Hani HIZIR ?..
60-Bir vakit Musa genç hizmetçisine demişti ki: " İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, yahut senelerce gideceğim."
61-Bunun üzerine ikisi de iki denizin birleştiği yere vardıklarında balıklarını unuttular. O zaman balık denizde bir deliğe doğru yolunu tutmuştu.
62-Bu şekilde geçtikleri zaman genç hizmetçisine: "Getir kuşluk yemeğimizi; gerçekten biz bu yolculuğumuzda yorulduk." dedi.
63-Genç: "Gördün mü dedi kayaya sığındığımız vakit doğrusu ben balığı unuttum; onu hatırlamamı muhakkak şeytan unutturdu. O şaşılacak bir şekilde denizdeki yolunu tutmuştur."
64-Musa da dedi ki: "İşte aradığımız oydu!" Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisin geri döndüler;
65-derken kullarımızdan bir kul buldular ki, Biz ona katımızdan bir rahmet vermiş ve tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
66-Musa ona: "Sana öğretilen ilimden bana da öğretmen şartıyla sana tabi olabilir miyim" dedi.
67-O: "Doğrusu sen benimle beraber olmaya sabredemezsin.
68-Havsalanın almadığı şeye nasıl sabredeceksin!" dedi.
69-Musa: "İnşallah beni sabırlı bulacaksın ve senin hiçbir işine karşı gelmem." dedi.
70-O: "0 halde eğer bana uyacaksan, bana hiçbir şey hakkında soru sorma, ta ki ben sana ondan söz açıncaya kadar."
71-Bunun üzerine ikisi beraber gittiler; nihayet gemiye bindiklerinde tuttu gemiyi yaraladı. Musa:"A, içindekileri boğmak için mi yaraladın onu? Doğrusu kötü bir şey yaptın!" dedi.
72-O: "Demedim mi ki sen benimle beraber olmaya sabredemezsin?" dedi.
73-Musa: "Unuttuğum şeyle beni suçlama ve bu işimden dolayı bana güçlük çıkarma!" dedi.
74-Yine gittiler nihayet bir oğlana rastgeldiler; tuttu onu öldürüverdi. Musa: "Bir can karşılığı olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Doğrusu çok kötü birşey yaptın!" dedi.
75-"Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?" dedi.
76-Musa: "Eğer bundan sonra sana birşey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme! Doğrusu tarafımdan beyan edilecek son özre erdin.
77-Bunun üzerine yine gittiler. Nihayet bir köy halkına varınca onlardan yemek istediler. Ancak onlar, kendilerini mİsafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere olan bir duvar buldular, tutup onu doğrulttu. Musa: "İsteseydin bunun karşılığında mutlaka bir ücret alırdın" dedi.
78-O: "İşte bu, seninle benim ayrılmamız olacak! Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereyim.
79-Önce gemi, denizde çalışan birtakım zavallılarındı. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim; çünkü ötelerinde bütün sağlam gemileri gaspedip alan bir hükümdar vardı.
80-Oğlana gelince, anne-babası mümin kimselerdi. Onun bunları azgınlık ve küfür ile sarmasından korktuk.
81-İstedik ki, Rableri onun yerine kendilerine temizlikçe daha hayırlı ve merhamet bakımından daha yakınını versin.
|