ayetleri cimbizla secmek
En’am suresindeki bu ayetin hükmü, Cenab-ı Hakk tarafından indirilen, Maide suresinin: Yenilmesi haram olan etlerin sayısını artıran şu ayetiyle neshedilmiş, hükmü ilave haramlarla kaldırılmış, değiştirilmiş.
İşte Ayet:
“Ölü (ölen hayvan eti), kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan –(henüz canı üstünde iken yetişip) kestikleriniz müstesna olmak üzere-boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, süsülmüş, canavar yırtmış (parçalamış) olup da ölenler, dikili taşlar üzerine (onlar adına) boğazlanan (hayvanlar), fal oklarıyla kısmet (ve hüküm) aramanız, üzerinize haram kılınmıştır. (bütün) Bunlar yoldan çıkmıştır. Bugün kafirler dininizden umutlarını kestiler. Artık onlardan korkmayın benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak Müslümanlığı (verip ondan) hoşnut oldum. Kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa, günaha meyil maksadı olmaksızın (haram olan etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.” (Maide: 3)
Not: Dinin hükümlerini ikmal ettim. Bu ayet Veda Haccı arefesinde nazil olmuştur.
Sayın Öztürk, bu ayetleri alıyorsun da; Peygamber Efendimize yetki veren, onu yücelten ayetleri niçin almıyorsun? İşte birkaçı:
Ayet-1
“Onlar yanlarında bulunan, Tevrat ve İncil’de yazılmış buldukları O Resul’e, ümmi Peygamber’e (Muhammed’e (s.a.s)) tabi olurlar. O (Peygamber) onlara marufu (iyiliği) emreder, onları münkerden (kötülükten) nehyeder, Onlara tayyibatı (temiz şeyleri) de HELAL, habaisi (pis şeyleri) de HARAM kılar. Üzerlerindeki ağırlıklar ve sırtlarında bulunan zincirleri kaldırır. O’na iman eden, saygı gösteren, O’na yardım eden ve O’nunla beraber inen o nura (Kur’an’a) tabi olanlar var ya! İşte onlar felaha erenlerdir.” (A’raf: 157)
Bu ayet Peygamberimiz Efendimize hela haram etme yetkisi vermiştir. Onların üzerlerindeki Ağırlıkları ve sırtlarındaki zincirleri kaldırması da ayrıca bir yetki ve Allah’tan bir lütuftur.
Ayet-2
“Ey Peygamber! Biz seni bir şahit bir müjdeci (gittikleri yolun kötü akıbetinden) korkutucu, Allah’ın izniyle, O’nun yoluna davetçi ve nurlar saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab: 45-46)
Ayet-3
“De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki; Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir. De ki; Allah’a ve Resulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, muhakkak ki Allah kafirleri sevmez.” (Ali İmran: 31-32)
Ayet-4
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin! Resulullah’a ve sizden olan emir sahiplerline (idarecilere) itaat edin! Bir şeyde ihtilafa düşerseniz, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız eğer onu (n hallini) Allah(ın kitabın) a ve Resul(ünün sünnetin)e götürün. Böyle yapmanız, sizin için hayırlı ve (netice itibariyle de) pek iyidir.” (Nisa: 59)
Not: “Sizden olan idareciler’ den maksat, İslam hükümlerine göre idarecilik yapan emirlerdir. İslami bir devlette emir sahibi olanlardır. Veya Müslümanların din alimleridir.” (Meali Kerim S.86 Ali Arslan)
Ayet-5
“Öyle değildir. Rabbinin hakkı için, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıkta seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden ötürü hiçbir sıkıntı duymadan sana tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.” (Nisa: 65)
Not: “İman, inanılması istenen her şeyin her şeyin doğruluğunu tasdik etmektir. Anlaşmazlıklarda Peygamber’in vereceği hüküm Allah’ın hükmüdür. Allah’ın hükmünü reddetmek, Allah’ı inkar etmektir. Öyleyse iman bir bütündür: Parçalara ayırarak bir kısmına inanıp diğerine inanmamak, iman değildir.” (Meali Kerim Ali Arslan S: 87)
Ayet-6
“Kim peygambere itaat ederse; kesinlikle o Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa: 80
Sayın Öztürk,
Buraya kadar gördüğümüz ayeti kerimeler, Resulullah Efendimizi ne kadar sevmemiz, ne kadar bağlanmamız ve ne kadar itaat etmemiz gerektiğini ifade bakımından kafi geldi zannederim.
|