Copy and Paste II
Sen gercekden sadece Kuran mucizeleri pesindemisin, yoksa Piramitleri, Tevrat gizlerini, Mayalari, dahada eski uygarliklarin bilgilerini etc"da arastiriyormusun? Bu senin gözünde "Muhammet" mucizesi yada Muhammete Allah Kuran araciligi ile gönerilmis oldugunu düsündügün seyler benim acimdan tatmin edici degil. Tevratin arastirmacilari (bununla ilgili bir yazi hazirliyorum ama halen daha sonuna getiremedim, umud ediyorum yarin vaktim olursa bitirip buraya yazacagim, oldukca önemli konular oldugunu düsünüyorum bir kac akadasin yardiminada ihtiyacim oluyor ayni zamanda) daha öncede belirttigim gibi Tevrattaki kondensatör yapilisi bire bir dogrudur. Bunun yanisira senin yukarida belirttigin cinsden bir sürü mucizelerle! doludur, O zamanlar Musanin bilmesinin imkani olmadigi gercekler! Tabiiki tevratindan Allah dan olmadigini bilen her kes bunu Musanin Tevrata nasil aktardigini düsünüyor. Bazen bu bilgileri verenlerin uzaylilar oldugu üzerinde duruluyor ama bu benim degil esimin ilgi alani, üzerinde durmayacagim. Umarim bu aciklamalardan sonra sende bir kac jeton düsmüstür. Akilli gecinen Muhammed bakmis Musa insanlarin beynini bu sekilde yikamis, oda kendi cevresindeki cahil insanlari copy ve paste ile kafalamis. Cok basit (ama gercekden cok basit, nasil gözünden kacti alpi). Benim tavsiyem sadece Kuran mucizeleri üzerinde durmayip Tevrat ve Incili de arastirman. Belki su yukarida yazdigin mucizeleri bile bulursun oralarda, neden olmasin, nede olsa copy and paste:-)
Ilhan Arseli su anda bulamadigim icin bir aciklamasini (copy and paste nasil oluyor aciklamasi) veriyorum. Ohne kommentar:
Kur"an"in Enfal Suresi"nin 65. ve 66. ayetlerinde, 20 Müslüman askerinin 200 kafire,
100 Müslümanin kafirlerden l 000 kisiye ya da 100 Müslümanin 200 kafire galip gelecegi
bildirilmistir:
"Ey. Peygamber! Müminleri savasa tesvik et. Eger sizden sabirli yirmi kisi bulunursa, iki yüze (kafire)
galip gelirler. Eger sizden yüz kisi olursa, kafir olanlardan bin kisiye galip gelirler..." (Enfal Suresi,
ayet 65).
"Simdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayiflik oldugunu bildi. O halde sizden sabirli "yüz kisi
bulunursa (onlardan) iki yüz kisiye galip gelir. Ve eger sizden bin kisi olursa, Allah"in izniyle
(onlardan) iki bin kisiye galip gelir..." (Enfal Suresi, ayet 66).
Söylemeye gerek yoktur ki, bir yandan 20 Müslüman askerinin 200 kafire bedel oldugunu öne
sürerken, diger yandan 20 yerine bu kez 100 Müslüman askerin 200 kafire bedel oldugunu bildirmenin
celiski ve anlamsizlik yaratmaktan baska bir sonucu olamaz. Birbirleriyle karsilastirilinca anlamlarini
yitiren yukaridaki ayetleri Muhammed, Yahudilerin Tevrat"inda, daha dogrusu Tevrat"in "Levililer"
(Bap 26: 8) ile "Yesu" (Bap 23: 10) adli kitaplarindan esinlenerek koymustur. Söz konusu celiski, bu
kitaplarda anlatilanlarin, Muhammed (ya da Kur"an"i derleyenler) tarafindan yanlis anlasilmasindan
dogmustur. Gercekten de Tevrat"in "Levililer" kitabinda su yazilidir:
"Ve düsmanlarinizi kovalayacaksiniz, ve önünüzde kilicla düsecekler. Ve sizden bes kisi, yüz kisiyi
kovalayacak, ve sizden yüz kisi on bin kisiyi kovalayacak, ve düsmanlariniz önünüzde kilicla
düsecekler. Ve yüzümü size cevirecegim ve sizi semereli edecegim, ve sizi cogaltacagim, ve sizinle
ahdimi sabit kilacagim" (Tevrat, "Levililer", Bap 26: 7-9).
