Nostalji takiliyorum
Sarik sararik,Sarmisak severik;
Demokratlik sevdasinda satmadigimiz bir sey kalmadi.
Barajdan Girdik Madenler ile devam dahi edip Kibris"dan ciktik..
Halkimiza soykirim damgasi vurup Nobel ödülünü de alip:
CACIK OLDUK ELHAMDÜLILLAH !..
Eskiler de Cacik a pezevenkligi Sarik yapar idi..
Devir degisti ;
Sira NOBEL de !..
Sen faşizmi savunuyorsun... Hitler"in yahudi düşmanlığının nereden geldiğini anlatan bir yazı asıyorsun... Bu yazı ile bir insanlık suçu işlendiğini görmüyorsun. Ve o yazıdan öyle etkileniyorsun ki, buralara asıyorsun. Yani sende aynı şeyleri düşünüyorsun... Ama içinde yaşadığın ülkelerde ırkçı olayları kınıyorsun... Buna, bizim literatürde "ikiyüzlülük" derler. Sen ne kadar ırkçı, milliyetçi isen, her ülkede senin gibi düşünenlere rastlamak, bu tür insanlık suçlarına rastlamak, bir soykırıma şahit olmak mümkün... Yakın tarihimizden Bosna"yı, Ruanda"yı örnek olarak gösterebiliriz. Milliyetçiliği, ırkçılığı, gericiliği savunan bir insanın, aynı şeyleri savunan diğer insanlara kızması anlaşılır gibi değil...
Alıntı
___________________________________
YANLIS !..
Ben sadece "Ifade Özgürlügünü savunuyorum" diye söze baslayan ve kendi Ifadelerinden baska her ifadeye kem bakan-engelliyen-yasakliyan-sansürliyen "Yarim Porsiyon aydinligin " sucunu yüzüne vuruyorum.
Iftiralar ile fasist Yasalar cikartan ve kendisini Demokrasinin Besigi ilan eden,medeni ( ! ) devletleri ve o devletlerin cikardigi yasalari alkisliyan Demokrat aydinlarimizin Litaratürlerini ve o acikli Litaratürlerin " IKI YÜZLÜLÜGÜNÜ " ortaya koyuyorum.
Vietnam lara Ruanda lara Agit yakanlarin Yillarca Zülüm altinda inleyen Cecenistan a ,Dogu Türkistan a,Kerkük e ve daha onlarca Türk iline Hafif bir tebessüm ve dudak bükerek bakmalari ve dahasi " Kör- sagir ve dilsiz "i oynamalari Bu " IKI YÜZLÜLÜGÜN " Ibret vesikasidir.
Ne Acidir ki;
Sevmedikleri Kuru fasulyayi bile " Fasist " ilan etmekte Mahir olan " Yarim porsiyon Aydinlik " Kanli bir Emperyalist in Irak ta Afganistan da ,yakin bir gelecekte de Iran da Döktügü Kan a " Aydinlik " ekmegini Bana-bilmektedirler..
Dahasi Ilerde bir zaman diliminde Bu rezelete ortak olabilmemiz icin,bir pay kapabilmemiz icin " Mehmet "i kan denizine sürmekte sakinca görmemektedirler.
Söyle gazete Arsivlerine bakacak olursaniz Köse yazarlarimizin Insan sevgisi ve Marxist gelenegi ile yüz yüze gelirsiniz.
Iki yüzlülük adina sahsinizda bir gelisim meydana getirebilir bu bakis..
Biz Hic Bir zaman Fasizm i savunmadik !..
Ne Gariptir ki gerek ülkemiz de Gerek Avrupa da "Ulus devlet" kavramini benimseyenler Insanlara deri renkeleri Irklari yüzünden saldiranlar,Türk olduklari icin Onlari Hastahaneye almayanlar,Dahasi Millet vekili listelerinden Uzaklastiranlar ( Listeyi Uzatmak mümkün ) MARXIST gelenekten gelmekte ve Hatta Komunist devlet yapisinin Artiklarini teskil etmektedir.
örnek icin Bakiniz Ex demir perde ülkeleri,Özellikle DDR artigi Dogu Almanya ..
Ama nedense Yarim porsiyon aydinligimizin nazli sinesine; bir Türk ün itilip kakilmasi-asaglanmasi Hatta Bizzat papa tarafindan " Bunlar Müslüman EU ya giremez " demesi ( Kardinalken ) Papa olunca da Acikca dinine hakaret etmesi,Sonra bir de Üstüne üstlük Bütün Müslümanlari geri zekali konumuna koyup " siz benim ne dedigimi anlamadiniz " diyerek tekrar hakaret etmesi DARBELER vurmaz..
Aksine Bizim aslinda ne kadar ilkel oldugumuz Olanlarin sadece bundan kaynaklandigi seklinde Fetve basarlar:
Bakiniz Yüz Mumluk aydinligin ampülü M. Ali Birant..
Her zamanki köşenizde
Her zamanki barınızın
Önünüzde viski ve havuç
Ve bir eliniz çenenizde
Kaşınız hafifçe yukarıda
Bakışlarınız ne kadar bilgiç
Hiçbirşey üretemeden
Sadece eleştirirsiniz
Sinemadan siz anlarsınız
Tiyatrodan, müzikten
Heykel, resim, edebiyat
Sorulmalı sizden
Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz
Ama ekonomi, politika
Karılarınızı döverken siz
Ne kadar bilimselsiniz
Bu yaz yine güneydeydiniz
Bol rakı, güneş ve deniz
Herşey bir harikaydı
Ancak yerli halkı beğenmediniz
Burda da, orda da o aynı barlar
Hep o aynı yarım porsiyon aydınlık
Aynı çehreler, aynı laflar
Vallahi hiç değişmemişsiniz ( Cem-Baba )
Evrensel bir yazar;
Insanlik tarihi Üzerine Düsündüklerini gayet tabii yazabilir.
