Einzelnen Beitrag anzeigen
  #25865  
Alt 22.10.2005, 14:20
Benutzerbild von peren
peren peren ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Arapca ögrenmekde maalesef yetmiyor

Evet azimliyimdir, istersem benim gelismem icin gercekden cok gerekli üstün dil arapcayi ögrenebilirim. Fakat, amma, lakin Arapcayi ögrenmis bir Islam uzmanindan aldigim bilgiye göre disarida konusulan arapca Kuranin gercek anlamini anlamak icin yeterli degil. Bunun icin bir adet Alpi ve eski arapca, süryanice bilmem nece bir sürü dil ögrenmek gerekiyor. Diger tercümeleri okumaya da Alpi izin vermiyor. Oysa "Kuran bilgileri ayrinti tasimayan genel bilgilerdir.Onu tamamlayan, sahih kabul edilen hadislerdir.Bunu ben degil tüm islam arastirmaciları söylüyor.Bu acidan Kuran"na inananin hadisleri de gözönünde bulundurma zorunlulugu var" ama Alpi hadis okumamizada izin vermiyor.
Apli arkadasim sürekli kendi gerceklerini copy and paste yapiyorsun. Sende su Kurani gercekden anlayabilme recetesini alabilirmiyiz? Kurani anlamak icin yaklasik 20-30 tane bugün cogu kullanilmayan dil ögrenecegim, sureleri indirilis tarihine ve o zmanlar araplarin soysyo kültürel ortamlarina, psikolojilerine göre yorumlayacagim, sonra saglama olarak Muhammet ne yapmistir deyip örnek arayacagim öyle degilmi? Buna ömrüm yetmez gibi.
Peki bu ara nasil ise gidecegim, ne zaman yemek yiyecegim, kizimla nasil ilgilenecegim:-)
Kisa bir aciklama, Kurani anlamak icin arapca ögrenme yollarinda olanlara:
Kuran"nın yabancı sözcükleri...

İlhan Arsel"den....

Muhammed, Kur"an"ın, sırf Araplar iyice adayabilsinler diye, "Arapça" ve "apaçık" olarak
indiğini söylemekle beraber, halkı sihirleyebilmek ve Kur"an"ın "hikmet ve derin anlamlarla" dolu
olduğu kanısını yaratabilmek amacıyla başkaca yollar da denemiştir. Bu yollardan biri yabancı kökenli
sözcüklere yer vermektir. Her ne kadar bazı yorumcular, "Kur"an"da yabancı sözcük yoktur" diye ısrar
ederler ve yabancı kökenli görünen sözcükleri birtakım gülünç mantık oyunlarıyla yabancı sözcük
değilmiş gibi göstermeye çalışırlarsa da, (Kur"an"daki yabancı sözcükler konusundaki görüş ayrılıkları
için bkz Sahih-i c 4 s. 103.) gayretleri boşadır; çünkü, gerçek şudur ki, Kur"an, İbraniceden,
Habeşçeden, Süryaniceden, Acemceden, Rumcadan ve diğer yabancı dillerden alınmış sözcükler ve
kavramlarla doludur.( Bu konuda geniş bilgi için bkz. Turan Dursun, age, c.7, s.267 vd.3) Daha önce
değindiğimiz gibi, Kur"an sözcüğü bile Arapça değildir; "Arami" kökenlidir ya da "Süryanice" olduğu
söylenir.( Bu konudaki görüşler için bkz. Turan Dursun, age, c.7, s.226-227.) Yine aynı şekilde
"Kur"an" karşılığı olarak kullanılan "furkan" sözcüğü de "Arami" kökenlidir; "Kefaret" anl*mına
geldiği halde, Muhammed onu Arapçadaki "frk" sözcüğü ile karıştırmış ve "vahiy" anlamında
kullanmıştır. Öte yandan, İbranicede "Tanrı" anl*mına gelen "Elyon" sözcüğünü "İlliyim" şeklinde
Kur"an"a aktarmış, örneğin Mutaffifin Suresi"nde "İlliyim cenneti" olarak kullanmıştır. Yine bunun gibi
"rahman" sözcüğü İbranice olup, Yahudiler tarafından "Tanrı" olarak değil, Tanrı"nın bir adı olarak
kullanılırken, Muhammed onu, "Tanrı" kavramının karşılığı yapmıştır. Yine bunun gibi "havariyun",
"maide", "şeytan" gibi sözcüklerin kökeni Habeşçe olup, muhtemelen Tevrat"ın (Ahd-i Atiyk"m)
Habeşistan"da uygulanan metninden gelmiştir.( Bu konuda geniş bilgi için bkz. Nöldeke, Sketch From
Eastern History; London 1892, s.37vd...)