Einzelnen Beitrag anzeigen
  #13989  
Alt 03.04.2005, 09:55
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard bu makalemi okumadin galiba koc :-)

DINLERARASI DIYALOG VE HOSGÖRÜ

Diyalogun mahiyeti

Aslinda, Dinlerarasi Diyalog ve Hosgörü yeni ortaya cikmadi, asirlardir bu zaten vardi. Asri Saadet’te ve sonraki zamanlarda, Müslümanlar, Hiristiyanlarla, Yahudilerle ic ice yasadilar. Biribirlerinden borc aldilar; borc verdiler. Ticari alis veris yaptilar. Örnegin, Peygamber Efendimiz vefat ettiginde, bir Yahudiye borcu vardi; Hazret-i Ali’ye bunu ödemesini vasiyet etti. Bu tür, komsuluk ve diger insani iliskiler zamanimiza kadar devam etti.

Kimse kimsenin, yasayisina, ibadetine karismiyor; isteyen Kilisesine, isteyen Havrasina gidiyor rahat bir sekilde dinlerinin icablarini yerine getiriyordu. Bu zaten Islam dininin de bir emriydi.
Ancak, günümüzdeki diyaloglar bu insani, sosyal boyut ile sinirli kalmadi. Dini inanclara ve yasayislara da yansitildi. Üc din mensuplarinin bir araya gelip vahiy Tanri inanci gibi konularda teologlar seviyesinde görüsmeler yapmalari, Papazlarin, Hahamlarin iftar yemegine cagirilmalari; Müslümanlarin, Kilisede onlarin Yortu ve Noel günlerine katilmalari bunun musahhas örneklerindendir.
Iftar, Müslümanlar icin dini muhtevali bir yemektir. Dolayisiyla Islam dininin emrettigi sekilde ve Islami ölcüler icinde yapilir. Hal böyle olunca su soruyu sormamiz gerekir: Iftar yemeginde, papazin ne isi var. Yine, Yortu ve Noel Hiristiyanlarin bir ibadetidir. Kendi sartlarina göre yapilir. Ayni sekilde burada da Müslümanin ne isi var? Hiristiyanlara, papazlara yemek ziyafeti verilecekse, iftar yemegi disinda baska bir zamanda verilemez mi? Özellikle iftar yemegine papazin cagirilmasindan maksat nedir?

Diyalog icin yer ve zaman mi bulunamiyor? Bir araya gelinecekse, dini günlerin ve mekanlarin disinda, belli bir zamanda ve mekanda bulusmak pek ala mümkün. Yemek mi yenecek, konusma mi yapilacak burada yapilir. Iste farkli din mensuplari arasinda diyalog ve hosgörü budur.

Son yillarda gündeme getirilen, Diyalog ve Hosgörü baska manada ele alinmaktadir. Hosgörüden ziyade, üc dinin belli bir eksen etrafinda toplanmasi, bir nevi dinlerin birlestirilmesi seklinde algilanmaya baslandi. Bu, Islam dinine, 14 asirlik tatbikata uymayan, iste bu anlayis seklidir. Yoksa bildigimiz klasik manada hosgörüye hicbir Müslüman karsi cikmaz.

Isin baska garip bir yönü de sudur: Bugün bu üc din mensuplarinin kendi dinlerinden baska dinleri reddettikleri bir gercektir. Kabul etselerdi zaten o dinde olurlardi. Yani her din mensubuna göre, kendi dini dogru digerleri batildir, yanlistir. Yani baska hak din yoktur. Batil olan, pesinen reddettiginiz bir seyle nasil diyalog yapilacaksiniz? Onu kabul ederseniz zaten kendi dininizi inkar etmis oluyorsunuz. Buradan su cikiyor, diyalog dinlerarasi degil, ancak din mensuplari arasinda yapilabilir. Bu da, cesitli din mensuplari arasindaki, siyasi, ekonomik, sosyal boyutlu iliskilerdir.

Bu tür diyaloglar; dün vardi, bugün de var, yarin da olacak, olmasi da lazim

PS: GALVANI bana hosgörü ayaklari ile gelme... Sizin terörist abilerinizin hangisinde hosgörü vardi :-) bana sakin POLEMIK yapma...!