1
Sayın Hulusi; “ geçen hafta gittiğim Cuma namazında, hutbede konuşuyor “imam” ünvanı verilmiş kişi: “gökte Allah ve melekler...” diyanet devletleşince, Allah ve melekler de gökte koltuk sahibi olurlar işte!...” diyorsunuz.
Size soruyorum; bu laik devletin tarihi yüzyıl olmadı. Ondan evvel Allah ve melekler nerede idi? Yoksa yukarıda sizin iddia ettiğiniz gibi “ her zerrenin içinde zatıyla sıfatıyla mevcut” idiyse o zerrelerin içinde hapis gibi olması ve zerre adedince parçalara bölünmüş bulunması ötelerde olmasından daha mı makul, daha mı güzel ?
Sizin inancınıza göre; diyelim ki: Allah’ı her zerreye yani yarattığı maddenin içine hapsettiniz, tabi bu bakışa göre, haşa her zerre deyince, temiz, pis de ayırt etmiyorsunuz. Güvercinle fareyi, iyi insanla, Allah’ın “necis (pislik)” dediği insanı, satanisti, müşriki bir tutuyorsunuz? Her zerre deyince; daha pis şeyleri, pis cisimleri yazmaya haya ediyor ve Allah’ı bunların içinde olmaktan tenzih ediyorum. O sabit mekandan münezzeh olmak kaydıyla her yerde hazır, nazırdır. Alla (c.c) “her zerrededir. Göklerde yoktur” gibi sözler kim tarafından söylenirse söylensin küfürdür !
Peki Allah (c.c.) ve melekler göklerde yoksa, melekleri nereye yerleştiriyorsunuz.? Sonra şeytanlar yerde yoksa, onları nereye yerleştiriyorsunuz.? Sonra cenneti cehennemi evrende değilse, nerede hayal ediyorsunuz.? Yoksa Kur’an’ın bir kısmını kabul, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz.?
Şu ayetleri hiç görmediniz mi ?
أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ
“Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır”.(Mülk Suresi. Ayet 16)
أَمْ أَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا فَسَتَعْلَمُونَ كَيْفَ نَذِيرِ
“Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz! “(Mülk Suresi. Ayet 17)
|