Yazan Kişi: xoxMURATxox
Tarih: 03-25-04 01:32
EHL-İ SÜNNET KASÎDES İ
Ehl-i sünnet i’tikâdı, sana önce, lâzım olan,
Yetmi ş üç fırka var, ammâ, Cehennemlik geri kalan,
Müslimânlar, hep sünnîdir; cümlenin reîsi Nu’mân.
Cennet ile müjdelendi; îmânda bunlara uyan.
İ ’tikâdı sa ğ lam edip; sonra islâmiyyete ba ğ lan!
İ slâmın be ş ş artını yap; harâmlardan sakın hemân!
Bir günâhı i ş ler isen, tevbe et, kaçırma zemân!
Kim ki uymaz islâma, birgün olur, elbet pi ş mân.
Dinsize sakın aldanma, mahv olursun sen de, amân!
Tatlı söze inanırsan; olur sonra, hâlin yamân!
İ ki yüzlüler ço ğ aldı: dı ş ı melek, içi yılan,
Tuza ğ a dü ş ürmek için; dost görünür, hem de candan.
Herkes kendin haklı sanır: Kötü der, bana uymayan.İ slâmiyyet terâzidir, odur haklıyı ayıran!
İ slâma uymıyan bil ki; do ğ ru yoldan sapık insan.
Bu söze inanır elbet: Târîhi iyi anlıyan.
Neden doktora ko ş uyor; herhangi bir yeri a ğ ran?
Çünki, ölmek sevmez kimse; her ş eyden dahâ tatlı, can.
Sonsuz ya ş amak arzûsu; bende yokdur, var mı diyen?
Ölmek, yok olmak de ğ ildir; kabîr hayâtına inan!
Cennet sonsuz, Cehennem de; haber verdi, bunu
Kur’ân,
Sonsuz derdden sakınmalı; hattâ, olsa da, bî gümân,
Buna inanmıyan da var; yarasa kaçar ziyâdan.
Karga çöplükden tad alır; bülbüldür, gülü arayan.
İ slâmı elbet sevemez, nefse, keyfe dü ş kün olan.
Bu ikisi, bir olur mu? Ayrıdır iyi, fenâdan!
Müslimânlar, hakkı tanır, her mahlûka eyler ihsân,
Îmânsızlar, yılan gibi; lezzet alır can yakmakdan.
Amân yâ Rabbî el’amân; ne mü ş kilmi ş âhır zemân,
Din bilgisi unutuldu; pek azaldı nemâz kılan,
Mason olanlar, sinsice; dîni yıkmakda her yandan,
Komünistlerde i ş kence; müslimâna ölüm, zındân.
Bugünkü ş a ş kın hâlleri, eylemi ş di, Resûl beyân.
Demi ş di: (Birgün gelecek; garîb olur, bana uyan.
Her evde, çalgı çalınır; i ş itilmez olur ezân,
Âlim bulunmaz bir yerde, câhillere kalır meydân!
Mü’minler, olur zevallı; kâfirler, sanki Süleymân,
Kadına uyar her erkek; olur evde hâkim, zenân,
Yüksek binâlar yapılır; kelb di ş i gibi apartman.
Yolculuk sür’atli olur; uzaklık kalkar aradan.
Zekâ, çok ş ey bulursa da; gaflet, gitmez insanlardan.)
Birgivî [1] kitâbda yazdı, eyledi çok hadîs beyân:
Kıyâmet alâmetleri, çıkar, birbiri ardından,
Alâmetlerin me ş hûru, serho ş olur; pek çok kesân.
Âlim diye tanıtılır, dinden haberi olmıyan.
Zâlime ikrâm olunur, kurtulmak için belâdan.
Hayâsızlık pek ço ğ alır, deyyûslara kalır meydân,
İ nsanların en alça ğ ı, Moskovada okur fermân.
Herkes kendin âlim sanır, Müslimâna denir nâdân.
Do ğ ru konu ş an azalır, yalancı söyler durmadan.
Çok medh edilen kimsede, bir zerre bulunmaz îmân,
Erkekler de kadın gibi, ipek giyer, sıkılmadan.
Gınâ, zinâ san’at olup, kız yerine geçer o ğ lan.
Kadınlar dar libâs giyer, hep açılır baldır, gerdan.
Fitne kaplar her tarafı, adam öldürülür yokdan.
Bid’at yayılır her yere, kalmaz sünnetlere uyan.
Deccâl gibi vicdansızlar, uydururlar binbir yalan,
Bir kimse do ğ ru söylerse, saldırırlar her tarafdan.
