AHMED YASIN ÖRNEK MÜSLÜMANDI; HAYATII!
O, konuşan değil yaşayan bir liderdi.. Liderliği süresince mal varlığına varlıklar katmadı.. Naibleri ve gönül verenleri sıkıntı içinde yaşarken, sırça saraylarda ve yazlıklarda keyif çatmadı.. Ömrü İsrail zindanlarında geçti.. Düşmanının füzesiyle ahirete yürüdü...
Geçen sene bugün Siyonist İsrail devleti tarafından kalleşçe şehit edilen intifadanın büyük önderi Şeyh Ahmet Yasin"in hayatı büyük ibretlerle dolu.
Şeyh Ahmet Yasin, bütün vücudu felçli olmasına rağmen Allah yolunda mücadele etmekten hiçbir zaman geri kalmadı.
Yasin, hayatı boyunca Kudüs"ü işgal eden Siyonistlere karşı "dik durup" kelle koltukta bir yaşam sürdürerek, İslam ümmetinin her ferdinin örnek alması gereken bir mücadele geleneği oluşturdu.
İşte Şeyh Ahmet Yasin"in örnek hayatı:
BABASIZ BÜYÜYEN ŞEHİT
Şeyh Ahmet Yasin, 1937 yılında Filistin"in Askalan şehrinin el-Cevra köyünde dünyaya geldi. Üç yaşında iken babası vefat eden Yasin, bundan sonraki yaşamını annesi ve kardeşlerinin himayesinde sürdürdü. 1948 yılında Siyonist katillerin Filistin"in büyük bir bölümünü işgal etmeleri üzerine ailesiyle birlikte Gazze şehrine göç etti. Bu, küçük Yasin"in ilk hicretiydi.
İlköğrenimini 1952 yılında Gazze şehrindeki İmam Şafii Okulu"nda tamamladı.
Daha sonra sırasıyla er-Rihal Ortaokulu"nda ve Filistin Lisesi"nde okudu. Ahmet Yasin, 1952 yazında arkadaşlarıyla birlikte gittiği yüzme havuzunda geçirdiği bir kaza sonucu felç oldu.
KELLE KOLTUKTA BİR YAŞAM
Felçli vücuduna rağmen gençliğinde kendini en iyi şekilde yetiştiren Yasin, bundan sonraki yaşamını Siyonist İsrail"le mücadeleye adadı.
Filistinli gençlere hem İslam dininin inceliklerini öğretiyor, hem de Siyonist İsrail"in işgal ettiği topraklardan bir an önce kovulması için mücadele edilmesi yönünde telkinlerde bulunuyordu.
Siyonistler Ahmet Yasin"in faaliyetlerini engellemek için 1984 yılında Şeyh Ahmet Yasin ve arkadaşlarından pek çok Filistinliyi tutukladılar. Yürütülen soruşturma sonunda Şeyh 13 yıl hapse mahkûm edildi. Bu mahkûmiyet kararı Şeyh Ahmet Yasin"in mücadele azmini kıramadı.
Bilakis İsrail zindanlarından Filistinlilere yazdığı mektuplarda mücadeleyi daha da hızlandırmalarını istedi. Tekerlekli sandalyesinde İsrail zindanlarından Siyonistlere meydan okuyan Yasin"in bu tavrı Filistinli gençleri daha bir ateşledi.
İntifadanın daha bir büyüdüğünü fark eden Siyonistler, Filistinlilerle işgalciler arasında gerçekleştirilen bir esir değişiminde Ahmet Yasin"i serbest bırakmak zorunda kaldı. İsrail zindanlarından kurtulan Şeyh Ahmet Yasin yine Filistinli kitlelerin Siyonist işgalcilere karşı sürdürdükleri cihadın başına geçti. Bu dönem İsrailliler birçok kez Şeyh Ahmet Yasin"i ölümle tehdit ettiler.