"Yesu" adli kitapta da su yazilidir:
"Sizden bir kisi bin kisiyi kovalayacaktir; cünkü Allah"iniz Rab, size söyledigi gibi, sizin icin cenk eden
odur" (Tevrat, "Yesu", Bap 23: 10).
Daha baska bir deyimle Yahudilerin Tanrisi, savasa girmis olan her bir Yahudinin 20 ya da 100
düsmana bedel oldugunu ve düsmana karsi onlara yardimda bulunmak üzere cenk edecegini
bildirmekte! Ve iste bütün bunlari Muhammed, kendi günlük siyaseti bakimindan yararli bulmus ve
Kur"an"in Enfal Suresi"ne, birbirini izleyen iki ayet halinde (65. ve 66. ayetler olarak) yerlestirmistir.
Yukarida belirttigimiz gibi, ayetlerden biri söyledir:
"Ey Peygamber! Müminleri savasa tesvik et. Eger sizden sabirli yirmi kisi bulunursa, iki yüze (kafire)
galip gelirler. Eger sizden yüz kisi olursa, kafir olanlardan bin kisiye galip gelirler..." (Enfal Suresi,
ayet 65).
Görülüyor ki, ayete göre l Müslüman 10 kafire bedel gösterilmekte. Fakat, bunu izleyen 66. ayette
biraz farkli bir ölcü kullanilmaktadir:
"Simdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayiflik oldugunu bildi. O halde sizden sabirli yüz kisi
bulunursa (onlardan) iki yüz kisiye galip gelir. Ve eger sizden bin kisi olursa, Allah"in izniyle .
(onlardan) iki bin kisiye galip gelir... " (Enfal Suresi, ayet 66).
Dikkat edilecegi gibi, bu ayette, orantili olarak bir Müslümanin iki "kafir"e galip gelecegi
bildirilmekte. Oysa, bir önceki ayette, yani 65. ayette, bir Müslüman askerinin 10 "kafir"e, karsi galip
gelecegi bildirilmisti! l Müslüman askeri 2 kafire mi, yoksa 10 kafire mi bedel, belli degil! Kuskusuz
ki, ortada bir celiski var. Bundan dolayidir ki, bazi yorumcular 65. ayetin, 66. ayet ile ortadan
kaldirildigini söyleyip isin icinden cikmak isterler. Buna karsilik bazi yorumcular, l Müslümanin 2
"kafire" galip gelecegine dair bulunan 66. ayetin, Bedir Savasi sirasinda kondugunu, cünkü o tarihte
İslam ordusunun henüz zayif durumda bulundugunu, ancak iki ya da üc misli fazla olan bir kuvvetle
ugrasabilecek durumda oldugunu, iste bu durumu göz önünde tutan Tanri"nin, onlarin yükünü
azaltmak icin l Müslümani 2 "kafir"e galip gelebilecek sekilde güclendirdigini söylerler.( Ömer Riza
Dogrul, Tanri Buyrugu, İnkilap ve Aka Kitabevi,İstanbul, 1980, s.226.) Ve sunu eklerler ki, daha
sonralari İslam ordusu güclendigi ve on misli düsmanla savasabilecek duruma girdigi icin, Tanri, bu
kez bir Müslüman askerinin on misli fazla sayida "kafir"e galip gelecegine dair 65. ayeti göndermistir.