Erkekler dînini bilmez, ta ş kınlık eder çok nisvân,
Emr-i ma’rûf unutulur, fısk emr eder ş aklaban.
İ slâmiyyet kötülenir, harâm i ş lenir her yandan.
Müslimânlık lâfda kalır, ses için dinlenir Kur’ân.
Mü’mine gerici denir, kayrılır mürted olan.
Bunların hepsi muhakkak, olur kıyâmet kopmadan.
Büyük alâmet Deccâldir, çıkaca ğ ı yer, Horasân.
Sonra, Ş âmdaki Câmi’e Îsâ inecek semâdan.
Bir hadîsde buyuruldu, (Kızım Fâtıma evlâdından,
Babası Abdüllah olan, Mehdî adında bir civân.
Çıkıp dine kuvvet verir, cihâna yayılır îmân,
Îsâ aleyhisselâmla, birle ş erek ol pehlivân.
Deccâlı da öldürürler, dünyâ dolar adl-ü emân.
Ye’cüc Me’cüc adındaki, kavim çıkar sed ardından.
Sayısı milyonlarcadır, her tarafda dökerler kan.
Dâbbet-ül-erd çıkar sonra, Mekkede Safâ altından.
Da ğ kadar bir hayvandır, ayırır iyiyi fenâdan.
Dahâ sonraki alâmet, güne ş , do ğ acakdır garbdan.
Kâfirler bunu görünce, îmâna gelecek cem’an,
Fekat, kabûl olmaz artık, do ğ ru yola gelen mihmân.
Alâmetlerin biri de, Adenden çıkan bir duhân.
Kâ’beyi yıkacak hem de habe ş renkli birkaç yaban,
Yer yüzünde kalmıyacak, büyük ni’met olan Kur’ân.
Müslimânlar hep ölecek, ya ş ıyacak ehl-i tu ğ yân.
Her kötülü ğ ü yapacak, insan adlı canaverân,
Lâkin Hicâzdan bir ate ş , verip herkese heyecân.
Ş a ş kın, azgın dola ş ırken, kıyâmet kopar nâ-gehân.
Dahâ neler olur, ammâ söyleyemez onu, lisân.)
Ne hazîndir, ne yazıkdır; Ma’bûd oldu, falan filân,
İ lâhî, sen korumazsan, olur hep sonumuz giryân.
Bu irtidâd modasında; i ş imiz suç, günâh, isyân.
İ nsanlar, yolu ş a ş ırdı; gemisin kurtaran kaptan!
Etrâfımın zulmetinden, beni de kapladı nisyân.
Ömür geçdi, pek sür’atle, uyan gönül, artık uyan!
Hep, bu dünyâya çalı ş dın; âhıretin oldu ziyân.
Dü ş dün bedenin pe ş ine, kalbini eyledin vîrân.
Akla, ilme hiç uymadın; nefs oldu, sana kumandan,
Geçdi gençlik, hep gafletle; dünyâ hırsındasın el’an.
Nasîhat hiç dinlemedin; yoldan çıkdın, sanki sekrân.
Dünyâ zevklerine daldın; ş imdi hâlin âh-ü figân.
Hâinler aldatdı seni; sandın sonsuz bu deverân.
Didinmeler, bo ş a gitdi; yâr olmadı, servet sâmân!
İ slâma uyan kimse, anladım olur ş âdümân,
Ne yazık, ömrü uçurdum, ye’is çökdü, her tarafdan,
Ke ş ki, Kur’âna uysaydım; olurdum, ebedî sultân,
Dünyâya mâlik olsa da; kalmıyor insân bî pâyân!
Hani Dârâ ve İ skender; hani Roma, hani Yunan?
Hani Nemrud, hani Fir’avn; hani Kârun, hani Hâmân?
Hani Cengiz, hani Hitler!
[1]
nesi kaldı, zikre ş âyân?
Edison,
[2]
Markoni, Pastör, âhıretde bulmaz ihsân!
Dünyâya fayda verenler; sanma olur, kâmil insan!
Yılandan tiryak yapılır; zehir olur ba’zan derman!
Sakın bakma görünü ş e, insanın kemâli, îmân!
Îmân eden, tenbel olmaz; çalı ş ınız! diyor Sübhân,
Tenbeli ve gericiyi; zem etdi Nebiy-yi zî ş ân,
Bir hadîsde buyurdu ki (Rabbe mahbûbdur, çalı ş an!)
Rûhu da, dü ş ünmek lâzım; hep bedeni besler, hayvân!
Bu bedenin sa ğ lamlı ğ ı; geçer, sanki âb-ı revân!
