Karaağaç Dergahi Gerçek Sahiplerine Tesl
?KARAAĞAÇ BEKTAŞİ TEKKESİ?
Yıkıcı işgali kaldırılmalıdır, dergah asıl sahiplerine teslim edilmelidir ...
İstanbul ili Beyoğlu ilçesi Sütlüce Mahallesi 3257 / 3258 no?lu adalarda ?Osmanlı Dönemi? nden kalma ?Karaağaç Bektaşi Tekkesi? ve bu tekke sınırları içinde Bektaşi Dedeleri; Cafer Baba, Münir Baba, Kömürcü Baba ... lara ait mezarların bulunduğu tarihi kayıtlarda bilinmektedir.
Tarihte Karaağaç Bektaşi Tekkesi, Karaağaç Tekkesi, Münir Baba Tekkesi, Sütlüce Dergahı olarak adlandırılan bu dergah Beyoğlu Sütlüce ilerisinde, Dutluk Karaağaç Mevkiinde, eski 1929, yeni 3257 / 3258 ada 1 (belki de 2-3-4 ...) parsel (ler) de II. Beyazıt vakfından arazi üzerine III. Sultan Mustafa devrinden sonra Bektaşi Tekkesi olarak inşa edilmiş ve 1826 yılında da Yeniçeri Ocaklarının kaldırılması ile ilgili kanun gereği lağvedilmiş, Cumhuriyet Döneminde de Tekke ve Zaviyelerin kaldırılması ile ilgili kanun gereği kapatılmıştır. Dergah yaşatıldığı devirlerde Baba Erenlerden en yaşlısı Karaağaç Dergahı postnişini olur ve ? Hacı Bektaş Vekili? ünvanını alırdı. Bu dergahta 19 yüzyıl düşünürü ? Neyzen Tevfik? Bektaşiliği kabul ederek Münir Baba dan ?nasip? almıştır.
Mülkiyeti önceleri Vakıflar a ait iken İstanbul Büyükşehir Belediyesine istimlak yolu ile geçen bu ada ve parseller daha sonra Beyoğlu Belediyesi toplu konut alanında kalmış ve dergah arazisine paletli inşaat araçları sokularak mezar taşları dağıtılmış var olan Tekke izleri yok edilmiştir. Yapılan toplu konutlar ise 1999 depreminde çatladığı için belediyece yıktırılıp, hepimizin parası çarçur edilmiştir. Arazinin "Miniatürk" yapıldıktan ve "Haliç Projesi" n den sonra kıymetlenmesi sonucunda "rant" ve "yoketme" peşindeki AKP li belediyelerce istimlak edilmeye çalışılıp, başarılamayınca, Kiptaş"ın bünyesinde ama aynı adı taşımayan bir şirket kurdurularak, dergahın da bulunduğu parsel hülle yolu ile satın alınmıştır. Bu ?Yıkıcı işgal? in acilen kaldırılarak ?Karaağaç Bektaşi Dergahı? nın, ?İzlerine İstinaden Tescil? işleminin gerçekleştirilmesini sağlayan "Alevi - Bektaşi Vakfı", halen toprak altında temel izleri bulunan tarihi eser niteliğindeki yapılarının kazı / rölöve çalışmalarının büyük bir titizlikle yapılması ve eserlerin asıllarına uygun olarak hazırlanacak restitüsyon projelerine göre yeni işlevler verilerek inşa edilmesi gerekliliğini savunmuştur. Eserlerin tarihten süzülen kültürel taşıyıcılık niteliği vurgulanmalıdır denilmiştir. Anıtsal nitelikteki ağaçlar saptanıp korumaya alınmalı ve restorasyonun bu çerçevede geliştirilmesi sağlanmalıdır diye uyarılmıştır. Proje ve uygulama aşamalarındaki bütün çalışmalar, kentsel imar planlarına, mimarlık meslek etiğine, bilimsel disipline, metropoliten alan üretimindeki evrensel ilkelere, kent kimliğine, insanların gerçek gereksinimlerine yanıt veren mekanlar üretme sanatı olan ?Rasyonel Mimari? kurallarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir diye belirtilmiştir. Ana hedef; yaratılan kamusal alanla, kentin sosyal, düşünsel, eğitimsel düzeyinin yükselmesine katkı sağlamak olmalıdır, diye hedefler konmuştur.
Bilimsel gerçekler yok sayılarak denetimden uzak, gerçekleşen bugünkü çarpık kentleşmenin neden olduğu zararlar gözler önündedir. Kamu ortak malı olan bu arazilerin kimi şahısların elinde rant ve spekülasyon aracı haline geldiği bilinmektedir. Bütün bu olgular kamu arazilerinin, kamusal yarar sağlayacak ve modern kent kimliğine, insanların yaşam kalitesine katkı sağlayacak şekilde onarılıp, kullanılması gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bizler ?Şahkulu Gençliği? olarak günümüzün ?Hümanist Düşünce? lerinin yayılmasını sağlayan ve Anadolu kültür mozayiğine önemli katkıda bulunmuş olan; İstanbulumuzun ve Anadolumuzun her köşenine dağılmış bu Dergahların korunmasını, onarılmasını, kültürümüzün yaşatılmasını hedeflemiş ve çabalarımızı yoğunlaştırmış bir ?Sivil Toplum Kuruluşu? yuz.
Modern Cumhuriyet projesinin damıtılmış bir ifadesi olan; ?fikri hür, vicdanı hür, zeki, çevik ve ahlaklı nesiller? yetiştirilmesi gerektiğine ve bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının önemine inanmış olan bizler, bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazır ve istekliyiz.
Cumhuriyet Tarihinde önemli kararlara imza atmış olan ve olmazsa olmazlığına inandığımız ?Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurumu? muz ?Kalıntılara İstinaden Tescil İşlemi? nin yapılmasını sağlamıştır. Bugün "Hülle" yolu ile mülkiyet sahibi olan "Kiptaş" ca yapılması düşünülen ?Yıkıcı İşgal? in kaldırılması için gerekli merciilerin uyarılarak, bu kirli işe bir an önce son verilmesini, "Dergahın gerçek sahiplerine teslim edilmesini" istiyoruz ...
sevgiyle
|