Einzelnen Beitrag anzeigen
  #1  
Alt 17.08.2013, 11:03
Benutzerbild von benekalice
benekalice benekalice ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 1.595
Standard Cihatci ve seriatcilarin ülkedeki kizlari tecavüze göndermesi

“Cihat Nikahı” fetvasını veren müftü, kendi kızı ve kız kardeşini cihada gönderecek mi?

Tunuslu bir adam küçük yaştaki kız kardeşini “Cihat nikahı” hükmüne uymak için Suriye’ye götürdü.

Süleymaniye (Süleymanşah) [1] mülteci kampındaki Suriyeli bir mülteci kadın, kendisi ve üç kızının 20 Suriyeli ve Afganlı silahlı kişilerce “cihat nikahı” adı altında tecavüze uğramasının ardından Türkiye’de kendisini yakmaya kalktı. Arap yazarlardan bazıları bu tür fetva yayınlayanların kendi kızlarını ve kız kardeşlerini “cihat nikahı” için bölgeye göndermedikleri sürece, böyle bir nikahın doğruluğunu onaylamayacaklarını ilan ettiler.

http://www.abna.ir/data.asp?lang=10&Id=404888

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Bir grup Tunuslu aile, genç kızlarının kaybolduğunu emniyet güçlerine bildirdi. Bu kızların Suriye’de devlet güçlerine karşı savaşanların cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllü olarak “cihat nikahı” adı altında kendi istekleriyle Suriye’ye gittikleri tahmin ediliyor.

Sema haber sitesinde haberden alıntı yapılarak Ürdünlü bir milletvekilinden şunlar nakledildi: Mülteci sığınmacı kadınlarla evliliklere bir son verilmelidir. Ürdünlü milletvekilleri, devletten Suriyeli sığınmacıların barındığı “El Za’teri” mülteci kampındaki fuhuşun durdurularak bu kampın Suriye topraklarının içine kaydırılması talebinde bulundu.

Ayrıca El Kudsü’l Arabi gazetesi de Ürdün Meclisinden bazı milletvekillerinin Katar’ın Suriye’de oynadığı rolden dolayı Katar’a şiddetli tepki gösterdiğini ve Ürdün Devletinden Suriyelilerin barındığı “El Za’teri” mülteci kampındaki fuhuşun bitirilmesi ve Suriye topraklarının içine kaydırılmasını talep ettiğini yazdı.

El Kudsü’l Arabi gazetesi 29 Mart 2013’de de şu haberi internet sayfasında yayınlamıştı: “Mısır Ulusal Kadınlar Konseyi, Mısırlıların 500 lira karşılığında Suriyeli sığınmacı kadınlarla evlilik yaptığını açıkladı.”

Tunus internet haber siteleri de 30 Mart 2013 yılında bu haberi yazmıştı: “Bir Tunuslu, küçük yaştaki kız kardeşini “Cihat nikahı” hükmüne uymak için Suriye’ye götürdü.”

Öte yandan El Kudsü’l Arabi gazetesi, Cihat nikahı adı altında Suriye’deki silahlı grupların cinsel isteklerini yerine getirmek için Suriye’ye giden Tunuslu kızların sayısının 20 olduğunu duyurdu.

Öte yandan Arap yazarlardan “Cadullah Safa”, cihat nikahı adı altında fetva veren şeyleri “Fuhuş şeyleri” olarak nitelendirerek şeyhleri şiddetle kınadı. Arap yazar, yaptığı açıklamada şunları söyledi: Onların tek derdi fahişeliği helal olarak göstermektir.

Cadullah Safa, kadınlara satılık bir eşya gözüyle bakan bir ümmetin şerefi olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ta ne zamana kadar din adı altında, namus ve şerefimize tecavüz edilecektir ve biz öylece sessiz kalacağız?!”

Hüseyin bin Ahmed es Seraci de “Suriye’de cihat nikahı” adı altında bir makale yazarak böyle bir cihadın Tunus’ta meşhur olduğunu ve bunun tekfircilerin ve kuralları tanımaz fetvacıların tarzı olduğunu ifade ederek şunları söyledi: Böyle uygunuz fetvaların İslam adına yayınlanması çok çirkindir. Zira bu tür fetvalar hem İslam’a darbe vurmakta ve hem de Müslümanları şehvet perest olarak tanıtmaktadır. Halbuki cihat nefsin isteklerini yerine getirmek için değil, Allah yolunda olur. Böyle fetva yayınlayanlar kendi kızlarını ve kız kardeşlerini “cihat nikahı” için bölgeye göndermedikleri sürece, bunun doğruluğunu onaylamayacağım.
Gerçekte bu tür insanlar İslam’ın abasını üstlerine atmış, ancak gerçekte İslam’a ve semavi dinlere darbe vurma peşinde olan; kardeşler ve milletler arasına kin ve nefret tohumu ekmek isteyen kişilerdir. Ve bu tür fetvaların İslam adı altında yayınlanması Araplar için utanç vericidir.

[1] - Olayın Türkiye’de bulunan Süleymanşah kampında mı, yoksa Irak’ta bulunan Süleymaniye kampında mı olduğu henüz tam olarak netlik kazanmadı.