Einzelnen Beitrag anzeigen
  #9834  
Alt 21.12.2004, 21:38
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

konuyu geneliyle ele aldim. bizim göcebeligimizi sürdürdügümüz zamanlarda bu dünyanin diger yerlerinde de pek farkli degildi. göcebe oldugumuz icin belli kültür veya mukkadesatlara sahip olamayacagimizi zannediyorsan, ikilik yapmadan bunu bati dahil olmak üzere bütün dünya icinde söyleyebilmen gerekiyor. mesela bizans veya ermenilerin etkisinden bahsediyorsun ve cokta haklisin. yalniz onlarin bir cok etkisinden bahsederken bizim onlarin üzerindeki bin cok etkiden de bahsetmen gerekirdi. elle tutulmayan, gözle görülmeyen ve mukavement görmeden süzgecten akan kumtanelerinin altta hepimizi bogacak kadar bir yigin olusturacagini anlamaliyiz; nitekim öyle de olacak. bu konuda sana net ve aktüel iki örnek göstereyim: maneviyatta ermeni ve maddiyatta kibris darbesi. vurulan maneviyat darbesi maddiyatatimiza yansiyacagi gibi maddiyatimiza vurulani da maneviyatimizda büyük yankilar uyandiracaktir. konuyu saptirmamak adina detaylara girmek istemiyorum; belki makalenin devaminda bununla alakali - senin deyiminle - parametreler cikarabilirsin.

bu baglamda (türk fikir ve aksiyon gücü)nden bahsederken siyasi akislari degil de, geneliyle türk tarihinde yer alan bütün simalari kastediyorum. takip edebildigim kadariyle bircok siyasetciler dahil olmak üzere hepsinin her türlü muhasebeden yoksun, gelismeleri bayram sebebiymis gibi sunan mimetistlerden, yani taklitcilerden ibaret oldugunu görüyorum. hepside deniz baykalin dünkü meclisteki konusmasindan sonra yerin dibine girmek istediyseler de söyledikleri ve yazdiklari halen ortada. rezalet dizboyu. dinlesinler, okusunlar ve utansinlar!.. ülkemizde tepkiden uzak, duyarsiz ve monoton bir toplum yaratiliyor. bunu ben kaybettigimiz ve kopdugumuz tarihimize ve degerlerimize bagliyorum. ne zaman ve nerede kaybettigimizi sorarsan bunu ben degil, belki hic kimse sana laboratuvar titizligiyle isbat edemez, yalniz kaybettigimiz ve iflasa sürüklendigimiz acik ortada.

(peyami safa)nin yönelttigi soruyu maalesef yanlis anladin. bu fasili fazla uzatmadan soruyu yine sorularla biraz acayim:

- bati medeniyeti bir anane mahsulü müdür?
- bu anane nedir?
- bu ananeyi yasamis olmadan o medeniyete giremezmiyiz?
- bir hiristiyan beynelmileliyeti var mi dir?
- dogu ve bati nedir?
- avrupa, asya ve tesirleri nedir?
- kac bati vardir?
- islam-osmanli türkleri hangi doguda dir?
- islam, dogu ve hiristiyan bati arasinda bir mukayese ne netice verir?
- laiklik inkilabimizdan sonra türk cemiyetinde islam ananeleri yasiyor mu?
- kemalizm anane düsmani midir?
- islam dini türklerin hiristiyan bati medeniyetini bütün ananeleriyle benimsemelerine engel midir?
- tarihinde greko-latin kültürüne intibak tesebbüsleri var midir?
- bati rönesansini henüz idrak etmemismidir?

yine basa baglanti kurmak icin, batidan veya icimizdeki yandaslarindan cikan cirtlak seslere verdigimiz kadar türk fikir adamlarina kulak verseydik yarim asir önce gelebilecegi en yüksek asamaya getirilen konuyu tekrar sifirdan ele almazdik; kaybettigimiz bundan!.. daha neleri kaybedecegimizi kendi kendine muhasebe edebilmen icin üstad peyami safa nin eserlerinden aldigim - tamamen felsefi - yaklasimini okumani tavsiye ederim:

[...]

sark ve garp alemleri, günesin dogdugu ve battigi cihetler kadar birbirinden ayri degildirler. "prototipik" vasiflar ararken basitler üzerinde konusmus oluyoruz. sark ve garp insanligin külcesini terkip ederler, bu itibarla, medeniyet dedigimiz sey yeni terkiplere dogru mütemadiyen istihale eder. buna terakki, tekamül, degisme, ne derseniz deyiniz. ben tabirlerden korkarim. hicbir tabirin sabit bir medlulü yoktur. garp medeniyetinin icinde sark unsurlari ve sark medeniyetinin icinde garp unsurlari yok mudur? fakat hersey bir derece meselesidir. bugünkü garp medeniyeti, gittikce terkibine daha fazla miktarda karisan celigi hazmedemiyor ve kusmak istiyor. onu makinelesmekten ve büyük sanayiin barbarlastirici, hayvanlastirici tesirlerinden kurtarmak icin, terkibinde sark unsurlarinin cogaltilmasi lazimdir. zannederim ki garp mistiklerinin istedikleri budur ve bu zaruridir. mihaniki beseriyet, sark´tan biraz muhayyele ve metafizik tasavvurlar dileniyor. cünkü, hergün biraz daha makinelesen zavalli amerikalinin her gün biraz daha kuruyan muhayyelesi, yarin saati icad eden yahut tayyareyi tasavvur eden bir sarklinin yaratici kafasindan mahrum kalacaktir. sark ve garp, mütevasil (birlesik) kaplardaki su gibi birbirlerinin eksik taraflarini tamamlamak suretiyle, hem bugünkü müthis kültür buhranini halledecek, hem de yeni terkiplere dogru gideceklerdir.

[...]

fakat ilahi ve mistik görüs insan kafasini nasil kör bir imana sürüklüyorsa, bugün avrupa da oldugu gibi ilmi görüsün ifrati da netice olarak onun ayni bir akidecilige götürüyor. ilmi sistem kafasi da, dini iman kafasi gibi mefhumcu ve kapalidir. zamanimiz ideolojileri arasindan marksizm gibi ictimai ve milli zaruretlerden fazla zihni spekülasyonlardan dogmus olanlar böyle kapali sistemlerdir. ortacag dogmatizminden farksiz oluslari, idealist görüse materyalist görüsü karsi koymak gibi mahdud bir münakasa ihtiyacindan dogma bir sistemin dar kadrosu icine kapanip kalmalarindandir.

türk düsüncesinin tekamülünde avrupanin ilmi görüsünü böyle bir dogmatizme kadar vardirmamak icin, bir yandan riyazilesirken ve endüstrilesirken, bir yandan da bize bir tarih ve iklim nimeti olan sarkliya has kuvvetli sezis hassasimizi iptidai mistik halinden mesud yeni terkiblere dogru tekamül ettirmeliyiz. sitelesmeye ve büyük nüfus toplulugu vücuda getirmeye mecburuz; fakat avrupanin böyle devam etmesine imkan olmayan bogucu kesafetine girmeyi bizi mahkum etmeyecek kadar genis topraklarimiz vardir. avrupa ile asyanin bitistigi nokta üstünde de bulundugumuz icin, bölgede harikulade bir terkibi vücude getirecek bütün sartlara dünyanin bütün milletlerinden fazla sahibiz.

[...]

peyami safa
kültür ve turizm bakanligi
1987 (orijinal baski: 1954)

halen muhasebe edilmesi gerekiyor: hangi bati?