Evet, beden lâzım, çünki; odur, rûhumuz ta ş ıyan.
Her birin korumak gerek, böyle olmalı, müslimân!
Nebiyyullah, bo ş durdu mu? İ yi dü ş ün, eyle iz’an!
Eshâbın hepsi olmu ş du; sulhda üstâd, harbde arslan.
Bunları bildi ğ im hâlde, nefse uydum, hâlim lerzân.
Günâhlardan sakınmadım; böyle mi olurdu ş ükrân?
Hilmi ümîdini kesme, Rabbinin ismidir, Rahmân!
İ lâhî imdâd et bize; etrâfımız sarmı ş dü ş man!
Kitâb, gazete, film, radyo; olmu ş hepsi birer ş eytân.
Bunlar do ğ ruyu gösterse; olur idi, hepsi burhân.
Bilgi, fen kaynakları da; niye aceb, böyle husrân?
Yeni fizik, modern kimyâ seni gösteriyor, her ân!
Her zerre diyor, Allah var; atomdan tâ be âsümân!
Fekat, bunları gören yok; kalblerden silinmi ş irfân.
Hakka inâd edenlere; olur dünyâ elbet zindân!
Avrupa, Amerika hem; Asyada da, niçin buhrân?
Çünki, Hakkı görmiyorlar; kafalarını sarmı ş dumân,
Maddede yükselmi ş ammâ; haberi yok insanlıkdan!
Râhat, huzûr beklenir mi komünizm ve masonlukdan?
Se’âdete kavu ş amaz; islâmlıkdan uzakla ş an!
Moskova radyosu hergün; dine çatdı, bu Ramezân.
Çok alçakça, pek nâmerdce; İ slâma eyledi bühtân.
Küfr, devâm ederse de; zâlimler kalkar aradan,
Zâlime imhâl ederim; ihmâlim yok! dedi Yezdân.
Müslimânlar üzülmesin; Kur’ânı hıfz eder Deyyân!
Târîhde hep böyle oldu; küfrde geldi, Peygamberân,
Dünyâyı zulmet basınca; do ğ ar idi ş ems-i tâbân,
Ş imdi de hidâyet ş emsi; do ğ acak, Anadoludan!
Hidâyete ermek için; Habîbullah, verdi imkân!
Habîb ne demek? Dü ş ünse; kemâlini anlar, insân.
Yâ Rab! büyük nebîdir O; köleleri, olur sultân!
Bir kalbe sevgisi dolsa; eder envâr, ondan feyzân.
Niye görünmüyor o ş ems? A’mâ olmu ş , bütün cihân,
Sonsuz ni’met, büyük ş eref; Onu sevmekde, bî gümân.
Onun sevgisine vallah; mâlım, cânım olsun kurbân!
Ş ekerin tâdını bilmez; a ğ zına koymıyan bir ân.
Günâhkârım, yüzüm kara; fekat kalbim, a ş kla lem’ân.
A ş kîle pek çok ya ş dökdüm; ş âhiddir, hâk-i Erzincan!
Bu sevgi, cürme son verdi; hâlim oldu, nâle figân.
Bilinmez son nefes, ammâ; se’âdete budur ni ş ân!
Ni’met, Onu sevmek imi ş ; oldu bana ş imdi ıyân!
Habîbin yanında olsun; bu a ş kı bizlere sunan!
1960 Mîlâdî 1380 hicrî
Erzincan
**
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 03-25-04 20:40
Ehl-i sünnet i’tikâdı, sana önce, lâzım olan,
Yetmi ş üç fırka var, ammâ, Cehennemlik geri kalan,
Müslimânlar, hep sünnîdir; cümlenin reîsi Nu’mân.
Cennet ile müjdelendi; îmânda bunlara uyan.
KIM kENDINI CENNETLIK ILAN EDERSE BILIN KI YERI cehennemdir !...
Hz. Muhammed
Degisik bir kaside

)
Muaviye mi yazmis yezid mi ?
Yoksa Seytanciligin babasi; Itikad-u Ehli"s sünne ve#L cemaa nin yazari SEYH adi bin MÜSAFIR mi ?
Tanimadin mi ?
Hani su : Ilmin Kapisi Allah in arslani Hz.Ali Kafir oldu diyerek Onu Mescit de katledenler,Hani Peygamber evlatlarini zehirleyip,Kerbela da lime lime Dograyanlar,Bununla da yetinmeyip 76 yil Islamin Mabedlerinden onlara lanet okutanlar Hah iste onlar bildin mi ?
Iste O cennetlikler !..

)