_blank">http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2002/mayis/19/gundem.html </a> <a href="redirect.jsp?url=http://www.diyanet.gov.tr/turkish/sureliyayinoku.asp?sayfa=3&sayi=138" target="_blank">http://www.diyanet.gov.tr/turkish/sureliyayinoku.asp?sayfa=3&sayi=138</a> |
Özsunun biraz boyutlar ötesi bir beyni
var:-)
Yanlis anlasilmasin yani cok soyut,subjektiv ve Phantisievoll görüsleri var..onun icin kaynaklarla ihtiyaci olmayabilir..cünkü kendisi bir kaynak:-)) gerci benim gibi kuru kuru olmaktansa öylesi daha iyidir :-) |
:)) da ist was dran..... o.T.
ohne Text
|
:-)
ERKEK´ten öte ne var Halilcik :-)
tabiiki SUTRA....! :-) |
Kanit kanit kanit...üfff
Oh meine Hochheit akzeptiert jetzt, dass Astrologie existiert!!!!
Ben kisisel olmayi senden ögrendim…Senlede kisisel bi problemim yok!Yukarlarda ucma burada tartisirken o kadar!Tartis, diretme! Sen kaynaksiz yasayamiyormusun? Kendi aklini kullanip Kurani Kerimin tüm Resullerin hayat hikayesini göstermedigini düsünemiyormusun? Kuranda Hz. Muhammedin hayat hikayesimi, Hz. Isa´nin meslegimi, Hz. Yunus´un güzelligimi yaziyor????!?! Bu arada ben Üstad´dan hic bi sey kopya etmedim. Yazdigim makalenin kaynagi Sayin Nuran Tuncel´dir! Ikisinden benzer düsünceler cikiyor, dogrudur! <a href="redirect.jsp?url=http://www.sufizmveinsan.com/astroloji/index.html aglamayin," target="_blank">http://www.sufizmveinsan.com/astroloji/index.html aglamayin,</a> buyrun kaynagini arkadaslar! @akshalil ve Enis Evet bi konuda haklisin, kuru kuru olmak bezginlik getirir, ilerleyemezsin! Ne güzel diger boyutlari görebilen Resuller ile beni ayni kefeye koyman senin fikrine göre ne kadar dogru bilemem, fakat ben tesekkür ediyorum! Fakat benim diger boyuta erebilmem icin seneler ve seneler gecmesi gerekiyor!Bu noktada … Enis´cim senin iyi veya kötü mühendis olduguna ben karar veremem…Biz yüksekten atmayi sevmeyiz, daha cok MÜTEVAZI´likten yanayiz… Hz. Idris Kuran´da geciyormuydu? Meryem Suresi 56/57. Ayet: „Kitab´da Idris´ i de an;cünkü o bir siddik, bir resul idi ve biz onu yüksek bir mekâna ref´ettik!“ Hz. Idris ilk defa kalem tutan ve yazi yazan insandir bu arada! Kendisi YILDIZLAR ve ve hesap ismi üzerine düsünen insandir. VE 30 SAYFA VAHIY INMISTIR!!!Suhûf´a bakiniz… Suhûf nedir? Bilmeyen arkadaslar vardir belki?!? Dört kitabdan haric bazi resullere gelen sahifeler. Hz. Adem´e 10 sayfa, Hz. $it´e 50, Hz. IDRIS`e 30 ve Hz. Ibrahim´e 10 sayfa indirilmistir… Simdi sen kaynakda istersin bunlara, kaynaksiz calisamiyorsun ya ;) Fakat sen bu kitaplari nerden bulacaksin, söylesemde söylemesemde ne degisecek??! Dedem´den kalma bu kitaplar, ne yapicaz simdi?? :)))) Tasavvuf kitaplari, derinden yani ;) Medyatik hocalardan degil… Neyse, ben saadete gelip, isimlerini yazayim. Ansiklopedik Islam Lugatlari 1. ve 2. Cilt Resuller Bölümünden... Hadi bakalim, Allah selamet versin! |
Lala1 ´e cevap
... Asagida yazdigin büyü ve fallar hakkindaki yazina cevap vermek istiyorum...
Büyü va fali Astroloji ile ayni kefeye koymak dogru degildir. Büyü ve fallar herkesin bildigi gibi ISLAM DISI, Cinler ile baglantisi olan insanlarin uydurmasidir. Yani ayni UFO´lara inananlar gibi! Fallar gelecege dönük sanki bi takim olaylar olacakmis gibi söyler, tabikii fali bakilan insanin bunlara tutulup inanmasi icin gecmisten bi kac dogru yasanmis olaylari sana söyler falcilar. Insanlar sasirir, aaa bak bak nasilda bildi diye, megerse bu fal bakan insan bu "Cin" diye adlandirilan varliklardan kaynaklarini alir saptirmak icin! Maalesef insanimiz bu fasa fisolar ile geciri degerli ömrünü! Astroloji sana senin geleceginden bahsetmez. Astroloji senin mizacini, huyunu cizer...Insanin dogum saati, yeri ve dünyaya gelis tarihi ile bi tür yildiz haritasi cikar ve bu yildiz haritasi insanin binevi kader cizgisidir...Planetler belli bi burca ve belli evlere düser ve bu pozisyonlarin her birime göre anlatimlari vardir... Yani "Her sey olmus bitmistir!" Bu konuda Kaza ve Kader cikiyor... |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 03:23 Uhr. |