Fakat Şeyh Ahmet Yasin bu tehditleri ciddiye almayarak Siyonistlere karşı mücadelesini sürdürdü.
"HAYBER ÇOK UZAK DEĞİL"
Siyonistler, 18 Mayıs 1989 tarihinde Şeyh Ahmet Yasin"i yeniden tutukladılar.
16 Ekim 1991 tarihinde de Şeyh hakkında İsrail devletini yıkıp yerine İslami esaslara dayanan bir devlet kurmak suçundan ömür boyu hapis cezası verildi.
Ahmet Yasin, hakkında verilen müebbet hapis cezası kararını duyunca gülümseyerek "Yaşasın bağımsız Filistin" diyerek mahkeme heyetine bağırdı.
Siyonistler Şeyh Ahmet Yasin"e birçok kez zindanda bulunduğu sırada İsrail"i tanıdığını açıklaması karşılığında serbest bırakma teklifinde bulundu. Ahmet Yasin bu teklifleri sert bir şekilde reddederek; " Ben işgal rejimini muhatap kabul etmiyorum ki onun şartını kabul edeyim. Ayrıca Hayber çok uzak değildir.
Hayber"de Peygamberimiz ve ashabının sizin dedelerinize neler yaptığını çok iyi biliyorsunuz. Günü geldiğinde bizim size ne yapacağımızı göreceksiniz.
İslâm"ın gençleri er ya da geç işgal altındaki Kudüs"ü özgürleştirecekler. Bizler bütün çocuklarımızı, kadınlarımızı, gençlerimizi özgür Kudüs için feda etmeye hazırız" cevabını verdi.
VE ŞEHADET...
Ahmet Yasin çektiği bütün çilelere rağmen davasından zerre kadar taviz vermeden zindan hayatına sabretti.
Bütün vücudu felçli bir halde sekiz buçuk yıla yakın bir süre zindanda kaldıktan sonra rahatsızlığının artması üzerine 30 Eylül 1997 Salı akşamı serbest bırakılarak tedavi edilmek üzere Ürdün"ün başkenti Amman"a getirildi. Tedavi olduktan hemen sonra bir an önce çok sevdiği Filistin topraklarına dönmek için yola çıktı.
Yıllardır özlemini çektiği Filistin"de yüz binlerin gözyaşları ve sevgi gösterileri arasında karşılandı. Karşılanma esnasında yaptığı konuşmada "Bekle bizi Kudüs, bir gün geri döneceğiz.
Bütün İslam ümmeti Mescidi Aksa"nın önünde bayram yapacak" dedi.
Gazze"ye dönüşünün ardından Filistin direnişindeki manevi lider mevkiine yeniden oturarak mücadelesini kaldığı yerden devam ettirmeye başladı. Siyonistler sonunda Şeyh Ahmet Yasin"in yaptığı çalışmaları engellemek için haince bir planyaptılar. İntifadanın öncüsü Şeyh"i öldüreceklerdi.
Bu kararlarını hayata geçirmek için harekete geçen Yahudiler, 22 Mart 2004 yılında bir camide kıldığı sabah namazından çıkarken Ahmet Yasin"e kalleşçe saldırdılar.
Şeyh Ahmet Yasin bu kalleş saldırının akabinde yanındaki 2 arkadaşıyla birlikte Peygamber"e komşu olmak için kutlu diyara doğru yolculuğa çıktı.
Siyonistler Şeyh Ahmet Yasin"i şehit ederek intifada hareketini bitireceklerini sandılar. Fakat Ahmet Yasin"in şehadeti tıpkı Abbas Musavi"nin, Yahya Ayeş"in şehadetinde olduğu gibi intifada hareketini daha bir güçlendirdi.
Bugün Siyonist İsrail"e taş atan, kendilerini Kudüs için feda eden gençler, Ahmet Yasin"in yolunun Yahudiler işgal ettikleri topraklardan kovulana kadar sürdürüleceğinin en güzel göstergeleri.
KAYNAK VAKIT
|