yazı uzun.okumaynlara kısa bir bolum
Akif, İhsan Efendi’ye tercümeyi verirken vasiyetini de açıklıyor. Okur, “ Akif, hastalanıp Türkiye’ye dönmeye karar verince demiş ki, (Hocam Kur’an-ı Kerim’in tercümesi bu. 4-5 yıldır ben buna göz nuru döktüm. Ağladım, gözyaşı döktüm. Ama, ben bunu yakmak istiyorum. Sebebi de şu: Türkiye’de ezanlar Türkçe’ye çevrildi. Allahüekber yerine tanrı uludur diye ezanlar okunuyor. Ayrıca namazda da Kur’an-ı Türkçe okutma fikri ve düşüncesi var. Dolayısıyla, ben bu tercümeyi alıp Türkiye’ye götürürsem benden alıp derler ki, ‘Mehmet Akif’in tercümesi üzerine tercüme olamaz. Biz bunu namazda Arapça Kur’an-ı Kerim yerine Türkçe okutalım. Böyle kararlaştırılır. İbadet de, Türkçeye çevrilir. Onun için ben yakmak istedim. Ama o kadar göz nuru döktüğüm için yakamadım. Şimdi ben bu tercümeyi size, teslim ediyorum. Türkiye’den iyileşip dönersem tekrar alırım. Ama gelemez ölürsem siz bu tercümeyi yakacaksınız, bu vasiyetimdir
|