Ama Evrensel bir yazar Hic bir tarihsel Kanita dayanmadan bir Milleti " Soykirim " ile itham edemez !..
Ederse ; Evrensel Bir yazar olmaktan Cikar " Saklabanlik " ile Nam yapar !..
Budur !..
Evrensel Yazarlarin Tarihe ve insanlara karsi Etik sorumluluklari vardir.
Medem Itham da bulunmustur ;her namuslu Insanin yapacagi gibi iddasini Kanitlamalidir.
Bunu yapamadigi süre icinde de Evrensel bir yazar degil, Everensel bir Saklabandir !..
Eger Isin Ahlaki baska bir yönü varsa bana anlatin...
Orhancigima Uyar mi pek bilemem ama Biraz Zorlarsak Uyar diye düsünüyorum Razz
Zaten uysa da Astim
Uymasa da astim !..
Ne gam ?..
".......İki adam boyundaydı tahta heykel.
Şeytan saklanmıştı arkasına
— kaşları çekik, sakalı sivri,
Mefistofeles olması muhtemel,—-
ve âlim bir tebessümle
dinliyordu muhterem pederi.
«— Avrupa"nın bekası,
(okuyordu beyannameyi muhterem peder)
Avrupa"nın bekası için harbediyoruz.»
Dinliyordu Şeytan
sivri sakalında keder
ve âsi ve selîm aklına
dayanılmaz bir ağrı vermekteydi yalan.
Okuyordu rahip :
«— Avrupa milletleri el ele verip
harbediyoruz,
ve mutlak imha edeceğiz
medeniyet için tahripçi bir unsuru.»
Şeytan bir parça yana itti Meryem"in heykelini
ve havada sihirle efsun alâmetleri daireler çevirip
kaldırdı elini
rahibe doğru
— etsizdi, uzundu bu el,
hakikat gibi, kemikli ve kuru —.
Ve ne olduysa o anda oldu işte.
Renkli camın altındaki kadın
çırılçıplak göründü kıpkırmızı güneşte.
Memeleri ağırdı
ve sarı ipek gibi parlıyordu karnının altında tüyler.
Düşürdü kâadı muhterem peder
ve Şeytan"ın iğvasıyla hakikati bağırdı :
«— Karşı koymak günü geldi en büyük tehlikeye.
Harbediyoruz,
fuhşun bekası için,
kerhane kapıları kapanmasın diye.
Ve sen orda, arkada
içinde beyaz entarisinin
bir erkek çocuğu gibi duran,
sen orospu olacaksın kızım.
Sana firengi ve belsoğukluğu verecekler
büyük şehirlerimizden birinde.
Baban dönmeyecek
Yatıyor şimdi yüzükoyun
çok uzak bir toprağın üzerinde.
Şimdi kan içindedir
etli, kalın kulaklar
ve ince kollarının dolandığı boyun.
Yattığı yerde yalnız değil.
Hareketsiz duran tanklarla, terk edilmiş toplar sahada.»
Kendi sesinden ürkerek
sustu rahip.
Orda, arkada, beyazlı kız ağlıyordu.
Kadife ceketli bir erkek
— ihtiyar orman bekçisi civar çiftliğin —
bir şeyler söylemek istedi.
Sivri sakalını kaşıdı Şeytan,
rahibe : «Devam et,» — dedi.
Ve muhterem peder
başladı tekrar konuşmaya :
«— Harbediyoruz :
pazar ve mal nizamının bekası için.
Kömür, lâstik ve kereste,
ve kendi değerinden fazla yaratan iş kuvveti
satılmalıdır.
Patiska, benzin
buğday, patates, domuz eti
ve taze gümrah bir sesin içindeki cennet
satılmalıdır.
Güneşli bahçesi ve resimli kitapları çocukluğun
ve ihtiyarlığın emniyeti
satılmalıdır.
Şan, şeref ve saadet,
ve
kuru kahve
topyekun pazar malı olup
tartılıp, ölçülüp, biçilip satılmalıdır.
Harbediyoruz :
harbi bitirdiğimiz zaman
aç, işsiz ve sakat
— harp madalyasıyla fakat —
köprü altında yatılmalıdır...» "...
Nazim Hikmet RAN ;( FAKİR BİR ŞİMAL KİLİSESİNDE ŞEYTAN İLE RAHİBİN MACERASI )12 Eylül 1941
Not :
Alamanya yıkıldı.
Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder.
Ve yine Not :
Alamanya yıkıldı.
Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder.
Ve yine Şeytan"ın iğvasına uymasaydı eğer
önemli Alaman demokratlarından biri olurdu bugün
Anglo-sakson işgal bölgelerinden birinde.
Halbuki yine uydu Şeytan"a.
Ve yine bir pazar günü ve aynı kilisede yine
batılı müttefikleri meth ü sena edeyim derken
41 yılında söylediklerinden bazı fasılları tekrarladı aynen
bilhassa mal nizamına ait olanları.
Ve Katolik bir Amerikan subayının emriyle
(tevkif edilmediyse de bu sefer)
kovuldu kiliseden muhterem peder.
Yine arkasından baktı Şeytan :
çekik kaşlarında biraz daha çok ümit
sivri sakalında biraz daha az keder...
Orhancigim Şeytan"ın iğvasına uymadi Ve Nobel aldi..
Bu mu "dur ?..
BUDUR !..
_________________
Bir esege ne kadar seker ikram etsen de; O yaratilisi icabi OT-u tercih eder..
|