Ben çok Farklı bir şeyden bahsediyorum.
Kainat, yani Evren ve onun tek bir hata bile yapmadan süren sisteminden ve varlığından bahsetmiyorum Enis.
Sevgili Tanrıyı salt bu kalıbın içinde olarak görmüyorum, ben daha genişinden bahsetmekteyim.
Senin S. Ateşin sürekli Hürriyet gazetesinde bulunduğu açıklamadan verdiğin örnekten bahsetmiyorum.
Eğer bu tür bir gerçeklliliği kabullenirsek ölüm sonrası gideceğimiz bölge, yada yer, yine bu kainatın içinde bulunun bir bölge olacaktır ve bir gün bilim o yeri bulacaktır, ki böylesine bir yerin varlığının üzerine kafa patlatanlarda bulunmakta SİRİUS yıldızı gibi.
Ben dimenzyonların içinde yada bulunan yerlerin içinde aynı esnada pek çok değişik dimenzyonların bulunduğundan bahsetmekteyim.
Ruhun ölüm sonrası gittiği yer ölüm öncesi bu dünyaya geldiği yer olarak düşünmekteyim.
Burada ortaya çıkan bir çok sorular bulunmakta, hangi kainat, kaç değişik kainat var??? Biz hangisine aitiz vs.
Ve Tanrı tek bir Tanrımı???
Neden bu kadar mükemmel olabilen bir güç yardımcılara ihtiyaç duymakta, bizlerde onun birer yardımcısımıyız, yada olacakmıyız vs.
Belki bu konuları buralarda genişletmenin bir anlamı yok, çünkü daha ellerinde var olan kitabın bile tümünü anlayacak bir şekilde okumamış insanların mevcüdiyeti çok fazla.
|