Evet, ama eger bu mantik dogru ise, bu takdirde 66. ayetin daha önce, yani 65. ayet olarak inmesi
gerekirdi; cünkü, Bedir Savasi daha önceki bir tarihe rastlamakta. Bu durumda 65. ayetin 66. ayet
tarafindan ortadan kaldirilmis olmasi gerekir. Bu takdirde de Tanri"nin, isabetli olmayan bir ayeti koyup,
daha sonra yanildigini düsünerek onu ortadan kaldirdigini kabul etmek gerekir ki, bunu, Tanri"nin
yanilmazligiyla bagdastirmak güctür.
Öte yandan bazi yorumcular, yukaridaki mantigi tersyüz ederek, ilk zamanlarda, örnegin Bedir
Savasi"nda, Müslümanlarin sayisinin az oldugunu, bu nedenle bir Müslüman askerinin on düsman ile
savasmak zorunda bulundugunu, fakat daha sonra Müslümanlarin sayisi artinca, Tanri"nin, onlarin
yükünü azaltip l Müslümanin 2 "Kafir"le savasmasini emrettigini söylerler.( Diyanet Vakfi
Tercümesi"ne bakiniz, Ankara, 1993, s. 184.) Evet, ama her seye kadir olan bir Tanri"nin, "sevgili
Müslüman kullarina", sayi esasina bakmadan yardimda bulunmasi gerekmez miydi? Ya da herkesi
hidayete eristirip, savas denen seyi ortadan kaldirmasi uygun olmaz miydi?
Bu yukaridakilere benzer örnekleri cogaltmak mümkün; bu örnekler sunu göstermektedir ki,
Kur"an"daki ayetlerin bir kismi, Tevrat ve İncil hükümlerinin icerikliklerine nüfuz edilemeden yapilan
aktarmalardir ve anlasilmazliklari (ya da celiskili nitelikte bulunmalari) da bundandir. Muhtemeldir ki,
Muhammed"in "katib" olarak kullandigi kimseler, Tevrat"tan ve incil"den ceviri yaparlarken, muglak
ve yarim yamalak cevirilerde bulunmuslardir; ya da Muhammed, kendisine verilen bilgileri günlük
siyasetinin gereksinimlerine oturtarak degerlendirmistir. Bundan dolayidir ki, Tevrat ve İncil"den
aktarilan cogu ayetler, hic kimselerin anlayamayacagi nitelikte seyler olmustur.
Ayetlerin anlasilamaz ya da celiskili nitelik tasimalarinin olumsuz etkileri olmuski; ve iste bütün bu olumsuzluklari örtbas edebilmek icindir ki, Muhammed Kur"an"a,
"Kur"an"da... kesin anlamli ayetler vardir; digerleri de cesitli anlamlidirlar... " (Al-i İmran Suresi,
ayet 7) seklinde ayetler eklemistir. Bunu yaparken, Kur"an ayetlerinin anlasilmasi icin "uzun uzadiya
aciklanmis olarak" gönderilmis olduguna dair söylediklerini (örnegin, Hud Suresi, ayet l -3) unutur
görünmüstür. Celiskili ya da anlasilamaz nitelikteki hükümlerin varligini mesru kilabilmek icin,
Tanri"nin ayrica, "Bir ayetin yerine diger bir ayeti koyariz" seklinde konustugunu öne sürmüstür. Fakat,
bunu yaparken, her seyi mükemmel ve kusursuz sekilde var kilan ve asla hata yapmaz olan bir
Tanri"nin, nasil olur da yanilgiya düsüp, olumsuz ayetler gönderebilecegini, sonra bu hatasini
düzeltmek amaciyla bir ayeti bir baska ayetle degistirebilecegini ya da koydugu bir ayeti (hani sanki
yanlis bir sey yapmis gibi) tüm olarak ortadan kaldirabilecegini aciklamamistir.
İlhan Arsel.
|