[1insanol]

Sapka kanunu
çıkmadan 3 yıl evvel kaleme aldığı Frenk Mukallitliği ve Şapka isimli risalesi nedeniyle idam sehpasında son nefesini vermiştir...
Bu adam kanun çıkmadan 3 senen evvel rejim karşıtı eylem içerisine mi girmiştir...
İbret alınacak bir tabŞapka Kanunu lodur bu...
Savunulabilecek hiç bir tutarlı yanı yoktur...
Hâlâ savunanlar varsa kafalarından şapkayı eksik etmesinler...
Ve yine olayın en can alıcı noktalarından olan Rize"nin durumuna bakalım...
Olaylar nasıl gelişmiş...
...

Başlarında Gulabioğlu Akif Hoca, Hacı Osman Hoca, İmam Hacı Hakkı, İmam Hoca Musa ve İmam Hafız"ın bulunduğu büyük bir halk kitlesi, Rize"de "Şapka Kanunu"nu" protesto için sokağa döküldü. Ayrıca Şaban Hoca"nın yaklaşık bin kişiye hitaben Ulu Camide yaptığı "şapkayı giyenler giysin, ama giymeyenlerde hapse atılmasın" yollu konuşma üzerine cemaat Hükümet Konağına yürüdü. "Şapka giymek istemiyoruz!" sloganları atan halkın üzerine, jandarma yaylım ateşi açtı. Bu ateş sonucu halktan onlarca insan can verdi.

Kemalistler, düşman üzerine sefere çıkar gibi, dönemin en büyük harp gemisi olan Hamidiye Krüvazörünü Rize halkı üzerine gönderdiler. İngilizlerin dahi dövemediği Rize kıyılarını "devrim aşkına" Hamidiye zırhlısı dövdü. Hamidiye"nin topları, resmen, sivil halkın yoğun olduğu Ulu Camii"nin de bulunduğu Bataniya bölgesini dövüyordu. Halkın bu sırada söylediği "Atma Hamidiye din kardeşiyiz" sözü halk deyimleri litaratürüne girecektir.

17 Aralık 1925 tarihinde, halkın sesini ve kellesini kesmek için yıldırım hızıyla bölgeye hareket eden İstiklal Mahkemesi, 143 kişiyi tek bir günde "yargılayarak" devrim tarihine bir rekor daha ekledi. 8 kişiyi ipe çekti. 14 kişi onbeşer yıla, 22 kişi onar yıla, 19 kişi de beşer yıla hüküm giydi.