..wenn wir schon über La Luna sprechen..
NAZAR
Gece, Leyla´yi ayin on dördü
Koyda tenha yikanirken gördü.
*Kiz vücudun ne güzel böyle acik !
Kiz yakindan göreyim sahile cik !*
Bakti etrafina ürkek, ürkek
Dedi: *Tenhada bu ses n´olsa gerek?*
*Kiz vücudun sari güller gibi ter!
Cik sudan kendini üryan göster!*
Aranirken ayin olgun sesini,
Soguk ay öptü beyaz ensesini,
Sardi her uvzunu bir ince sizi,
Bu öpüs gül gibi soldurdu kizi.
Soldu, günden güne sessiz oldu !
Dediler hep: kiza bir hal oldu!
Ta icindendi gelen hickirigi,
Yatti, bir ses duyuyormus gibi lal.
Yatti, aylarca devam etti bu hal.
Sindi simasina aksam hüznü,
Avuturlarken uzun sözlerle,
O susup bakti derin gözlerle,
Evi rüzgar gibi bir sir gezdi,
Herkez endiseli bir sey sezdi.
Bir sabah söyledi son sözlerini;
Yumdu dünyaya ela gözlerini;
Koptu evden aci bir vaveyla,
Odalar inledi: LEYLA! LEYLA!
Geldi koy kizlari, el bagladilar...
Diz cöküp agladilar!
Nice günler bu seametli ölüm,
Oldu cok kimseye bir gizli dügüm;
Nice günler bakarak dalgalar,
Dediler: Ugradi Leyla nazara !
|