Einzelnen Beitrag anzeigen
  #13077  
Alt 20.03.2005, 13:05
ruveyda30
 
Beiträge: n/a
Standard ölmeden ölmek.........

Ölüm, insanoglunun kacinamayacagi bir gercektir. Kur’an-ı Kerim’de “Nerede olursaniz olun, sarp ve saglam kalelerde olsaniz bile ölüm size ulasacaktir..."; buyrulmaktadir.

Tam olarak farkina varmasak da ölüm, hayatimizin en yalin ve en gercekci yanini temsil etmektedir. Nasil ki hayat Yüce Allah’in bir ihsani ise, ölüm de O’nun bir fermanidir. İnancimiza göre ebediyyen baki kalacak olan sadece Yüce Allah’tir. Mülk suresinin “O, Allah ki, hanginizin daha güzel isler yapacagini sinamak icin ölümü ve hayati yaratti” mealindeki 2. ayeti ölüm ve hayatin yaratilis sirrini cok acik bir sekilde gözlerimizin önüne sermektedir. Ölümün hikmeti, insanin imtihaninda saklidir. Ölümle hayat sona ermeyecektir. İnsanı ölümden sonra sonsuza dek sürecek olan bir hayat beklemektedir. İste insan, iyi ya da kötü isledigi her seyin karsiligini ahiret yurdu dedigimiz bu ölüm sonrası hayatinda görecektir. Ölüm bir taraftan insanin hesap vermesi ve sorumlu tutulmasi hakikatine kapi aralarken, diger taraftan da fani olan insanin ebedilesmesinin de ilk basamagini teskil etmektedir. Bu acidan ölümü, tipki hayat gibi, ahiret yurdunda ebedi mutluluga ulastiran bir vasita ve nimet olarak algilamak da mümkündür.

Ölüm insan icin en büyük ibret ve en etkili ögüttür. Ölüm gerceginden uzak olarak sürdürülen hayatlar yitik ve ziyan edilmis hayatlardir. Sonu da apacik hüsrandir. Dünyaya hic ölmeyecekmis gibi baglananlar kuskusuz aldanmislardir. Aslolan hic ölmeyecekmis gibi dünya icin, hemen ölecekmis gibi de ahiret icin calismaktir.


Ölmeden önce ölmek ve kalici mutluluklari dünyanin gecici zevklerine feda etmemek gerekir. Ölümle her seyin bitecegini zannedip, sürekli nefsin arzulari pesinde kosmak, hayati zevki sefaya adamak ve bunu bir yasam felsefesi haline getirmek cok büyük yanlisliktir. Bu düsünce, insanlari deger tanimazliga ve her seyi mubah görmeye insani iman acısından da son derece tehlikeli sonuclara götürür..